08-16-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tarihe Yön Verenler - Tarihe Yön Verenler Hakkında...

Adolf Hitler (1889-1945)
20 Nisan 1889 yılında Branau kasabasında doğdu İlk tahsilini doğduğu kasabada gördü Orta tahsilini Viyana civarındaki Lintz şehrinin Realschule'sinde yaptı On üç yaşında, ilk önceleri çok iyi bir memur olan, sonra memurluktan emekli olan ve çiftçilik yapan babasını, on altı yaşında her zaman ona destek veren annesini amansız bir hastalık yüzünden kaybetti Hayatın bu acı darbeleri ve ailesinden ona kalan ihtiyacını karşılamayan yetim maaşı ona çabuk karar vermeyi öğretti
Orta öğrenimini bitirince çok iyi çizim ve resim yaptığı için Viyana Güzel Sanatlar Akademisine gitmeye karar verdi kendisine olan güveni ona her şeyi hiç düşünmeden yaptırıyordu Akademiden kendisinin yeterli olmadığını öğrenince yıkılmıştı Yapayalnız ve iç güveniyle geldiği Viyana'da ne yapacağını bilmiyordu O yıllarda hem amele olarak çalışıyor hem de mimarlık sınavlarına hazırlık nedeniyle kitaplar okuyordu Viyana sanayi mektebine yazıldı ve bir mimarın, sonra da nakkaşın yanında çalıştı 1912'de Viyana'dan Münih'e geldi
1914 yılına doğru, Avusturya'nın Almanya ile birleşmesi gerektiğini düşünen otoriteler, böyle bir ittifakın ilerisini düşünemediler ve İtalya ile Rusya'nın ittifak oluşturup Avusturya'yı da Almanya karşıtı görüşlere sürükleyerek yanlarına çekmek istediler
1914'de I Dünya Savaşı çıkınca Hitler Bavyera'da Alman ordusuna gönüllü olarak girdi 'Alman milletinin sonunun söz konusu olması ve hürriyete kavuşma düşüncesi için, dünyanın hiçbir zaman bu kadar şiddetlisini görmediği bir mücadele başlamıştı '[1] Savaş sırasında kafasına takılan Marksizm, artık onun için 'son ve kesin hedefi Yahudi olmayan bütün devletleri yıkmaktan ibaret olan anlayışın dünyaya hakim olma anlayışı, tüm halkı zehirleyen hilekar toplantılara karşı hiç tereddüt etmeden acımasızca seslerini kesme zamanı geldiğini'[2] düşünüyordu
Marksizm'e karşı bir mücadele düşünülebilirdi; fakat onun yerini alabilecek bir teorinin olmaması onu endişelendiriyordu Buna karşı da hiçbir partinin faaliyetinin olmaması ve milli gururla yaşayan bir vatandaş olması, onun siyasi partilere girmesini engelliyordu İşte kesin bir karar vererek kendisini, ilerde bu faaliyetlere iten neden de bir düşmandan daha etkileyici olan Marksizm için mücadele etmekti
Savaş umulmadık bir yola girince her şey tersine döndü ve Sovyet İhtilalinin olması Münih'te durum tahammül edilemez haldeydi Münih'in kurtarılmasından sonra 2 Piyade Alayı'ndaki ihtilalci ayaklanmalar hakkındaki komisyona katılmasıyla ilk siyasi faaliyeti başlamıştı Alay'da askerler için vatani gurur ve mücadele için yapılan kurslarda alınan en önemli karar yeni bir partinin kurulmasıydı Partinin fikirleri bu konudaydı ama Hitler ise 'her fikir, hatta en ideali bile kendini bir amaç halinde görürse, o tehlikeli bir hal demektir Çünkü gerçekte o fikir amaca ulaşmak için ancak bir araçtır Fakat ona ve bütün gerçek nasyonal-sosyalistlere göre tek bir yol vardır o da, millet ve vatandır '[3] Alay'ın düzenlediği kurslarda verilen derslerin birinde 'Gottfried Feder'in sermaye faizinin oluşturduğu esaretin ret ve açıklamasıyla, burada Alman milletinin geleceği için bir gerçeğin söz konusu olduğunu anladı '[4] Bundan sonra derslerdeki başarıları gittikçe arttı
Komutanlarından aldığı bir emirle Gottfred Feder'in konuşma yapacağı 'Alman İşçi Partisi' derneğinin amacının ne olduğunu öğrenmek için görevlendirildi Adolf Hitler partinin görüşlerini ilk başta tasvip etmedi; fakat Alman halkının geleceği ve Alman milliyetçiliğini göz önünde bulundurup ve o toplantıda ona verilen partinin broşürünü 'Siyasi Uyanışım' okuyunca, partiden gelen davet üzerine başka bir toplantıya katıldı Daha sonra partinin izlediği politika hoşuna gidince Alman İşçi Partisi'nin üyesi olmaya karar vererek politikaya atıldı ve Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne girdi
' Versailles anlaşmasını imzalanmasından sonra silahsız bırakılan ve hayatını sürdürmek zorunda olan Alman milleti, içerdeki düşman sürüleri yok edilmedikçe ve karakteri yaratılışı itibarıyla bozuk olan ve otuz altın karşılığında her şeye ve herkese ihanet edebilen Yahudi toplumu temizlenmedikçe, teknikle hiçbir hazırlanma önlemi alınamaz '[5]
Yukarıda Hitler'inde belirttiği üzere partinin ilk hedefi bu politika üzerinde olmuş ve amaçlarının ırkçı bir devlet meydana getirmek olmadığını belirterek, Yahudi güç ve iradesini yok etmekten başka bir amaç olmadığını göstermiştir 'Tarihin ortaya koyduğu bir gerçek vardır: En büyük zorluk, yeni bir ortam meydana getirmek değil, ona bu yeri serbest bulundurabilmektir '[6]
Hitler, 1924'de Almanya'da yaşanan kötü gidişata dur demek için hükümeti devirme teşebbüslerinde bulundu fakat başarılı olamadı Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde ' Kavgam' adlı hatıralarını yazdı
1925 Şubat'ında hapisten çıktı ve kısa adı Nazi Partisi olan, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisinin yönetimini ele geçirdi Parlamentoya 1928'de 12, 1930'da 107 milletvekiliyle geldi
1933'te Hitler devlet başkanı Hindenburg tarafından başbakanlığa getirildi Hindenburg'un
1934'te ölümü üzerine Hitler devlet başkanlığı ile başbakanlığı birleştirmenin Alman halkı ve milliyetçiliği için daha iyi olacağından devlet başkanlığı ile başbakanlığını birleştirerek Almanya'nın tek lideri oldu Büyük bir mücadele sonucunda 1938'de Avusturya'yı, 1939'da Çekoslovakya'yı Almanya topraklarına dahil etti
Adolf Hitler, İtalya ile Almanya arasında bir anlaşma yapılmasını sağlayarak 1939'un sonlarına doğru Polonya'ya saldırdı Dünya devletleri için Hitler'in Polonya'ya saldırması, 2 Dünya Savaşını başlattı Hitler komutasındaki Alman birlikleri, çok uzun ve zor şartlar altında bir sene zarfında birçok devleti işgal altına aldı 1940 yılında işgal edilen bu devletler;
Danimarka, Norveç, Hollanda, Belçika ve son olarak Fransa oldu Hitler, SSCB ile konsensüs yaptı fakat çok geçmeden Hitler'in Alman halkının geleceği ve milliyetçiliği için düşündüğü engelleri ortadan kaldırmak amacıyla, 1941'de yaptığı bu konsensüs anlaşmasını bozarak; Hitler SSCB'ye girmenin kaçınılmaz olduğunu düşündü Hitler ve birliklerinin SSCB'ye girmesi, yaklaşık 27 yıl önce başlayan I Dünya Savaşı'nın da etkisini sürdürmesiyle yeni bir savaş ortamı oluşturdu
Aynı yıl ABD, Almanya'nın bu ilerlemesine karşılık Fransa ve
İngiltere'nin yanında savaşa girme kararı aldı 1943'te Hitler ve birlikleri hiç hesap etmedikleri hava koşulları nedeniyle Napolyon'da SSCB'ye yaptığı saldırıda hava koşullarını hesap etmemişti ) SSCB'de ve Kuzey Afrika'da gerilemeye başlayınca; Hitler savunmanın önemini daha iyi kavramış oldu 1944'te generallerinden bazıları onu öldürmek istediler fakat başarısızlığa uğradılar
1945 Nisanı sonunda, Almanya'nın yenilgisi kesinleşip Ruslar Berlin'de ilerlerken, son zamanda evlendiği Eva Braun ile (bazı yazarlar intihar ettiklerini söylüyorlar) beraber ortadan kayboldu
Kavgam (Mein Kampf)
Manifesto Kitap
Çevirmen : Hüseyin Cahit YALÇIN
|
|
|