Prof. Dr. Sinsi
|
Şanlıurfa Halk Edebiyatında Tekerlemeler
Şanlıurfa Halk Edebiyatında Tekerlemeler
Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa
Halk Kültürü
Şanlıurfa Halk Edebiyatında TekerlemelerTekerleme, daha çok çocuk geleneklerinde yer alan bir folklor ürünüdür Tekerlemelerin konularında ve yapılarında çocuksu tavırlar görülür Bunun yanında kimi türkülerde, masallarda büyüklerin de söyledikleri tekerlemelere de rastlanır Tekerleme söyleniş yerine göre “Döşeme”, “Sayıştırma” adlarını da alır
Tekerlemenin özelliklerinden biri belli başlı bir konuyu anlatmasıdır Tekerleme, baş-uyaklar ve ayaklarla elde edilen ses oyunları ile bu çağrışımlarla biribirine bağlanıvermiş, belirli bir şiir düzenine uydurulmuş, birbirini tutmaz birtakım hayallerle düşüncelerin sıralanmasından meydana gelmiştir
Tekerlemenin söyleniş yerlerine göre; masal tekerlemeleri, oyun tekerlemeleri, kelime oyunu tekerlemeleri gibi çeşitleri vardır Bu saydığımız tekerleme örneklerinin hemen hepsine Şanlıurfa folklorunda rastlanılmaktadır
Sekiz on yaşlarında çocukların ekseriyetle yalnız, bazen de beraber söyledikleri ve Ziya Gökalp’in “Ala Geyik” tekerlemesini andıran bir tekerleme örneği:
Üşüdüm üşüdüm,
Yola küncü taşıdım
Künciyi elimden aldılar,
Beni yola saldılar,
Yolda bir elma buldum
Elmayı Tat’a verdim,
Tat bana darı verdi
Darıyı kuşa verdim
Kuş bana kanat verdi
Kanatlandım uçmağa,
Hak kapısını açmağa
Hak hak hak taşı
Altın bilezik taşı
Senin baban bey ise
Benim babam Subaşı
Subaşının kızları,
Eteğinde kozları
Kırdım yedim kozunu,
Öptüm ela gözünü
Öpe öpe küstürdüm,
Bir çalıda kıstırdım
Bir çalı senin olsun,
Bir çalı benim olsun
Ahmet Paşa leyleği,
Giymiş keten gömleği
Keten gömlek dizinde,
Gözü vezir kızında
Kızını kucakladım
Vezir kızına ne gerek,
Altın hamaylı gerek,
Bir ucu yerde gerek,
Bir ucu gökte gerek
Aynı şekilde diğer bir tekerleme;
Belimi büke büke girdim hana,
Hancı dedi “siz de bize, bize de size ”
Elimi attım en küçük kızın çenesine,
Nene’si tokmağı aldı düştü ensesine
Altına kilim serin nem çekmesin,
Üstüne çadır kurun gün vurmasın,
Altına kilim serin nem çekmesin,
İtine kemik verin havlamasın
Tepe başı gülpazar,
İçinde kolan gezer
Kolan beni korkuttu,
Korkumdan kuya düştüm,
Tospağaya yapıştım
Tospağa beg imiş
Masalların girişinde, masalcının dinleyenlerin dikkatini toplamak için söylediği döşeme de denen tekerlemeye bir örnek:
Zaman zaman içinde
Kalbur saman içinde
Develer dellal iken,
Eski hamam içinde
Eski paşa hamamının ortası yok
Anamın hatun bohçası yok,
Babamın ağa akçası yok,
Çarşıda bi tazı gezi,
Tazının haltası yo
Haltacı halta yapar mısan,
Beşyüz altın kapar mısan,
Burnunda altın hızma,
Ayağında sarı cızma,
Cebine ince hoşafı dökmüş,
Çatırdadı kos kimin,
Pilav yağaydı başıma,
Dolma değeydi dişime,
Bi kuş olaydım
|