08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Müsait Olunca Beni Severmisin? :(:(
Müsait Olunca Beni Severmisin?
İçeri girer girmez neşeyle bağırdı:
- Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
- Görmüyor musun ? Telefonla konuşuyorum
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu Annesi telefonu, babasıarabayı seviyordu
Her şey erteleniyordu, telefon ve araba söz konusu olduğunda  Bir deeve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmıyordu
Nerelere gitseydi? Annesi kapattı telefonu
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu Koşarak yanına gitti:
-Sana yardım edeyim mi ? dedi, en sevimli halini takınarak Annesimanalı manalı baktı:
-Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğraşmayayım Çokyorgunum zaten
Yorgunluk nasıl birşeydi ? Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığındaanneannesi oyuncağı yavaşça elinden alır :
-'Nasıl yorulmuş yavrucak Uykunun gülkokulu kolları sarsın seni '
diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi
Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyleböyle kızgın kızgın konuşuyordu
—Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın Anneannemöyle söylüyor
—Uykuya dalayım da, gül kokuları kusur kalsın Yorgunluktan ölüyorum
Bu kelimeden nefret ediyordu 'Yorgunum, yorgun olduğumdan, böyle yorgunken' 
—Anneciğim sen yorulma, diye  
—Yemekte konuşuruz çocuğum Bankada işler yetişmedi Baban gelene kadarbunları bitirmem lazım Hadi sen oyna biraz
Hani siz yoruluyorsunuz ya  Eeee  Bende oynamaktan yoruluyorum Neyapayım bilmem?
Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler, yapılması gerekenlerihiç bilmiyorlardı
Işıklar söndü birden
Annesi öfkeyle söylenmeye başladı
—Mum da yok! diye diye karıştırdı dolapları elyordamıyla
Çocuk sırtüstü yatıp, anneannesinin köyünü düşündü Gaz lambasınınışığında deli tavşan masalını anlatışını
Deli tavsanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne Anneannesigibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak
tavşan kafası yaptı
''Bak deli tavşan'' diyerek parmaklarını oynattı Yoldan geçenarabaların farları duvardaki tavşana yol açtı Tavşan alabildiğine hür
dolaştı sağda solda Otlarla kuşlarla konuştu Sonra yorgun düştü Duvardaki görüntü minik avuçların açılmasıyla kayboldu Kolu yavaşça
kanepeden aşağı sarktı
Sonra ışıklar geldi
Kadın çocuğun hiç konuşmadığını akıl etti Birden kanepeye koştu Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı
Masanın üstündeki dosyalara baktı iğrenerek Dindirilmez bir pişmanlıkdoldurdu içini
Uyandırmaktan korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu
Çocuk sanki bir ipucu bekliyormuşçası na aralanan gözleriyle mırıldandı;
— İşin bitince beni sever misin anne? dedi
Kadın, sevilmek için randevu alan çocuğuna bakarak sabaha kadar ağladı
|
|
|