Konu
:
Osmanlı Gelinlikleri / Osmanlı Gelinlikleri Hakkında
Yalnız Mesajı Göster
Osmanlı Gelinlikleri / Osmanlı Gelinlikleri Hakkında
08-15-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Osmanlı Gelinlikleri / Osmanlı Gelinlikleri Hakkında
Osmanlı Gelinlikleri
Kendine has özellikleri olan Osmanlı gelinlikleri nasıldı?Eskiden gelinlik anlayışı günümüzden biraz farklı
Osmanlı geleneği bağlı olarak simli
pullu
işli giysiler ayıp sayıldığından genç kızlar
genellikle sade elbiseler giyerlerdi
Giyim
insanların tabiat şartlarından korunmak amacıyla örtünme ihtiyacından doğmuştur
Başlangıçta basit bir şekil sergileyen örtünme
insanların gelenekleri ve ferdî zevklerinin sonucu gelişmiştir
Türk giyim ve kuşamı; uzun geçmişi
yayıldığı geniş coğrafî alanı
kültür etkileşimi ve inanç sistemlerinin etkisi ile oluştu
Bu değişim içerisinde tüm dönemlerde kadının en önemli tören giysisi
hiç kuşkusuz gelinlik oldu
Gelinlik için seçilen model
renk
kumaş değişse de amaç hep aynı kaldı
Osmanlı geleneği gereği
simli
pullu
işli giysiler
ayıp sayıldığından genç kızlar
genellikle sade elbiseler giyerdi
Kadınların süslü giyinebilmelerinin yolu; evlilikle başladığından
ilk gösterişli elbise olan gelinlik
her zaman önemli bir giysi oldu ve gelinin diğer kadınlardan farklılığını belirtmesi açısından da önemsendi
Gelini diğer kadınlardan farklı kılan
gelinliğin yanı sıra gelinliği tamamlayıcı gelin başı
duvağı ve aksesuarlarıydı
Dönem modasını yansıtan çok pahalı kumaşlardan yapılan gelinlikler
gösterişli ve süslüydü
Saray
hanedanlık rengi olarak kırmızı rengi benimserken
halk kırmızının yanı sıra mor
mavi
pembe gibi canlı renkleri tercih ediyordu
Gelinin yüzünü örten duvak
kırmızı idi
1870’lerden sonra Batı etkisiyle daha açık renkte gelinlikler giyilmeye başlandı
Beyaz kumaştan gelinliği
ilk kez 1898′de Kemalettin Paşa ile evlenen II
Abdülhamit’in kızı Naime Sultan giydi
Sarayda başlayan ve zamanla yaygınlaşan beyaz gelinlik
20
yüzyılda vazgeçilmez oldu
Osmanlı devrine ait kadın giyimi ve gelinliği
yaşanılan hayat tarzına paralel saray
şehir ve kırsal kesim gibi grupların kendilerine özgü kuralları
gelenek ve göreneklerine göre kullanılan değişik boya
dokuma
işleme ve modellerle zenginleşti
Osmanlılarda düğünün kaç gün süreceği
evlenenlerin sosyal statülerine göre değişim göstermekteydi
Düğünün her gününde farklı bir kıyafet giyilirdi
Kına gecesinde ve gerdek günü için farklı kıyafetler
gerdek ertesinde ise
‘paçalık’ tabir edilen bir kıyafet giyilirdi
Kadınların başlıca giyim eşyaları; şalvar
hırka
gömlek
entari ve kaftanlardı
Şalvarla giyilen entariler
Türk kadın giyiminin en eski örneklerini teşkil eder
Peşli entari
belden aşağı doğru etek kısımları genişletilerek biçimlenir
18
yüzyıl başlarından itibaren bu entarilerin yaka açıklığı
kol kesimi
etek boyu
elbisenin bedene oturması gibi model değişiklikleri
19
yüzyıl ortalarına kadar etkili oldu
19
yüzyılın başlarında üç etek ve dört etek denilen modeller
gözde oldu
Üç etekler; yanları yırtmaçlı
önü açık
belden birkaç adet düğmeli
boyu yere kadar olan entarilerdir
Üç etek
1875′lere kadar etkiliydi ve kırsal kesimlerde 20
yüzyıla kadar kullanıldı
1867′de Sultan Abdülaziz’in Avrupa seyahati dönüşünden sonra üç etek ve şalvarlara gençlerin rağbeti azaldı
iki etek entari modası görülmeye ve Batı modasının etkisi hissedilmeye başlandı
Entarilerin dört peşli
dolama
topuk döven
kumru yaka
hâkim yaka
çantalı
kutu içi gibi değişik adlarla anılanları vardı
Bu entarilerden sadeleri günlük
ağır işlemelileri düğün
tören kıyafetleri ve gelinlik olarak kullanılırdı
Bu entariler; umumiyetle kadifeden yapılmış
baştan geçmeli
beden kısmı vücuda göre olan uzun giysilerdir
Yakası yuvarlak ve önü bele kadar açıktır
Yakanın açığından
içe giyilen helâli gömlek görünür
Bu entari ile başa krep veya yemeni örtülür
bele gümüş kemer takılır
19
yüzyılın başlarında çoğunlukla mor ve bordo kadifeden yapılan
üzerine dival işi tekniğinde sırma ile çeşitli bitki motifleri işlenen ve “bindallı” adı verilen elbiseler
gelinlik ve tören kıyafeti olarak tercih edildi
Kırsal kesimde
aynı tarz işleme ve kumaşlar kullanılarak şalvar
ceket olarak giyilirdi
II
Abdülhamit döneminden itibaren büyük şehirlerde bindallı elbiseler yerini
Batı etkisindeki uzun etek ve ceketten oluşan takımlara bıraktı
Etek-ceketler; atlas
tafta ve münakkaş gibi ipekli kumaşlardan yapılırdı
Atlas kumaşa bindallı tarzında yapılan ve oldukça uzun kuyruklu olan etek ve korsajlı ceketler
ilk örnekleri oluşturmuşlardır
Bu gelinlikler
daha sonraları yerlerini
tafta ve sim dokumalı ipekli kumaşlardan yapılan uzun
kloş etekli
korsajlı
balenli
vücudu saran
üstlü
pelerinli kıyafetlere bıraktı
Bu giysilerle krep oyalı baş örtüleri
renk ve işlemeye uygun olarak
diz hizasında ve bele oturan içi kürklü kadife mantolar olarak kışın giyilirdi
Giysinin aynı rengi ve işlemesine uygun olarak kumaş ya da deri ayakkabı ve çantalar kullanılırdı
Giysilerdeki batılılaşma
ayakkabı modellerine de yansırdı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul