08-11-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sahâbe
39/ZUMER-18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi)
Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar İşte onlar, Allah’ın hidayete erdirdikleridir Ve işte onlar; onlar ulûl’elbabtır (daimî zikrin sahipleri)
Zumer Suresinin 18 âyet-i kerimesi sahâbenin ulûl’elbab olduğunu kesinleştirmektedir Hepsi ulûl’elbab olmuşlardır Peki ulûl’elbab kimdir? Alllahû Tealâ bunun cevabını şöyle vermektedir:
-3/ÂLİ İMRÂN-190: İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbı)
Hiç şüphesiz; göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, elbette ulûl’elbab için nice deliller vardır
-3/ÂLİ İMRÂN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı)
O (Ulûl’elbab) ki; (lübblerin, Allah’ın sır hazinelerinin sahipleri), onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah’ı zikrederler Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın Seni tesbih (tenzih) ederiz Bizi, ateşin azabından koru ”
Allahû Tealâ niçin yan üstü yatmayı öneriyor acaba? Genel yatış tarzı, kıbleyi sağa almaktır Sağınıza dönerek yattığınız zaman, yastığınızın üzerine kulağınız gelecektir Birazcık sağa sola kulağınızı kımıldattığınızda, basınç sebebiyle kulağınızda kalbinizin atışlarını hissetmeye başlarsınız Kalbinizin her çift atışında dilinizi kımıldatmadan, ses de çıkarmadan, içinizdeki sesle zikre başlayarak uyumalısınız Bu mutlaka sağa dönerek yatmanızı ifade eder Yatağın şekline göre bu olay çok önemli olmayabilir Ama Allahû Tealâ’nın emri yan dönerek yatmanızdır Yan dönerek yattığınızda, kulağınızda o kalp atışlarınızın ritmini duyarsınız Ve uyumadan evvel bu ritme uygun bir şekilde çift heceyle, dilinizi kımıldatmadan, sesinizi de çıkarmadan “Allah” kelimesini tekrar edeceksiniz
Allahû Tealâ sahâbenin onu yapması için, “Yan üstü yatarken Allah’ı zikredin ” buyurmaktadır Öyleyse ayaktayken de otururken de yan üstü yatarken de hep Allah’ı zikredenler, ulûl’elbab olanlardır Bütün sahâbe ulûl’elbab olmuşlar, yani hikmete ulaşmışlar, nefslerini de Allah’a teslim etmişlerdir Burası 26 basamaktır Sonra 27 basakta irşada ulaşmışlardır Allahû Tealâ diyor ki:
-49/HUCURÂT-7: Va’lemû enne fîkum resûlallâh(resûlallâhi), lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbikum ve kerrehe ileykumul kufre vel fusûka vel isyân(isyâne), ulâike humur râşidûn(râşidûne)
Ve aranızda Allah’ın Resûlü olduğunu biliniz Eğer işlerin çoğunda size itaat etseydi, mutlaka sıkıntıya düşerdiniz Fakat Allah, size îmânı sevdirdi ve onu kalplerinizde müzeyyen kıldı Küfrü, fıskı ve isyanı size kerih gösterdi İşte onlar, onlar irşad olanlardır
Bütün sahâbe İslâm’ın 6 kademesini de gerçekleştirmişlerdir Sonra iradelerini de Allah’a teslim ederek irşad makamına tayin olmuşlar, Allah’ın Zat’ını da görmüşlerdir Burası 28 basamağın 4 kademesini ifade eder
İster ensar olsun ister muhacirîn; bütün sahâbe, hepsi irşad makamının sahipleriydi Allahû Tealâ, Al-i İmran Suresinin 110 âyet-i kerimesinde: “Siz marufla emreden münkerden nehyeden bir toplum oldunuz artık ” buyurmaktadır
-3/ÂLİ İMRÂN-110: Kuntum hayra ummetin uhricet lin nâsi te’murûne bil ma’rûfi ve tenhevne anil munkeri ve tu’minûne billâh(billâhi), ve lev âmene ehlul kitâbi le kâne hayran lehum, minhumul mu’minûne ve ekseruhumul fâsikûn(fâsikûne)
Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz Ma’ruf ile emreder, münkerden (kötülükten) alıkoyarsınız (nefslerindeki kötü afetlerden kurtulmalarına yardım edersiniz) Allah’a îmân edersiniz Eğer kitap ehli de îmân etmiş olsaydı kendileri için elbette hayırlı olurdu Onlardan mü’min olanlar da var ama onların çoğu fasıklardır
|
|
|