Konu
:
Emzirmenin Önemi
Yalnız Mesajı Göster
Emzirmenin Önemi
08-12-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Emzirmenin Önemi
RAHİMİN KASILMASI VE KANAMANIN AZALMASI
Emzirmenin ilk belirgin etkisi rahim kasılmaları üzerindedir
Bebeğin doğumu ile birlikte rahim kasları çok kuvvetli şekilde kasılır ve böylece plasentanın ayrıldığı yerden olan kanama kesilir
Bu olaya uterin involsyon adı verilir
Rahimin yeterli şekilde kasılması oksitosin adı verilen hormonun etkisiyle olur
Doğum sancılarının başlatılması ya da desteklenmesi için suni sancı amacıyla verilen hormon da oksitosindir
Beyinin hipofiz bölgesinden salınan oksitosinin vücutta iki etkisi vardır
Birincisi rahimin kasılması, ikincisi ise sütün memeden dışarı atılmasını sağlamaktır
Bu doğanın kendini koruma mekanizmalarından birisidir
Bebek emdikçe oluşan uyarı süt yapımını sağlayan prolaktin hormonunun üretimini arttırırken aynı zamanda üretilen sütün meme dışına atılması için yüksek miktarda oksitosin de salgılanır
Salgılanan oksitosin kan dolaşımı ile rahime ulaşarak kasılmasına neden olur ve bu sayede kanama azalır
Doğum sonrası bebeğinizi emzirirken kasıklarınızda adet sancısını andıran ağrılar duymanızın nedeni de bu kasılmalardır
Emziren annelerde kanama ve kan kaybı daha az olacağından uzun dönemde kansızlığa bağlı halsizlik, çarpıntı, çabuk yorulma gibi yakınmalar daha seyrek görülür
EMZİRME DOĞAL BİR DOĞUM KONTROL YÖNTEMİDİR
Süt üretiminden sorumlu olan prolaktin hormonu beyinde yumurtlamayı kontrol eden hormonların salgılanması üzerinde etkiye sahiptir
Bu etki sonucu yüksek prolaktin düzeyi varlığında yumurtalıklarda yeni yumurta hücresi gelişimi olmaz
Yumurtlama olmadığı için gebelik olasılığı da ortadan kalkar
Bebek emmeye devam ettikçe süt üretimi ve dolayısıyla prolaktin üretimi devam eder ve yumurtlama baskılanır
Ancak bu baskılanma bebekte ek gıdalara geçildiğinde yavaş yavaş ortadan kalkar
Bebeğini sadece anne sütü ile besleyen kadınlarda yumurtlamanın geri dönmesi 4-6 ay civarında olur ve bu süre içinde emziren anneler istenmeyen gebeliklerden büyük oranda korunmuş olur
Emzirmenin ilk 3 ay için koruyuculuğu %90'ın üzerindedir
Ancak eğer bu dönem içinde adet kanamaları başlarsa büyük olasılıkla yumurtlama da başlamış demektir ve gebelik riski söz konusudur
Bu nedenle emziren annelerde ilk adet kanamasından ya da kanamanın olmaması durumunda 6
aydan sonra ek korunma önerilir
EMZİRME HAMİLELİKTE ALINAN KİLOLARIN VERİLMESİNİ KOLAYLAŞTIRIR
Emzirme ve süt üretiminin kendisi de enerji gerektiren bir olaydır ve günde yaklaşık 500-1000 kalori harcanmasına neden olur
Emzirmeyen bir annenin bu kaloriyi yakması için 1 saatten daha uzun bir süre bisiklete binmesi ya da 2 saat yürümesi gereklidir
Bu nedenle emziren anneler emzirmeyenlere göre daha fazla kalori harcarlar ve hamilelikte aldıkları kiloları daha kolay verebilirler
EMZİRME KANSERDEN KORUR
İlk kez 1700'lü yıllarda hiç çocuk sahibi olmayan rahibelerde meme kanserinin daha fazla görüldüğünün saptanması bu hastalık ile doğum ve emzirme arasında bir ilişki olabileceği fikrinin doğmasına neden olmuştur
Zaman içerisinde yapılan pekçok çalışma bu ilk gözlemin gerçek olduğunu ortaya koymuştur
Emzirme kadının meme kanserin yakalanma riskini azaltmaktadır ancak bu etkinin nasıl ortaya çıktığı bilinmemektedir
İleri sürülen mekanizmalardan birisi emzirme süresince ortaya çıkan düşük östrojen hormonu seviyelerinin bu koruyucu etkideki en önemli faktör olduğudur
Bir başka tez ise meme hücrelerinde süt üretimi sırasında meydana gelen moleküler değişikliklerin bu hücreleri kanser gelişimine karşı daha dirençli hale getirdiğidir
Her yıl sadece Amerika Birleşik Devletlerinde 40
000'den fazla kadın meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetmektedir
Tüm dünya göz önüne alındığında bu sayının 1
5 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir
Meme kanseri gelişmiş ülkelerde daha sık görülürken geri kalmış ya da gelişmekte olan toplumlarda ise daha seyrektir
Bu farklılığın temel nedeni kadınların dünyaya getirdiği çocuk sayısı ve toplam emzirme süresidir
Çeşitli zamanlarda yapılan ve toplam 50
302 meme kanserli ve 96
973 meme kanseri olmayan kadının incelendiği 47 çalışmanın sonuçlarını bir arada değerlendiren yeni bir araştırmada bir kadının emzirdiği her 12 ay için meme kanserine yakalanma riskinde %4
3'lük bir azalma olduğu ayrıca emzirme süresinden bağımsız olarak her doğumun bu riskte %7'lik ek bir azalma sağladığı ortaya konmuştur
İlk bakışta %4
3 az gibi görünse de annelerin bebeklerini 6 ay daha fazla emzirmeleri sonucu her yıl sadece İngiltere'de görülen meme kanseri sayısında 1
000 civarında azalma olmasını beklemek aslında oranın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır
Gelişmiş ülkelerde anneler bebeklerini ortalama 3 ay civarında emzirmektedirler
Geri kalmış ülkelerde ise anne sütünün bedava olması nedeni ile bu süre çok daha uzundur
Hem emzirme süresinin uzunluğu hem de çocuk sayısının fazlalığı nedeni ile gelişmekte olan ya da geri kalmış ülkelerdeki kadınlar yaşamlarının toplam 10 yıldan fazlasını emzirerek geçirmekteyken gelişmiş ülkelerde bu süre 8 ay civarındadır
Bu nedenle gelişmiş bir ülkede yaşayan bir kadının 70 yaşına kadar meme kanserine yakalanma olasılığı % 6
3 iken, geri kalmış ülkelerde bu risk %2
7'ye inmektedir
Azalma menopoz öncesi görülen meme kanserlerinde daha belirginken menopozdan sonra ortaya çıkan meme kanseri sıklığında bu derece belirgin bir azalma yoktur
Bu veriler kesinlikle çok sayıda çocuk doğurun anlamını içermemektedir
Fazla sayıda doğumun genel kadın ve toplum sağlığı üzerinde çok olumsuz etkileri vardır ve asla önerilmemektedir ancak emzirmenin meme kanseri açısından ne derece önemli olduğunu ortaya koyması yönünden çok anlamlıdır
Bu nedenle dünyadaki gönüllü sağlık kuruluşları annelerin bebeklerini 2 yıla kadar emzirmeye devam etmelerini önermektedir
Emzirmenin olumlu yönde etkilediği bir başka kanser türü de over yani yumurtalık kanseridir
Over kanseri çok sinsi seyreden ve son dönemlerine kadar belirti vermeyen bir kanserdir
Yapılan araştırmalarda 30 yaşından önce doğum yapan ve bir yıl ya da daha fazla süreyle bebeğini emziren kadınların over kanserine yakalanma riskinde belirgin bir azalma olduğunu ortaya koymuştur
Hamilelik ve emzirmenin her ikisi de yumurtlamayı baskıladığı için bu organın kanserilerinde azalmaya neden olur
Bu etki doğum kontrol haplarının yumurtalık kanserini azaltıcı etkisi ile aynı mekanizma sonucu ortaya çıkar
EMZİRMENİN SOSYAL VE EKONOMİK ETKİLERİ
Anne sütü ile beslenen bebekler, mama ile beslenen bebeklere göre daha sağlıklı olmakta ve enfeksiyonlar başta olmak üzere pekçok hastalığa daha seyrek yakalanmaktadırlar
Bu durum özellikle çalışan annelerin psikolojik durumları üzerinde olumlu etki yaratır ve bebeğinin sağlık sorunları ile daha az mücadele etmek zorunda olan anne kendini işine daha kolay ve verimli şekilde verebilir
Bebeğin sağlıklı olması daha az sağlık harcaması ve aile bütçesine katkı demektir
Ayrıca araştırmalar emziren annelerin emzirmeyenlere göre psikolojik açıdan daha güçlü ve kendine güvenlerinin daha fazla olduğunu ortaya koymuştur
KİMLER EMZİREMEZ
Emzirmenin anne ve bebek sağlığı açısından kesinlikle sakıncalı olduğu çok az durum vardır
Bunlardan en önemlileri annenin kullandığı ilaçlardır
Guatr ilaçları, kanser ilaçları ile antipsikotik alan kadınlar bebeklerini emzirmemelidirler
Yine annede var olan bazı enfeksiyonlar da emzirmeye engel teşkil eder
Bunlar arasında en önde gelenler aktif tüberküloz (verem), AIDS ve Herpes (uçuk) enfeksiyonlarıdır
Benzer şekilde annede var olan psikiyatrik sorunlar da bebek yaşamını tehdit edebileceği için bu hastalıkların varlığında emzirmeye izin verilmeyebilir
Meme enfeksiyonları başta olmak üzere hepatit, idrar yolu enfeksiyonu gibi hastalıklar ise emzirme karşısında bir engel teşkil etmezler
Piyasada reçeteli ya da reçetesiz satılan pekçok ilaç da aslında emzirme için engel oluşturmaz ancak böyle bir gereklilik varlığında yine de doktor onayı almak yararlı olabilir
MEME AMELİYATLARI SONRASI EMZİRME
Günümüzde estetik amaçlı meme ameliyatları çok daha sık yapılmaktadır
Bu ameliyatları geçirmiş kişilerin emzirip emziremeyeceği yapılan ameliyatın türüne ve uygulanan tekniğe bağlıdır
Genelde meme dokusunun zarar görmediği silikon ya da benzeri malzemeler ile yapılan büyütme ameliyatlarının emzirme üzerinde hiçbir etkisi olmaz
Öte yandan küçültme ameliyatlarında ise hem süt üreten meme dokusu, hem bu sütü meme ucuna taşıyan kanallar hem de sütü meme ucundan dışarıya atan kısımlar zarar görebilir
Özellikle meme ucunun yerinin değiştirildiği ameliyatlar sonrasında emzirme mümkün olmayabilir
Ancak emzirme potansiyeline zarar vermeyen teknikler kullanılarak yapılabilen küçültme operasyonları da mevcuttur
MEME KANSERİ OLANLAR EMZİREBİLİR Mİ?
Meme kanserinin olgularının sayısı emzirme dönemindeki kadınlarda nispeten daha az olduğu için bu konuyla ilgili literatürde yeterli çalışma yoktur
Tedavi sırasında uygulanan ilaçlar annenin emzirmesinin kesinlikle sakıncalı olduğu durumlardan birini oluşturur
Öte yandan tedavi tamamlandıktan sonra kadının emzirip emzirmeyeceğine karar veriren kişisel farklılıklar mutlaka göz önüne alınmalı ve her birey için kendine uygun bir karar verilmelidir
Cerrahi ve radyoterapi meme dokusunun yapısına zarar verebilir ve bu gibi durumlarda süt üretimi mümkün olmayabilir
alıntıdır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul