08-16-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Beyin Zihin Ve Duygu / Geçmişi Yeniden Yaşamak - Eidetic (Fotografsı) Bellek ...
BİLGİLER BEYNİMİZDE NASIL SINIFLANDIRILIYORLAR?
Doğal Sınıflamalar
 
İçinde yaşadığımız dünyanın en önemli özelliklerinden biri de, nesnelerin birbirleriyle "kapsam" ilişkisi içerisinde olmaları Örnek olarak müzik aletleri sınıfına dâhil gitarın, klasik ya da elektrogitarı kapsamasını verebiliriz Bu kapsam ilişkisini bir tür özelleşme olarak da düşünebiliriz aslında Örneğin klasik gitar, gitarın özelleşmiş bir formudur Bu ilişkiyi basamak basamak irdeleyecek olursak, aklımıza gelen pek çok nesneyi böyle bir düzen içerisinde sıralayabiliyor olduğumuzu görürüz Peki, bu sınıflandırmanın bizlere geri bildirimi ne dersiniz? İşte başlıyoruz, yalnız zihnin derinliklerine inmeden önce bu "kapsam" ilişkisine biraz daha yakından bakalım isterseniz
Nesnelerin birbirleriyle olan " kapsam" ilişkisi 3 düzeyde inceleniyor:
Üst Düzey Sınıf
Kapsam ilişkisinde
en yukarıdaki seviye
Örn: Meyve
Temel Sınıf
Kapsam ilişkisinde
orta seviye
Örn: Elma
şeftali
üzüm
Alt Düzey Sınıf
Kapsam ilişkisinde
en özelleşmiş seviye
Örn: Lezzetli, kırmızı elma
Çekirdeksiz şeftali
Kara üzüm

Bu üç düzeyi birbirinden ayıran, her birinin elemanları arasında paylaşılan ve paylaşılmayan özelliklerin sayısındaki fark Nasıl mı?
Meyve ( üst düzey sınıf) dediğimizde aklımıza gelen tanımlayıcı sıfatlar gerçekten de kısıtlı Renk söyleyemiyoruz çünkü elma ile muzu ortak kılan renkleri değil Büyüklük diyemeyiz, koku hiç olmaz Dolayısıyla, "Meyveler tatlıdır ya da enerji verirler" gibi az sayıda ortak özellikten bahsedebiliyoruz Peki, kara üzüm ( alt düzey sınıf) dersek? İşimiz yine zor Çünkü kara üzümlerin paylaştığı birçok özellik var Bu kez de, tüm bu özellikler sayfalar halinde uzayıp gidebiliyor Oysa üzüm ( temel sınıf) dediğimizde, her iki uç seviyeden de uzaklaşıyoruz Üzümü elmadan ayıran özellikler hepimizin aklına kolayca gelebiliyor Bu noktada aklımızdaki soru açık: Niçin temel sınıftaki tanımlama, üst ya da alt düzey sınıflardakine kıyasla daha kolay? Çoğu bilim adamının savunduğu varsayım bu sorunun yanıtını veriyor: Çünkü ilk anda, beynimizde gördüğümüz nesneleri tanımlarken temel sınıf düzeyinde işlem yapıyoruz Daha sonra ise onları ortak kılan üst düzey ya da farklı kılan alt düzey noktalara yoğunlaşıyoruz Ancak yine de bir dipnotun üzerinden geçmekte fayda var Alanında uzman kişilerin bu beyinsel işlemlemeleri, alanlarıyla ilgili bir konuda alt düzey sınıflandırma seviyesinde olabiliyor Örneğin, bir kuş bilimci farklı kuş türleriyle sınandığında bu türler arasında ayrım yapması oldukça kolay olabiliyor Tıpkı normal durumlarda, temel sınıflandırma yapmanın daha kolay olması gibi
Nesnelerin beyindeki temsili temel sınıf düzeyinde olduğundan algı da en hızlı bu sınıfta gerçekleşiyor Bu varsayım kulağa karmaşık gelebilir Oysa altını çizdiğimiz gerçek yine aynı Prototip ler bir sınıfa ait elemanların ortalama, tipik bir görüntüsü Örneğin, elma dediğimiz zaman bugüne kadar gördüğümüz tüm elmaların birleşiminden oluşan, ortalama bir elma figürü geliyor aklımıza Oysa bu prototip oluşumu üst düzey sınıfta imkansız Düşünsenize, meyve dediğimizde aklımızda oluşan figür ne olurdu? İstediğimiz, tüm meyvelerin birleşiminden oluşan, tümünü de tanımlayacak bir şekil Böyle bir şekil bulmamız olası değil Ancak meyve dediğimizde aklımıza gelecek tipik görüntü büyük olasılıkla bir elma olacaktır Peki, hiç düşündünüz mü, niçin elma da örneğin muz değil İşte bunun nedeni de, elmanın tipik simgesel özelliği Araştırmacıların tipik simgesel özellikleriyle kastettikleriyse gruptaki diğer elemanlarla paylaşılan ortaklığın sayıca daha fazla olması Yuvarlak, kabuklu, ortadan sapı çıkan, sulu, tatlı daha pek çok meyve var İşte tüm bu özelliklerin bir arada toplandığı meyveyse elma Muz değil Bu özelliğe, sınıfsal aile benzeşmesi de deniliyor
|
|
|