Prof. Dr. Sinsi
|
Dev Bir Hastalık Rehberi A'dan Z'ye Kadar
T-U-Ü
Tansiyon : Kan basıncına tansiyon denir Kalp her kasılışında belirli miktardaki kanı atardamarlara pompalar Bu sırada da, kan basıncı en yüksek seviyeye çıkar Buna büyük tansiyon denir Kalbin iki kasılışı arasında geçen zaman içinde ise, kan basıncı en düşük seviyeye iner Buna da küçük tansiyon denir Büyük tansiyon ile küçük tansiyon arasındaki fark da nabız basıncını gösterir Tansiyon yaşa bünyeye ve tansiyon ölçüldüğü andaki ruhi veya bedeni duruma göre farklılık gösterir Yaşlandıkça tansiyon yükselmesi normaldir
Tansiyon düşüklüğü : Büyük tansiyon, 11'den aşağı düştüğü zaman tansiyon düşüklüğü vardır Bu duruma tıp dilinde hipotansiyon denir Tansiyon, ateşli hastalıklar sırasında, büyük kanamalardan sonra, iç salgı bezi bozukluklarında veya herhangi bir hastalıktan sonraki iyileşme döneminde düşer Bazı kadınların aybaşı hallerinde, veya sıcakta fazla ter kaybından sonra veya sinirli kimselerde de tansiyon düştüğü görülür Devamlı olarak tansiyon düşüklüğü önemli bir hastalığın işareti olabilir
Tansiyon yüksekliği : Büyük tansiyonun kişinin yaşına göre yüksek olmasına halk arasında tansiyon yüksekliği, tıp dilinde ise hipertansiyon denir Bir çok hastalıkta tansiyon yüksekliği görülür Mesela kalbin sol bölümünün büyümesinde, böbrek hastalıklarında, damar sertliğinde, kan hücrelerinin çoğalmasında, şişmanlıkta ve iç salgı bezleri hastalıklarında kan basıncı artar Tansiyon yüksekliğinin belirtileri arasında yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, uykusuzluk, baş ağrısı vardır
Tavukkarası : Az aydınlık yerlerde, görememek şeklinde ortaya çıkan bir çeşit göz hastalığıdır
Temriye : Bir çeşit deri hastalığıdır Yer yer küme küme bir takım kızartılarla kendini gösterir
Tırnak iltihabı : Tırnak kenarlarında veya altında cerahat birikmesine, tırnak iltihabı denir Nedeni, ufak kesikler veya sıyrıklar sonucu bakterilerin yerleşmesidir İltihaplanan tırnağın kenarında kızarıklık görülür Ağrı da vardır
Tifo : Mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır Hastalığın mikrobu çomak şeklindedir Tifo basili adı verilen bu mikrop, çoğunlukla tifolu hastaların dışkılarında veya idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında görülen deri döküntülerinde bulunur Tifo salgınına, lağım suları karışmış içme suları veya lağım suları ile mikroplanmış yiyecek maddeleri neden olur Salgın daha ziyade yaz ve sonbahar aylarında görülür Hastalık, mikrop vücuda girdikten yaklaşık 7-15 gün sonra ortaya çıkar Hastalığın ilk günlerinde yorgunluk ve baş ağrıları görülür Fakat hasta yatmak ihtiyacını hissetmez Birkaç gün sonra ateş yavaş yavaş yükselmeye başlar İştahsızlık, baş ağrısı, burun kanaması, bronşit, mide ve bağırsak bozuklukları ile birlikte ishal görülür İlk belirtilerin ortaya çıkmasını takip eden birkaç gün içinde ateşi daha da yükselir Göğsünde karnında ve sırtında pire ısırığına benzeyen kırmızı lekeler belirir Bu günler içinde tansiyon düşer, nabız da yavaşlar Hastalığın üçüncü haftasında karın gerginleşir ve şişer Dışkı ise yumuşaklaşır, bağırsak kanamaları görülebilir Bademcikler iltihaplanmış, hasta zayıflamıştır Üçüncü haftanın sonlarından itibaren, ateş düşmeye ve diğer belirtiler kaybolmaya başlar Tifo kalbi, beyni, böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri, göz ve kulak sinirlerini etkiler Bu nedenle iyi tedavi şarttır Hastaya süt, yoğurt, ayran, hoşaf, meyva suları, limonata, portakal suyu, yumurta sarısı, yumurtalı çorbalar, iki kere çekilmiş etten yapılmış köfteler, sebze ve meyve püreleri verilir Çok su içirilir
Tifüs : Çok tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalıktır Halk arasında lekeli humma da denir Bitler aracılığı ile bulaşır Tifüsü doğuran nedenler; pislik, aşırı kalabalık yerlerde yaşamak, açlık ve yorgunluktur Tifüs 12-14 gün devam eder Riteksiyon denilen tifüs mikrobu, vücuda girdikten bir süre sonra; hastada halsizlik, baş ve bel ağrıları görülür, ateşi yükselir Dudakları kurur, dili paslanır, yüzü kızarır 4-5 gün içinde derinin üzerinde ufak kırmızı lekeler ortaya çıkar Bazı hastalarda, sayıklama, bağırma ve tuvaletini altına kaçırması görülür Hasta sağlıklı kişilerden ayrı bir yerde bakıma alınır Eşyaları, bulunduğu yer dezenfekte edilir Sulu ve sindirimi kolay yiyecekler verilir İyi beslenir, vücut temizliğine çok dikkat edilir
Titremek : Tıp dilinde tremor denilen titremek, irade dışında meydana gelen bir hastalık belirtisidir El ve ayak titremesi; daha ziyade, nevroz, isteri veya nevrasteninin belirtisidir Hafif titremeler, genellikle, guatr, alkolizm, kurşun veya cıva zehirlenmesi ya da ihtiyarlığın işaretidir Şiddetli titremeler parkinson hastalığı ve uyku hastalığında görülür
Uçuk : Dudakta veya burun kenarında hafifçe şişmiş, kırmızı ve ağrılı bir leke şeklinde beliren bir hastalıktır Nedeni, tükürükte bulunan bir çeşit virüstür Daha ziyade ateşli hastalıklar ve soğuk algınlığı sırasında görülür Tıp dilinde herpes simplex denir Dudak veya burun kenarında meydana gelen kırmızı lekeler, bir süre sonra su toplar, küçük kabarcıkar meydana gelir Birkaç gün sonra da sararırlar ve kabuk bağlarlar
Ur : Vücudun herhangi bir yerinde görülen şişliklere halk arasında ur, tıp dilinde ise tümör denir İyi huylu, kötü huylu ve iltihabi olmak üzere üç çeşidi vardır
Uykusuzluk : Tıp dilinde insomnia denilen uykusuzluğu doğuran nedenler çeşitlidir Örneğin yorgunluk, mide şişkinliği, hazımsızlık, zayıflatıcı veya uyarıcı ilaçlar, fazla sıcak, rahatsız edici ışık, gürültü sinir bozukluğu, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, ağrılar, kalp veya akciğer hastalıkları, ateş, kaşıntı, günlük olayların etkisi, yatağın uygun olmaması, tedirginlik gibi nedenler uykusuzluğa neden olur Uykusuzluğu doğuran nedeni bulmak gerekir Basit uykusuzluklarda yatmadan önce sigara, çay, kahve gibi şeyler içmemek, müzik dinlemek, yatak odasını havalandırmak, bir bardak sıcak süt içmek ve sıcak banyo yapmak çok faydalıdır
Uyurgezerlik : Tıp dilinde somnambülizm adı verilen bu hastalıkta hastanın şuuru uykuda olduğu halde, duyu organları uyanıktır Belirtileri hastaya göre değişir Bazıları uykularında gezer; bazıları ise uykularında konuşur, bağırır, el ve kol işareti yapar Uyandıkları zaman da uykularında yaptıklarını hatırlamazlar Daha çok ruhsal bir bozukluğun ifadesidir Ayrıca başından yaralanmış olanlarda, kanlarındaki şeker oranı düşük veya beyin damarlarında sertleşme olanlarda da uyurgezerlik görülebilir Bazı kimselerde ise genetiktir Uykuda gezen hastaların devamlı olarak ailesi tarafından kontrol altında tutulması, başına gelecek herhangi bir kazayı önlemesi açısından faydalıdır
Uyuz : Serkopt denilen gözle zorlukla görülecek kadar küçük olan uyuz böceğinin, üst derinin altına girerek meydana getirdiği kaşındırıcı ve bulaşıcı bir deri hastalığıdır Özellikle el, bilek, parmak araları, koltuk altları, karın bölgesi ve kaba etlerde şiddetli kaşıntılar ve çizgi şeklinde yaralar görülür Yapılacak ilk iş hastanın ve ilişkide bulunduğu kimselerin bütün çamaşırlarını, elbiselerini, yatak örtü ve çarşaflarını yıkamaktır
Üremi : Karaciğerde meydana gelip, kan vasıtasıyla böbreklere taşınan ve idrarla dışarı atılan zararlı maddelere üre denir Ürenin, idrarla dışarıya atılmayıp, vücutta kalmasından meydana gelen hastalığa da üremi denir Nedeni, böbrek hastalıkları ve prostat büyümesidir Hastada devamlı baş ağrısı, görme bulanıklığı, hıçkırık, gündüzleri uyuma ihtiyacı ve geceleri de uykusuzluk görülür Vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır Ayrıca tedaviye yardımcı omak amacıyla hastanın üşütmemesi, yorulmaması, düzenli beslenmesi, sigara veya alkolü bırakması gerekir
Üşümek : Bazı kimseler, üşümeyi gerektirecek hastalıkları olmadığı halde üşüdüklerinden yakınırlar Bu şikayetleri, kalorisi yüksek şeyleri yemekle geçer Ayrıca aşağıdaki reçeteleri uygulamak da faydalıdır
|