Konu
:
Son Nefeste İmansız Gitme Sebepleri
Yalnız Mesajı Göster
Son Nefeste İmansız Gitme Sebepleri
08-11-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Son Nefeste İmansız Gitme Sebepleri
islami sorular cevaplari-imanla ilgili sorular cevaplari
SU-İ HATİME
İmam-ı GAZALİ'den (RA) Son Nefes'de imansız gitme sebepleri
( C
C
Muhafaza)
En büyük ve korkunç olanı can çekişme ızdırabı anında gönülde şüphe veya inkarın galebe çalması ve bu vaziyette ölmekte bu halin ebedi olarak ile kendi arasında perde olmasıdır
Çünkü bu ebedi ve daimi azabı gerektiren küfür ve inkardır
Ölüm anında dünyalıktan ve dünya zevklerinden bir şey'in gönlüne galebe çalması ve gözünün önünde canlanarak onu düşünmesidir
Bu gönlünü öyle kaplar ki artık başka bir şey almaz olur
Böylece ölürse kalbi tamamen dünyaya dönük ve himmeti dünyaya meyyal olarak ölmüş olur ki gönül 'tan C
C
ayrıldığı anda araya perde girer
Perde girince azab başlar
'ın C
C
yaktığı ateş 'tan C
C
mahcub olan gönülleri kaplar
Kalbi dünya sevgisinden salim himmeti 'a C
C
dönük olan Mü'mine ise Cehennem: "Geç ey Mü'min senin Nur'un benim narımı söndürüyor" der
Dünya sevgisinin galebe çaldığı sırada ölen bir adamın durumu tehlikelidir
Zira kişi yaşadığı gibi ölür
Öldükten sonra başka durum almasına kalbin imkanı yoktur
Zira gönüllerde tasarruf azaların ameli ile mümkündür
Halbuki ölüm ile azalar atalete uğradığından artık amel imkanı ve hatta geriye dönüp yeniden amel etme fırsatı kalmamıştır
İşte bu anda hasret çoğalır
Ancak imanın aslı ve C
C
sevgisi ( C
C
sevgisi ile dünya sevgisi bir kalbde toplanmaz) uzun müddet kalıp yerleşir ve salih amel ile kuvvetleşir ise ölüm anında doğacak olan bu hali siler atar
Şayet kalbindeki imanı bir miskal kuvvetinde ise onu tezden Cehennemden çıkarır
İmanı daha az ise azlığı nisbetinde Cehennemde daha uzun kalır
Bir habbe ağırlığı kadar imanı varsa da eninde sonunda -ve binlerce yıl sonra da olsa- yine Cehennemden çıkar
Şayet senin bu anlattığına göre ölür ölmez hemen Cehennem'e girmesi lazımdır halbuki kıyamete kadar bekliyor
Bu nasıl olur? Dersen bilmiş ol ki; Kabir azabını inkar eden herkes bid'at sahibi 'ın C
C
Kur'ân'ın ve imanın nurundan mahrumdur
Su-i Hatime yani şüphe ve inkar üzere ölmenin tafsilatıyla anlatılamayacak kadar çok sebepleri vardır
Lakin özet olarak iki sebebi vardır
Birincisi: Tam manasıyla zühd vera ve amelde salah ile de düşünülebilir
Mesela zahiddir amma bid'at sahibidir
Ameli iyi olsa bile bunun sonu çok ciddi olarak korkunçtur
bid'at sahibi derken herhangi bid'at sahibi olan bir mezhebi kasdetmiyorum
'u Teâlâ'nın Zat Sıfat ve Ef'ali hakkında gerçeğe uymayan bir inanca sahib olmayı ve bununla hasmını ilzama kalkışmayı kastediyorum
Bu inancı kendi görüş ve kanâatına bağlı olup ona aldanmasıyla veya kendisi gibi bir bid'at sahibini taklit etmekle olur
Ölümün yaklaştığı ölüm Meleğinin görüldüğü ve içinde olanı ile kalbi çırpınmağa başladığı vakit çoğunlukla cehaleti sebebiyle inançlarının batıl olduğunu anlar
Çünkü ölüm perdenin aradan kalkma halidir
Ölüm sancıları da ölümün başlangıcı olduğu için bazı şeyler kendisine keşfedilebilir
Kendi kafasına göre kesin olarak inandığı şeylerin boş ve batıl olduğunu anlayınca inandığı her şeyin aslı olmadığını sanır
Çünkü ona göre C
C
ve Rasulüne(SAV) inancı ve diğer sahih itikadları ile fasid inançlarının farkı yoktur
Cehaleti sebebiyle yanlış olarak edindiği bazı inançlarının batıl olduğunu görünce bu hal doğru inançlarının da batıl veya şüpheli olmasına sebep olur
İmanın aslına dönmeden bu hatıralar içinde ölürse işte Su-i Hatime(imansız) ile ölmüş ve korusun ruhu şirk üzere bedeninden ayrılmış olur
'u Teâlâ'nın: "Halbuki o gün onlar için 'tan hiçde zannetmeyecekleri(nice) şeyler zuhura gelmiştir
" Zümer / 47 ve "De ki: Yaptıkları işler bakımından en çok ziyana uğrayanları kendileri muhakkak iyi yapıyorlar sanarak dünya hayatında sa'yleri boşa gitmiş olanları size haber vereyim mi? " Kehf / 103 buyurduklarından muradı bunlardır
Dünya meşgalesinin azlığı sebebiyle bazen rüyada gelecekteki işlerin bazıları açıklandığı gibi ölüm sancıları anında da bazılarına bazı şeyler gösterilebilir
Çünkü dünya meşgalesi
ve bedeni şehvetler Melekut alemine bakmağa ve oradakileri olduğu gibi görmeğe engeldir
Fakat ölüm öncesi keşfin sebebi keşifde geri kalan inançlarda şüphenin sebebi olabilir
Bu tehlikeden insanı ancak gerçeğe dayalı sağlam itikad kurtarabilir
Saf ve ebleh insanlar yani kısa ve kesin olarak 'a C
C
Ahirete ve inanılması gereken şeylere inananlar bu tehlikeden korunmuşlardır
Bedeviler köylüler ve diğer halkın avamı gibi
Bunlar bu hususlarda münakaşalara girmez söz sahibi olduklarını iddia etmezler
Bunun için bu gibiler hakkında Resul-i Ekrem(SAV) : "Cennet halkının çoğu bühdler yani saf ve gönlü temiz kimselerdir" buyurmuştur
Selef Resul-i Ekrem'in(SAV) C
C
tarafından getirdiği her şeye inanın 'ı bir şeye benzetmeyin te'vil ile uğraşmayın derlerdi
Zira 'ın C
C
sıfatlarından bahsetmekte tehlike büyük yolları sarp ve 'u Teâlâ'nın Celâlini idrak etmekten akıllar kasır ve noksandır
Ne yazık ki şimdi dizginler gevşedi boyunlar uzadı boş laflar aldı yürüdü
Her cahil kendi görüşüne uygun olanın doğru ve gerçek iman olduğuna kâni oldu
Kendi tecrübe ve tahminlerinin gerçek olduğunu sandı
Fakat ilerde gerçeği anlayacaklardır
Perde aradan kalktığı vakit onlara :
Güzel olduğu için gündüzlere hüsn-ü zann ettiniz de mukadder akıbetinize uğrayacağınızdan korkmadınız
Geceler sizi selamete ulaştırdı ve onlarla aldandınız halbuki karanlıklar aydınlandığı vakit kederler başlayacaktır
Mealindeki şiiri okumak lazımdır
'u Teâlâ'nın Zât ve Sıfatı ile ilgili münazaralara giren adam deniz ortasında gemisi parçalanıp dalgaların kucağına düşen adam gibidir
Bu dalgaların birbirine devretmek suretiyle adamı selamet sahiline atmaları imkanı varsa da bu pek az bir ihtimaldir
Fakat dalgalar arasında boğulup gitmeleri daha kuvvetlidir
İkincisi: Aslında imanın zayıflığı ve dünya sevgisinin kalbi kaplamasıdır
İman zayıfladıkça C
C
sevgisi de zayıflar ve dünya sevgisi öyle kuvvetleşir ki bir hatıradan başka C
C
sevgisi namına kalpte bir şey kalmaz
Nefsin arzularına uymamak ve şeytanet yollarından ayrılmak gibi bir şeyi düşünmez olur
İşte bu şehvetlere uymak meylini ortaya kor
Böylece kalb kararır ve katılaşır
Nefsin zulmetleri(karanlıkları) kalbde teraküm eder ve zayıfda olsa kalbdeki iman nurunu tamamen söndürür
Artık bu kendisinde bir tabiat halini alır
Ölüm sancıları başladığı vakit C
C
sevgisi daha da azalır
Çünkü en büyük sevgilisi olan dünyalığından ayrılma hasretine dalar ve bunun acısını duyar
Sevdiği dünyasından ayrılmağı 'tan C
C
bildiği için ölümün mukadder olmasına canı sıkılır ve 'tan C
C
geldiği için O'ndan hoşlanmaz olur
Sevgi yerine içinde 'a C
C
karşı bir kin doğmasından korkulur
Bu çocuğunu az ve fakat malını daha çok seven bir adamın durumuna benzer
Çocuk malını mahvetti-ği vakit çocuğuna olan az sevgisi husumete döner
Şayet bu hal içerisinde ölürse Su-i Hatime(imansız) ile ölür ve ebedi helakte kalır
İnsanı bu helake sürükleyen sebep sevgisinin zayıflamasına sebep olan iman zayıflığı ile beraber dünyaya temayül dünyalık ile sevinmek ve dünya sevgisinin üstün gelmesidir
Dünya sevgisi bütün hataların başıdır
O müzmin bir hastalıktır
Ne yazık ki 'ı C
C
marifet azlığından bütün halka sirayet etmiştir
Zira 'ı C
C
bilen sever
"De ki : Eğer babalarınız oğullarınız kardeşleriniz eşleriniz kabileniz elinize geçirdiğiniz mallar kesâda uğramasından korka geldiğiniz bir ticaret ve hoşunuza gitmekte olan meskenler size 'tan O'nun peygamberinden ve O'nun yolundaki bir cihâd'dan daha sevgili ise artık 'ın emri gelinceye kadar bekleye durun" Tevbe / 24 buyurmuştur
Demek ki ölümü anında aklından bu gibi inkar şeylerini geçiren ve içinden 'u Teâlâ'nın kendisini çoluk çocuğundan ve diğer dünya varlıklarından ayırdığı için kızan kimsenin ölümü sevmediğine gitmek ve sevdiğinden uzaklaşmak olur da efendisinden kaçtığı halde zorla yakalanıp efendisinin huzuruna getirilen bir kölenin durumuna düşer
Artık uğrayacağı rezalet ve kepazelik ortadadır
İnsan ömrü boyunca ne ile ünsiyet ederse ölümü anında da aklına o gelir
Meyli daha çok taat ve ibadete ise hatırına o gelir
Daha çok isyana temayül ederse son nefeste daha çok aklına gelecek olanda odur
Çoğu kere canı çıkarken dünyevi şehvetlerden ve günahlardan biriyle meşgul olurda 'tan CC mahrum kalır
Pek seyrek isyan eden bu tehlikeden uzaktır
Hiç günah işlemeyen ise tamamen kurtulmuştur
Günahı ibadetinden çok olup günahtan zevk alan kimsenin tehlikesi çok ciddi ve çok daha büyüktür
Bunun misali: Herkesin bildiği bir gerçektir ki insan çoğunlukla rüyasında gündüzleri meşgul olduğu şeyi görür
Gündüzleri ilim ile uğraşan çoğunlukla rüyasında ilmi ticaretle uğraşan da ticaret işlerini görür
Ölüm de uykunun benzeridir
Bununla beraber ondan daha ağırdır
Ancak ölüm öncesi uykuya daha yakındır
O da ünsiyet ettiği şeyleri hatırlamasını gerektirir
Herhangi bir şeyin kalbde yerleşmesinin sebeplerinden birisi de uzun ülfettir(birliktelik)
Uzun müddet taat veya isyana alışmak kalbde yerleşmenin tercih sebebidir
Bunun gibi Salihlerin rüyaları ile fâsıkların rüyaları da birbirine uymaz
Alışkanlık kalbde yerleşir ve gönül ona meyleder
İşte kötülüğe alışıp onunla ünsiyet eden son nefesinde o kötülük gözünün önünde canlanır
Her ne kadar bundan kurtulması ümid edilecek şekilde imanın aslı baki ise de bu hali bir nevi Su-i Hatimeye(imansız ölmeye) sebep olur
Ölüm anında hatıralarını günah ve şehevi arzularından uzak tutmak isteyen için tek yol şehveti gönlünden çıkarmak ve nefsini bunlardan uzak tutmakla uzun müddet mücâhede etmektir
Böylece günahlardan uzaklaşıp iyiliklere devam etmek ve aklından kötülükleri çıkarmakla ölüm anı için bir hazırlık yapmış olur
Çünkü insanlar yaşadıkları gibi ölür ve öldükleri gibi de haşr olurlar
Resul-i Ekrem SAV "Kişi elli yıl Cennet ehli amelini işler hatta kendisi ile Cennet arasında bir devenin iki sağımı arasındaki mesafe kadar mesafe kalır ve şekavet-i asliyesi galebe çalarak son nefesde imansız gider" buyurmuştur
Bunun için bulunduğumuz hallere aldanmamalı ve son nefes korkusu devamlı olmalıdır
Zira son nefesde ne olacağımızı ve akibetimizin Cennet mi Cehennem mi olduğunu da bilmiyoruz
Sakın biraz daha keyfime bakayım ilerde tevbe ederim deme
Çünkü alıp verdiğin her nefes senin için bir hatimedir
Zira o anda ölmen mümkündür
Uyanıklığında hazır olduğun gibi uykuya yatarken de abdestini ihmal etme
'ın C
C
zikri kalbine galebe çaldıktan sonra uyu
Dikkat et ki dilin zikirde iken uyu demiyorum
Aslolan kalbini zikrULLAH ile uyutmaktır
Şunu bil ki uykudan önce aklında ne varsa uyku anında da aklına o gelir
Uykudan önce uyku anında ve uyuduktan sonra kalbin ne ile meşgul idiyse o meşgale ile uyanırsın
Bunun gibi insan yaşadığı gibi ölür ve öldüğü gibi dirilir
Her an ve nefesini yokla
Bir an 'ı C
C
unutma! Bütün bunlara dikkat ettiğin halde yine büyük tehlikede olduğunu bil! Yâ bu dediklerime riayet etmezsen işte onu da sen düşün? Ne yazık ki insanlar helaktedir
Yalnız alimler kurtulmuştur
Alimlerde helaktedir yalnız ilmiyle amel edenler kurtulmuştur
Bunlarda helaktedir yalnız ihlâs ile amel edenler kurtulmuştur
Bunlarda yine büyük tehlikededir
Şunu da bil ki dünyalıktan zaruret miktarı ile yetinmedikçe bu hususta başarıya ulaşamazsın
Zaruret miktarı ise yemek giymek ve meskenindir diğerleri fuzulidir
Az yemeli seni sıcak ve soğultan koruyacak elbise ile yetinmeli daha kıymetlisini aramamalısın
Yoksa yeter deyip duracağın bir nokta kalmaz
Daima ilerisini isteyeceksen o zaman senin karnını ancak toprak dolduracaktır
Eğer zaruret miktarı ile yetinirsen C
C
ile baş başa kalır ve Ahiretin için çalışır da su-i hatime için hazırlıklı olursun
Şayet zaruret miktarını aşarsan sıkıntıların çoğalır ve o zaman hangi vadide seni helak edeceğine 'u Teâlâ aldırış etmez
Yüce C
C
"Öyle ise siz onlardan değil Benden korkun eğer iman etmişlerseniz
" Al-i İmran / 175 buyurdu ve korkuyu emrederek onu imanın şartından kıldı
Bunun için zayıf olsa da hiçbir mü'min korkusuz olamaz
Korkunun zafiyeti iman ve marifetin zafiyetinden ileri gelir
"Saadetin alâmeti şekavetten korkmaktır
Zira 'korku' kul ile C
C
arasında kul için bir köstektir
Bu köstek koparsa helâkta olanlarla beraber helâk olur" demiştir
Hatemm-i Esamm: "Bulunduğun mevkiin şerefine güvenme
Cennet'ten daha şerefli bir makam olmasın
Adem'in başına gelenler ortada
İbadet çokluğuna aldanma İblis'in başına gelenler belli
İlminin çokluğuna bel bağlama Bel'am İsm-i Âzam'ı bilirdi akibetini düşün
Salihlerle görüşüp onlarla düşüp kalkmaya aldanma
Peygamberimizden SAV üstün zat ve sima olmasın
Akrabaları dahi ondan yararlanamadı
Dilimizle "'ım C
C
bizi afvet bize merhamet et" demekle yetinir ve O'na güveniriz
Halbuki 'O' C
C
: "İnsan için ancak çalışması vardır
" Buyurdu
Necm / 39 - Başka bir Ayet-i Kerime'de "Keremi bol Rabbine karşı seni aldatan ne?" Buyurulmuştur
Ahirette 'a C
C
kavuşmak mutluluğuna ancak dünyada O'nun sevgisini ve O'nunla ünsiyeti kazanmakla ulaşılacağı meydandadır
Sevgi ise marifet ile marifet de ancak devamlı tefekkürle hasıl olur
Ünsiyette devamlı zikir ile zikir ve fikre devam da dünya sevgisini gönlünden çıkarmakla dünya sevgisini atmak da zevk ve şehvetleri terketmekle bunları terketmek de şehveti kırmakla şehveti kırmak da en çok korku ateşi ile mümkündür
Demek ki korku şehvetleri yakan bir ateştir
Korku nasıl faziletli olmasın ki 'a C
C
yaklaştırıcı en makbul ameller olan iffet vera takva ve mücâhede korku sayesinde temin edilir
Elbette peygamberler veliler ve alimlerin akıl ilim ve amelleri ile C
C
katındaki mevkileri senden daha az olmadığını kabul edersin! Gözünün ışığının kısalığı ve basiret gözünün körlüğü ile onların hallerini neden fazla korkup uzun müddet mahzun olup ağladıklarını düşün
Hatta bazıları şaşırdı bazıları bayıldı ve bazıları da ölü olarak yerlere serildi
( C
C
Hüccet-ül İslâm İmam-ı Gazali'den Razı olsun Ruhuna El-Fâtiha)
Aşağıdaki günahlara karşı çok dikkatli olmak lazımdır:
'ın C
C
emir ve yasaklarını bilmemek itikadi meseleleri bilmemek yada şüphede olmak
C
C
ve Rasûlü'nün SAV emrettiği gibi yaşamamak
Kafirlerle dostluk kurmak ve onlara benzemek (saç sakal şeklinden giyime kadar) en önemlisi onları sevmek
Kafirlerin bayramlarını kutlamak (Yılbaşısevgililer günü nevruz v
s
)
Dini emirleri hafife almak o hükümlerle ilgilenmemek yada ciddiye almamak alaycı olmak
Anne ve babaya itaat etmemek (Annesinin razı olmadığı kişilerin Kelime-i Şehadet'i getiremedikleri rivayetleri çoktur)
Büyü yapmak ve yaptırmak
İçki satmak içki içmek ve içki müptelası olmak
(Fudayl'dan RA sene de sadece bir kadeh ilaç olarak alkol içen kişinin bu sebepten imansız gittiği rivayeti vardır
)
Çok küfretmek Yüce 'ı C
C
zikretmek ve dua edilmesi için yaradılan ağızdan küfrün eksik olmaması
Dünyalık ve dünya sevgisi gelen dünyalığa sevinmek elden çıkana üzülmek
Fakirliğe ve 'ın kazasına isyan
Namaz kılmamak ki en tehlikelilerinden birisidir
Ezân okunurken konuşanında Kelime-i Şehadet getirmekte zorlandığı bildirilmiştir
Son nefeste imanı kurtarma duası: "Ya Hayyu Ya Kayyum Ya Zel Celâli Ve'l İkrâm ELLAHÜMME en tühyiye kalbi bi Nûri ma'rifetike ebeden Ya Ya Ya Celle Celâlüh" Sabah namazının sünnetiyle farzı arasında okunacak
Çok önemli bir duadır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul