Konu: Psikiatri
Yalnız Mesajı Göster

Psikiatri

Eski 08-13-2012   #50
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Psikiatri




STRESS




Stres kavramı ilk olarak 1930'larda endokrinolog Hans Selye tarafından ortaya atılmıştır Selye'ye göre organizmalar olumsuz duyusal ve fizyolojik olaylar karşısında ortak bir biyolojik tepki gösterirler Bunlara ''stresör'' adı verilir

Stresörler kaçınmak istediğimiz her şeydir İnsanın bir yakınını kaybetmesi, tüccarlar için borçlarını karşılayamama durumu, fanatik futbol taraftarı için tuttuğu takımın kaybetmesi, borsada oynayanlar için ani ve yüksek borsa düşmeleri, önemli randevusuna trafik nedeniyle yetişememe gibi gündelik hayatımızda sık rastlayabileceğimiz şeyler birer stresördür

Akut stres ile karşılaşan insanlarda adrenalin salgısı artar Kalp hızında artma, ağız kuruması gibi belirtiler ortaya çıkar Çok sık karşılaşmamak koşuluyla insan strese karşı koyabilirSık tekrarlayan streslerde ise başa çıkamayacağımız birikimler ortaya çıkar

Araştırmalar,kronik stresin vücut direncini kırdığını ve hastalıklara zemin hazırladığını göstermektedir

Stres sadece kalp veya sindirim sistemine zarar vermez Bellek kaybı, bağışıklık sisteminin zayıflaması, şişmanlık(" Et değil dert "deyimimizi hatırladım) gibi sonuçlar da ortaya çıkar Yani insanları kısa süre içinde öldürmeyen stresörler, uzun vadede birikim sonucu er veya geç ölümcül hastalıklara zemin hazırlarlar

Birkaç yıldan beri stres artık ölçülebilir olmuşturTükürükte hormon yoğunluğunu ölçerek, vücudun nörolojik ve kimyasal tepkilerini inceleyerek, stresin organizmayı nasıl yıprattığı somut bulgularla saptanmaktadır Hamilelik döneminde stresin gelişmekte olan cenin'i de etkilediği anlaşılmıştır Bu çalışmalar " Psikonöroimmunuloji " adında yeni bir bilim dalının doğmasına neden olmuştur Bu bilim dalının bugün eriştiği nokta, 1960 larda sigara ile kanserin ilişkisinin ilk kez ortaya atıldığı dönemi hatırlatmaktadır

Stres ile bağışıklık sistemi arasındaki ilişki ortaya konmuştur(Sheldon Cohen ve Arkadaşları-1991)Uzun süreli strese maruz kalma, kişilerin üst solunum yolları enfeksiyonlarına yakalanma olasılığını 3-5 misli artırmaktadır

Başka bir çalışma da uzun süreli stres ile kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi göstermek amacıyla yapılmıştırBu çalışmada, sosyal yapı ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma eğilimi bakımından insanlara büyük benzerlik gösteren Makak maymunları kullanılmıştır

Stres, iki aşamada kendini gösterir



Birincisi "savaş-veya-kaç" tepkisidirBeyin stresörü sezince, verdiği komutla böbreküstü bezlerinin adrenalin salgısını artırırBirkaç saniye içinde tansiyon yükselir,nabız hızlanır, karaciğer glikoz pompalar, yağ rezervlerinin trigliserid ve enerjiye dönüşmesini sağlar, dolaşan kan diğer organlardan çekilerek kaslara gönderilirBütün bunlar, organizmanın hayatta kalmak için hazırlanması demektir Tabiatta yaşayan ilkel insanlar ve diğer canlılar bu hazırlığı takiben ya savaşır, ya da kaçarak tehlikeden kurtulur Uygar dünyada yaşayan insan vücudu, her trafik ışığında adrenalin saldırısına uğrar Savaşmak veya kaçmak seçeneği de yoktur Direksiyonda oturmak ve beklemek zorundadır Vücudun strese karşı yaptığı hazırlıklar boşunadır Gereksiz yere nabız hızının artması, kan basıncının yükselmesi, dolaşımdaki yağ ve glikozun =)=)=)=)bolize edilememesi sonunda yağların damarlarda plakalar halinde birikmesi; felçlere, kalp krizlerine ve şeker hastalığına davetiye çıkartır Uygar dünyada tehlike karşısında geliştirilen savunma, strese yol açan tehlikeden daha zararlı olmaktadır(Robert Sapolsky)

İkinci aşama 10 dakika kadar sonra başlar Bu aşama duygusal ve entellektüel stres ile ilgilidir Hipotalamus adı verilen beyin bölümü ACTH denen bir hormonun salgılanma emrini verir ACTH, böbreküstü bezlerinden kortizon ve benzeri hormonların salgılanmasına neden olur Bu hormonların aşırı miktarda salgılanması belleği ve öğrenme-algılama yeteneğini zedeler, öfke, yorgunluk, depresyona neden olur, bağışıklık sistemini zayıflatır Kronik streste, hastalıkla savaşan hücrelerin sık sık bastırılması sonucu vücudun enfeksiyonlara karşı direnci azalır

Stresin garip bir etkisi de vücut şeklini değiştirmesidir Stres anında yağlar enerji sağlamak için yer değiştirirken genellikle karaciğer çevresinde birikirler Yapılan araştırmalar, göbekte biriken yağların kortizon benzeri hormonlara duyarlı olduğunu göstermiştir Streste aşırı salgılanan bu hormon grubu, göbek çevresinde yağlanmaya neden olmaktadır Merkezi şişmanlama da denen bu durum ile kardiyo-vasküler hastalıklar arasındaki ilişkiye de dikkat çekilmiştir

Mide ve bağırsakların iç duvarlarına daha az kan gittiği için ülser riski artmaktadır


Alıntı Yaparak Cevapla