Konu
:
&Quot;Ruh Sağlığımızın Profilini Çizemiyoruz&Quot;
Yalnız Mesajı Göster
&Quot;Ruh Sağlığımızın Profilini Çizemiyoruz&Quot;
08-13-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
&Quot;Ruh Sağlığımızın Profilini Çizemiyoruz&Quot;
İSTANBUL - Çünkü
Türkiye'de epidemiyolojik alan araştırmaları psikiyatrinin gündeminde neredeyse hiç yer almıyor
dolayısıyla ruh sağlığımızla ilgili güncel veri bulunmuyor
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre
dünyada 500 milyon insan ruh sağlığı sorunları yaşıyor
70 milyon alkol bağımlısı
24 milyon şizofreni hastası var
120 milyon kişi depresyonda
Türkiye Psikiyatri Derneği MYK Üyesi Doç
Dr
Burhanettin Kaya
ülkemizde durumun dünyaya göre biraz daha kötü olduğunu söylüyor
ama "Türkiye'nin ruh sağlığı gerçekte ne kadar bozuk?" sorusuna ancak 10 yıl öncesinin verilerine dayanarak cevap verebiliyor
"Türkiye’nin ruh sağlığı konusunda ne yazık ki elimizde yeni ve güncel veri yok
Ülkeye genellenebilen tek yaygınlık araştırması 1998 yılında Sağlık Bakanlığı'nın 'Erişkin Ruh Sağlığı Profili' araştırmasıdır
1995-1996'da Sivas il merkezinde epidemiyolojik bir çalışma
1994’de uluslararası çok merkezli bir çalışmanın Türkiye ayağı olarak Ankara Çubuk merkezli araştırma ve 2001'de Mamak bölgesini kapsayan alkol bağımlılığına ilişkin bir alan çalışması var
Bir de İzmir'de şizofreni ve psikotik yaşantılarla ilgili sürmekte olan bir TÜBİTAK projesi yürütülüyor
Bu araştırmaların verileri çok değerli olmakla birlikte günümüzün sorularına yanıt verebilecek yöntembilimsel ve veri tabanı olarak yeterliliğe sahip durumda değildir
10 YILDIR ARAŞTIRMA YAPILMIYOR
Yani son 10 yılda Türkiye'de ruh sağlığının nasıl bir seyir gösterdiği
ruhsal bozuklukların yaygınlığı
risk ve koruyucu etkenlerin neler olduğu ve nasıl etkilediği sorularına açıklık getiren
hastalık üzerinde etkisi olan değişkenlerin saflaştırıldığı ve yöntemsel düzenlemenin yapıldığı araştırma yapılmadı ve böyle bir çalışmaya acilen ihtiyaç var
"
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Başkanı Prof
Dr
Kemal Arıkan da aynı görüşte
Arıkan
en büyük sorunun kayıt sistemi olduğunu vurguladı
"Gerçekten de elimizde yeterince data yok
10 yıl önceki bakanlık çalışması var
Ondan sonra değişik kentlerdeki hastanelere bakılarak küçük çaplı çalışmalar yapıldı
tezler hatta kitaplar yazıldı ancak bunlar sağlıklı sonuçlar değil
Yani ruh sağlığımızı ortaya koyacak uluslararası standartlarda bir alan çalışması yapılmadı
Sadece uluslararası çalışmalara dayanarak ortalama bir fikir ileri sürüyoruz
Türkiye’nin bu konudaki en büyük sorunu kayıt sistemi
Kayıt sistemi olmadığından sağıklı veri toplanamıyor
Avrupa'de bu ciddi bir süreç
onlarda kayıtlama sistemi 1800’lü yıllarda başlamış
dolayısıyla onlar geriye dönük araştırma yapabiliyorlar
Bizde böyle bir kayıtlama sistemi olmadığı için doğru dürüst bir çalışma yapamıyor
ne yazıki ki ruh sağlığımızın profilini çizemiyoruz
"
TÜRK HALKI DEPRESYON KISKACINDA
"Araştırmalar ve istatistiki veriler olmasa da son yıllarda yaşanan olaylara baktığımızda ruh sağlığımızın iyi olduğunu söyleyemeyiz" diyen Doç
Kaya'ya göre
Türkiye'nin canını en çok sıkan psikolojik sorunlar depresyon
anksiyete bozuklukları
panik bozukluğu
sosyal fobi ve şizofreni
Verilere dayanmadan profesyonel gözüyle bir şey söylemenin zor olduğunu belirten Prof
Arıkan da
"Günlük yaşamda karşılaştığımız olaylar ve bize gelen vakalara bakarak depresyonun çok fazla olduğunu söyleyebilirim" dedi
KADIN CİNSEL VE FİZİKSEL ŞİDDET MAĞDURU
Doç
Kaya
ruhsal sorunların kadın
erkek ve çocuklara dağılımını
dağılımı etkileyen faktörleri değerlendirdi
"Oran kadınlarda daha yüksek
özellikle depresyon kadınlarda çok yaygın" dedi
"Erkek egemen toplum yapının sonucu olarak çeşitli boyutlardaki aile içi ve kadına yönelik sözel
cinsel ve fiziksel şiddet ruh sağlığındaki en önemli değişkenlerden
Depresyon sosyoekonomik ve eğitim düzeyi düşük olanlarda daha çok görülüyor ve yaşla birlikte artıyor
Erkeklerde özellikle 18-24 yaş grubunda yaygınlık artış eğiliminde
ŞİZOFRENİ ERKEKLERDE DAHA AĞIR
Hipokondriazis yani kendi sağlığı ile ilgili aşırı endişe duyma ile takıntı
saplantı ve zorlantı şeklindeki yineleyici davranışlar
yani obsesif kompulsif bozuklukta ve şizofrenide cinsiyet farkı genellikle görülmüyor
Ama klinik seyir açısından şizofreninin erkeklerde daha olumsuz seyrettiğini söyleyebiliriz
DOĞUYA GİTTİKÇE YAYGINLIK ARTIYOR
Coğrafi dağılım açısından da açıklayıcı veri yok ama çalışmalarda
genel olarak ülkenin doğusuna gidildikçe ruhsal bozukluk yaygınlığının arttığını gözlüyoruz
Özellikle somatizasyon bozukluğu olarak adlandırılan yeterli tıbbi açıklamanın getirilemediği
fiziksel belirtilerle kendini gösteren hastalıkların yaygınlığı kırsal ve yarı kırsal bölgelerde daha çok
Şizofreninin görülme sıklığı ise kentsel alanlarda daha fazla
"
Ekonomik nedenler mi
işsizlik mi
cinsel sorunlar mı
sosyal ilişkiler mi
iş ortamı mı ya da realiteye husumet mi? Hangisi Türk insanının ruh sağlığını daha çok bozan faktör? Doç
Kaya'nın yorumu:
İŞSİZLİK VE YOKSULLUK EN ÖNEMLİ FAKTÖR
"Bu konuyu bir kaç başlık altında sıralayabiliriz
Bence ruh sağlığının bozulmasında ana eksen toplumsal ve ekonomik değişkenler
Bireye özgün
bireyin fiziksel ve ruhsal yapısındaki değişimlerde bu ana etkenden bağımsız değil
onun bir yansıması olarak yaşanıyor
Türk insanın ruh sağlığında son yıllarda işsizlik ve yoksulluğun iz bırakan en belirleyici etkenler olduğunu söyleyebilirim
İŞYERİNDE TÜKENMİŞLİK VE MOBBİNG
İş ortamı ise son yılların üzerine çalışılacak en önemli araştırma alanlarından biri
İş stresi ve iş kazaları
tükenmişlik ve mobbing
eşdeyişle işyerinde ruhsal taciz ve yıldırma giderek daha görünür hale gelen sorunlar
Genel olarak toplumda hem birey hem de kurum olarak sorun çözme becerilerinde bir aksama olduğu bilinen bir gerçek
Bu nedenle de her düzeyde şiddet
özgün bir davranış biçimi olarak artıyor ve kendi hukukunu yaratma eğilimi yaygın kabul gören bir düzeye evriliyor
Sağlık sistemine ulaşma zorlukları ve sağlığın bir hak olmaktan çıkması da ruhsal sorunların yaygınlığını etkileyen önemli faktörlerden
"
YÜZ BİN KİŞİYE BİR UZMAN DÜŞÜYOR
Ruhsal hastalıklar tedavi edilmediğinde bireysel
toplumsal ve maddi kayba neden oluyor
Türkiye ruh sağlığı hizmetlerine ayrılmış yatak sayısı bakımından Avrupa ülkelerinin çok gerisinde
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre
ülkemizdeki ruh sağlığı yatağı
olması gerekenin onda biri kadar
yüz bin kişiye düşen ruh sağlığı uzmanı sayısı 1
6
Rakam
dünya ortalamasının yarısı
Avrupa ortalamasının ise altıda biri
RUHSAL SORUNLAR YETİ YİTİMİNE NEDEN OLUYOR
Ruhsal sorunlar
kişinin kendine bakabilme işlevlerini yitirip üretici niteliğini ve sosyalliğini kaybetmesi anl
gelen yeti yitimine yol açıyor
DSÖ araştırmasına göre
dünyada yeti yitimine en çok yol açan 10 hastalıktan beşini depresyon
alkol kullanımı
bipolar bozukluk
obsessif kompulsif bozukluk ve şizofreni oluşturuyor
Tedavi edilemediğinde bireysel ve toplumsal maliyet ağırlaşıyor
ntv
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul