08-13-2012
|
#15
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikoloji Tarihi
Muzaffer Şerif Başoğlu
Psikoloji tarihi açısından tahliyenin ikinci önemli ismi olan Muzaffer Şerif Başoğlu hepinizin bildiği gibi dünyaca ünlü bir sosyal psikologtur 1906 İzmir, Ödemiş doğumlu ve varlıklı bir ailenin çocuğu olan Muzaffer Şerif Başoğlu çocukluk ve gençlik yıllarında savaşlara tanık olmuş, 1919 yılında bir Yunan askerinin merhametiyle süngülenmekten kurtulmuş, ve sonunda hayatını insan grupları arasındaki problemleri anlamaya adamıştır İstanbul Üniversitesi’nde 1928’de aldığı bir master derecesinden sonra Harward’a giden Sherif, Büyük Ekonomik Depresyon’u ve onun toplumsal sonuçlarını orada yaşamış ve Almanya’ya geçmiştir Burada Gestalt psikologlarından Köhler ile tanışan Sherif, Nazizmin yukselişini de izlemiştir 1933’te Columbia Üniversitesi’nde Almanya’dan yurt dışına sürülen Gestalt ve Frankfurt Okulu mensuplarıyla tanışan, onlarla ev toplantılarına katılan Sherif ayrıca Otto Klineberg’den Irk psikolojisi üzerine politik imaları çok açık olan bir ders almıştır Bilindiği üzere Sherif 1936’da “Toplumsal Normların Psikolojisi” isimli ses getiren kitabını yayınladıktan sonra yurda dönmüş ve politik içerikli kimi çalışmalara başlamıştır (Sherif’in hayatının bir özeti için, bkz Granberg & Sarup, 1992)
İkinci Dünya Savaşı’nın da etkisiyle akademik faaliyetlerini siyasallaştırmaktan kaçınmayan Sherif, 1943’te Irk Psikolojisi isimli kitabını yayınlamış ve savaş yıllarında Ankara Üniversitesi’nde sosyoloji bölümü başkanı olan Behice Boran ile birlikte çeşitli siyasal dergilerde yazıları yayınlanmıştır Bu yazılar da Değişen Dünya (Sherif, 1945) isimli bir kitapta toplanmıştır Öğrencisi Fatma Başaran’ın aktardığına göre Sherif kendi anti-faşist tutumları doğrultusunda oldukça aktifti, yazı yazmasının ötesinde, örneğin toplantılar da düzenliyordu Nazizm ile birlikte Turkizm’i de eleştiren Sherif, 1944 yılında artık çok fazla göze battığında, halihazırda Nazizm’i destekleyen Türkiye hükümeti tarafından 4 aylığına tutuklanmıştı Amerika’daki arkadaşları ve hocaları Hadley Cantril, Leonard Doob, Gardner Murphy ve Gordon Allport’un da desteğiyle hapishaneden kurtarılan Sherif, Amerikan hükümetinin de desteğiyle yurt dışına cıkarıldı (Granberg & Sarup, 1992) Daha sonra Türkiye’ye dönmek isteyen Sherif, bir Amerikalı ile evli olmasının sorun yaratacağına dair bir bilgi sahibi olduğu için ülkeye geri dönmedi ve kişisel serüvenine Amerika’da devam etti
Konumuz politika ve psikoloji ilişkisi olunca, Sherif’in başına Amerika’da da gelenleri hatırlatmak lazım Sovyetler Birliği’ndeki sosyal yaşamdan ve de dünyanın en büyük anti-faşist organizasyonu olan Sovyet Komünist Partisi’nin savaş sonrası prestijinden 1940’ların sonuna doğru halen etkileniyor olan Sherif, Ego İlgileri (Sherif, 1948) adlı kitabında bunu kişisel akademik yaşamında hiç olmadığı kadar berrak bir şekilde ortaya koymuştur Sonuçta da, 1951’de McCarthy döneminde Amerika’da kalabilmesi için bir sadakat yemini imzalamak durumda kalan ve Oklahoma Üniversitesi yönetimi tarafından kalması desteklenen Sherif (Asliturk ve Cherry, 2003), böylece politik içerikli çalışmalarını geriye çekmiştir Artık Sherif, toplumsal sınıflar bazında yaptığı incelemeleri “grup“ bazına çekmiş ve kendi sosyal psikolojik içgörüsünün siyasal imalarını dillendirirken daha fazla dikkat sarfetmiştir (Sherif, 1966) Politik ve eleştirel psikolojinin öncüllerinden birisi olarak adlandırılabilecek Sherif, farklı bir şekilde psikoloji tarihinde ergenlerle yaptığı gruplararası çatışma ve dayanışma süreçlerini inceleyen çalışmalarıyla anılır (Cherry, 1995) Aslında Sherif bütünlüklü bir sosyal bilimci ve entellektüel olarak bundan daha fazlası ile ifade edilmeyi hak etmektedir Ancak siyasal sureçler kimi geçiş dönemlerinde buna kolay kolay izin vermemektedir
|
|
|