08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Siğindik Gölgesine Yaşamin
SIĞINDIK GÖLGESİNE YAŞAMIN
Hüzündü çınlayan kulaklarımda, uzaklardan esip geçen bir rüzgarın acıklı nağmeleriydi, başka yüreklerden toplayıp getirdiği bir acılar senfonisiydi
Tükenmişliğin son demleriydi
Günlerin cafcaflı renklerinden sıyrılıp renksizleştiği, pırıltılarını sisleri ardında yitirdiği, kimliksizleştiği, sessizleştiği zamanlardı
Uzak ve yakının iç içe geçtiği, uzak sandığımız şeylerin aslında içimizde beklenmeye alındığını keşfettiğimiz, ama yakın sandığımız şeylerin de aslında bize ne kadar uzak olduğunu anlamaya başladığımız zamanlardı
Sevginin yoksullaştırdığı, paranın katılaştırdığı, insanın ne olduğunu tanımlayamadığımız zamanlardı
Şarkıların gölgesine sığınırken, içimize akıtırken gözyaşlarımızı ve sorgularken neden bu kadar acımasızlaştığımızı, kaybediyorduk elimizdeki bütün çıkış yollarını
Çıkmazların çıkış yolları olduğuna nasıl da kaptırıyorduk kendimizi
Düşünemiyorduk!? 
Düşündüğümüzde vicdanımızla baş başa kalıyorduk, yanlış olduğunu anlıyorduk bazı şeylerin ama acılarımızdan kaçıp sığınıyorduk ne olduğunu bilmediğimiz limanlara
Kaçmazsak acıyorduk, kanatıyorduk kendimizi
Aslında yenik düşüyorduk her geçen gün, çırpınışlarımızın boş yere olduğunu bile bile yürümeye çalışıyorduk o sonu olmayan sokaklarda
Yan yana, elele gibiydik ama tektik Acılarımızda, sevinçlerimizde hep tektik En desteğe ihtiyaç duyduğumuz anlarda, gölgemizden başka kimseyi bulamıyorduk yanımızda
Tutunamıyorduk hiçbir dala Ne sığabiliyorduk bir yere ne de sığdırıyorduk başkalarını
Öyleydi işte yaşam denen şey Keşkelerimizi gömerken içimizin en derinlerine, gülümsüyorduk hiç ışıltısı olamayan gözlerle yaşama
Alintidir
|
|
|