Yalnız Mesajı Göster

Tarihten Kalan Kent: Midyat

Eski 08-14-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihten Kalan Kent: Midyat



Aksi halde Midyat'ı yazamazsınız Midyat'la özdeşleşen Süryanilere dokunmadığınız ve onları dinlemediğiniz zaman ise Midyat'ı eksik anlarsınız Bu duygu ile biz de Midyat Süryani Kültür Derneği kurucularından Jakop Gabriel'in kapısını çaldık Bir Süryani'nin öyküsü bütün Süryanilerin öyküsü ise; Jakop'un öyküsü Midyat Süryanileri'nin tarihsel, ruhsal belleği hakkında epey yardımcı olacaktır


Jakop, ailesi ile birlikte 2002'de 23 yıllık bir gurbetliğin ardından Midyat'a yerleşiyor İsviçre'de yıllarını geçiren, orada evlenen, hayatını orada yeniden kuran Jacop'un Midyat'a yerleşme kararı da öyle kolay ve kaygısız gelişmiyor


'1977'de PKK ile asker arasındaki çatışmalar yüzünden köyümüz boşaltıldı Süryanice Merbolo, Kürtçe Merdabe (Günyurdu) Nusaybin'e bağlı köyümüzü asker boşaltıyor Askerlerin ölümüne biz sebep oluyormuşuz gibi köyümüzü boşalttılar Köyümüzdeki Süryanilerin her biri bir yere dağıldı' diyor Jacop Gabriel


Süryanilerde de Ermenilerde de gözlemlediğimiz tedirgin ve kaygılı bakışların olduğundan bahsettiğimizde, 'Bunlar ortak travmadan kaynaklanıyor Bakın biz Süryaniler Ferman'dan (1915) ve Seyfo'dan (Kılıç) geçirilme öykülerinin izlerini taşırız Kendi yurdumuzda bir garip ve güvencesiz kalma duygusu hep bizimleydi' diyor


Pek çok Süryani'nin kılıçtan geçirilmesi yüzünden Seyfo olarak anılan sürecin etkilerinin günümüzde de derin olduğundan söz ediyor Bu nedenle de Süryanilerin kendi toplumundan olmayanlara karşı mesafeli ve kaygılı olduğunun altını çiziyor



Jacob Gabriel, Seyfo'yu anlatıyor bize: 'Seyfo döneminde Süryani nüfusumuzun büyük bir bölümü gitmek zorunda kaldı Bunun travmasını halen yaşıyoruz 90 yıl geçmesine rağmen yaşananlar unutulmadı 500 bin insanımız katledildi Kalanlar dağıldı Suriye, Irak, Lübnan'a gidenler dahi oldu Hayatta kalanlar köylerde bir süre yaşadılar Sonra yine gidişler oldu Ancak geri dönüşler de oldu 1970'e kadar nüfusumuz epey toplandı Ancak daha sonra göçler yine başladı'


1970'li yıllardaki göçlerin yanı sıra PKK ile devlet arasındaki savaştan kaynaklanan göçler olduğunu da anlatıyor Bu dönemde de Süryaniler büyük baskılara maruz kalıyor ve pek çok köy boşaltılıyor


'1970'lerden sonra babalarımızın dedelerimizin askerde yaşadığı sıkıntılar anlatıldı Biz o işkenceleri görmemek için topraklarımızdan kaçıyorduk O dönemdeki gençler bu yüzden gitti Daha sonra yavaş yavaş 1970 ve 1995'e kadar süren olaylar birbirini çekti 23 yıl sürgünden sonra 2002 yılında kesin dönüş kararı aldım' diyor Gabriel


Gabriel net sayısını bilmese de, çok sayıda köylerinin boşaltıldığını ısrarla anlatıyor Örneğin Turize Bagok Dağı'nda biri hariç 8 Süryani köyü boşaltılmış 60 bin dolaylarında olan nüfuslarının Midyat'ta şimdi 450, köylerle birlikte ise 2 bin 500 dolaylarında olduğunu söylüyor Ayrıca Süryanilerin kutsal ana yurdu olarak gördüğü Mardin, İdil, Dargeçit ve Nusaybin arasından oluşan Turabidin bölgesinde yaşananları da anlatıyor


Dönmeye nasıl karar verdiklerini sorduğumuzda ise verdiği cevap gülümsetiyor: 'Ben buralara gelip dolaştım ve sonra da İsviçre'deki Süryanilere, 'Artık buralara dönebilirsiniz, çünkü Kürtler ağaç dikmeyi öğrenmiş' dedim Bunun ardından da dönüşlerimizi hızlandırdık'


Bunları söylese de Gabriel, hala Süryanilerin güvencede olmadığı görüşünde Bunun nedeni olarak ise inançlarının ve kimliklerinin hala yasal güvenceye kavuşturulmamış olmasını gösteriyor Yasal olarak tanınmamış kimliklerin tedirginliğinin baki olduğunu söylüyor Buna örnek olarak da 1600 yıllık Mor Gabriel Manastırı'nın statüsünün ve arazi bütünlüğünün bozulmasına dönük gelişen soruna dikkat çekiyor İnançlarını ancak hoşgörü olanakları çerçevesinde yaşayabildiklerini, din insanlarının ve kiliselerinin masraflarının gönüllü Süryanilerce karşılandığını anlatıyor


Jacop Gabriel, Süryanilerin Kürtlerin kimliklerinin anayasal güvenceye kavuşturulması taleplerini desteklediğini, son zamanlarda Kürtlerden esinlenen Süryanilerin kimliklerine anayasal tanıma ve güvence taleplerini dillendirebildiklerini de söylüyor Bu konuda özellikle yurtdışındaki Süryani örgütlerinin etkin olduğuna dikkat çekiyor


Süryanilerin feodal düzene bağlı yaşamak zorunda bırakıldığından da yakınıyor Özellikle köylerin aynı zamanda korucu olan aşiret ağalarına bağlanması ile Süryanilerin zorlandığını, daha önce terketmek zorunda kaldıkları topraklarına bu insanların hakim olması yüzünden, topraklarına yeniden sahip olmanın güçleştiğine işaret ediyor

Gabriel, 'Süryaniler kendilerine ait toprakları ekerdi Büyük bir kısmı tapuluydu Zamanla boşalan köyler ve katledilen köylülerin toprağına korucular el koymuştu Gidenler topraklarını alabilmek için üç katı para ödemek zorunda kalıyor Kürtler aslında kendi toplumları içinde Süryanileri kucaklayalım çağrısı yapmalıdır Sorunsuz toprakların geri verilmesi gerekiyor' diyor son olarak


Türkiye'deki ilk dernekleri


Süryanilerin içe dönük ve dışa kapalı bir toplum olmaktan çıkması için derneklerini kurduklarını söyleyen Jacop Gabriel, Midyat Süryani Kültür Derneği'ni Türkiye tarihinde bir ilk olarak niteliyor 2004 yılında kurulan derneğin, Süryanilerin isteklerini ve tanıtımını yapmak için kurulduğunu, başarılı çalışmalar yaptıklarını kaydediyor Süryaniler için festivaller, eğlence geceleri, spor etkinlikleri, sempozyumlar yapan dernek, kurduğu atölyelerle telkari gibi el sanatlarının da yeniden canlanması işlevi görüyor Derneğin en önemli çalışmaları arasında ise 2005'te başlatılan ve Turabidin bölgesindeki tüm taşınmaz kültür değerlerini kayıt altına almayı hedefleyen bir proje bulunuyor Sonbahara doğru bitmesi beklenen çalışma ile şimdiye kadar 200'e yakın eski yapı ve eser kayıt altına alınmış durumda


DTP onlar için bir güvence


Jacop Gabriel, DTP listesinden Mardin İl Genel Meclisi'ne seçilmiş Siyaset yapmaktan çekinen Süryanilerin artık güvenerek siyaset yapabileceği bir çatı bulduğunu belirten Gabriel, DTP'nin kendilerine yaklaşımını da net ve dürüst buluyor: 'Göstermelik olsaydı beni listenin başına almazlardı'


Süryani şarabında fabrika dönemi


Söz Midyat'la özdeşleşen ev yapımı şaraplara geliyor Yoğunlukta Süryanilerin yaptığı ev yapımı şarapların talebi karşılamaması yüzünden işi fabrikasyona döken Jacop Gabriel, fabrikaların da ev yapımı doğal şarap ürettiklerini söylüyor Ancak bu konuda dirençle karşılaştıklarından da bahsediyor Gabriel, en çok da 'Günah' diyenlere şaşırıyor Zira pek çok evde zaten üretilen ve kabul gören bir şarap geleneği bulunuyor Şarabı fabrikada üretme amaçlarından birinin de bağcılığı yaygınlaştırmak ve istihdam alanı yaratmak olduğunu kaydediyor

Alıntı Yaparak Cevapla