Prof. Dr. Sinsi
|
Mardin Manileri Bilmeceleri Tekerlemeleri Atasözleri Masalları Hikayeleri Arşiv
MARDİN MASALLARİ
ARCUN ile BERCUN
Bir varmış bir yokmuş, memleketin birinde iki kardeş yaşarmış Bu kardeşlerden büyüğü olanın adı Arcun, küçüğün adı ise Bercun'muş Arcun akıllı mı akıllı, çalışkan mı çalışkan bir insanmış Bercun ise çok yaramaz, tembel üstelik çok inatçıymış      
Günlerden bir gün Arcun, Bercun'un epeyce sıkıldığını görüp onu gezdirmek istemiş
Arcun: - Bercun kardeş, kalk seninle bağa gidip üzüm toplayalım demiş
Arcun'un bu teklifini beğenen Bercun'da kalkmış ve böylelikle bağa gitmişler Arcun durmadan üzüm toplarken, Bercun'da bir kenarda oturup hep onu izlemiş durmuş, derken vakit dolmuş, akşam olmuş Arcun, Bercun'un yanına gelerek :
- Haydi Bercun kardeş, kalk evimize gidelim, demiş
- Hayır ben gelmem   demiş Arcun yalvarmış,yakarmış,allem etmiş,kullem etmiş, ama nafile Bercun "Nuh" diyor "peygamber" demiyormuş Arcun bakmış ki çaresi yok, bu sefer Bercun'u tehdit ederek:
-Bak, demiş Kalkıp eve gelmezsen gider seni çobana şikayet ederim
Bercun: Gidersen git, demiş  bunun üzerine Arcun kalkıp çobana gitmiş:
Ey çoban kardeş! bu sabah kardeşim Bercun'la bağa gidip üzüm topladık, akşam olduğunda ona kalk eve gidelim dedim, ama o inat edip eve gelmek istemiyor, ne olursun gel, şu köpeklerini kardeşim Bercun'a sal! O da korksun böylelikle evimize apar topar gidelim demiş Çoban daha inatçı çıkmış ve:
Yoook ben gelmem demiş Arcun bu sefer çobanı tehdit etmek mecburiyetinde kalmış:
Bak gelmezsen gider seni bit sürüsüne şikayet ederim! demiş Ama çoban da :
-Git! demiş Bunun üzerine Arcun kalkmış, bitlerin piri sayılan en büyük bite giderek durumu anlatmış
-Ey bit kardeş! Gel şu bitlerini çobana sal,çoban korksun,o da köpeklerini kardeşim Bercun'a salsın böylelikle evimize apar topar gidelim, demiş, bitlerin piri biraz düşündükten sonra :
-Hayır ben gelmem, demiş
-Arcun: Bak, seni ateşe şikayet ederim, demiş
-Bitlerin piri : Edersen et demiş   Bunun üzerine Arcun ateş'e giderek durumu baştan başa anlatmış ve:
Ateş kardeş, gel şu bitleri yakmakla tehdit et, bitler de çobana musallat olsun, çobanda köpeklerini kardeşim Bercun'a salsın Kardeşim Bercun'da korksun Bizde evimize apar topar gidelim demiş Ateş biraz düşündükten sonra:
-Yook arkadaş ben gelmem demiş Arcun bu sefer ateşi suya şikayet etmekle tehdit etmiş,ama ateş "Şikayet edersen et " diyerek meydan okumuş Arcun ordan da kalkarak suya gitmiş Bütün durumu anlattıktan sonra yalvarmış:
-Ey su kardeş; gel de şu ateşi söndürmekle tehdit et,Ateş de bitleri tehdit etsin, Bitler de çobanı, çoban da köpeklerini kardeşim Bercun'a salsın, böylelikle evimize apar topar gidelim Su da aynı cevabı vererek:
         -Hayır ben gelemem demiş, bunun üzerine Arcun:
-Bak gider seni deveye şikayet ederim, sonra deve gelir seni içer, demiş Su : "Şikayet edersen et " diyerek Arcun'u başından savmış Arcun, bu sefer deveye giderek derdini anlatmış Ve:
-Ey deve kardeş gel, şu suyu içmekle, su da ateşi söndürmekle, ateş de bitleri yakmakla, bitler de çobanı tehdit etsin,çoban da köpeklerini kardeşim Bercun'a salsın böylelikle evimize apar topar gidelim diye yalvarmış
Ama deve de aynı inatla "Yook ben gelmem" deyince, Arcun, deveyi bıçağa şikayet etmekle tehdit etmiş ama deve buna aldırmamış Bunun üzerine de Arcun başını alarak bıçağa gitmiş
-Bıçak kardeş, bıçak kardeş "diyerek başından geçenleri tek tek anlatmış ve :
-Gel de şu deveyi kesmekle, deve de suyu içmekle, su da ateşi söndürmekle, ateş de bitleri yakmakla, bitler de çobana musallat olsun,çoban da köpeklerini kardeşime salsın Böylelikle evimize apar topar gidelim Bıçak uzun uzun düşündükten sonra Arcun'a acımış ve "Peki "diyerek hemen işe koyulmuşlar
Bıçak gidip deveyi kesmekle, deve de suyu içmekle, su da ateşi söndürmekle, ateş de bitleri yakmakla, bitler de çobanı tehdit etmiş,bunun üzerine çaresiz kalan çoban, köpeklerini Bercun'a salmış Bunlardan korkan Bercun Arcun'un elini tutarak apar topar evlerine gitmişler       
KOCAKARI
Bir varmış bir yokmuş; çook uzak bir ülkede bir acuze (yaşlı kadın) yaşarmış
Bu acuze, günlerden bir gün, evini süpürürken yerde bir kuruş bulmuş,öylesine sevinmiş öylesine sevinmiş ki hemen gidip bununla kendine pekmez almış,ama gelin görün ki bizim acuze çok cimri olduğu için bu pekmezi yemeyip rafa kaldırmış      
Aradan günler geçmiş, derken günlerden bir gün, bir kara kartal süzülerek gelmiş ve rafta bulunan pekmezi alarak havalanmış
Bunu gören Acuze kartalın peşine düşmüş Ama nafile ancak kartalın kuyruğundan bir tüy koparabilmiş
Elindeki tüy ile kalkmış memleketin kadısına gidip başından geçenleri bir bir anlatmış:
Acuze:-Ey kadı Efendi, günlerden bir gün evimi süpürdüm,
Kadı Efendi: - İyi ya   Paklandın,
Acuze: -Yerde bir kuruş buldum,
Kadı Efendi: -Bahtiyar oldun,
Acuze: -Hemen gidip bununla kendime pekmez aldım,
Kadı Efendi: -Hayatın tatlılaştı,
Acuze: -Sonra bu pekmezi rafa koydum, diye devam etmiş
Kadı Efendi: -Yükseldin, diye karşılık vermiş
Acuze: -Derken bir kara kartalın evime süzülerek geldiğini gördüm,
Kadı Efendi: -Devleştin, demiş
Acuze: -Ve bu kara kartal, rafa koyduğum pekmezimi alıp götürdü,arkasından koştum ama nafile, Ancak onun kuyruğundan şu elimde gördüğün tüyü koparabildim,demiş
Kadı Efendi: -İyi ya ödeştin, diye karşılık vermiş
Acuze şaşkın şaşkın kadı Efendiye bakarak:
- Bu ne demek oluyor Kadı Efendi? demiş
Kadı Efendi, gözlerini bir noktaya dikmiş, bembeyaz sakalını eliyle sıvazla*****, tane tane konuşmaya başlamış:
- Bak acuze, bu demek oluyor ki; haydan gelen huya, selden gelen suya gider,bu birincisi, İkincisi de yemeyenin malını öylece alır götürürler,demiş
Böylelikle bizim acuze ömrünün son günlerinde de olsa iyi bir ders alarak evinin yolunu tutmuş     
Bizim masalda burada sona ermiş   
|