Prof. Dr. Sinsi
|
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)
ES'AD B ZURÂRE
Sahâbe-i Kirâm'dan, Hz Peygamber (s a s ) ile Akabe denilen yerde karşılaşıp müslüman olan ilk Medinelilerden
Tam adı Ebû Umâme Es'ad b Zürâre b Udes b Übeyd b Sa'lebe b Ganm b Mâlik b Neccâr'dır Ensâr ve Hazrec'in ileri gelenlerindendir İslâm'ın Medine'de yayılmasında en büyük rolü oynadı Hicret'ten bir süre sonra hastalanarak Bedir savaşından önce Şevvâl ayında vefât etti (H I /M 623)
Medineli Araplar iç-içe yaşadıkları yahudilerden dolayı vahiy peygamberlik gibi konular hakkında az çok bilgi sahibiydiler Yahudilerin yakın bir zamanda bir peygamber geleceği konusundaki beklentilerini de biliyorlardı Çünkü yahudiler sık sık, "Bir peygamber gönderilmek üzeredir Onun geleceği zamanın gölgesi düştü O peygamber gelince biz ona tâbi olacağız Onunla birlik olup Âd ve İrem kavminin öldürüldükleri gibi biz de sizi öldüreceğiz" diyerek Arapları tehdit ediyorlardı Bu nedenle Es'ad b Zürâre müslüman olmadan önce yeni bir peygamber için hazırlıklıydı Ayrıca Es'ad az sayıda da olsa varlığını sürdüren Haniflerdendi İbn Sa'd'ın bildirdiğine göre Allah'ın bir olduğunu söyler, dostlarından Ebu'l-Heysem Mâlik b Teyyehân ile tevhid inancı hakkında konuşur, tartışırlardı (İbn Sa'd, Tabakât, l, 218; lll, 448)
Es'ad b Zürâre Hz Peygamber'le ilk kez nübüvvetin 11 yılı Hac mevsiminde tanıştı Yanındaki beş Hazreçli ile birlikte Akabe'de Hz Peygamber'le karşılaştı Hz Peygamber kim olduklarını öğrenince kendileriyle biraz konuşmak istediğini söyledi Razı olarak oturdular Hz Peygamber onlara kendisini tanıttı; Kur'an'dan bir bölüm (İbrahim, 14/35, 52) okudu Hemen onun beklenen peygamber olduğunu anladılar Birbirlerine, "Biliniz ki, vâllâhi bu yahudilerin sizi kendisiyle korkuttukları peygamber olmalıdır Sakın yahudiler ona inanmak ve tâbi olmakta sizi geçmesinler" diyerek müslümanlığı kabul ettiler Es'âd b Zürâre ile birlikte ilk müslüman olanlar Râfi b Mâlik b Aclân, Avf b Hâris b Rıfâ'a, Kutbe b Âmir b Hadide, Ukbe b Âmir b Nâbi ve Câbir b Abdullâh b Ri'âb idi ve bunlar İslâm'ın Medineliler için öneminin de bilincindeydiler Bunu Hz Peygâmber'e "Biz kavmimizi hem birbirlerine karşı hem de kavmimizden olmayan bir kavme (yahudilere) karşı aralarında düşmanlık ve kötülük olduğu halde geride bırakmış bulunuyoruz Umulur ki Allah onları da senin sayende bir araya toplar" diyerek belirttiler Hz Peygamber ile bir yıl sonra yeniden buluşmak ve bu süre içinde İslâm'ı Medine'de yaymaya çalışma sözü vererek ayrıldılar
Es'ad b Zürâre ve diğer müslümanlar Medine'ye dönünce, en yakınlarından başlayarak İslâm'ı tebliğ ettiler Kısa bir zaman içinde Medine'deki bütün evlerde Hz Peygamber ve İslâm konuşulmaya başlandı Es'âd'ın ilk davet ettiği kişilerden birisi dostu Ebu'l-Heysem Mâlik b Teyyehân idi ve Ebu'l-Heysem, İslâm'ı hiç tereddüt etmeden kabul etti Bir yıl süren davet çalışmalarında hem Hazreç'ten hem de Evs'ten birçok kişi müslüman oldu
Es'ad b Zürâre ve onunla birlikte müslüman olan Hazrecliler sözleştikleri gibi bir yıl sonra Akabe'de Hz Peygamber'le buluştular Ancak yanlarında İslâm'ı kabul etmiş altı Medineli daha bulunuyordu Bu altı müslüman Muaz b Hâris b Rıfâ'a, Ubâde b Sâmit, Yezid b Sa'lebe, Abbâs b Ubâde, Ebû'l-Heysem Mâlik Teyyehân, Uveym b Sa'ide idi Gece gerçekleşen buluşmada Es'ad ve diğer müslümanlar Hz Peygamber'e, "Darlıkta ve varlıkta isteklilikte ve isteksizlikte dinlemek ve boyun eğmek, emirlik işinde ehil olanla çekişmemek, her nerede olursa olsun hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeksizin hakkı söylemek" üzere bey'at ettiler Bu bey'at tarihe I Akabe Bey'atı* olarak geçti
Es'ad b Zürâre ve müslümanlar Medine'ye dönünce davet çalışmalarını yeni bir hız ve güçle sürdürdüler Fakat İslâm'ı anlatmakta özellikle Kur'an'ı öğretmekte büyük zorluklarla karşılaşıyorlardı Hz Peygamber'e mektup yazarak bir öğretmen istediler Hz Peygamber Mus'ab b Ümeyr'i Medine'ye öğretmen olarak gönderdi Mus'ab ile onu evinde misafir eden Es'ad b Zürâre tebliğ ve dâvet çalışmalarını birlikte yürüttüler Ev ev dolaşıyor İslâm'ı anlatıyorlardı Bu çalışmaları sonunda başta Sa'd b Mu'az ve Useyd b Hudayr gibi kabilelerinin güçlü kişileri olmak üzere çok sayıda Medineli müslüman oldu
Medine'de İslâm'ın yayılması konusunda en çok çaba harcayan ve fedakârlıkta bulunan kişi şüphesiz Es'ad b Zürâre idi Bu çaba ve fedakârlıkları nedeniyle tabii olarak temayüz etmiş önder durumuna gelmişti Yalnız İslâm'ı tebliğ etmekle yetinmiyor, zaman zaman müslümanları da biraraya getirerek bilgilendirmeye, ümmet bilincine ulaşmalarını sağlamaya çalışıyordu Bu nedenle müslümanları namaz için biraraya getiriyor, yemekler vererek birbirleriyle görüşmeleri, tanışmaları imkânını hazırlıyordu Bir rivâyete göre müslümanlar toplanarak yahudi ve hristiyanlar gibi haftada belli bir gün biraraya gelmeyi kararlaştırdılar O zaman Arube denilen günde Es'ad b Zürâre'nin çevresinde toplandılar Es'ad, müslümanlara iki rekât namaz kıldırdı, vaaz etti Beraberlikleri akşama kadar sürdü Es'ad onlara öğle ve akşam yemeği verdi Bu olaydan sonra Arube'ye toplantı günü anlamında Cuma denildi (Muhammed Ali es-Sâbûnî, Ahkâm Tefsiri, II, 463)
Bir yıl sonraki Hac mevsiminde Es'ad b Zürâre ve Medineli müslümanlar Hz Peygamber'le Akabe'de yeniden buluştular Bu kez sayıları yetmişin üzerinde (ikisinin kadın olduğunda ittifak vardır, erkeklerin yarısı hakkında rivâyetler yetmiş, yetmişbir, yetmişiki ve yetmişüç rakamlarını verir) idi Yine geceleyin ve gizli yapılan görüşmede Hz Peygamber'in ve Mekkeli müslümanların Medine'ye hicretleri konusu görüşülerek karara bağlandı Hz Peygamber Medineli müslümanlardan; kendisini, ashâbını barındırmaları, yardımcı olmaları, kendi nefislerini savundukları ve korudukları her şeye karşı Hz peygamber ve ashâbını savunup korumaları üzerine bey'at * aldı Bey'attan önce Hz Peygamber'in amcası Abbâs bir konuşma yaparak Ensâr'ı uyardı Bu konuşmayı Es'ad b Zürare cevaplandırdı ve bu bey'atın anlamını bir kere daha dile getirdi Hz Peygamber ensardan, oniki nakib (temsilci) seçmelerini istedi İçlerinde Es'ad b Zürâre'nin de bulunduğu oniki temsilci seçildi Bunların her birisi kendi kabilelerini temsil edeceklerdi Hz Peygamber Es'ad b Zürâre'yi nakiblerin de temsilcisi atadı Böylece Es'ad bütün Medineli müslümanların temsilcisi oldu Bey'ata geçildiğinde yine ilk bey'at eden Es'ad idi Bey'atını, "Ben Allah'a bey'at ediyorum Resulullah aleyhisselâma da bey'at ediyorum Ahdimi yerine getirerek tamamlamak, sana yardım konusundaki sözümü işimle gerçekleştirmek üzere" diyerek yaptı Sonra kadınlar hariç bütün müslümanlar teker teker Hz Peygamber'in elini tutarak bey'at ettiler II Akabe bey'atı olarak anılan bu bey'at İslâm tarihinin en önemli olaylarından birisi olan Hicret'in kapısını ve İslam'ın zafer yolunu açtı
Hz Peygamber'in Medine'ye hicretinden sonra Es'ad b Zürâre uzun yaşamadı Ama bu süre içinde de İslam'a olan yüksek bağlılığın ve fedakârlığın örneklerini verdi Mescid-i Nebî'nin yapılması için seçilen arsa Es'ad b Zürâre'nin gözetimindeki Sehl ve Süheyl adlı iki yetim gencin malı idi Bunlar arsayı Hz Peygamber'e hediye etmek istedilerse de Hz Peygamber bedeli olan on miskal (48 gram) altını ödemeden kabul etmedi Es'ad b Zürâre ayrıca gençlere geçimlerini temin etmeleri için bir tarla bağışladı Hicretten dokuz ay sonra Mescid-i Nebî'nin inşası sırasında vefât etti Es'ad b Zürâre ilk olma özelliğini vefâtında da korudu ve Bakî kabristanına defnedilen ilk Ensar*, bir rivâyete göre de ilk müslüman oldu (İbnü'l-Esir, Üsdü'l-Ğâbe,I, 86-87)
Medine'de ilk cuma namazını Es'ad b Zürâre kıldırmıştır (Ali el-Mütteki, Kenzü'l-Ummâl, V, 136-137) Medine'de onun evi İslâm tebliğcilerinin bir merkezi durumunda idi O zamanlar müslümanlar kırk kişi idi Medine'de inşa edilen Mescidi Nebevi, iki yetimin arsası üzerinde kurulmuş, onlar arsalarını Hz Peygamber'e bağışlamak istemelerine rağmen, Hz Peygamber arsayı satın almış ve Es'ad b Zürâre de onlara Beyâdoğulları tarafında bir arazi temin etmiştir Es'ad b Zürâre'nin menenjitten öldüğü nakledilmiş, öldüğü zaman yahudiler Hz Peygamber hakkında, "Bir kudreti olsaydı arkadaşını kurtarırdı" diye fitne çıkarmaya çalışmışlardır Hz Peygamber de onlara kendisinin bir tabib olmadığını, görevinin ris'alet olduğunu söylemiştir (Ahmed b Hanbel, Müsned, IV, 138; İbnü'l-Esir, Üsdül-Ğâbe, II, 7) Es'ad b Zürâre öldükten sonra Hz Peygamber'e gelen Neccâroğulları, nakiblerinin öldüğünü ve yerine birisini atamasını istemişler ve Hz Peygamber de ''Sizin nakibiniz benim" demiştir (İbnü'l-Esir, a e g , I, 72)
Es'ad b Zürâre arkasında Kebşe, Habibe ve Faria adlarında üç kız çocuğu bırakmıştır
|