Prof. Dr. Sinsi
|
A'dan - Z'ye Rahatsızlıklar (Halk Ve Tıp Dilindeki Tabirleriyle)
Kızamıkçık :
Deri döküntüleri, hafif ateş ve hafif nezle ile ortaya çıkan Alman kızamığı da denilen bulaşıcı bir hastalıktır Tıp dilinde, rubella denir Daha ziyade çocuklarda görülür Ancak, hamile kadınların da, gebeliğin ilk üç ayı içinde kızamıkçık olma ihtimali vardır Bu durumda, ana rahmindeki cenin de etkilenir
Hastalık, havadaki zerreciklerle bulaşır Kuluçka devresi, çoğunlukla 17 gündür Hastanın vücudunda pembe, düz lekeler görülür Bazen boynun arka tarafındaki bezler de şişer
Tedavi için kullanılacak özel bir ilaç yoktur Hastalık genellikle 4 gün içinde geçer Bu süre içinde hastanın odasını ayırmak ve sağlam kimselerle görüştürmek gerekir Kesin istirahat da şarttır
Kızıl :
Kendine has bir deri döküntüsü ve boğaz ağrısı ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır Tıp dilinde scarlatina denir Nedeni, bademciklere yerleşen bir çeşit mikroptur
Hastalık aniden ortaya çıkan baş ağrısı, titreme, boğaz yanması, bulantı, ve havale ile başlar Ateş yükselir Nabız hızlanır ve bademcikler de şişer Bu belirtilerin ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra, ağız çevresi hariç vücudun diğer yerlerinde kırmızı lekeler belirir Dilin üstü de beyaz bir tabakayla kaplanır Bu tabaka 3 gün sonra kalkar ve dil ağaç çileği görünümünü alır Hastalık en fazla 6 hafta içinde geçer
Bulaşmayı önlemek amacıyla, hastanın odası ayrılır Başkaları ile görüşmesi engellenir Odası sık sık havalandırılır Sulu ve sindirilmesi kolay yiyecekler verilir
İyi tedavi edilmezse böbrek iltihabına neden olabilir
Kloroz :
Bir çeşit kansızlıktır Kanda hemoglobin miktarının azalması, bu duruma neden olur Çarpıntı, halsizlik, nefes darlığı, yüzde solgunluk ve ayak bileklerinde şişme görülür
Kolera :
Kolera vibriyonu denilen mikropların meydana getirdiği en tehlikeli bulaşıcı hastalıklardan biridir Daha ziyade, su, kanalizasyon ve tuvalet durumu elverişli olmayan çevrelerde görülür
Kolera mikrobu içme sularına karışan sularla yayılıp, salgın haline gelir Ayrıca hastaların dışkısı, kusmuğu ile bulaşır Kolera mikrobu bulaşmış yiyecek maddeleri de hastalığın yayılmasına neden olur
Korunmak için, meyve ve sebze bahçeleri hiç bir zaman lağım suları ile sulanmamalıdır Lağım sularının, içme sularına karışması engellenmelidir Yiyecek ve içecekler sinek, böcek ve fare giremeyecek yerlerde saklanmalıdır Yemeklerden önce ve tuvaletten çıktıktan sonra eller mutlaka sabunlu suyla yıkanmalıdır
Kör çıban :
Özellikle sırt, ense veya yüzde meydana gelip, kıl diplerinin iltihaplanmasıyla beliren bir çeşit çıbandır Küçük, kırmızı ve sert bir şişliktir Büyüdükçe, ağrı artar, fakat çoğu zaman baş verme görülmez
Kör çıbanları kesinlikle sıkmamak ve kurcalamamak gerekir
Kramp :
Kaslarda, şiddetli bir ağrı ile beraber istek dışı meydana gelen kasılmalara kramp denir Çoğunlukla yorgunluk, fazla terleme ve ishalden sonra görülür Atardamar hastalıkarından kaynaklanan kramplarda mutlaka bir doktora başvurmak gerekir
Kuduz :
Kuduz hayvanın ısırması ve salyasının insan vücudundaki herhangi bir sıyrıktan girip, kana karışması sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır Tıp dilinde rabies veya hydrophobia denir
Kuduz virüsü, vücuda girdikten sonra sinir sistemine yerleşerek, beyne kadar gelir ve orada iltihap yapar Bu iltihaplanma, ısırıldıktan sonra geçen 7 ila 60 gün arasında meydana gelir Bu nedenle kuduz aşısının bu süre içinde yapılması gerekir Kuduz belirtileri ortaya çıktıktan sonra yapılacak kuduz aşısı ile kuduz serumunun kıymeti yoktur
Kuduz hastalığının başlangıcında, yorgunluk, durgunluk, sinir bozukluğu, baş ağrısı ve kalpte sıkışma görülür Hasta yerinde duramayacak kadar sıkıntılıdır Bir süre sonra boğaz ve solunum yollarındaki kramplar başlar Bu dönemde sudan da korkmaya başlar
Kuduz şüphesi olan bir hayvan ısırdıktan sonra ısırılan yerden bol kan akıtılır Sonra oksijenli suyla yıkanıp, tentürdiyot sürülür Bu işlem sık sık tekrarlanır
Kulak ağrısı :
Kulak ağrısı başka bir hastalığın belirtisidir Kulak borusu zarı iltihabı, kulak nezlesi, ortakulak iltihabı, kulak yolundaki çıban, boyun bezeleri, yüz nevraljisi, bademcik iltihabı veya çene mafsalındaki hastalık, kulak ağrısına neden olabilir Bu nedenle doktora başvurmak gerekir
Kulak akıntısı :
Dış veya ortakulak iltihabından kaynaklanır Akıntı azsa, dışkulak iltihabı, koyu sarıysa ortakulak iltihabı düşünülür Mastoid iltihabının neden olduğu akıntı ise, krem kıvamında olup, çoktur Kulaktan kanlı akıntı gelmesi, kulak zarının delinmiş olması veya kafatası kırığından kaynaklanabilir Doktora başvurmak gerekir
Kulak çınlaması :
Kulak çınlaması, kulak uğultusu veya kulak vızıltısına, tıp dilinde tinnitus denir Çok çeşitli nedenleri vardır Bunlar arasında, kulak kiri, içkulak iltihabı, ortakulak iltihabı, menier hastalığı, ateşli hastalıklar, yorgunluk, zafiyet, bazı ilaçlar, yüksek veya düşük tansiyon sayılabilir Bu nedenle doktora başvurmak gerekir
Kulak iltihabı :
Ortakulakta veya kulak arkası kemikte görülür Vakit geçirilmeden doktora başvurmak gerekir
- Ortakulak İltihabı
Bademcik veya gırtlakta meydana gelen iltihaplar grip, kızamık, kuşpalazı, kızıl gibi hastalıklar ortakulağın iltihaplanmasına neden olabilir Hastada, yüksek ateş ve kulak ağrısı görülür Kulağa sıcak pansumanlar yapmak, ağrıları dindirir
- Kulak Arkasındaki Kemiğin İltihabı
Nedeni, genellikle ortakulaktaki iltihabın, kulak arkasındaki kemiğe doğru yayılmış olmasıdır Hastada ateş, kulak ağrısı, koyu kulak akıntısı, halsizlik görülür İşitme azalır Çaresi ameliyattır
Kulak kiri :
Dışkulak borusundaki ufacık bezler; kulak kiri adı verilen hafif sarımtırak yağlı bir madde salgılarlar Bu salgı fazla olduğu zaman, dışarıya atılamayıp kulak içinde kuruyacak olursa, bir tıkaç meydana getirir ve kulak zarını etkileyerek rahatsızlık verir
Dışkulak borusu, kulak kiri ile tamamen kapanacak olursa, uğultu, çınlama gibi arızalara neden olur Tamamen tıkanmış boru, ancak doktor tarafından açılabilir
Kulunç ağrısı :
Şiddetli ağrılara ve özellikle kalınbağırsak kaslarının kasılması sonucu meydana gelen ve omuz başlarında hissedilen ağrılara, halk arasında kulunç denir
Bu çeşit ağrıların bazıları sabit, bazıları da gezici ağrı şeklindedir Kalınbağırsağın kasılmasından kaynaklanan bu çeşit ağrılara, tıp dilinde kolik denir
Kum sancıları :
Böbrek kumlarını dökmek ve onların neden olduğu sancıları gidermek için, perhiz yapmak ve bol bol su içmek çok faydalıdır
Kurdeşen :
Tıp dilinde Ürtiker denilen kurdeşen, bir çeşit alerjidir Ciltte aniden başlayan ve birkaç saat süren dayanılmaz kaşıntılarla kendini gösterir Ciltte görülen küçük, kırmızı kabarcıklar, bir süre sonra şişebilir Bu belirtiler, bazen çok kısa zamanda geçer, bazen de uzun süre devam eder
Nedeni, böcek veya arı sokması, bozuk yiyecekler, bazı yiyecekler, bazı ilaçlar veya aşırı derecede heyecanlamadır
Kusmak :
Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir
Kusmanın bir çok nedeni vardır Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma görülür
Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir Tedavi nedene göre yapılır Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır Birşey yedirilmez Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir
Kuşpalazı :
Difteri de denilen bu hastalığa tutulanlarda yutkunma zorluğu, ses kısıklığı, nefes darlığı, kuru öksürük, yüzde morarma, bademcikler üzerinde kurşuni beyaz renkte bir zar, boğaz ağrısı, boyun bezlerinde şişlik, iştahsızlık, kol ve bacaklarda ağrılar görülür Ateş 38-40 derece arasındadır Nabız süratlidir
Hastalık başlangıcında teşhis edilip, hastanın nefesi tamamen kesilmeden müdahale edilmezse, ölümle sonuçlanır Bulaşıcı bir hastalıktır Hastanın bulunduğu yerdeki havaya yayılan mikroplarla bulaşır
Korunmak için en iyi çare difteri aşısı yaptırmaktır Vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir
L ile başlayan rahatsızlıklar
Loğusa humması :
Bazı loğusalarda görülen ciddi bir hastalıktır Halk arasında albastı denir Nedeni, üreme organı yollarında iltihaplanma, doğum esnasında temizliğe yeteri kadar önem verilmemesi veya idrar yollarının iltihaplanması olabilir
Doğumdan 3 veya 7 gün sonra ateş yükselir Karnın alt bölümünde yumuşaklık hissedilir Akıntı fazlalaşır ve loğusa genel bitkinlikten şikayet eder Doktora başvurmak gerekir
Lösemi :
Halk arasında kan kanseri denilir Kandaki alyuvarların aşırı derecede çoğalması sonucu meydana gelir 
Lumbago :
Sırtın aşağı kısmında hissedilen çok şiddetli ağrıya lumbago denir Belirtileri çeşitlidir Mesela, hasta otururken, bir yerden kalkarken, eğilerek bir iş yaparken sırt bölgesinde şiddetli ağrılar hisseder Ağrı belirtili bir noktadan başlayıp, kasıklara ve kalçaya doğru yayılır
Hastalığın belirli bir nedeni olmamakla beraber, bağların ve kasların fazla gerilmesi, disk kayması veya bel kemiği ile kalça kemiği arasındaki eklemlerin fazla zorlanması nedenler arasında sayılabilir
Tedavinin ilk şartı istirahat etmektir Ayrıca sırta sıcak su torbası koymak ve masaj yapmak da çok faydalıdır
M ile başlayan rahatsızlıklar
Mide tembelliği :
Midenin besinleri gereği gibi ve normal sürede hazmedememesine mide tembelliği bir başka ifadeyle mide zafiyeti denir Nedeni, midede asit fazlalığı, mide kaslarının zayıflamış olması veya midenin hazım için gerekli olan salgıyı yapamamasıdır
Mide ülseri :
Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması sonucu meydana gelen yaraya mide ülseri denir
Sinir bozukluğu, midede asit fazlalığı, zamanında ve iyi tedavi edilmeyen gastrit, mide zafiyeti, karaciğer yetersizliği veya safra azlığı, kalp hastalıkları, sindirilmesi güç yiyeceklerin aşırı derecede kullanılması, haddinden fazla sigara, çay, kahve veya asit yapıcı meşrubat içmek, alkol kullanmak veya bazı ilaçların uzun süre kullanılması mide ülserini doğuran nedenler arasındadır
Hastalığın başlangıcında mide ekşimesi ve ağırlık hissi vardır Hastanın ağzına, sık sık ekşi su gelir Tat alma duygusu hafiflemiştir, dil paslıdır, hastanın rengi solmuştur Karnın üst kısmına bastırılınca, acıma hissedilir Bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra; en kısa zamanda tedaviye geçilmezse; yemeklerden 2-3 saat sonra sırta doğru yayılan şiddetli mide ağrıları başgösterir Baş dönmesi ve terleme de görülür Bu devrede, kusma ile bir miktar kan da görülebilir Bazı kimselerin büyük abdestleri katran gibi olur Bu işaretler, ülserin ilerlemiş olduğunu gösterir
Mide ülseri, bilhassa ilk bahar ve son bahar aylarında, çok rahatsız edici bir hal alır Ağrı ve kanamalar artar
Mide ülseri, başlangıcında teşhis edilip de tedaviye başlanılacak olursa, telaşlanmaya ve korkmaya gerek yoktur Bu durumda yapılacak ilk iş, üzüntüye kapılmamak, aksine bütün üzüntülerden sıyrılmaya gayret sarfetmektir Sonra tedaviye yardımcı olmak amacıyla aşağıdaki hususlara kesinlikle uymak gerekir
- Tedavi süresince istirahat edin
- Yemeklerinizi, her gün belirli saatlerde yiyin
- Bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayın
- Sigara, çay, kahve ve alkolü bırakın
- Diş sağlığına önem verin
- Süt ve sütlü yiyecekler, yumurta, kızarmış ekmek, tereyağı, pelte ve haşlanmış balık, sebze püreleri ve patates yemeğini sofranızdan eksik etmeyin
Mide yanması :
Göğüs kemiğinin arka tarafında hissedilen yanma ile kendini gösterir Nedeni midede fazla miktarda asit bulunmasıdır
Migren :
Halk arasında yarım baş ağrısı diye bilinen ve soğuk bir terleme ile birlikte gelip, başın ve yüzün yarısını kaplayan özel bir baş ağrısıdır Ağrılar bazen dayanılmayacak kadar şiddetli olur Birkaç dakika sürebileceği gibi saatlerce hatta günlerce devam eder
Migren, herhangi bir hastalığın belirtisi olabildiği gibi, belirli bir neden olmadan da görülebilir İrsi olanlar da vardır
Başın yarısında zonklamalar, bulantı ve bazen kusma görülür Gözünün önünde siyah benekler, bulanık lekeler, uçuşur Bazı kimseler, konuşmakta da zorluk çekerler
Ağrı geldiği zaman, karanlık bir odada sırt üstü yatmak oldukça etkilidir Ayrıca, hazımsızlığı önlemek, haftada iki kere ılık banyo yapmak, sebze yemek ve kahve, çay, sigara, içki, gibi zararlı şeyleri terk etmek gerekir
Miyopluk :
5 metreden daha uzağı yeteri kadar görememeye miyopluk denir Nedeni, göz kaslarının yorulmuş ve kuvvetlerini kaybetmiş olmasıdır İrsi olanları da vardır
|