Konu
:
Merhaba, Ben Ateistim (Sıkılmadan Okumalısınız)
Yalnız Mesajı Göster
Merhaba, Ben Ateistim (Sıkılmadan Okumalısınız)
08-13-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Merhaba, Ben Ateistim (Sıkılmadan Okumalısınız)
Beyaz eşya pazarlamacısı kamyondan iner
Beyaz eşya satan dükkana girer
Dükkanda dini bir konuda sohbet yapılmaktadır
Satıcı sohbet esnasında kafasını uzatarak:
-Merhaba
ben ateistim
sizinle dini konularda tartışabiliriz
dedi
Dükkanda bulunanlardan biri olan Necmi Abi
-Hoş geldin Ateist kardeş
-Hoş bulduk
-Buyur gel oturalım
sohbet edelim
Ateist oturur
-İsminiz nedir ateist kardeş?
-Yıldırım
-Merhaba Yıldırım memnun oldum benim adım da Necmi
-Sağol
-Sen akıllı
zeki birine benziyorsun
dedi Necmi Abi
- Nerden bildin? Diye sordu Yıldırım
( Necmi abi baştan yağlama yapıyor ki kapı sonra gıcırdamasın)
-Pazarlama müdürüsünüz
aptal adamı müdür yapmazlar
Ordan anladım
dedi
-Teşekkür ederim
O yüzden sen ateist olamazsın
Ateist olmak için akılsız aptal olmak lazım
Çünkü şu kainata baktığımızda her şey Allah’ın varlığını bize gösteriyor
dedi
Yıldırım sessiz beklemede
Necmi abi cebinden gözlüğünü çıkardı
-Yıldırımcığım madem sohbet edicez
sevdim seni
-Ben de sizi sevdim
severim konuşkan insanları
dedi Yıldırım
Necmi abi gözlüğü göstererek:
-Buna ne dersiniz Yıldırımcığım?
-Gözlük deriz
dedi
-Biz de gözlük deriz
Cebinden kalem çıkartıp:
-Buna ne dersiniz?
-Kalem deriz
dedi
-Biz de kalem deriz
dedi Necmi abi
Buarada dükkan sahibi bir tepsi şeftali ortaya koydu sohbet esnasında afiyetle yensin diye
Necmi abi bir şeftaliyi eline alarak:
-Peki buna ne dersiniz Yıldırımcığım?
dedi
-Şeftali deriz
dedi
-Bak işte biz de şeftali diyoruz
Demek ki görüş ayrılığımız yok
Şimdi sen buna şeftali desem ben patates desem
diğerine kalem desen ben de baston desem herhalde bu adamla sohbet edilmez deyip kalkıp giderdin
Demek ki baktığımızda aynı şeyleri görebiliyoruz
Şimdi biz bu şeftaliyi nerden aldık Yıldırımcığım?
-Manavdan
dedi
-Hayır öyle değil
Yani denizden mi çıkardık
topraktan mı çıkardık
yoksa ağaçtan mı topladık?
-Ağaçtan dedi
-Peki bu ağacın aslı nedir?
-Nasıl yani? diye sordu Yıldırım
-Yani bu ağaç aslında bir odun değil mi?
-Evet doğru
biz ağaç diyoruz ama aslı odun
gitti mi?
-Gitmez tabi ki
dedi
-Aklı var mıdır bu odunun? Düşünüp desin ki : Ya ben bu insanlara şeftali yapayım de afiyetle yesinler
Yıldırım düşündü:
-Aklı yok
dedi
Okula da gitmedi
kokusu hoşumuza gidiyor
içindeki vitamin vücudumuzu besliyor
Yıldırımcığım bu şeftaliyi bize bizi tanıyan biri mi verebilir yoksa bu odun mu verebilir?
Yıldırım dondu kaldı
Durdu
düşündü:
-Sen
dedi
Bir deryasın
Necmi abi gülümseyerek:
-Ben derya değilim
derya bizim okuduğumuz Kuran Tefsiri kitaplarıdır
İşte Yıldırımcığım
Bizi tanıyan
seven
acıyan ve neyden hoşlandığımızı bilen bir Rabbimiz var
O şeftaliye kokuyu veren
burnumuza da o kokuyu alma kabiliyeti vermiş
Tadını veren
dilimize tat alma kabiliyeti vermiş
İşte O bizim Rabbimizdir
Allah’ımızdır
Necmi abi devam ederek:
-Mesela dedi ineğin süt vermesi
İnek bizi tanımaz
Arının bal vermesi
arı bizi tanımaz
Şimdi biz bilim adamlarını toplayıp desek ki: Ya profesörler
bu arılar var ya çok terbiyesiz şeyler
biz balını almaya gidince bizi sokuyorlar
Biz bundan sonra arı balı yemek istemiyoruz
Biz siz bal yapın
bize profesör balı yapın biz ondan yemek istiyoruz desek
Bize arı gibi bal yapabilir mi profesörler?
-Yapamazlar dedi
-Peki profesörün yapamadığı balı
bir sinek nasıl yapabiliyor? Kuran’da Nahl suresi var
Orda
Allah
diyor ki : Ben arıya vahyediyorum
emrediyorum insanlar için şifalı olan balı üretiyor
Kuran’da iki yerde şifa kelimesi geçer
Birinde Allah’ın Peygambere vahyettiği Kuran’ın inanlara şifa olduğu söylenir
diğerinde ise Allah’ın arılara vahyettiği balın bütün insanlara şifa olduğu söylenir
Yıldırım iyice şaşkın vaziyette bakıyor
Necmi abi devam ederek:
-Mesela 5 kişilik bir taksi
saat kulesinin etrafında kendi kendine döner mi?
-Tabi ki dönmez
dedi Yıldırım
-Peki 5 kişilik taksi kendi kendine dönmezken 7 milyarlık dünya kendi kendine nasıl dönüyor? Demek ki onu bir döndüren var
Yıldırımcığım hiç baklava baklavacısız baklavalaşır mı?
Yıldırım gülümseyerek
–Hayır
dedi
-İşte maalesef modern bilim baklavayı görüyor ama baklavacıyı görmek istemiyor
-Yahu siz nereye takılıyorsunuz? Hocanız kim? dedi Yıldırım
-Sevgili kardeşim benim Hocam Bediüzzaman’dır
ben onun yazdığı eserleri okurum dedi Necmi abi
-Yapma ya o mu hocanız?
Necmi abi :
-Sen bize takıl neşelenirsin
dedi
-Belli ya çok neşeli bir insansın
bir odundan neler çıkardın
dedi Yıldırım
-O bu bişey mi Yıldırımcığım biz de daha ne odunlar var
Gülüşerek vedalaşıp ayrıldılar
Elhamdülillah Müslümanim(;
Tamamen Alinti Bir Yazidir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul