Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlügü ( G )

Eski 08-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlügü ( G )



Gözüne dizine dursun: Nankörlük eden kimseye karşı söylenen ilenme sözü ” Allah, bu nankörlüğünün cezasını versin” anlamında kullanılır
Gözüne girmek: Birinin sevgi ve ilgisini kazanmak
Gözüne sokmak: 1 Görmek istemediği bir şeyi zorla göstermek 2 Bir çaba sonucu, bir kimseyi büyüğünün beğenmesini sağlamak”Kalemi gözüne sokarcasına uzattı
Gözüne uyku girmemek: Uykusuz kalmak, hiç uyumamak”Gözüme uyku girmedi bu gece
Gözünü açmak: 1 Uyanık, dikkatli olmak 2 Birisine bilgiler vererek görüşünü genişletmek”Gözünü aç, işini kimseye kaptırma
Gözünü ayırmamak: Bir şeye devamlı bakmaktan kendini alamamak”Devamlı yola bakıyor, gözünü ayıramıyordu
Gözünü çıkarmak: Zarara uğratmak, bir işi kötü biçimde yapmak, iyi yerine kötüyü seçmek”Öyle bir taş attı ki az kalsın kuzunun gözünü çıkaracaktı
Gözünü daldan budaktan esirgememek (veya sakınmamak): Tehlikeli işlere girişmekten çekinmemek”Sen ki gençliğinde gözünü daldan budaktan sakınmazdın, ne oldu sana böyle?”
Gözünü dört açmak: Bir hileye düşmemek, aldanmamak için çok dikkatli olmak”Gözünü dört aç da kuru odun yerine yaş odun koymasınlar
Gözünü kan bürümek: Birisini öldürecek kadar öfkelenmek”Katillerin gözünü kan bürümüştü, önlerine çıkanı öldürüyorlardı
Gözünü kapamak: 1 Görmezlikten gelmek, yapışına ses çıkarmamak 2 Ölmek”Dedem gözünü kapayınca o koca aile birdenbire dağılıvermiş
Gözünü korkutmak: Yıldırmak, karşı duramaz hâle getirmek”İlk işi, adamlarıyla kasaba halkının gözünü korkutmak oldu
Gözünün önünden gitmemek: Unutamamak, her an görür gibi olmak”Gözümün önünden gitmiyor onun hayâli
Gözünün yaşına bakmamak: Hiç acımamak, merhamet etmemek”Gözünün yaşına bakmadan hapse attılar adamı
Gözü pek (kara): Korkusuz, atılgan, cesur, tehlikelere aldırmayan”Gözü pek insanlardan korkulmaz, çünkü onlar kartlarını açık oynarlar
Gözü sulu: En küçük sevinç ya da üzüntü karşısında hemen ağlayıveren, gözyaşlarını tutamayan”Senin kız da amma gözü sulu biriymiş
Gözü tok: Elinde imkânlar olsun olmasın, mal-mülk veya paraya düşkün olmayan, cömert”O mu? Gözü tok bir insandır, inanın
Gözü tutmak: Güvenmek, beğenmek”O adamı gözüm tuttu benim
Gözü üzerinde olmak: Bir şeye, bir kimseye sık sık bakarak ne durumda olduğunu kontrol etmek, dolayısıyla kötü bir sonuca meydan vermemeye çalışmak”Gözünüz üzerinde olsun, devamlı izleyin onu
Gözü yılmak: Daha önce denediği için o durumla karşılaşmaktan korkmak, o işe girişmekten çekinmek”Sebzecilik işinden gözüm yıldı, bir daha bu işe girişeceğimi sanmıyorum
Gözü yükseklerde olmak: Hâlen bulunduğu durumdan daha yüksek bir duruma ya da mevkiye çıkmak istemek, böyle bir amacı gütmek”Bundan böyle küçük şeylerle yetinme, gözün yükseklerde olsun daima
Göz yummak: Kabahatlerini, kusurlarını hoş karşılamak, görmezlikten gelmek, bağışlamak”Sana bu yaşa gelinceye kadar göz yumdum, ama artık yeter
Göz yummamak: 1 Hoş görmemek, bağışlamamak 2 Hiç uyumamak”Sabaha kadar gözlerimi yummadım
Gururunu okşamak: Bir kimseyi yüzüne karşı överek, becerilerini söyleyerek duygulandırmak
Gücüne gitmek: Bir söz, bir davranış bir kimsenin onuruna dokunmak, o kimseye ağır gelmek”Doğrusu onun bu sözleri gücüme gitti, çünkü hak etmedim o sözleri
Güllük gülistanlık: Sorunları bulunmayan; neşe, bolluk ve huzur içinde olan yer”Ne zaman güllük gülistanlık içinde olacağız acaba?”
Gülmekten kırılmak: Aşırı ölçüde gülmek, çok gülmekten halsiz düşmek”Ne matrak adamdı, hareketlerine gülmekten kırıldık hepimiz
Gülüp geçmek: Bir durumu umursamamak, aldırış etmemek, gülünç bulup üzerinde durmamak”Gülüp geçilecek bir iş sanmayın sakın, ciddi durun üzerinde
Günaha girmek: Dini bakımdan suç sayılacak bir iş yapmak ya da söz söylemek”Sebepsiz yere adam öldürmek, günaha girmek demektir
Günaha sokmak: Günah işlemesine yol açmak, dinin buyrukları dışına çıkmasına zemin hazırlamak”Kes sesini de bizi günaha sokma
Günahını vermez: “Çok cimri, eli sıkı, hasis” kimselerin durumunu anlatmak için kullanılır
Günah işlemek: Dince suç sayılan bir iş yapmak”Yetimlerin malını yiyerek günah işleyenlerden mutlaka hesap sorulacaktır
Gün almak: 1 Bir iş yapmak için ilgili kişiden gün ayırmasını; belirli bir tarih tespit etmesini istemek, randevu almak 2 Yaşını bitirip daha sonraki yılın bir ya da birkaç gününü almak”Doktordan gün almayı unutmamışsındır umarım
Gün batmak: Güneş batmak”Gün batmadan yola çıkmalıyız
Güneş almak: Bir yere güneş ışığı ulaşmak”Evin bir odası güneş almıyor
Gün görmek: Bolluk, mutluluk, esenlik içinde huzurlu günler geçirmek”Kaygılanma evlâdım, daha çok günler göreceksin inşallah
Gün görmüş: Başından nice işler geçmiş, tecrübeli, görüp geçirmiş, çok yaşamış”Gün görmüş insanlarla konuşmaktan zevk alırım
Gün ışığına çıkmak: Aydınlanmak, açıklığa kavuşmak, anlaşılır olmak”İşlediği tüm suçlar yakında gün ışığına çıkacaktır
Günleri sayılı olmak: 1 İçinde olunan günlerde ölecek olmak 2 Bulunduğu yerde kalmak için birkaç günü kalmak”Doktorlara bakılırsa anneannemin günleri sayılıymış
Günü birliğine: Sabah gidip akşam dönmek üzere”Size günü birliğine konuk olmak istiyoruz
Günün adamı: 1 Zamanın gereğine göre tutum ve yön değiştiren, çıkarını gözeten kimse 2 Kendisinden o günlerde çok söz edilen
Gününü doldurmak: Bir işin gerçekleşmesi için geçmesi gereken zamanı tamamlamak”Gününü doldurur doldurmaz senetleri avukata verin
Gününü gün etmek: Eline geçen imkânları değerlendirmek, hiçbir şeyi dert edinmeyip hoşça vakit geçirmek”Gününü gün eden yöneticilerden kurtulacağımız günler yakındır
Gürültüye (patırtıya) pabuç bırakmamak: Korkutmalara, tehditlere aldırış etmeyip dilediği gibi davranmak”Öyle her gürültüye pabuç bırakacak bir adam mı sanıyorlar beni?”
Güven beslemek: Bir kimseye, bir şeye güven duymak, inanmak, itimat etmek”O adama güven beslediğiniz için pişman olmayacaksınız
Güvendiği dağlara kar yağmak: Güvendiği kimselerden yardım alamamak, güvendiği bir şeyin işe yaramadığı anlaşılmak”Çok umutlusun, inşallah güvendiğin dağlara kar yağmaz
Güven kazanmak: Söz, davranış ve yaptığı işlerle çevresindekileri kendisine inandırmak”İnsan, önce güven kazanmalıdır
Güven vermek: Kendisinin güvenilir bir kişi olduğu, kendisine itimat edilebileceği duygusunu uyandırmak”Oldukça güven veren birisin

Alıntı Yaparak Cevapla