08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ertelenen Anlar..
ERTELENEN ANLAR
Neleri nelere değişiyoruz? Değer mi acaba diye durup düşünmeden
Sevdiğimiz için gecenin ikisinde yol kat edilmiyorsa, uyku tatlı
geliyorsa   
Hangi zamanı kimlerden çalıyoruz, çantada keklik gibi gördüklerimizden mi?
Şu saati kurma işini bir türlü ayarlayamıyorum On dakika erkene kursam,
onun verdiği rahatlıkla süre daha da uzuyor Vaktinde kursam telaşa
kapılıyorum
Çareyi buldum! Uyumak uğruna kahvaltısızlık Yolda elime alacağım kuru bir
poğaça ama on beş dakika fazla uyku
Hayal etmiyor değilim şöyle beyaz örtülerde domatesli, peynirli, ballı
kahvaltıyı ama  
İşe gelince telaş eder dururum, yapacaklarımı düşünmekten arkadaşlarıma
esaslı bir günaydın diyemem
Ne kaybettirir bana beynimi onlara verip, gözlerinin içine bakarak bir
günaydın demem?
Ya da nasılsın derken seni gerçekten umursuyorum ve nasıl olduğunu merak
ediyorum hissini ona belli etmem?
İşler mi durur? Kaç dakika kaybettirir bunları yapmak bana?
Annem aradığında 'işteyim şu an, bunları burdan konuşamam, akşama evden
ara' dediğimde  
Akşam aradığında ise gündüz endoskopiye gittiğini, beni yanında istediğini
söylemek için aradığını işitmek  
İşten eve gelip bir telaş yemeği yetiştirmeye çalışırken bütün gün beni
özleyen çocuğumun bacağımdan çekiştirip bana sarılmak istemesi  "Hayır,
yavrucum, şu an sana sarılamam, yemek yetiştirmem gerekiyor
Ancak her iş bittiğinde - tabii o da ancak sen uyuduğunda, sen bilmem
kaçıncı rüyanı görürken- seni öpebilirim" demem  
Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarım yemeğe davet ettiklerinde bunun
kahrolası bir toplantıya denk gelmesi, ama onların gitmesi    
Çok sevdiğim akrabamın doğum gününe sırf eşim keyif almıyor, diye sadece
telefon etmem   
Pazar yürüyüşüne çıkmak için hazırlanırken yağmurun başlaması, 'oysa daha
dün gitmiştim kuaföre, otur evde cips atıştır
Yağmur mu? Vurmasın yüzüme damlaları Nasılsa daha çok yağar' demem   
Böyle kaç tane anı, kaçırırız hayatta? Kaçını bir daha yakalama şansını
verir hayat bize?
Annemizin endoskopisi kötü çıkarsa  
Evladımız hızla büyürken ıskaladıklarımız ve bir daha geri gelmeyen büyüme
evreleri   
Dostlarla yapılan enfes sohbetler  
Aile ile yapılan her daim tat veren kahvaltılar  
Neleri nelere değişiyoruz? Değer mi acaba diye durup düşünmeden
Sevdiğimiz için gecenin ikisinde yol kat edilmiyorsa, uyku tatlı
geliyorsa   
Hangi zamanı kimlerden çalıyoruz, çantada keklik gibi gördüklerimizden mi?
Ne kadar ilgilenmesek de, ne kadar az zaman ayırsak da, nasılsa yanımızda
olacaklarından emin olduklarımızdan mı?
Ya o keklikler bir gün keklik olmaktan bıkarsa    
Ya onlar, 'al, istediğin hayatı sen yaşa Ne olursa olsun biz arka fonda
yokuz' derlerse?
Ya, 'her şeyi sizler için yapıyordum' yalanı ile baş başa kalırsak?
Ya                      
Ya yağmurun bir daha yağdığını göremezsek?!!
|
|
|