Prof. Dr. Sinsi
|
Eşinden Destek Görmeyen Hamile Depresyonda
Bir araştırmada, gebelerin yaklaşık üçte birinin tedavi gerektiren düzeyde depresyon yaşadığı, eşinden destek almayanların ise depresif semptom şiddetinin daha yüksek olduğu belirlendi
Kadın doğum hastalıkları hastanesinde yapılan bir araştırmada, gebelik sürecinde eşinden destek almayanlarda ve doğumdan sonra bebek bakımında yardımcı olacak yakını bulunmayanlarda depresif semptom şiddetinin daha yüksek olduğu tespit edildi
Araştırma, Türkiye Klinikleri Jinekoloji ve Obstetrik Dergisinde yayınlanan, Ordu Kadın-Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Obstetri Polikliniğine başvuran hamileler üzerinde yapıldı
Buna göre, kadının eğitim seviyesi ve mesleği, kocanın eğitim seviyesi, gelir algısı, geçmişte ve önceki gebeliklerde yaşanan psikiyatrik, mevcut gebelikte yaşanan fiziksel sorunlar, gebeliğin istenmemesi, fetus ve kendi sağlığı hakkında yaşanan kaygı, gebelik sırasında akrabalardan destek almama gibi faktörler gebelerin depresyon semptom şiddetini etkiliyor
Araştırma, yaşları 17-39 yaşları arasında değişen, yarısından fazlası ev hanımı 204 gebenin yüzde 30 9'unun tedavi gerektiren düzeyde depresyon semptomları yaşadığını da ortaya koydu
ETKİLİ FAKTÖRLERDEN BİRİ OLUMSUZ YAŞAM DENEYİMLERİ
Ailede depresyon, doğum öncesi dönemde anksiyete ve depresyon, istenmeyen gebelik, aile içi anlaşmazlık, yetersiz sosyal destek, düşük sosyo-ekonomik durum, yetersiz eğitim, evlilik sorunları, olumsuz yaşam deneyimleri, daha önce düşük yapma, genç yaşta anne olma, fazla sayıda çocuk ve fetus hakkında kaygılanmanın gebelikte depresyon için risk faktörleri olduğu saptandı
Araştırmada ayrıca, depresyon semptomları olan gebelerde erken doğum, bebekte düşük doğum ağırlığı ve fetal aktivitede azalma görülebileceği için gebelik sırasında ortaya çıkan ya da alevlenen psikiyatrik bozuklukların tanı ve tedavisinin anne sağlığı için olduğu kadar fetus için de önemli olduğuna dikkat çekildi
Uyku ve iştah bozukluğu, enerji azalması gibi belirtilerin psikiyatrik bozukluğu olmayan hamilelerde de görülmesinin, gebelerde depresyonun erken dönemde fark edilmesini güçleştirdiğine işaret edildi
Araştırmaya katılan gebelerin yüzde 27 5'i sadece bebeklerinin sağlığı hakkında, yüzde 27 5'i ise hem bebekleri, hem de kendi sağlıkları hakkında endişe duyduklarını ifade etti Gebelerin yüzde 91 2'sinin gebeliği süresince eşinden destek aldığı, yüzde 80 9'unun da doğumdan sonra bebek bakımında destek olacak bir yakınının bulunduğu belirlendi
Katılımcıların yüzde 12 3'ünün geçmişte gebelik dönemi dışında, yüzde 23 3'ünün daha önceki gebeliklerinde psikiyatrik sorun yaşadığı, yüzde 47 2'sinin daha önceki gebeliklerinde düşük, aşırı bulantı ve kusma gibi fizyolojik sorunları olduğu, yüzde 33 3'ünün de mevcut gebeliğinde sorunu bulunduğu saptandı
HAMİLELİKTE YAŞANANLAR DOĞUM SONRASINA YANSIYOR
Bu gebelerin yüzde 28 2'sinin bulantı-kusma, yüzde 18 3'ünün kanama, yüzde 12 7'sinin hipertansiyon sorunları yaşadığı belirlendi Gebelikte yaşanan kaygı ve depresyon, doğumdan sonra da depresyon gelişeceğinin göstergesi olabiliyor
Araştırmada, risk faktörlerinin dikkate alınması ve doğum öncesi dönemde gerekli girişimlerin yapılmasının doğum sonu dönemde depresyon gelişmesini en alt düzeye indirilebileceği belirtildi Çalışma sonucunda, gebelik sürecinde eşinden destek almayanlarda ve doğumdan sonra bebek bakımında yardımcı olacak yakını bulunmayanlarda depresif semptom şiddetinin daha yüksek olduğu da bildirildi
Araştırmada elde edilen bulgular doğrultusunda, doğum öncesi dönemde doktor, ebe ve hemşirelerin depresyon risk faktörleri açısından gebe kadınları değerlendirmeleri, koruyucu bakımda rol almaları, izlemi düzenlemeleri, anne ve bebeğin sağlığının devamında erken teşhis ve tedavisinde yardımcı olmaları gerektiği belirtildi
|