Yalnız Mesajı Göster

Adıyaman Hakkında Bilgi

Eski 08-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Adıyaman Hakkında Bilgi



Adıyaman Gezgin Gözüyle


NEMRUT DAĞI ÖREN YERİ
Dünyanın 8 harikası olarak anılan ve UNESCO Kültür Mirası Listesinde yer alan bu yer Doğu Toros Sıradağlar üzerinde 2150m yüksekliğinde, Fırat nehri geçitlerine ve ovaya hakim bir tepe üzerindedir Kommagene Kralı 1 Anticeos ‘a ( Antikos) anakaya üzerinde bir anıt mezar yapılmış ve üzerine kırma taşlar yığılarak büyük bir tepe biçiminde tümlüs oluşturulmuştur Tümülüsün Doğu Batı ve Kuzeyindeki kayalıklara 9-10 metre boyutlarında dev kral ve tanrı, kartal ve aslan heykelleri konulmuştur

ARSAMEİA KUTSAL ALANI

Adıyaman ili, kahta ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır MÖ 3YY da ( Hellenistik dönem) yaşamış arsemes tarafından kurulduğu için bu isimle anılmıştır Prehistorik dönemden sonra Hellenestik, Roma ve orta çağda da yerleşim yeri olarak kullanılmıştır Güneydeki tren yolunda Mitras’ın kabartma stili bulunmaktadır

PİRİN ÖREN YERİ (PERRE ANTİK KENT)

Adıyaman’a 5km uzaklıkta Örenli mahallesi sınırları içerisindedir Perre şehri, Kommagene ülkesinin 5 büyük şehrinden biridir Günümüzde çok az bir kalıntı ulaşmıştır Antikkentte sur duvarları, halen halk tarafından kullanılmakta olan çeşme ve 200’e yakın kaya mezarının bulunduğu Nekropol yer almaktadır

DERİK KUTSAL ALANI

İlimiz Sincik ilçesi Çatbahçe sınırları içerisindedir 125m yükseklikte iki tepe arasındaki düzlük alana kurulmuştur Burada bir tapınak ve kutsal Temenus ( çevre duvarı) ile simetrik yapıda iki adet “hercon” yer almaktadır

PALANLI MAĞARASI:

Paleolithik dönem (taş devri) insanın yaşadığı dönemde kullanılmıştır MÖ 40,000 yıllarına kadar uzanan dönemde avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan halkın mağara duvarlarına çizdikleri dağ keçisi ve geyik gibi hayvan resimleri günümüze kadar tahrip olmadan gelmiştir

ULU CAMİİ

Adıyaman’ın merkezinde bulunmaktadır Dulkadiroğulları (MS 1137-1522 ) zamanında yapılan camii daha sonraları bir çok kez onarım görmüştür

Caminin bugünkü şekli ile 1863 tarihinde yaptırıldığını bildiren bir kitabe , minare kaidesinin doğuya bakan üst yüzeyinde bulunmaktadır Aynı yerde altta kemer içinde bulunan bir başka kitabede caminin 1902 yılında tamir gördüğü anlaşılmaktadır

ÇARŞI CAMİİ

Hacı Abdulgani isimli bir kişi tarafından 1550 yılında yaptırılmıştır Dikdörtgen planlı caminin payandalarla desteklenen beden duvarları kesme taştan yapılmıştır

ESKİSARAY CAMİİ

İlimiz merkez Eskisaray mahallesinde bulunan Saray camii (İbrahim paşa) Hicri 1148’de İbrahim paşa tarafından yaptırılmıştır Cami bir çok defa onarım görmüştür Son onarımda camii kuzeye doğru genişletilmiştir

KAP CAMİİ

Kendi adıyla anılan mahallede bulunan Kap camii kitabesine göre hicri 1182 (1768) yılında yapıldıktan sonra Hicri 1342 (1923) Hacı Mehmet Ali tarafından yeniden yaptırılmıştır

YENİPINAR CAMİİ

İlimiz Yenipınar mahallesinde bulunmaktadır Düz bir alan üzerine kurulmuştur Minare kaidesinde yer alan kitabeye göre Hicri 1133 (1720) senesinde Hacı Mahmut Atlı tarafından yaptırılmıştır

St PAUL KİLİSESİ

Adıyaman Merkez Mara Mahallesindedir 1905 tarihli kitabesinden kilisenin oldukça eski bir yapı olduğu anlaşılmaktadır StPaul ismiyle anılan bir Süryani kilisesi olup, tescilli bir yapıdır Bugün için küçük bir Süryani cemaati tarafından kullanılmaktadır

NEMRUT DAĞI TÜMÜLÜSÜ

Nemrut Dağı Tümülüsü; Adıyaman’ın 86 km doğusunda Kahta ilçesinin Karadut köyünde, dünyanın sekizinci harikası olarak tanınan, tepesinde küçük kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuştur Tümülüs, 2150 m Yükseklikte, görkemli bir kültür ve turizm merkezi konumundadır İÖ 1 Yüzyıla tarihlenen ve orijinali 55 m olan tümülüsün bugünkü yüksekliği 50 m, çapı 150 metredir Gündoğumu ve günbatımının tüm ihtişamıyla izlenebildiği bu tepede, Kommagene Kralı 1 Antiochos kendisi için görkemli bir anıt mezar, mezar odasının üzerine kırma taşlardan oluşan bir tümülüs ve tümülüsün üç tarafını çevreleyen kutsal alanlar inşa ettirmiştir Tümülüs, Kral 1 Antiochos’un şerefine tertiplenen törenlere mahsus 3 terasla çevrilidir Doğu, batı ve kuzey terasları olarak adlandırılan bu alanlardan doğu ve batı teraslarda; sıra halinde dizilmiş blok halinde 8 yontma taşın üst üste oturtulmasıyla oluşturulan 8-10 metre yüksekliğinde muhteşem heykeller, kabartmalar ve yazıtlar bulunmaktadır Heykeller, bir aslan ve bir kartal heykeliyle başlar ve aynı düzende son bulur Hayvanların kralı olan aslan yeryüzündeki gücü, tanrıların habercisi olan kartal ise göksel gücü sembolize eder

KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ

Kahta ilçesinin14km kuzeyindedir Hafif yükseltili bir tepe üzerinde olup olup tamamen kırma taşlarından yığma biçiminde yapılmış anıt mezardır Kitabesinde Kommagene kralı Mithirisdatesin annesi İsiasın kız kardeşi Antiochis ve kızının gömülü olduğu yazılıdır

SOFRAZ TÜMÜLÜSÜ

Adıyaman ili Besni ilçesi Üçgöz köyüne 3km uzaklıkta sofraz çayının aşmış olduğu derin vadinin kuzeyinde bir tepe üzerinde bulunmaktadır

SESÖNK( Dikilitaş )TÜMÜLÜSÜ

Adıyaman ili besni ilçesi Zormağara köyündedir Fırat vadisinden yaklaşık 300m yükseklikteki platoya oval biçimi 35m çapındaki tümülüsün yanında düzensiz aralıklarla dikilmiş 3çift sütün vardır

HÖYÜKLER

Bunlardan bir kısmında kazı yapılarak bölgede yaşamış insanların kültürleri gün ışığına çıkarılmıştır Bunlardan bazıları aşağı Fırat projesi kurtarma kazlıları ile açılan Samsat, Tille Ançoz, Gritille , Haylaz höyüktür Bunun yanı sıra diğerleri Külafhöyük, Battal höyük, Boz höyük, Kara höyük, Mırıktıh höyük, Hementil höyük, Beşyol höyük, Tekağaç höyüğü bunlardan bazılarıdır

NEMRUT VE KOMMAGENE UYGARLIĞI


Doğu-Batı Medeniyetinin, 2206 m Yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleriyle, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m Yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için KOMMAGENE UYGARLIĞI’nın keşfine gitmek gerekir

Nemrut Dağı’nın zirvesindeki eserlerden ilk söz eden ve bunların Asurlular’dan kalma olduğunu tahmin eden, 1881’de Diyarbakır’da yol yapım işlerinde görevli Alman Mühendis Karl Sester’dir Sester’in verdiği bilgiler doğrultusunda Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen genç bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı’nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı’na ait olduğunu ve Kommagene Kralı 1 Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder Antiochos’un ağzından yazılan kitabe, Nemrud Dağı’nın sırrını ve Antiochos’un yasalarını içermektedir

Daha sonra Alman Mühendis Karl Humann ve İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusu Osman Hamdi Beyin de katıldığı Nemrut Dağı çalışmaları 1953’ten 80’li yıllara kadar Amerika’lı Arkeolog Theresa Goell ve Friedrich Karl Dörner ve 1986 yılından itibaren, Dörner’in öğrencisi Sencer Şahin tarafından sürdürülmüştür

Kommagene Uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı’ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat Havzasında gerçekleştirilmiştir Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmıştır

KOMMAGENE KRALLIĞI

Yunanca “Genler Topluluğu” anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers Uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye’nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri’nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır

Ö 2000 yılının ortalarında Hitit İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdiği tahmin edilen Kommagene yöresi’nde Kommagene Krallığı’nın öncesi kabul edilen Kummuh Krallığı’nın olduğu ve Kummuh’un İÖ 711’lerde Asurlular, İÖ 605’te de Babilliler tarafından fethedildiği anlaşılmaktadır İÖ 6 Yüzyılın sonlarına doğru Kommagene toprakları Pers İmparatorluğu’nun eline geçmiştir İÖ 323’te Kommagene Bölgesinin idaresi Grek-Makedon yöneticilerin eline geçmiştir

Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından “Krallar Kralı olarak anılan Darius’a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithridates Kallinikos tarafından, İÖ 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur

Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithridates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır

Nemrut Dağı ve iki Arsameia şehrindeki kült yapılarıyla Kommagene Krallarının en ünlüsü olan 1 Antiochos devri (İÖ 69-38), krallığın en müreffeh dönemdir Kendi mezarını Nemrut Dağı’nın zirvesine, babası Mithridates 1 Kallinikos’un mezarını ise Arsameia’da Eski Kahta Çayının kenarına yaptıran 1 Antiochos, krallığını ekonomik ve kültürel yönden en üst seviyeye çıkartmıştır 1 Antiochos’tan sonra Kommagene Krallığının parlak dönemleri, halefleri tarafından devam ettirilemez ve İS 29 yılından itibaren Kommagene Kralları Roma tarafından atanır İS 72’de Romalılar’ın Kommagene’yi istila etmesiyle 200 yıllık krallığın bağımsızlığı tamamen sona erer ve bu tarihten sonra Kommagene toprakları Suriye’nin parçası olarak tarihteki yerini alır

KOMMAGENE KRALLIĞI

Yunanca “Genler Topluluğu” anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers Uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye’nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri’nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır

İÖ 2000 yılının ortalarında Hitit İmparatorluğu’nun Ö 711’lerde Asurlular, İÖ 605’te de Babilliler tarafından fethedildiği anlaşılmaktadır İÖ 6 Yüzyılın sonlarına doğru Kommagene toprakları Pers İmparatorluğu’nun eline geçmiştir İÖ 323’te Kommagene Bölgesinin idaresi Grek-Makedon yöneticilerin eline geçmiştir

Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından “Krallar Kralı olarak anılan Darius’a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithridates Kallinikos tarafından, İÖ 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur

Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithridates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır

Nemrut Dağı ve iki Arsameia şehrindeki kült yapılarıyla Kommagene Krallarının en ünlüsü olan 1 Antiochos devri (İÖ 69-38), krallığın en müreffeh dönemdir Kendi mezarını Nemrut Dağı’nın zirvesine, babası Mithridates 1 Kallinikos’un mezarını ise Arsameia’da Eski Kahta Çayının kenarına yaptıran 1 Antiochos, krallığını ekonomik ve kültürel yönden en üst seviyeye 1 Antiochos’tan sonra Kommagene Krallığının parlak dönemleri, halefleri tarafından devam ettirilemez ve İS 29 yılından itibaren Kommagene Kralları Roma tarafından atanır İS 72’de Romalılar’ın Kommagene’yi istila etmesiyle 200 yıllık krallığın bağımsızlığı tamamen sona erer ve bu tarihten sonra Kommagene toprakları Suriye’nin parçası olarak tarihteki yerini alır

DOĞU TERASI

Kommagene ülkesinde güneşin doğuşunu ilk gören yer olan doğu terasına sert kayalardan oyulmuş merdivenli yollardan çıkılır Doğu terası; tanrılar galerisi, atalar galerisi ve sunaktan oluşur Tanrılar galerisindeki devasa tanrı heykelleri anıt mezara sırtını dönmüş biçimde sıralanmıştır

Tanrılar galerisinin 5 heykelinden biri olan Antiochos, güney uçta ilk sırada yer almaktadır Kendisini tanrılarla aynı kategoride gören Antiochos heykelini bu sıralamaya dahil etmiştir 2 Heykel Kommagene-Fortuna Latincede şans, uğur, bereket anlamındadır Heykeller arasında en uzun olan 3 Heykel Zeus-Oromasdes, Tanrılar tanrısı Kronos’un oğlu, baş tanrı ve gökler hakimidir 4 Heykel Apollon-Mithras, Anadolu mitolojisinde baş tanrı Zeus’un oğlu olup ışık ve güneş tanrısıdır Kuvvet ve kudretin sembolü olan Herakles Anadolu’da Herkül adıyla anılır

Heykellerin her iki yanında içte yer alan göksel gücün temsilcisi kartal ve yanında duran aslan daima tanrıların ve kralların yanında onlara bekçilik etmektedir

KUZEY TERASI

Burası batı ve doğu teraslarını birbirine bağlayan 100 metre uzunluğunda bir tören yoludur 80 metre uzunluğunda tamamlanmamış stel kaideleri bulunur

BATI TERASI

Muhteşem bir gün batımının izlenebildiği , Doğu terasına benzer şekilde yapılmış batı terasında, tanrılar galerisindeki heykel sıralaması ve heykellerin arkasındaki kült yazısı bazı detaylar hariç aynıdır Doğu terasından farklı olarak, tanrılar galerisinin kuzey ucunda, dördünde Kral Antiochos’un tanrılarla selamlaşması, diğerinde aslan figürü bulunan, kumtaşından yapılmış 5 kabartma (rölyef) bulunmaktadır Aslan horoskop olarak bilinen kabartma, 25000 yılda bir meydana gelen astrolojik bir olayın sembolize edilmiş halidir

Doğu ve Batı terasın her ikisinde de tanrı heykellerinin tahtlarını oluşturan taş blokların arkasında Grek harfleriyle yazılmış 237 satırlık uzun bir kült yazıtı NOMOS bulunmaktadır

ANTİK KENTLER

ARSAMEİA ÖREN YERİ (Nymphaios Arsameia’sı)

Kral 1 Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia İÖ 2 Yüzyılın başlarında Kommagene’lerin atası Arsemia tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir

Güneydeki tören yolunda Mitras’ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı bulunmaktadır Yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 m derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi de dikkati çekmektedir

Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır Yapılan saray kazılarında çok sayıda heykel parçası, bir kraliçe ve Antiochos başı bulunmuştur Arsameia ören yeri, Adıyaman’a 60 km uzaklıktadır

YENİ KALE

Adıyaman’a 60 km uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşıdaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır Romalılar ve ardından Memluklular tarafından restore edilen Kale en son 1970’lerde Dörner tarafından kısmen onarılmıştır Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır Kale’den Nymphois’e inen su yolu bir tünelle Arsameia’ya başlanmıştır 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür

DERİK KALESİ
rakımlı bir bulunan tepenin üzerine kurulmuştur İS 70’lerde Romalılar tarafından inşa edildiği ve 300’lere kullanıldığı tahmin edilen, içerisinde büyük bir tapınak bulunan bölgenin kutsal alanı kabul edilen kalenin hemen yakınında Kommagene döneminde inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır

GERGER KALESİ (FIRAT ARSAMEİA’SI)

Adıyaman’ın Kahta İlçesine 85 km uzaklıkta bulunan, tarihi Geç Hitit dönemine dayanan kale, Fırat Nehrinin batı yakasında yer almaktadır İÖ II Yüzyılda Kommagenelilerin atası olan Arsames tarafından kurulmuştur Sarp kayalar üzerine, Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger Kalesi’nin batı surlarında Kral Samos’a ait bir kabartma bulunmaktadır İslami dönemde de kullanılan kale içerisinde cami, dükkanlar ve su sarnıçları bulunmaktadır

PERRE ANTİK KENTİ

Adıyaman kent merkezine 5 km uzaklıkta, Kuyucak köyü yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar ve 200 civarındaki kaya mezarı da bu yerleşim yerine aittir Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, Romalılar döneminde en parlak devrini yaşamış bir kenttir Girişleri kabartmalarla süslenmiş mezar odaları arasında irtibatı sağlayan geçişler bulunmaktadır Kayalar içerisinde oyulmuş bu mezar odaları içerisinde lahitler de yer alır

Alıntı Yaparak Cevapla