Konu
:
Neden Horluyoruz?
Yalnız Mesajı Göster
Neden Horluyoruz?
08-13-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Neden Horluyoruz?
Horlayan uykusunda rahattır, ancak dinleyicileri rahatsız eden bir durum ortaya çıkar
Horlama can sıkıcı olduğu gibi aynı zamanda tıbbi bir sorundur
Ancak günümüzde gürültülü horlamanın bazı fizyolojik anormallikler ile ortaya çıktığı kabul edilmektedir
Araştırmacılar, ilk olarak bademcikler etrafındaki anatomik oluşumların ve damak anormalliklerinin uykuda hava yollarında tıkanıklığa yol açtığını gösterdiler
Hava sütununun hızla hareketi gevşemiş dokuları özellikle yumuşak damağı ve bademcikler etrafındaki dokuları titreterek horlama diye tanımladığımız sesin kaynağını oluşturur
Son çalışmalar horlamanın sosyal önemine ilave
olarak bir sağlık problemi olduğunu gösterir
Yetişkin insanların %10'u yan odadan duyulacak şekilde horlar
Ayrıca horlama her iki cinste yaşta doğru orantılı olarak artar
Erkeklerde 20 kadınlarda 40 yaşından Sonra görmek mümkündür
Epidemiolojik çalışmalara göre 60 yaşını geçmiş erkeklerin %40 ila 50 'si horlar
Horlamanın zamanla şiddetinin arttığı ve küçük bir grup hastanın da uykuda hava açlıklığı hastalığına (sIeep apne) kadar ilerlediği saptanmıştır
Üç-dört oda ileriden hatta diğer evden duyulan horlamaları biraz abartmış olsak da diğer odaya kaçıran horlamaların oluşum mekanizması şöyledir: Uykuda hava açlığı hastalığı ve horlama, şiddette farklı olmalarına rağmen birbirlerine benzerler
Belli başlı iki sorun vardır
Birincisi; bu hastalarda dar ağız hava yolu ile uzun küçük dil ve geniş bademciklerdir
Bu anormallikler horlayan hastaların %90'ından fazlasında görülür
İkincisi; büyük dil, çene kemiğinin küçük olması, uyku sırasında hava yolunu tutan kaslarda negatif basınç artışıyla çöküşe varan durumun oluşmasıdır
Nefes alındığında damak geriye aşağıya yan farenks duvarlarına doğru çöker
Bu bulgulara alınan alkol hipotonikler, transklizanlar ve antihistaminikler kas tonusunu düşürerek artırıcı etki yaparlar
Alkolün bu etkiyi iki yolla artırır: Hava Yolunu taşıyan kasların tonusunu düşürmek ve uyandırma merkezinin hassasiyetini azaltmak
Horlamanın genelde derin uykuda en şiddetli olmakla birlikte REM (rapid eye movement) döneminde sürekli görülmediği bildirilmiştir
Tıkanmayı arttıran bir başka faktör uykusuz kalmaktır
Çok gürültülü horlayan kişilerde anormal artan göğüs içi basınçla kalp bölgesinde büyüme ve pulmoner damarlarda kan yığılması görülür
Uykuda hava açlığı hastalığı olanlarda bu bulgular ciddi sonuçlar doğurabilir
Konuyla ilgili bir çalışmada 432000 ölümde en sık ölüm saati sabah 5 ile 6 yani fiziksel aktivitenin en düşük olduğu uyku sırasında gerçekleştiği görülmüştür
Çocuklar ile ilgili yapılan çalışmalarda; horlayan çocuklarda bazı günlük davranış problemleri olduğu bildirilmiştir
Bir başka çalışmada böyle çocukların %3 ila %4 'ün de bademcik ve geniz eti ameliyatından sonra anormal olan EKG bulgularının normale döndüğü görülmüştür
Horlama çocuklar için anormal bir durum olmakla birlikte bademcik ye geniz eti ameliyatı bu sorunu genellikle ortadan kaldırmaktadır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul