Yalnız Mesajı Göster

Besmele-Hatm-İ Tehlil-Kelime-İ Tevhid...

Eski 08-15-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Besmele-Hatm-İ Tehlil-Kelime-İ Tevhid...



Anadolu velîlerinden Ömer Füâdî (rahmetullahi teâlâ aleyh) Kelime-i tevhîdin fazîletiyle ilgili olarak buyurdu ki:



Sâliklerin yoldaşı Lâ ilâhe illallâh

Âşıkların haldaşı Lâ ilâhe illallah



Müminlere veren îmân, îmânda sâbit kılan

Günahlarını yuyan Lâ ilâhe illallah



Belâları def eden, mâsivâyı kat? eden

Hicapları ref? eden Lâ ilâhe illallah



Cehennemden kurtaran, Cennet safâsı veren

Dost Cemâlini gösteren Lâ ilâhe illallah



Ey Füâdî fikreyle, bu nîmete şükreyle

Dâim Hakk?ı zikreyle Lâ ilâhe illallah



Evliyânın meşhurlarından Saidüddîn Fergânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Yetmiş bin kerre "Lâ ilâhe illallah" söyleyerek öl­müşlerin ruhlarına hediye etmek sadakanın en güzeli ve en iyisidir Bunu hâlis niyyetle ve bağışlanan kimsenin Cehennem ateşinden kur­tulması için söylemelidir Bir kişi de söylese olur bir cemâat aralarında payla- şarak söylese de olur Şeyh Muhyiddîn ibni Arabî hazretleri bu­yurdu ki: "Eğer bir kimse kendisi için veya başka birisi için hâlis niyyetle ve azabdan kurtulmak niyyeti ile bunu yetmiş bin defa söylese, elbette kimin için söylenmişse o kimse Cehennem azabından kurtulur Bu hu­susta nakil vardır Bana Ebû´l-Abbas Kastalânî şöyle anlattı Şeyh Ebü´-Rebi´ bu kelime-i tevhîdi yetmiş bin defâ söylemişti Fakat bir kimse adına veya bir kimseye bağışlamaya niyyet etmemişti Bir gün bir cemâ­atle birlikte bir sofrada yemek yiyordu Aralarında kalb gözü açık bir ço­cuk da vardı Çocuk yemeğe elini uzatıp yiyeceği sırada âniden feryad etmeye başladı Yemekten elini çekti Ona niçin ağlıyorsun? dediler Çocuk dedi ki: "Şu anda Cehennem´i ve annemin de Cehennem´de azâbda olduğunu görüyorum! Bu sebebden ağlıyorum! dedi Şeyh Ebü´r-Rebi´ dedi ki: Bu sözleri duyunca içimden; "Yâ Rabbî sen biliyor­sun ki ben yetmiş bin defa "Lâ ilâhe illallah" demiştim O yetmiş bin ke­lime-i tevhîdin sevâbını bu çocuğun annesinin Cehennem azâbından kurtulması için ona bağış- ladım diye niyyet ettim Ben içimden böyle ni­yet edince çocuk tebessüm etti ve yüzü güldü "Annemi görüyorum Ce­hennem ateşinden kurtuldu Elhamdülillah!" dedi Sonra yemek yemeğe başladı

Şeyh Ebü´r-Rebi´ sofrada bulunanlara dedi ki: "Bu çocuğun keşfi doğrudur Bu hususda haber-i nebevî vardır Eğer yetmiş bin defa "Lâ ilâhe illallah" söylenip bir ölünün veya kişinin kendisinin Cehennem ate­şinden kurtulması için bağışlansa bunun fâidesi tam hâsıl olur

Büyük velîlerden Ebû Bekr-i Şiblî (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir gün, "Allah Allah!" deyip duruyordu O sırada bir genç; "Niçin Lâ ilâhe illallah demiyorsun?" diye sordu Bunun üzerine Şiblî hazretleri derin bir ah çe­kerek, "(Lâ ilâhe) der de (illallah) diyemeden vefât ederim diye korkuyo­rum" dedi Bu sözler gence çok dokundu ve orada bir âh çekerek vefât etti Bunun üzerine gencin yakınları ve vârisleri Ebû Bekr-i Şiblî´yi Halî­feye şikâyet ettiler Halîfe; "Yâ Şiblî! Bunların dediklerine ne dersin?" deyince, Şiblî hazretleri; "Yâ Emîr-el-müminîn! O gencin rûhu, mukad­des olan Allahü teâlânın cemâline kavuşmayı beklerken, aşk ateşinin bir kıvılcımıyla yanmış, her şeyden alâkasını kesmiş, tâkâtı son dereceye varmış, bu sözün neticesindeki güzellikte sıçrayan bir şimşek, onun ca­nını çarpmış ve sonunda onun rûhu bir kuş gibi kafesinden uçup gitmiş­tir Şiblî´nin bunda ne günahı var?" dedi Bunun üzerine Halîfe; "Derhal bu zâtı evine gönderin Kendimi öyle bir hâl kapladı ki, sanki divandan düşecekmiş gibi oluyorum" dedi

Tâbiînin büyüklerinden, ilim ve hikmet sâhibi bir velî Yûnus bin U- beyd (rahmetullahi teâlâ aleyh) sohbetlerinde buyurdular ki: ?Bir tek tes- bihi veya tehlili, yâni, Allahü teâlânın bütün ayıb ve kusurlardan uzak ol- duğunu, kendisinden başka ibâdet olunmaya lâyık ilâh bulunmadığını bildiren ?Sübhânallah? ve ?Lâ ilâhe illallah? ulvî kelimelerini bilerek ve inanarak okumayı, dünyâdan ve dünyâda bulunan her şeyden daha ha­yırlı ve bereketli bilmeyen kimse, dünyâyı âhirete tercih edenlerdendir?

İstanbul?da yetişen büyük velîlerden Abdülehad Nûrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kelime-i tevhîdle Lâ ilâhe illallâh Muhamme- dün Resûlullah diyerek kudret miktarınca meşgûl olmak lâ­zımdır"

Evliyâ sultan Ahmed Câhidî Efendi (rahmetullahi teâlâ aleyh) haz­retlerine talebelerine; "Lâ ilâhe illallah, diyerek kalbinizin pasını siliniz" dedikten sonra, şu şiiri söylerdi:



Her kelâmın âlâsı, Lâ ilâhe illallah

Cümle varın mevlâsı, Lâ ilahe illallah



Cümle derdin dermânı, koma dilinden anı

Müminlerin îmânı, Lâ ilâhe illallah



Tâliblerin şükrüdür, kalplerinin fikridir

Dillerinin zikridir, Lâ ilâhe illallah

Alıntı Yaparak Cevapla