Prof. Dr. Sinsi
|
Ölen Kimse Dünyayla İrtibat Kurabilir Mi? Mezarına Gelenleri Görebilir Mi?
Tabiinden Sa'id b el-Müseyyeb (v 94/712) de: "Bir adam öldüğü zaman (daha önce ölmüş olan) çocuğu onu, seferden dönen gaibin karşılandığı gibi karşılar" demiştir (20)
Ölülerin berzahta birbirleriyle görüştüklerini ve yeni ölüp de aralarına katılanlardan haber aldıklarını bildiren bu hadis ve haberleri, evlât, torun ve yakın akrabaların amellerinin kabirdeki baba ve yakınlarına arz olunacağım, onların da amelleri kendilerine arz edilen akrabalarının iyiliklerinden ötürü sevineceklerini, kötülükleri sebebiyle de üzüleceklerini bildiren haberler de desteklemektedir
Kabir ehli, geride bıraktıkları akraba ve arkadaşlarının yaptıkları işlerden haberdar olup, iyi amellerinden ötürü sevinir, kötülüklerine de üzülürler (21) Mücâhid'in bu hususta şöyle dediği sahih rivayetle gelmiştir: "Kişi kabrinde kendinden sonra çocuğunun iyilikleri (salahı) ile müjdelenir "(22)
Sa'id b Cübeyr'in (v 95/714) de şöyle dediği rivayet edilir: "Muhakkak ki ölülere dirilerin haberleri gelir Daha önce bir yakını ölmüş, olan hiç bir kimse yoktur ki ona geride kalan akrabalarının haberleri gelmesin Eğer gelen haber iyi ise sevinir ve ferahlar; kötü ise o zaman da üzülür " (23)Ashaptan Ebu'd-Derdâ (v 32/652) da şöyle dua ederdi: "Allahım, ölülerimin rezil olacağı bir iş yapmaktan sana sığınırım ''(24)
Abdullah b Mübarek de ashaptan Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin şöyle dediğini rivayet eder: "Dirilerin amelleri ölülere arz olunur Eğer bir iyilik görürlerse sevinir, birbirlerine müjdelerler; bir kötülük görünce de, Allah’ım onu ondan geri çevir, derler " (25)
Yukarıdaki yeni gelen ölüden haber sormalarından da anlaşılacağı üzere, ölülerin dirilerden bizzat haberdar olduklarını -Allah'ın diledikleri müstesna- söyleyemeyiz Bu sebeple buradaki haberdar oluşlarını, yeni gelen ve aralarına katılanlardan öğrenirler şeklinde anlıyoruz Yeni gelenlerden haber alışları da, ruhların berzahta birbirleriyle görüşüp konuştuklarına delâlet eder
Ölmüş olanların ruhları, berzah âleminde birbirleriyle görüşüp konuşuyorlar Acaba henüz ölmemiş ve dünyada yaşamakta olanların da berzahtakilerle görüşüp konuşmaları mümkün müdür? Ve ölülerin dirilerle bir takım münâsebetleri var mıdır? Şimdi de bu husus üzerinde duralım:
Hayattakilerin Berzahtakilerle Görüşmeleri:
Henüz hayatta olanların berzahtakilerle görüşmeleri uyanık ve uyku halinde olmak üzere iki şekildedir
Uyanıkken görüşmenin en büyük misâli ve olabilirliğinin delili, Rasulullah (S) in Miraç'ta bazı Peygamberlerin ruhlarıyla karşılaştığını haber veren ve kabir ziyaretini öğreten hadislerdir
Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de, Hz Muhammed (S) e hitaben: "Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerden sor ki; biz, Rahman'dan başka ibadet olunacak ilâhlar yapmış mıyız?"(26) buyurmaktadır Müfessirlerden bir kısmı buradaki sorma fiilinin sadece İsrâ ve Miraç gecesine has olduğunu söylerken,(27) bazıları da her istediği zaman Allah Tealâ'nın Rasulullah (S) e önceki peygamberlerle konuşma imkânı verdiği şeklinde tefsir etmişlerdir Bu ikinci görüşte olanlara göre âyetteki mutlak lafzı (sözü), İsrâ ve Miraç gecesi ile takyid etmek (kayıtlamak) hatalı bir te'vil olur Ve âyetin olduğu gibi anlaşılıp, her istediği zaman Rasulullah (S) e bu imkânın verileceğini söylemek daha isâbetlidir (28)
Hz Peygamber (S) in önceki peygamberlerle daha kendisi hayatta iken görüşmesi, vukuu mümkün olan işlerdendir Ve Allah'ın kudretine göre bunda hiç bir zorluk yoktur Allah Tealâ görüştürünce de bu olay gerçekleşmiştir ki, Hz Peygamber (S) Miraç gecesinde, uyanık halde iken diğer Peygamberlerin ruhlarıyla Beytü'l-Makdis'de (Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'da) bir araya gelmiştir Daha sonra semâvât (gökler) âleminde de onlardan bazıları ile bir araya gelip konuştuğuna sahih haberler delâlet etmektedir,(29)
Yine Hz Ömer'den rivayet edilen bir hadisinde Rasulullah (S), Hz Musa (As) in Allah Tealâ'ya dua edip, Hz Adem (As) ile görüşmeyi dilediğini ve Yüce Allah'ın, henüz hayatta iken ve uyanıkken, Adem (As) ı Hz Musa'ya gösterip ve birbirleriyle konuşmuş olduklarını haber vermiştir, (30)
Peygamberlerden başkasının hayattayken ve uyanıkken berzahtakilerle görüşmeleri ise ancak Allah'ın ikram ettiği kimselere nasip olmuştur ki, bu hususta Allah'ın veli kullarının, Hz Peygamber (S) ve bazı büyük zevatla görüştüklerine dair pek çok olay anlatılmaktadır (31)
Kabir ziyaretinde ziyaret edene "zâir", ziyaret edilene "mezür" denilmesi de, ziyaret edilenin ziyaret esnasında ziyaretçisini duyup bildiğine delidir Çünkü ziyaret edilen, ziyaretçisini bilmezse buna "mezûr= ziyaret edilen" denmez Kaldı ki, Peygamberimiz (S) ziyaret adabını öğretirken, kabristana varınca ölülere selâm verilmesini öğretmişlerdir ki, bu da onların dirilerle olan münâsebetleri cümlesindendir (32)
Hayattakilerin berzahtakilerle rüyada görüşmeleri ise, İbnu'l-Kayyim'in belirttiğine göre, nübüvvetin bir parçası olan sâlih rüyalardandır ve İlim ifade eder (33) Erzurumlu İbrahim Hakkı da: "Ölüleri rüyada hayırla veya şerle görmek, onların halini aynen bilmektir Bu, Ölünün halini bildirmek veya uyanık olmayı sağlamak içindir, "(34) diyerek ölüleri rüyada görmenin, sâdık rüyalardan olduğuna işaret etmiştir
Rüya ya da keramet yoluyla -Peygamberlerden gayri için- olan bu görüşmeler ve görülenler, kelâm âlimlerine göre umum için değil, ancak sahibi için (gören kişinin kendisi için) delil olabilir Ancak bizim burada onlardan bahsedişimiz, sadece imkânını belirtmek içindir
Hayattakilerle berzahtakilerin rüyada görüşmeleri, ikisinden birinin arzusu ve bazı gayeler için bu görüşmeyi Allah Tealâ'dan istemesiyle Allah'ın bir lütfü olarak meydana gelmektedir Hayattakilerin görüşmeyi istemesine -hepimizin en büyük arzusu olan ve pek çok mü'mine nasib olan- Hz Peygamber (S) i rüyada görmek istemeyi, ya da çok sevdiğimiz yakınlarımızdan âhirete göçmüş olanları rüyada olsun görmek isteyişimizi misâl verebiliriz
İbnü'l-Kayyim diyor ki: "Rüyada ölülerle buluşmak ve onlarla bazı haber alışverişinde bulunmak; falan yerde hazine var, filan yerde şu var, falan iş şöyle olacak, filan zamanda bize geleceksin  gibi haberler vermeleri ve bunların da aynen çıkması, bu buluşmanın gerçekliğini ifade eder "(35)
Rivayete göre Ashab-ı kiramdan Sa'b b Cessâme ile Avf b Mâlik (v 73/692) kardeş olmuşlar ve öldükten sonra da birbirimizden haberdar olalım diye sözleşmiş-ler Aradan bir müddet geçtikten sonra Sa'b ölüyor Avf bir gece rüyasında, aynen hayattaymış gibi Sa'b'ın kendisine geldiğini görüyor ve Sa'b'a hesap ve suâlin nasıl geçtiğini soruyor O da şimdilik iyi olduğunu söyleyip Allah'a hamdediyor Bu arada Avf, Sa'b'ın göğsünde gördüğü bir kara lekenin sebebini soruyor O da bir yahudi-den on dirhem ödünç aldığını ve paraların asılı olduğu yeri söyleyerek, o paranın sahabine verilmesini istiyor Yine evdeki kedisinin öldüğünü, kızının da yakında öleceğini haber veriyor ve bütün bunlar aynen çıkıyor Sabah olup da Avf, arkadaşının evine gidince, paranın aynen haber verilen yerde olduğunu görüyor ve alıp yahudiye götürüyor Yahudiye, ölmüş olan arkadaşının kendisinden ödünç para alıp almadığını sorunca, yahudi aldığını ve miktarını söylüyor Bunun üzerine rüyada gördüklerinin gerçek olduğunu anlayan Avf, elindeki paralan, arkadaşının rüyadaki vasiyetine uyarak yahudiye veriyor (36)
1- Nisa, 4/69
2- Îbnu'l-Kayyim, s 17; Suyûti, Büşra'1-Keîb, v 147 b; Hasan el-'Idvî, s 74; Rodosîzâde, Ahval-i Alem-i Berzah, elyazma, İst Süleymaniye Küt v 19 a
3-İbnu'lKayyim, a g e, s 17; Ibn Kesir, Tefsir, c I, s 522; Rodosîzâde, a g e v 19 b
4-bkz Al-u Imran, 3/169-170
5-Mu'cemu'l-Vasit, c I, s 57; Atay Kardeşler Arapça Türkçe Büyük Lügat, c I s 128; Abnu'l-Kayyim, a g e, s 18
6- Ab Hanbel, Müsned c II, s 335
7- A b Hanbel Müsned c VI, s 425; A Siracuddin, a g e, s 106-107
8- Suyûtî, B el-Keib, v 144 b
9- A Siracuddin, a g e s 107; tbnu'l-Kayyim, e g e, s 19
10- Suyûtî, B el-Keib, v 148 b
11- Abdullah Siracuddin, a g e s 107
12- bkz Suyûtî, Şerhu's-Sudûr v 53 a
13- Suyûtî, Şerhu's-Sudûr, v 38 b; v 173 b
14- Suyûtî, Büşra'1-Keib, v 147 b; Suyûtî, Şerhu Süneni'n-Nesâî, c IV, s 34; Hasan el-'Idvî, a g e, s 73; Abdullah Siracud
15- Suyûti Ş Sünen'n-Nesâî, c W, s 34; H el-'Idvî, a g e, s 73
16- Miraç hadisi için bkz Buhârî Sahih, Salât, l, c I s 91-92; Müslim, Sahih, imân, 74 c I, s 148; A b Hanbel Müsned, c V s 143; ibn Kesir, el-Bidâye ve'n-Nihaye, c I, s 97, Beyrut, 1977
17- Hadis-i Şerifin, ibn Hıbbân'ın Sahih'inde Ebu Hureyre'den rivayet edilen şeklinde: "Mü'minlerin ruhlarının yanına getirilir ve ğaib olan birini bulanların sevinci gibi sevinirler " denilmektedir, bkz Abdullah Siracuddin, a g e, s 106
18- bkz Nesâi, Cenâiz, 9, c IV, s 8-9; Suyûti, Ş Sudur, v 37 a; B el-Keîb, v 144 b; İbnu'l-Kayyim, a g e, s 20; Rodosîzâde, a g e, v, 26a; A Siracuddin, a g e s 106
19- İbnu'l-Kayyim, a g e s 19: Birgivî, R FÎ Ah Etfâlİ'l-Müslimin, s 85; Birgivî bu konuyu işledikten sonra, vasiyyet etmeden ölenlerin berzahta konuşamayacaklarım ve berzah ehlinin sorularına cevap veremeyeceklerini ilave eder (bkz a g e, s 85 )
20- İbnu'l-Kayyim, a g e, s 19; Rodosîzâde, a g e v 25 a
21- Rodosîzâde, a g e v 7 b
22- Ibnu'l-Kayyim, a g e, s 12
23- Hasan el-'Idvî, a g e, s 16, Mısır, 1316
24- Aynı eser, a yer
25- Ibnu'l-Kayyim, a g e, s 7; Rodosîzâde, a g e, v, 8 b
26- Zuhruf, 43/45 '
27- bkz Ibn Kesir, Tefsir, c IV, s 129
28- bkz Abdullah Siracuddin, a g e, s 109-110
29- Bu husustaki hadisler için bkz Buhârî, Sahih, Salât, l, c I, s 91-92; Enbiyâ, 5, c IV, s 106-107; Müslim Sahih lman, 74, c I,s l48; Fezâil,42,c IV,s l845; Nesâî, Sünen, Kıyâmu'1-Leyl, 15, c m, s 215; A-b Hanbel, Müsned, c ffl, s 120, 248; c V s 59,143
30- Ebu Davud, Sünen, Sünne, 17, c W, s 226
31- bkz Abdullah Siracuddin, a g e, s 110-113
32- Ibnu'l-Kayyim, a g e, s 8; Rodosîzâde, a g e, v 8 b; Vücûdî, Muhammed b Abdulaziz, Ahvâl-i Alem-i Berzah, v 9 a, elyazma, ist Süleymaniye Küt Halef Ef Böl Nr 237
33- Ibnu'l-Kayyim, a g e, s 29; Rodosîzade, a g e, v 39 b
34- Erzurumlu ibrahim Hakkı, Mârifetname, c I, s 60
35- Rodsizade, a g e
36- Rodesizade, a g e
Kaynak: Prof Dr Süleyman Toprak, Kabir Hayatı, s 247-258
|