Yalnız Mesajı Göster

Kanser Çeşitleri

Eski 08-13-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kanser Çeşitleri




Primer Karaciğer Kanseri


Karaciğerin primer (kendine has) malign (kötü huylu) tümörleri, bir başka deyişle kanserleri şunlardır: Hepatosellüler karsinom, intrahepatik kolanjiosellüler karsinom, hepatokolanjiokarsinom, hepatoblastom, anjiosarkom, epiteloid hemanjioepitelioma ve diğer sarkomlar (leiomyosarkom, rabdomyosarkom, indiferansiye embriyonel sarkom) Karaciğer kanserlerinin tümüne yakınını hepatosellüler karsinom (HSK) ve intrahepatik kolanjiosellüler karsinom oluşturur


1- Hepatosellüler Karsinom (HSK) :


Karaciğerin en sık (%75) rastlanan primer tümörüdür Diğer adı hepatomadır Erkeklerde kadınlardan 5 misli daha fazla görülür En sık 40-60 yaşlardadır Kısacası en fazla orta yaş erkeklerde görülür Dünyada en fazla Güneydoğu Asya ve Güney Afrika'da görülür ABD'de ise seyrektir; tüm kanserlerin ancak %2,5'udur


Etyolojisi bilinmemektedir Ancak HSK için bazı risk faktörleri mevcuttur: Siroz HSK'li olguların büyük çoğunluğunda (%75-95'inde) risk faktörüdür Hepatit B enfeksiyonu siroza neden olarak dünyadaki en önemli HSK sebebidir Hepatit B enfeksiyonu olanlarda olmayanlara göre 20-200 kat daha fazla HSK oluşur Ayrıca siroz yapan bütün hastalıklar, hepatit C enfeksiyonu, alkol kullanımı, vs hastalıklar HSK'a yol açabilir


Postnekrotik sirozlar, alkolik sirozlar, hemokromatosis, alfa-1-antitripsin eksikliğinde kanser olma riski yüksektir Primer bilier siroz, kardiak siroz, Wilson hastalığında da orta derecede risk vardır Aspergillus flavus adlı mantar tarafından üretiien Aflatoksin ile kontamine olmuş tahıl ve yer fıstığı yeme sonucu Aflatoksin alınmasıyla HSK gelişme riski vardır Uzun süreli androjen kullanımında da HSK sıktır Şistozomiazis ve klonorşiazis denen parazit hastalıklarının sık görülmesi de risk faktörüdür


Klinik bulguları: Hepatomegali (karaciğer büyümesi) Karaciğer üzerinde üfürüm ve frotman olması Assit (karında sıvı birikmesi) Assit hastaların yarısında kanlıdır Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, karın ağrısı (her 3 hastadan birinde) Sirozu olan stabil bir hastada kliniğin aniden bozulması ve ALP artışı Karında kitle olması ve karında sağ üst kadranda ağrı ise karaciğer kanserinde en sık doktora başvurma sebepleridir


Tanı : ALP (alkalen fosfataz) belirgin ölçüde artar Transzlar ise (SGOT ve SGPT) hafif artar AFP (alfa feto protein) artar Galyum sintigrafisi (fokal dolma defekti olur) Ultrason ile kitle görülebilir, portal vene kitlenin invazyonu gösterilir BT'de (bilgisayarlı tomografi) kitle görülür Anjiografide hipervasküler ve tümör kızarıklığı gösteren kitle görülür Karaciğer biyopsisi yapılarak kesin teşhis konur


Tedavi : Etkin bir tedavi yoktur Tanıyı takiben ortalama yaşam süresi 6 aydır Tümör karaciğerin tek bir lobunu tutmuşsa o lob ameliyatla çıkartılır Bu şekilde hastaların %10'u en az 5 yıl yaşama şansına kavuşur Lezyon bir odağa lokalize ve 3 cm'den küçük ise tümör çıkartıldıktan sonra hastaların yarısında kanser tekerrür etmez Ana damarlarda tutulum yoksa karaciğer nakli ve kemoterapi denenebilir Karaciğer kanserinde (HSK) radyoterapi ve kemoterapi tedavisi ile genellikle başarılı sonuçlar alınamaz Bazı vakalarda radyoaktif işaretli transferin tedavisi yarar sağlamaktadır


Metastaz : % 50 olguda metastaz (tümörün başka bir dokuya yayılması) olur En çok hiler lenf ganglionlarına ve akciğere metastaz yapar


2- İntrahepatik kolanjiosellüler karsinom :


Karaciğer içi safra kanallarının kanseridir Karaciğer içi safra kanallarının herhangi bir yerinde oluşabilir Karaciğerin hilusu veya periferik kısımlarında gelişebilir Karaciğer primer tümörlerinin % 8-25'ini oluşturur


Etyoloji : Nedeni büyük ölçüde bilinmemektedir Hastaların % 10'unda tümör şu etmenlerle ilişkilidir: Kronik ülseratif kolit (tipik olarak primer sklerozan kolanjit ile birlikte oluşur), Caroli hastalığı (idiopatik intrahepatik safra kanalları genişlemesi), konjenital hepatik fibrozis, klonorşiazis, opistorşiazis, hemokromatozis, thorotrast uygulanması, vs Bu tip kanserlilerin %10'unda siroz vardır Ancak intrahepatik kolanjiokarsinom'un Hepatit B ile hiçbir ilişkisi yoktur


Klinik bulguları : Karın ağrısı, halsizlik, ateş ve kilo kaybı olur Tipik olarak 50-70 yaşlarında görülür


Tanı : Ultrason, BT, ALP artışı ve biopsi (patolojik tanı)


Tedavi ve prognoz: Hastaların çoğu tanı konulduktan sonra en fazla 1 yıl yaşar Tümör çıkartılırsa bu süre biraz daha uzayabilir


Metastaz : % 75 olguda metastaz olur En çok lenf ganglionlarına, periton yüzeylerine ve akciğere metastaz yapar


3- Hepatokolanjiokarsinom :


Bu tümörler hepatosellüler ve safra kanalı farklılaşması gösterir Karaciğer primer tümörlerinin %5 'inden azını oluşturur HSK'a benzer belirtiler olur


4- Hepatoblastom :


Çok nadirdir Çocuklarda en sık görülen karaciğer primer tümörüdürGenellikle 3 yaşından önce oluşur Erkeklerde kızlardan 2 misli daha fazladır Doğuştan anomaliler ve hemidistrofi ile ilişkilidir


En sık belirtiler (hepatomegali nedeniyle) karında kitle, büyüme geriliği ve kusmadır Serum AFP değeri olguların %85'inde yükselir ve oldukça yüksek değerlere ulaşır


Hepatoblastom soliter, iyi sınırlı, grimsi esmer renkte bir kitle şeklinde görülür Değişik şekillerde olabilir Ortalama lezyon çapı 10 cm dir Bazen 20 cm ye kadar olabilir Nekroz ve kanama sıktır Siroz oldukça enderdir


Tedavinin başarısı tümörün (hastaların %75'inde gerçekleşebilen) tamamen çıkartılmasına bağlıdır Tümörün tamamen çıkartıldığı hastaların yarısı nda hayatta kalma süresi uzar Ameliyattan önce kemoterapi uygulanarak tümörü çıkarılamayan hastalara da ameliyat olanağı sağlanabilir Tümüyle fetal kaynaklı olan tümörler en iyi prognoza sahiptir, saf anaplastikler ise en kötü prognozlu olanıdır


Olguların yarısında metastaz olur Metastazları genellikle hiler lenf ganglionlarına ve akciğere yapar


5- Anjiosarkom :


Genel anlamda karaciğer sarkomu enderdir Karaciğer sarkomunun en sık görüleni ise anjiosarkomdur Tipik olarak 50-70 yaşlarındaki erkeklerde görülür


Etyoloji : Vinil klorid, arsenik ve Thorotrast (artık kullanılmayan bir radyolojik kontrast madde), anabolik steroid kullanımı ile yakın ilişkilidir Tümör, bu maddelere maruz kalmadan 10-25 yıl sonra ortaya çıkar


Klinik bulgular : Karın ağrısı, halsizlik, kilo kaybı, karında kitle bu hastaların en çok başvuru sebebidir Hematolojik bozukluklar (anemi, DIC vs) sıktır


Tanı : Ultrason ve BT'de kitlenin görülmesi, ALP atışı, anjiografide defektin gösterilmesi ile tanı konur Kesin tanı için gerekli olan biyopsi açık yöntemlerle alınır Zira kapalı karaciğer biyopsisi sonrası öldürücü kanama olabilir


Patolojik bulgular : Olguların %75'inde çok sayıda tümör odağı karaciğerin her iki lobunu tutar Odaklar tek tek, süngerimsi yapıda ve kanamalıdır; büyüklükleri farklıdır


Tedavi ve prognoz : Yararlı hiçbir tedavi bulunamamıştır Hemen hemen tüm olgular tanıdan sonraki 2 yıl içinde (karaciğer yetmezliği ve karın içi kanama nedeniyle) ölürler


Metastaz : Olguların %60'ında metastaz olur


6- Epiteloid hemanjioendotelyoma :


Ender görülen bu tümörün etyolojisi bilinmemektedir Kadınlarda erkeklerden daha fazladır Prognozu biraz daha iyidir; 5 yıllık survi (sağkalım) %30'dur Yakın geçmişe kadar yapısı nedeniyle yanlışlıkla kolanjiokarsinom olarak tanı konulurdu


7- Diğer sarkomlar :


Leiomyosarkom ve rabdomyosarkom gibi çeşitleri vardır Oldukça enderdir Bunlardan indiferansiye (embriyonel) sarkom erişkinlerde ender görülür ama çocuklardaki karaciğer tümörlerinin ancak %10'unu teşgil eder


Meme Kanseri



Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür ABD’de her yıl 185000 kadına meme kanseri tanısı konulmakta ve bu hastaların 46000’i yaşamını yitirmektedir

Erkeklerde ise sıklığı daha az olmakla birlikte 1/150 oranında görülmektedir Meme kanseri hormona bağlıdır Kadınlarda geç menarş, erken menapoz, ve 18 yaşında gerçekleşen ilk doğum meme kanseri oluşma riskini belirgin bir şekilde azaltır Yağlı yiyeceklerin meme kanserine yol açtığı iddiası henüz tartışmalıdır Oral kontraseptifleri meme kanseri riski üzerine az etkileri vardır Östrojen replasman tedavisi meme kanseri riskini azda olsa arttırmasıyla beraber yaşam kalitesi ve kemik mineral yoğunluğu üzerine yararlı etkileri bulunmaktadır Ayrıca kalp damar hastalıklarıyla oluşan ölüm riskini azaltır 30 yaşından önce herhangi bir nedenle terapötik amaçlı radyoterapi alan kadınlarda meme kanseri gelişme riski çok yüksektirTANI


Meme kanseri tanısında mamografinin büyük yararı vardır Elle memelerin muayenesin de kitlenin saptanması erken tanı açısından önemlidir Mamografi veya elle muayene sonucu tespit edilen kitlenin biyopsisi ile kesin tanı konulur Kadınlar en az ayda 1 kez meme muayenesi yapmaları gerekir Premenapozal yani menapoz öncesi dönemde ki kadınlarda soru işareti uyandıran veya şüphe götürmeyen küçük kitleler 2-4 haftada bir muayene edilmelidir Kitle rastlanan menapoz öncesi ve sonrası kadınlarda kitlelerden biri boşaltılarak çıkan materyalin makroskopik incelemesi yapılır Çıkan materyal kansız sıvı içeren bir kist ise ve aspirasyonla yani boşaltılarak giderilebiliyorsa hasta rutin takibe alınmalıdır Eğer kitle sert ve boşaltılamıyorsa mamografi çekilerek biyopsi alınmalıdır 50 yaşından sonra her yıl yapılan mamografi kontrollerinin hayat kurtarıcı olduğu gösterilmiştir Mamografi kontrollerinin 40 yaşından sonra yapılması gerektiği tartışmaları aşağıdaki nedenlere dayandırılmaktadır;

-hastalık 40-49 yaş arasında daha az sıklıkla görülmekte bu nedenle kontroller başarısız olmaktadır

-40-49 yaş arası mamografide saptanan bozukluklar daha az sıklıkla kanserle sonuçlanmaktadır

-hiçbir klinik çalışma 40 yaşından itibaren yapılan mamografi kontrollerinin hayat kurtarıcı olduğunu göstermemiştir Yinede mamografi kontrollerinin 40 yaşında başlatılması gerekliliğine olan inanç daha yaygındır


TEDAVİ


Tedavi aşamasında nelerin uygulanacağı daha çok hastalığın evrelendirilmesine ve tümörün büyüklüğüne bağlıdır Bazı küçük tümörlerde kanserin yayılımı olmamışsa sadece cerrahi yöntemle tümörün çıkarılması yeterli gelebilir Ancak tümörün büyük olması ve yayılımının olması cerrahi sonrası kemoterapi gerektirebilmektedir

Meme kanseri sık görülen bir kanser türüdür Ancak erken tanı hayat kurtarıcı olmaktadır Bu nedenle kadınların en az ayda 1 defa kendi kendilerine meme muayenesi yapmaları ve kitle tespit ettiklerinde uzman bir hekime danışmaları gerekir 40 yaşından sonra özellikle 50 yaş sonrası yılda 1 defa mamografi çekilmesi de erken tanı şansını arttırmaktadır Özellikle ailede annede veya kız kardeşte meme kanseri olan kadınlar bu kontrolleri mutlaka yaptırmalıdır Çünkü bu kişilerde meme kanseri riski daha çok yükselmektedir Meme kanserinin %8-10 oranında ailesel olduğu bilinmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla