Prof. Dr. Sinsi
|
Mersinde Bulunan Tarihi Yerler
Altından Geçme (Roma Hamamı)
Roma İmparatorluk çağından kalma, Tarsus'un görkemli yapılarından olan Hamam kalıntısı İlçe merkezinde olup, Eski Cami'nin 50 m kuzeyinde yer almaktadır Hamam kalın Horasan tabakaları, moloz taşlardan ve tuğlalardan yapılmıştır Kalın duvarın içinde yer yer baca ve havalandırma künkleri ve duvar içinde tuğladan kör kemerler mevcuttur Hamamın doğusundaki duvarlar kısmen sağlam olarak kalmış ve üstünü kubbeyle örtülü olduğu yarım kalan kubbe ayaklarından anlaşılmaktadır İS 2-3 yüzyıla ait olduğu tahmin edilen yapının kuzey ve batı bölümleri tamamen yıkılmış, güney duvarında 3,5 m genişlikte, 4 m yükseklikte delik açılmak suretiyle yol geçirilmiştir Bu nedenle buraya halk tarafından altından geçme denilmektedir
Kleopatra Kapısı (Deniz Kapısı)
Kleopatra Kapısı, Tarsus'un girişindedir Bizans Döneminde inşa edilen kent surlarının Dağ Kapısı, Adana Kapısı ve Deniz Kapısı bulunuyordu
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Tarsus'u anlatırken bu kapı için iskele kapısı ismini takmıştır Kapının yapımında Horasan harcı kullanılmıştır Kapının kenarı at nalı şeklinde ve yerden yüksekliği 6 17 m, derinliği İse 6 18 m dir Tarsus'un 18 Yüzyıl sonlarına kadar oldukça sağlam üç kapılı surları, 1835 yılında Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yıktırılmış ve sadece iki ayak üzerinde tek kemerli deniz kapısı kalmıştır
Mısır'ın ünlü kraliçesi Kleopatra'nın sevgilisi Romalı General Antonius ile Tarsus'da buluşmak üzere geldiklerinde, o zamanın limanı olan Gözlü Kule'de büyük bir törenle karşılanmışlar ve Deniz Kapısından şehre geldiği söylenir Bu nedenle Deniz Kapısına Kleopatra Kapısı da denir
Onur Yazıtı (Yeni Hamam)
Yeni Hamam İlçemiz Merkezinde Ulu Camiinin yanında yer almaktadır Hamamın giriş kapısı üzerindeki kitabeden 1785 tarihinde yapılmış olduğu belirtilmektedir Bu kitabenin onarım sonrası konulduğu sanılmaktadır Hamam klasik Türk hamamlarının özelliğini taşımaktadır Hamamda soyunma, ılıklık, sıcaklık külhan olmak üzere dört bölüm mevcuttur Soyunma yeri beşik tonozla, ılıklık ve sıcaklık bölümü kubbe ile örtülüdür Sekizgen planlı sıcaklık kısmında dört yanda eyvanlar ve bunlar arasında halvet odaları bulunmaktadır
Yeni Hamam'ın duvarında bulunmakta olan bu yazıt 1982 yılında yerinden çıkarılıp şimdiki yeri olan Kleopatra Kapısının kuzeyine yerleştirilmiştir Boyu 1 45 m eni 0 52 m dir Romalılar zamanında bir heykelin kaidesi olarak kullanılmıştır Üzerindeki yazıtın Türkçe çevirisi şöyledir
"Bu heykel imparatorluk tapınağının koruyuculuğunu iki kez yapmak, gerek kent, gerekse Kilikya eyalet yönetiminde bazı sivil ve resmi işlerde özel sorumluluk ve yetkilere sahip olmak ve bağımsız eyalet meclİSi kurmak gibi pekçok ve seçkin ayrıcalıklarla onurlandırılmış bulunan Kilikya, İsaura ve Lycaonia eyaletlerine başkanlık eden, en büyük, en güzel ve en önde gelen başkent olan Severus Alexander'in Septimus Severus'un Caracalla'nın ve Handrianus'un kenti Tarsus tarafından dindar ve talihli efendimiz imparator Marcus Aurelius Severus Alexander'in esenliği için dikilmiştir "
Yazıt, Severus Alexander'in imparator olduğu yıllar arasında yani M S 222-235 yıllarına tarihlenmiştir
Justiniaus Köprüsü (Baç Köprüsü)
Modern Tarsus kentinin doğusunda bulunan Justiniaus köprüsüne halk tarafından eskiden şehre girişte alınan Bac Vergisinden dolayı Bac Köprüsü denilmektedir
Adana-Ankara karayolunun Tarsus girişinde ve kuzeyindedir Berdan (Tarsus) Çayı üzerindeki köprü, İ S VI yüzyılda Bizans İmparatoru Justiniaus (M Ö 527-566) tarafından yaptırılmıştır Birkaç kez ve en son olarak 1978 yılında restore edilmiştir
Eski dönemlerde köprüden geçme paralı olduğundan bu köprüye vergi anlamına gelen Bac adı verilmiştir
Tarsus Şelalesi Ve Roma Mezarları
Tarsus İlçe Merkezinin kuzeyinde Berdan (Kydnos) Çay'ı üzerindedir Berdan nehrinin bu bölümünde nehir suyu 4-5 metrelik bir yükseklikten dökülerek şelale meydana getirmektedir Romalılar döneminde şelalenin bulunduğu alan nekropol (mezarlık) olarak kullanılmıştır Şelalenin bulunduğu alanda konalemera yapıya sahip kayalara oyularak yapılmış mezarlar nehrin akış yükseltisi altında ortaya çıkmasından sonra oldukça tahrip olmuş durumdadır
Cumhuriyet Alanı Antik Kenti
Tarsus İlçesi Merkezinde çok katlı otopark projesi temel hafriyat çalışmaları esnasında zemin seviyesinin 5 m altında antik bir yola tesadüf edilmiştir 68 m lik bölümü ortaya çıkarılan yolun genişliği 7 m olup, poligonal teknikte bazalt taştan inşa edilmiştir Yolun altında 1 70 m yükseklikte, 70 cm genişlikte orijinal kanalizasyon İS temi ve tali kanallarla, cadde kenarlarında konglemera taştan yağmur sularını toplayan kanallar mevcuttur Antik yolun sağ tarafında sütunlu stilabot yer almaktadır Roma döneminde yapıldığı tahmin edilen yolun Bizans ve İslami dönemlerde de kullanıldığı yapılan çalışmalardan anlaşılmıştır Kazı çalışmaları devam etmektedir
Antik Mezar Kalıntısı
Tarsus İlçesi, Caminur Mahallesi, 305 ada, 21 parsel üzerinde yapılan Emniyet Sarayının temel atma hafriyat esnasında ortaya çıkan kesme kireç taşından inşa edilen anıt mezarın güneyinde bir giriş kapısının bulunduğu, girişin her iki yanında birer kilinesi bulunan bir oda ile bağlantılı ikinci bir odanın bulunduğu görülmüştür Üst bölüm ikinci katta, orta zemine açıklığı olan ve yanlarda kilineler bulunan bir mekân ve bu mekânın kuzeyinde yüksek kilineli bir mekânın daha mevcut olduğu tespit edilmiştir Müze Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar sonucunda mezar içinde bulunan pişmiş toprak lahitler ve diğer buluntular Müze Müdürlüğüne taşınmıştır
Roma Yapı Kalıntısı
Tarsus İlçesi Merkezi, Eski Ömerli Mahallesi, 875 ada, 101 parselde Milli Eğitim Bakanlığınca yaptırılmak İstenen Barbaros Hayrettin Lisesi inşaatı hafriyat çalışmaları sırasında zeminden 3 30 m alt seviyede açığa çıkan, Roma döneminde yapıldığı belirlenen yapı kalıntısı dikdörtgen planlı olup, beşik tonozludur Kesme kalker taşından yapılma, sıvalı, doğu batı ekseninde olan koridorun uzunluğu 37 13 m genişliği 3 30 m dir Doğu batı doğrultusunda uzanan koridorun kuzey cephesinde 8 kapı açıtı, güney cephesinde ise kazı sonucu açığa çıkarılan bir merdiven girişi, binaya girişi sağlayan ve içi temizlenen, duvarları freskli, zemini mozaikli oda ve 3 kapı açıtı bulunmaktadır Doğu cephede de kemerli bir kapı açıtı bulunmaktadır Roma yapısı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19 01 1998 gün ve 2951 sayılı kararı ile tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır
Sağlıklı Köyü Antik Yolu Ve Kapısı
Sağlıklı Köyü Tarsus'a 15 km uzaklıkta olup, köyün yukarı dağlık kısmında ana kaya üzerinde taş levhalarla döşeli Roma yolu vardır Roma yolu yüksek bir yerde olup, buradan Tarsus ve civarı sahile kadar görülebilmektedir Yolun genişliği yaklaşık üç metredir Ve 3 km lik kısmı sağlam durumdadır Yolun her iki tarafında bulunan korkuluk duvarı yol boyunca devam etmektedir Yol güzergâhı üzerinde Roma ve Bizans devirlerine ait mezarlar ve yolla ilgili yazılı onarım kitabeleri bulunmaktadır Söz konusu bu roma yolu üzerinde kemerli bir yapı vardır Bu kapının zafer takı ve Kilikya sınırlarının başlangıç yeri olduğu veya sınır kapısı olarak yapıldığı tahmin edilmektedir Tek sıra kesme taştan yapılan kapının genişliği 8 80 m, yüksekliği İse 5 20 m dir
Çavuşlu Köyü Gözetleme Kulesi
Tarsus-Pozantı karayolunun 25 Km sinden sağa dönülerek 7 km stabilize yoldan sonra Çavuşlu Köyü mevkiindeki gözetleme kulesine ulaşılır Vadiye hâkim bir tepe üzerinde bulunan ve ortaçağda inşa edilen gözetleme kulesi dörtgen planlı, duvarları kesme taştan yapılmıştır İki katlı olan yapının orta kat ahşap kiriş yerleri görülmektedir
Gülek Kalesi
Tarsus İlçesine bağlı Gülek Beldesinin kuzeydoğusunda yüksek kayalık dağ üzerindedir Gülek Boğazına hâkim olan kale, oldukça düzgün taşlardan özenle yapılmıştır Kalenin surları savunmaya zayıf noktalardan köşeli ve yuvarlak kulelerle takviye edilmiştir Kaleye giriş, kemerli abidevi bir kapıdandır Kale oldukça tahrip olmuş durumdadır
Sarışıh Hanı
Sarışıh Hanı, Tarsus İlçesi, Çukurbağ Köyü, Sarışıh Mahallesi yerleşim alanının batısında bulunmaktadır Han doğu-batı eksenli olup, tahminen 30 m uzunluğunda, 12 m genişliğinde ve 5-6 m yüksekliğindedir Dikdörtgen planlı han küçük kesme taşlardan Horasan harcı ile yapılmıştır Güney cephede yuvarlak tonozlu giriş koridoru bulunmaktadır Hanın içi yuvarlak tonozludur Tonozun üstü dıştan beton ile doldurulmuştur Yapının muhtemelen beylikler döneminde yapıldığı sanılmaktadır Hanın yanında bir de çeşme bulunmaktadır
Su Kemeri
Tarsus İlçe Merkezinin 700-800 m kuzeydoğusunda bulunan Su Kemeri 10X3 m ebatlarında, 12 m yüksekliğindedir Yapının içi moloz taşlardan harç kullanılarak yapılmış, yüzeyi İse tuğla ile düzgün bir şekilde inşa edilmiştir
Mahmut Ağa Höyüğü
Tarsus- Adana karayolunun sağ tarafında Mahmutağa Köyünün bitişiğinde bulunmaktadır Geniş yayvan höyüğün üst kısmı tarla malikince düzeltilmiş ve tahrip edilmiştir Höyükte Hitit dönemine kadar olan katlar tespit edilmiştir Höyük Adana Koruma Kurulunca tescil edilmiştir
Aliefendioğlu Köyü Höyüğü
Tarsus İlçe Merkezine bağlı Aliefendioğlu Köyü sınırları içinde yer almaktadır Höyük Adana Koruma Kurulunun 21 10 1992 tarih ve 1311 sayılı kararı ile tescil edilmiştir
Nacarlı Köyü Höyüğü
Tarsus İlçesi, Nacarlı köyü sınırları içinde yer almaktadır Höyük köyün batısında yüksek bir tepelik üzerinde olup, üst düzeyde yoğun Roma Bizans dönemi seramik kalıntıları bulunmaktadır Ayrıca köyün içinde geçen dere üzerinde tek kemer göze sahip bir ortaçağ köprüsü vardır Höyük koruma altına alınmıştır
Tepe Köyü Höyüğü
Tepeköyü sınırları içinde bulunan höyük doğal bir tepe üzerinde yer almaktadır Höyükte su sarnıçları, toprağa gömülü pt küpler ve yoğun yapı malzemeleri bulunmaktadır Höyük koruma altına alınmıştır
Kaklık Taşı Köyü Nekropol Alanı Ve Örenyeri
Kaklıktaşı Köyü sınırları içinde vadiden batıya yükselen kaya kütlesine oyulmuş Roma devrine ait mezarlar topluluğu bulunmaktadır Kaya mezarlarından içeri girildiğinde geniş mezar odası ve ortada dikdörtgen çukurluk ve mezar odasının yanlarında ölü hediye nişleri yer almaktadır Söz konusu nekropol alanının çevresinde küçük yerleşim alanları mevcuttur
Karadiken Köyü Mezar Anıtı
Karadiken Köyünde yüksekçe tepe üzerinde dışı kesme taşlardan yapılmış mezar anıta M S 2 - 3 yy tarihlenmektedir Anıtın üst kısmı yıkılmıştır İç örgüsü ara kısım molozlarla doldurulmuştur
Belen Köyü Nekropol Alanı Ve Örenyeri
Belen Köyü yakınında kireç taşı kayalık üzerinde İS2 ve 3 yy Roma devri lahit ve kaya mezarların bulunduğu nekropol alanı bulunmaktadır Yakın çevresinde küçük bir örenyeri mevcuttur
Keşbükü Köyü Nekropol Alanı Ve Örenyeri
Keşbükü Köyü sınırları içinde anayola girişin sağ ve solunda İS 3-4 yüzyıla tarihlenebilen geniş bir nekropol alanı bulunmaktadır Nekropol alanının doğusunda tepe düzlüğü üzerinde aynı devre tekabül eden bina ve su sarnıcı kalıntıları yer alır En ilgi çekici olanı, yolun sol girişindeki kayaya oyulmuş mezarlardır Keşbükü köyünün içinden geçen çayın geldiği güzergâh içinde iki adet mezar ve bir adet küçük bir kaya tapınağı bulunmaktadır Tapınağın kaya civarına yazılmış beş satır yazı mevcuttur
Çevreli (Muhat Köyü Kilise Kalıntısı)
Köy yakınında bir adet 6-7 yy a ait kilise kalıntısı bulunmaktadır Kilisenin apsİS ve yan duvarlarının bir bölümü ayakta kalabilmiştir Kilisenin duvarları çok tahrip olmuş, apsİSin arka kısmı yıkılmıştır
Çokak Köyü Han Kalıntısı Ve Örenyeri
Çokak Köyü sınırları içinde Kuzoluk mevkiinde büyük bir han kalıntısı yer almaktadır Duvarlarının bir kısmı sağlam olarak günümüze kadar gelmiştir Han kompleksine yakın kayalık arazi üzerinde yapı kalıntıları bulunmaktadır Ayrıca bir de çeşme binası mevcuttur
Anamur Ören Yerleri
Titiopolis
Anamur'un batısında Ovabaşı köyü yolu üzerinde 5 km de sağda, köy içinde ve kuzeyindeki hakim tepeler üzerinde çok geniş bir alana yayılan Kalınören köyü kalıntılarının bulunduğu yere gelinir George Evart Bean ve Terence Bruce Mitford 1964-1968 yılları arasında Kilikya'da yaptıkları incelemeleri sonucunda hazırladıkları Batı Kilikya'da bulunan antik yerleri gösteren haritaların da bugünkü Kalınören köyünün yerini Titiopolis olarak işaretlemişlerdir
Ören yerinde Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerini içine alan kalıntılar yer alır
Titiopolis antik çağlarda Anemurium'a bağlı olmayan bir site konumunda idi
Antik kentte bugün görülmeyen bouleuterion, ninfeum, odeon, tiyatro gibi yapılar büyük bir olasılıkla köy yerleşmesinin altında kalmıştır
Kenti düzenli olarak çeviren sur duvarları kabaca yontulmuş irili ufaklı çok köşeli taşlardan yapılmıştır
Köy girişinde solda bahçeler içerisinde sert gri renkli taştan burmalı sütun çok önemli bir yapıya ait olması gerekir Bahçeler içerisindeki mozaik tabanlı mekanların işlevlerinin ne olduğu dahi anlaşılmamaktadır
Tepelere doğru çıkıldıkça ilk önümüze çıkan hamam yapısı büyük bir olasılıkla bir gimnazyum yapısı olmalıdır
Titiopolis Bazilika - Titiopolis Basilica
Hamamın batısında narteksi belirgin üç sahınlı bazilika yer alır Yapıda sintronon basamakları vardır Apsisin sağında ve solunda diakonion odaları yer alır Bu odalar apsisin arkasında revakla desteklenmiş çok amaçlı bazilika tipini gösterir
Köy yerleşmesinin kuzeyinde, surlarla çevrili akropol kalıntıları içerisinde bazilika, hamam ve nekropol sahalarının bulunuşu buranın bir şehir gereksinimine yanıt verecek biçimde ele alındığını gösterir
Yukarı şehirde bulunan batı ve doğu bazilikaları tamamen tahrip olmuştur Yapıların zeminleri gri ve beyaz renkli mozaiklerle geobitkisel süslü olarak dekore edilmiştir
Titiopolis Mezar-Titiopolis Hereon
Dini yapıların doğusunda görkemli mezarların bulunduğu nekropol alanı yer alır Buradaki kesme taştan, iki katlı tonozlu mezarlar yüceltilmiş birkaç ayrıcalıklı kişinin anıtsal mezarlarıdır
Akropol'ün doğu yamacında kapakları templum in antis tarzında gri renkli sert taştan dikdörtgen formunda oyularak yapılmış sarkofaj'ın cephesinde; kanatlarını açmış kartal figürü, yanlarda girlandları taşıyan bukranion ve medusa başları görülür Bu lahtin hemen yanında ön yüzünde elinde asa tutan sepha üzerinde oturan erkek figürü lahitin ön yüzüne işlenmiştir
Kalınören'deki ilginç yapılardan biri de akropolün kuzey ucunda yer alan tonoz örtülü üç ayrı mekanlı tylos tipli hamamdır Hamamın su gereksinimi 20 m ilerdeki ninfeumdan sağlanıyordu
Eski Anamur (Anemurium)
Anamur İlçe merkezinin 6 km güneybatısındadır Kentin ne zaman kurulduğuna dair herhangi bir bilgiye ulaşılamadığı gibi, Roma İmparatorluk Çağı öncesine giden kalıntılara da bu güne kadar henüz rastlanmamıştır Kentin adı sadece bir liman lİStesinde geçtiği için, M Ö 4 y y da var olduğu bilinmektedir Anemurium'un adının "rüzgârlı yer" anlamında kullanıldığı da antik kaynaklarca ifade edilir 1 yüzyılda kentin çevresine ilk surların yapıldığı, bir süre Kommagene Kralı Antiochus'un (38-72) yönetimine bırakıldığı tarihi bilgiler arasındadır Kıbrıs'a yakın olması nedeniyle, özellikle Romalılar zamanında bir ara istasyon konumunda olan Anemurium; aynı zamanda kara yoluyla Toroslardaki en önemli Roma kentlerinden biri olan Germanskopolis ile bağlantılıydı Böylece bölgedeki doğal kaynakların ihraç edildiği önemli bir ticaret kenti olmuştur
Anemurium, 260' da Sasaniler tarafından ele geçirilmiş 4 ve 5 yüzyıllarda Toroslar'dan gelen korsanlar tarafından sık sık tahrip edilmişti 650 yılında Arap akınlarına uğrayan kent, bu tarihten sonra terk edilir 12 ve 13 yüzyıllarda Anadolu Selçuklularının Mamure Kalesini ele geçirmelerinden sonra, bölge Türk egemenliğine geçer Anemurium kenti yukarı ve aşağı kent olmak üzere iki bölüme ayrılır En göz alıcı yapıları; surlar, 3 adet hamam, tiyatro, odeon (konser salonu) ve palestra aşağı kenttedir Liman Caddesi'nin her iki yanındaki kaldırımların belirli bölümlerinde yer yer zemin mozaikleri bulunmuş olup, bunların her kısmı müzede sergilenmektedir Tonozlu mezarların tek ve iki katlı örneklerinin tek katlı ve iki katlı bir kısmının duvarlarında freskler ve mozaikler bulunmaktadır Kentin surları dışında kalan mezarlığı, Anadolu'nun en iyi korunmuş örneklerinden biridir Kentin içme suyunu sağlayan su kenarları dışında erken Hıristiyanlık dönemine ait kilise kalıntıları bulunmaktadır
Anemurium
Anemurium 19 yüzyılda İngiliz Francis Beaufort'un Akdeniz'de yaptığı Keşifler sonucunda batı dünyasına tanıtılmıştır 1960 yılında Toronto Üniversitesinden ElİSabeth Alfoldi Rosenbaum tarafından kazılar başlatılmıştır Daha sonra Kanada'lı Prof James Russel tarafından kazılar ve diğer bilimsel çalışmalar sürdürülmüş 2000 yılında kazılara son verilmiştir
Anemurium kenti yukarı ve aşağı kent olmak üzere iki bölümdür En göz alıcı yapıları surlar, 3 hamam, 60 m genişliğinde tamamlanamamış tiyatro, 900 kişilik oturma yeri bulunan odeon (konser salonu), paleastra aşağı kenttedir Liman caddesinin her iki yanındaki kaldırımların belirli bölümlerinde yer yer zemin mozaikleri bulunmuş olup, bunların bir kısmı müzede sergilenmektedir
Anamur Müzesinde sergilenen mozaikler içerisinde; barışçı kral Isaah adına düzenlenmiş mozaikte, palmiyenin iki yanında yer alan leopar ve oğlak betimlemesi nekropol Kilisesi tabanında bulunmuştur
Kentin surları dışında kalan mezarlığı, Anadolu'nun en iyi korunmuş nekropol alanını oluşturur Bunların sayısı 350-400 civarındadır Tonozlu mezarların tek ve iki katlı örneklerinin bir kısmının duvarlarında freskler ve mozaikler bulunmaktadır Genel olarak mezarlarda lahit odası, ziyaret mekânı ve diğer eklenti mekânları yer alır Beşik tonozlu en eski mezarların temelleri büyük kireç taşlarından inşa edilmiştir Nekropol de görülen ikinci mezar tipinde geleneksel plana eklenti mekânlar oluşturulmuştur Üçüncü mezar tipi İse bir bahçe içerisinde eski tip mezarlara yeni bir ünite olarak eklenmiş yapılardan Anemurium Nekropol meydana gelir Bunların dışında edikula formunda, dört cephesi kemerli ve kesik koni biçiminde mezar tipleri de yer alır
Anemuriumnecropol
Kentin içme suyunu sağlayan su kemerleri (akuaduct) dışında, Erken Hıristiyanlık dönemine ait birkaç kilise kalıntısı da saptanmıştır
Müzede sergilenen Anemurium buluntularının en ilginç grubunu pişmiş toprak insan yüzlü yağ kandilleri oluşturur Bunun dışında süs eşyalarından oluşan bronz ve kemikten yapılmış bazı mezar armağanları, Roma çağına ait olan tunçtan yapılmış tanrıça Athena biçimli bir kantar ağırlığı, Bizans çağına ait halk sanatını yansıtan çeşitli malzemelerden yapılmış objeler diğer önemli buluntular arasında yer alır
Demiroluk
Anamur-Ermenek karayolunda Abanoz yaylasından 18 km sonra sağda Demiroluk kalıntılarının bulunduğu yere ulaşılır
Demiroluk kalıntıları içinde ilk dikkati çeken blok kayalar üzerine oyularak yapılmış kaya mezarlarıdır Mezarların cepheleri üçgen alınlıklı olup, sütun ve payelerle dekorlandırılmıştır
Bu kaya mezarların birinde üçgen alınlığın içinde aslan betimlemesinin iki yanında "Akroter" süslemeleri yer alır Antik kentin batı yönünde yine bir kaya mezarında üçgen alınlık içinde kalkan tutan, sağa doğru hareket halinde şaha kalkmış at üzerinde yer alan süvari yüksek kabartma olarak işlenmiştir
Mezar kalıntıları Bozkır yakınlarında bulunan Isaura antik kenti kaya mezarları ile büyük benzerlik taşır
Köristanlık
Anamur-Ermenek karayolunda Akpınar yaylasını geçtikten sonra Iconium, Germanikapolis üzerinden Anemuriuma ulaşan antik yol üzerinde bulunan yörede "Çandır" olarak bilinen ören yerine gelinir
Antik kent yukarı şehir (akropol) ve yamaçlarda bulunan nekropol sahalarından ıneydana gelir
Antik şehirde kuzey batı yönünde çok sayıda kaya mezarı yer alır Mezarların cephesi "Templum in antis" tarzında ve iki sütun paye ile dekore edilmiştir
Azıtepe
Anamur Bozyazı karayolunda Çarıklar köyü sınırları içerisinde Azıtepe kalıntıları yer alır
Antik yerleşimin en doğusunda İ S 4ncü yüzyıla tarihleyebileceğimiz apsisi ve sintronon izleri belirgin geniş ölçekli bazilika yapısı görülür
Ören yerinin güney doğusunda moloz taştan beşik tonozlu hamam yer alır
Kızıl Kilise
Anamur'un 8 km kuzeyinde Kızılaliler köyü içerisinde yer alır
Ören yeri içerisinde üç şahinli bazilika görülür Yapı 5 -6 yüzyıl Isaura yapılarını çağrıştırır
Anıtlı Gözetleme Kulesi
Yapı Anamur-Alanya karayolunun Yakacık köyü içerisinde yer alır
Yapı, kesme taştan kalın temeller üzerinde ve iki katlıdır Mekân açıklıklarını yuvarlak tonozlu, üst örtü beşik çatılıdır İ S 4, 5 yüzyıllara tarihleyebileceğimiz gözetleme kulesi döneminde önemli bir karakol yapısı olmalıdır
Otak Köyü Şapel Binası
Anamur -Alanya karayolunda Yakacık'tan sonra sağa dönünce 10 km de solda Kaladran çayının kenarında Otak Şapeli yer alır
Geç Bizans dönemine ait yapı moloz ve kesme taştan tek şahinli apsinin iki yanında kült odaları bulunan küçük bir yapıdır
Ayvasıl
Anamur - Ermenek karayolundan 2 km uzaklıkta, sağda basit kale surları, yapı kalıntıları ve bir hamam yer alır
Kandacık Nekropolü
Anamur Ermenek karayolunda Malaklar köyü yakınlarındaki Kandacık Nekropolünde Roma dönemine ait küp biçiminde mezarlar ve diğer yapı kalıntıları görülür
Arap Çukuru
Çukur Abanoz köyü yakınlarında Arap Çukuru mevkiinde yüksek kayalar üzerinde yer alan yüzlerce oyuk ahşap mertekler üzerine yerleştirilmiş lahitlerin oyuklarına ait olmalıdır Ören yerinde ayrıca üçgen çatılı haç kabartmalı kaya mezarları görülür
Şıhardıcı
Arap çukuru yakınlarında yüksek hakim tepe üzerinde yer alan antik kent aşırı tahrip olmuştur Ören yerinde görülen korint tipi sütun başlıkları ve diğer mimari parçalar önemi yapılara ait olmalıdır
Halkalı
Anamur-Ermenek karayolu üzerinde Abanoz yaylasını geçtikten sonra solda ormanlık saha içerisinde halkalı kalıntıları yer alır Ören yeri içerisinde Roma dönemine ait üçgen alınlıklı ve sütunlu kaya mezarları dikkat çeker
Abanoz
Anamur-Ermenek karayolunda Abanoz Yaylasında sağda hakim tepeler üzerinde son derece tahrip olmuş kent kalıntıları görülür Antik kentin sağında nekropol sahasında sağlam kalabilmiş kaya mezarları yer alır
Zincirlitepe
Anamur'un batısında Kızılaliler köyünün kuzeyinde henüz fonksiyonu çözülememiş sayısız yapı kalıntısı ve nekropol alanı yer alır
Filir Kalesi
Anamur'un kuzeybatısında Vilayet köyü yakınlarında Filir kale kalıntıları yer alır
Ören yerinde Geç Roma dönemine ait bir sarnıç, basit kale surları ve nekropol alanı görülür
Göz Taşı
Anamur'un batısında Sarıdana köyü sınırlan içerisinde solda bir tepe üzerinde aşırı tahribat nedeniyle işlevleri anlaşılamayan mimari kalıntılar yer alır
|