Yalnız Mesajı Göster

Abdestin Anlamı, Sırları, Faziletleri

Eski 08-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdestin Anlamı, Sırları, Faziletleri



Abdestin Anlamı, Sırları, Faziletleri

Bilindiği üzere abdest, namaz kılacak kişiler için Kuran-ı Kerim ayetiyle farz kılınmıştır (bk Maide suresi, 6) Farz olan şeyleri yapmak ibadettir İbadet ise insana sevap ve Allah’ın rızasını kazandırır
Abdestte suyunu miktarı ölçüsünce harcamak gerekir İsraf haramdır Hadiste göl kenarında olsak bile öyle olmasını istiyor Ama abdestin üzerine abdest almak övülmüş ve teşvik edilmiştir Hadislerde bunun 10 sevapla ödüllendirileceği belirtildiği gibi nur üstüne nur olduğu da söylenmiştir
Su, iki temel işleve sahiptir İlki yağmur (rahmet) olmasıdır Susuzluk bir içgüdü olarak insanın iç dünyasına yerleştirilmiştir Su olmazsa insan yaşayamaz Su yağmur (kar) olunca temizlenir, içilecek kıvama gelir Kâfirlere ve günahkârlara cehennemde su esirgenecek, su yerine onlar yaralarından akan cerahat, irin, kan, ter karışımı bir sıvı içeceklerdir Suyun ikinci işlevi temizleyici olmasıdır Görünüşteki kirler onunla temizlenmektedir Ama suyun bu işlevleri abdestte farklı boyutta, yani manevi alanda benzer paralel işlevleri görmektedir Burada suya su demek doğru değildir, su abdest suyu olmaktadır Abdest suyunun ilk işlevi rahmete vesile olması, ikinci işlevi de manevi kirleri yani günahları temizlemesidir
Abdest suyunun rahmeti ahrette tam olarak tecelli edecektir Peygamberimiz (sas) hadis-i şeriflerinde ahrette ümmetinin diğer ümmetlerinden ayıran bir fark olarak abdest azalarının nurlu olacağını beyan buyurmuşlardır Bu abdest nuru, bu dünyada görülmemektedir Namaz, zikir, Kuran-ı Kerim tilaveti vs ibadetlerin nuru çok kısmi de olsa bu dünyada iken yüze ve ele yansırken, abdest suyunun nuru ahrette tecelli edecektir Abdest nuru, ahrette insanların rahatlıkla algılayacakları bir tarzda görünecektir Azalara suyun renksizliği gibi bir nur hoş bir letafet katacaktır Yani azalara eşsiz bir güzellik verecektir Ayrıca ahrette tecelli eden nur, ateşten kurtuluşun, cennete müstahak oluşun beratıdır Müjdedir İlahi bir tecellinin eseridir İnsanların imrenerek bakacakları büyük bir nimettir
Allah’ın ahretteki rahmeti mutlaka bu dünyada da vardır Yani abdest alan kişilerin üzerinde tecelli eden bu rahmet, sadece ahrete özgü değildir, dünyaya ait tecellileri de barındırır Bu abdestin sırları olarak gözlerden gizlenmiştir Şu muhakkak ki özünde ateşi söndüren su, abdest suyu olduğu zaman da haset, kin, öfke ve şehvet ateşlerini söndürür İnsanı şeytanın oyuncağı yapacak bu tür ateşlerini söndürür, insanın nefsini dizginlemesini sağlar Günahlardan korur Zaten insanlar da genellikle bu olumsuz duygular yüzünden günahlara batıyorlar İnsanlıklarını yitirip hayvanlaşıyorlar Cehennemi hak ediyorlar Ayrıca hadisler abdestli iken kulun bela ve musibetlerden korunacağına da işaret etmişlerdir
Abdest suyunun günahları döktüğü, temizlediği ise onlarca hadis-i şerifle ifade edilmiştir Bunlardan birisi şudur: ‘Abdest alan kişi, ağaçların yapraklarının döküldüğü gibi, günahlardan temizlenir
Demek ki, abdest suyu Allahın rahmetinin ve günahların bağışlayıcılığının somut bir nimetidir Abdest suyunun ruhunda Allah’ın rahmeti ve günahları bağışlaması tecelli etmektedir Abdest suyu, dinde soyut olarak ifade edilen rahmet ve günahları bağışlama kavramlarını insanların, özellikle nefsin anlayacağı bir tarzda somut olarak vermektedir
Nefis için soyut kavramların, düşüncelerin bir değeri yoktur Nefis yaşantıların dili ile konuşur, anlaşır Onun için Allah (cc) ibadetleri birer yaşantı biçimi olarak bizlere sundu Namaz, oruç, zekât, hac nefsin diline hitap eden somut yaşantıları gerektirir Abdest suyu ise nefse Allah’ın rahmetini ve günahları bağışlayıcılığını somut bir dille hatırlatır Nefsi ümitlendirir Onun tövbe ederek Allah (cc) yoluna girmesini sağlar
İnsanın abdest alma sırasında üç vakti vardır Birincisi abdest almaya ihtiyaç duyduğu andır, ikincisi abdest alma sürecidir, üçüncüsü de abdestten sonraki zamandır Bu üç zamanda da abdest için üzerimize düşen büyük işler, ödevler bulunmaktadır
Kişinin abdest almaya ihtiyaç duyduğu an, az bir zaman değildir Tuvalet ihtiyacının görüldüğü zamanı da ilave edersek bu koca koca dakikaları alır Kişinin abdest suyuna yöneldiği bu an, en az iki üç dakikayı bulabilir Bu sırada abdest suyuna, susayan bir insanın bakışı gibi bakmalıyız: Onda hem Allah’ın rahmetini hem de günahlarının affedildiğini düşünmeli ve bunun için O’nun rahmetine sığınarak günahlara tövbe ederek, estağfurullah diyerek ruhaniyetimizi abdeste hazırlamalıyız Ruhumuzda bu duyguların susuzluğunu çok şiddetli bir biçimde hissetmeliyiz Aslında her insan, Allah’ın rahmetine ve günahlarının affına karşı susamış durumdadır Biraz bu yola motive olursa bunu kendisi de görecektir, anlayacaktır
Şah-ı Nakşibendî Hazretleri (ks) abdestin önemine binaen şöyle demiştir: ‘Kim abdestini murakabe (Allah karşısında olma duygusu) ile alırsa namazı da huşulu olur
Abdest sırasında okunacak güzel duaları bilmeyen kişiler, an azından asgari olarak abdestin başında niyetin yanında euzu ile besmeleyi unutmamalıdırlar Çünkü besmelesiz işin sonunun kısır olduğu bir hadiste geçtiği gibi besmelesiz abdestin kabul olmadığı da başka bir hadiste ifade edilmektedir Şafi mezhebindekiler tam yüzlerini yıkarken abdeste niyet ederler Hanefi mezhebinde niyet sünnet iken Şafi mezhebinde farzdır Bir Hanefi de bu yönü ile Şafi mezhebini taklit ederse, bu mecburiyetten değil de faziletten olduğu için, büyük sevap kazanır Bu niyetten dolayı farz sevabı alır Tabii Hanefilerde gerek euzu gerek besmele abdestin farzı değil sünnetleridir Bundan başka abdest dualarını bilmeyen kişilerin abdest sırasında günahların affı için çokça dua etmeleri, çokça ‘tövbe Yarabbim, estağfurullah…’ demeleri çok yerinde olacaktır Bu tür dua ve istiğfarlar abdest almanın ruhuna uygun düştüğü gibi hadislerde belirtilen günahların dökülmesi müjdesine de nail olmayı sağlayıcıdır Yine imanı tazeleyen amentünün tam kolları yıkarken okunması bazı âlimlerce böyle abdest dualarını bilmeyen kişilere tavsiye edilmiştir Yine abdest sırasında veya abdestten sonra kıble tarafına yönelerek şahadet kelimesini söylemenin büyük sevabı olduğu (iki rekât abdest namazı ile birlikte cenneti nasip edeceği) hadislerde geçmektedir Abdest aldıktan sonra, biraz da olsa, su içmenin yetmiş derde şifa verdiği hadiste müjdelenmiştir Tabii hadiste, abdest kabından artan sudan söz edilse de çağımızda pek çok kişi musluktan abdest almaktadır Musluktaki su da sonuçta aynı vazifeyi görmüştür Bu nedenle abdest aldıktan sonra musluk suyundan da aynı tecelliyi bekleyebiliriz Tabii hadisin ruhuna uygun olarak bir kaptan abdest alıp da artan suyu içmek işi garantili yapmak gibi olur Bizimkisi sadece kendimizin de tatbik ettiği bir yorumdur Yani yanılma payımız da vardır, muhtemeldir Ama Allah’ın (cc) rahmetinden ümit kesilmez Allah (cc) kulunun zannına göredir Allah (cc) kişinin niyetine bakar Allah (cc) duaları kabul edicidir Yine abdestten sonra Kadir suresini bir kere okumanın kişiyi şehitlerin bulunduğu makamda, iki kere okumanın sıddıkların bulunduğu makamda, üç kere okumanın da peygamberlerin bulunduğu makamda haşredilemesine vesile olacağı hadiste geçmektedir Bu, Kadir gecesinin büyüklüğü gibi büyük bir müjdedir İnsanların abdest dualarını ezberleyeceğine bu hadisin gereğini yapmalarını tavsiye ederim Çünkü abdest duaları müstehap olarak görülse de hadislerle kaynağı da pek ispat edilememiştir Abdest dualarını bilmek ve okumak tabii çok güzel ve tavsiye edilecek bir şeydir Böyle kişiler haliyle abdest sonunda Kadir suresini de okuyabilirler Ama abdest dualarını ezberlemek isteyenlerin bundan önce eğer bilmiyorlarsa Kadir suresini ezberlemeleri ve abdestten sonra okumaları daha yerindedir Akıl ve mantık bunu gerektirir Çünkü abdest sonrasında Kadir suresini okumak hadise dayandığı için sünnet olarak değerlendirilebileceği gibi bizzat bir sureyi okumak olduğu için ayrıca büyük bir sevap ve fazileti de barındırır Bunu abdest duaları ile karşılaştırmak bile bir abestir Tabii bunun insana nasip olması bir meseledir Zira insan bu işi abdest aldıktan sonra unutmaktadır Bunun abdest sonunda aklıma gelmesi için her çareye başvurdum Senelerce nasip olmadı Yani çok az nasip oluyordu Çok üzülüyordum Herhalde ısrarlı dualarım sonucunda şimdi tam sol ayağımı yıkarken yani abdest biterken birden aklıma gelmektedir Allah herkese bu nimeti nasip eylesin Amin
Sürekli abdestli halde bulunmak, her şeyden önce peygamberimizin (sas) bir sünnetidir Peygamberimizin (sas) savaşlarda ve seferlerde tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra suyun bulunduğu yere gitmeden önce teyemmüm aldığı ashabı tarafından müşahede edilmiştir O bir anını bile abdestsiz geçirmek istememiştir Bu durumu merak eden ve soran sahabelerine abdest alacak mahalle varıncaya kadar ecelin gelebileceğini ve bu yüzden abdestsiz kalmak istemediğini belirtmiştir Peygamberimizin (sas) bu ahir zamanda bir sünnetini ayakta tutmanın ise yüz şehit sevabı kazandırdığı hadislerde ifade edilmiştir
Abdestli olmak insanın her yaptığı işi ibadete çevirir Peygamberimiz (sas) abdestli iken yenen yemeğin midede zikrettiğini ifade etmiştir Güzel bir abdest alıp da besmele, güzel bir niyet ve dua ile (Allah’ım emrin gereği benim, çoluk çocuğumun rızkı için işime gidiyorum Çalışmamı fazl u ikramınla ibadet hükmünde say… Amin) insan evinden çıkıp işine gitmeye hazırlandığında her yapılan şey Allah’ın (cc) izni ile ibadet olur İşindeki çalışmaları sevaba dönüşür, kazandığı para da sanki Allah yolunda harcanmış gibi olur
Abdesti korumak, sürekli abdestli halde bulunmak kolay bir şey değildir Her tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra abdest almak nefse ağır gelir Nefsin belini kırmak zordur Alıştırmak için bayağı emek vermek, üzerine düşmek gerekir Bunun için pek çok büyük zatlar, veliler az yiyip az içip veya gündüzlerini oruçla geçirip abdesti gün boyu muhafazaya önem vermişlerdir Bu yüzden peygamberimiz (sas) devamlı abdestli bulunmaya ancak kâmil müminlerin güç yitireceğini söylemişlerdir
Ehli dünyanın hoşuma giden ve ibret aldığım bir tabiri vardır: Vakit, nakittir (paradır) Tabii ben bu sözü bu haliyle sevmiyorum Şu biçime dönüştürdükten sonra bu söz hoşuma gidiyor: Vakit, sevaptır Paralarını faize bankaya yatıran ehl-i dünyanın her geçen zamanı kesenelerine giren para olarak değerlendirmeleri bu sözü bir atasözüne çevirmiştir İnsanlar da sözün aslını bilmeden yalan yanlış kullanmaktadırlar Allah (cc) bu tür kötü sözlerden bizleri korusun Hayat felsefesi yapmasın Zaman, bu dünyaya ait bir kavramdır Ehl-i dünya onun kıymetini parayla, ehl-i ukba sevapla, Allahın rızasıyla ölçer Akıp giden zamanı sevaba dönüştürecek ibadetlerin en başlıcası abdesttir Onun için Peygamberimiz Aleyhisselam, abdest oruç gibidir diye buyurmuştur Nasıl oruçlunun uykusu bile ibadetse abdestli de abdestli kaldığı müddetçe ibadette sayılmaktadır Abdestli olarak uyuyan kişi, uyku süresini ibadette geçirmiş gibidir Peygamberimiz (sas) abdestli olarak uyuyanların ins ve cin şeytanlarının şerrinden korunacakları gibi gündüzlerini oruçlu, gecelerini namazda geçirenlerin sevabına nail olacağını söylemişlerdir Uykuda vefat ederlerse şehit olacaklarını beyan buyurmuşladır
Tabii yatarak uyuyan kişinin abdesti uyandığında bozulur ve yeniden abdest alması gerekir
Abdesti gün boyu korumak özel bir çaba ister Ben bu yüzden yanımda gömleğimin cebinde küçük bir Kuran-ı Kerim’i hiç eksik etmem Elbette bu Kuran-ı Kerim’i üzerimde taşımamın başka nedenleri de var Ama bana sağladığı en büyük yarar, gün boyu abdestli kalmamı, tuvalet ihtiyacından hemen sonra abdest almamı sağlamasıdır Nefsi bir yasakla terbiye etmedin mi nefis ibadetlerden kaçar, bahanelere sığınır Ama onu bir ibadete mecbur kılınca bu sefer kendisini ona göre ayarlar Siz bile bu duruma şaşar kalırsınız Normalde evde küçük tuvaletim çok sık gelir Ama dışarıya çıktığımda hem tuvalet sorunu bende çok uzun zaman görülmez hem de nerede, ne zaman abdestimi tazeleyeceğimi nefsim öyle bir ayarlar ki ben buna her zaman çok hayret etmişimdir
Peygamberimiz (sas) abdestli olarak vadesi yetenin ruhunu Azrail Aleyhisselam’ın şehit sıfatı ile alacağını beyan buyurmuştur Çünkü abdest imana, tövbe ve istiğfara delil olduğu gibi o kişinin Allah’ın (cc) bir farzını, emrini üzerinde taşımaya, ayakta tutmaya gayret ettiğini de göstermektedir Bu nefisle bir tür cihattır İşin en büyük sırrı abdestin namazın bir şartı, yani bir nevi parçası olmasıdır Namaz ise en büyük ibadettir Çoğu zaman parça bütün hükmüne geçebilir Bundan dolayı böyle büyük bir nimete yani şehitliğe insanı ulaştırabilmektedir Kuşkusuz Allah (cc) kulun gönlünden geçenleri bilir ve çoğu zaman bunlar dua hükmüne geçer Bir insanın abdesti muhafaza yönündeki gayreti, günün büyük kısmını abdestli olarak geçirmesi, abdestli olarak uyuması ona bu şehit olarak ölme nimetini nasip eyleyebilir Bu yolda çaba kuldan olduktan sonra Allah (cc) kullarına karşı çok cömerttir, onlara mükâfat vermeyi çok sever Hiç kimseyi mahrum bırakmaz Beklediğinden de fazlasını verir Allah (cc) haya sahibi olduğu için kulun hüsn-i zannını boşa çıkarmayı sevmez Yeter ki insanlar sürekli çalacakları ibadet kapılarını bilsinler
Allah (cc) daima abdestli bulunmayı ve onun faziletlerini bizlere ihsan eylesin Bu yolla bizlere rızasını nasip eylesin Amin
Muhsin İyi

Alıntı Yaparak Cevapla