Yalnız Mesajı Göster

Trabzonda Bulunan Tarihi Yerler - Trabzonun Tarihi Mekanları

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Trabzonda Bulunan Tarihi Yerler - Trabzonun Tarihi Mekanları



trabzonun tarihi yerlerinin isimleri,trabzonun tarihi eserleri,trabzon tarihi yerler

Trabzon İli Tarihi Yerleri

Kaleler;
Trabzon Kalesi

Büyük bir bölümü ayakta kalan surlar şehrin eski yapılarını oluştururlar Bugünkü surların en eski bölümü Roma devrine MS 5 yüzyıla tarihlenmektedir Surların daha eski safhaları hakkında tarihi kaynaklar bilgi verirler 5 yüzyılda şehri gören Ksenefon surların varlığından söz etmektedir Trabzon surları Yukarı Hisar, İçkale, Orta Hisar ve Aşağı Hisar olmak üzere üç bölüme ayrılmaktadır

Yukarı Hisar ile Orta Hisar, Kuzgun Dere ile İmaret (İskeleboz ) deresi arasındaki yüksek kaya kitlesi üzerine kurulmuştur Bu bölüm kalenin en eski bölümünü meydana getirmekte ve kaba olarak bir yamuğa benzemektedir

Şehrin adı bu Trapez-Trapezus yamuk şeklinden gelmektedir

Akçakale

Trabzon'un 18 km batısında bulunan Akçakale de denize hâkim bir terasta ilçeye ismini veren kale yer almaktadır Kalenin 1297-1330 yılları arasında İmparator Alexios II tarafından Selçuklulara korunmak amacıyla yaptırıldığı sanılmaktadır Trabzon’un fethinden sonra Kale yedi yıl daha savunulmuş ve sonra Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarından Mahmut Paşa tarafından ele geçirilmiştir Kuşatma sonunda şehit düşen Mahmut Paşa da kaleye gömülmüştür Osmanlı döneminde onarım geçiren ve bazı yeni ilavelerle genişletilen kale önemli bir askeri üs olma özelliğini yüzyılımızın başlarına kadar korumuştur

Moloz ve kesme taştan yapılan kalenin birçok bölümü yıkılmış olmasına rağmen yine de orijinal görünümünden pek fazla uzaklaşmamıştır Ancak katlar arasının ahşap oluşu bu bölümlerin günümüze ulaşmasını engellemiştir

Meryem Ana (Sumela) Manastırı

Trabzon’un Maçka İlçesinin Altındere Köyü sınırları içinde, Altındere vadisine hâkim Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş olan Sumela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adı ile anılır Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür

Meryem Ana adına kurulan manastırın "Sumela" adını "siyah" anlamına gelen "melas" sözcüğünden aldığı söylenmektedir Bu ismin manastırın kurulduğu koyu renkli Karadağlar’ dan geldiği düşünülmekte ise de, Sumela kelimesi buradaki Meryem tasvirinin siyah rengine bağlanabilmektedir

Rivayete göre; Bizans İmparatoru I Theodosius zamanında (375-395) Atinadan gelen Barnabas ve Sophranios isimli iki rahip tarafından kurulmuş olan manastır, 6yüzyılda İmparator Justinianus’ un manastırın onarılarak genişletilmesini istemesi üzerine Generallerinden Belisarios tarafından tamir edilmiştir

Sumela Manastırı’nın şimdiki durumuyla varlığını 13yüzyıldan itibaren sürdürdüğü bilinmektedir 1204 tarihinde kurulan Trabzon Komnenosları Prensliği’ nden III Alexios (1349-1390) zamanında manastırın önemi artmış ve fermanlarla gelir sağlanmıştır III Alexios’ un oğlu III Manuel ve sonraki prensler döneminde de Sumela yeni fermanlarla zenginleştirilmiştir

Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesini takiben Osmanlı Padişahları pek çok manastırda olduğu gibi Sumela’ nın da haklarını korumuşlar, bazı imtiyazlar vermişlerdir

Sumela Manastırı’nın 18 yüzyılda birçok bölümü yenilenmiş, bazı duvarlar fresklerle süslenmiştir 19 yüzyılda büyük binaların ilave edilmesiyle manastır muhteşem bir görünüm kazanmış, en zengin ve parlak dönemini yaşamıştır Bu dönemde son şeklini alan manastır pek çok yabancı seyyahın ziyaret ettiği, yazılarına konu edilen bir yer haline gelmiştir

Trabzon’un 1916-1918 yılları arasındaki Rus işgali sırasında manastıra el konulmuş, 1923’den sonra tamamıyla boşaltılmıştır

Sumela Manastırı’nın başlıca bölümleri; Ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazma’dır Bu yapılar topluluğu oldukça geniş bir alan üzerine inşa edilmiştir

Manastırın girişinde su getirdiği anlaşılan büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumdadır Çok gözlü olan bu kemerin bugün büyük bölümü yıkılmıştır

Dar uzun bir merdivenle manastırın ana girişine ulaşılmaktadır Giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunmaktadır Buradan bir merdivenle iç avluya inilmektedir Solda, manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde çeşitli manastır binaları bulunmaktadır Sağ tarafta kütüphane yer almaktadır Yine sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu bölüm keşiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmıştır ve 1860 yılına tarihlenmektedir Avlunun etrafındaki binalarda odalardaki dolapları, hücreleri, ocakları ile Türk sanatının etkileri de görülmektedir

Manastırın ana ünitesini meydana getiren kaya kilisesinin ve ona bitişik şapelin iç ve dış duvarları fresklerle donatılmıştır Kaya kilisesinin içinde avluya bakan duvarda III Alexios dönemine ait fresklerin varlığı tespit edilmiştir Şapeldeki freskler ise 18 yüzyılın başlarına tarihlenmektedir ve üç ayrı devirde yapılan üç tabaka görülmektedir En alt tabakanın freskleri daha üstün niteliktedir

Sumela Manastırı’nda yer yer sökülerek alınmış olan ve oldukça harap bir görünüm taşıyan fresklerde işlenen başlıca konular İncil’den alınmış sahneler, Hz İsa ve Meryem Ana’nın hayatı ile ilgili tasvirlerdir

Manastırın tehlike arzeden önemli bir bölümü restore edilmiş olup, yenileme ve konservasyon çalışmaları devam etmektedir

Vezalon (Yahya) Manastırı

Maçka ilçesinin kiremitli köyünün 7 km batısında çam ormanları içerisinde bulunur Bu manastırda da bir mağara ve ayazma vardır

İlk manastır mağaranın önünde kurulmuştur Bugün ayakta kalan mağaranın önündeki kilise ve keşiş odaları, 19yüzyıla aittir Kompleksin 9 km kuzeyindeki şapel 15yüzyıla tarihlenmekte ve içerisinde değerli freskler bulunmaktadır

Kuştul - Hızır İlyas Manastırı ( Gregorius Peristera)

Peristera adıyla anılan manastırdır Bu manastır 8 yüzyılın ortalarında Maçka’nın Şimşirli Köyü yakınlarında, kurulmuş ve daha sonra gelişmiştir Günümüze ancak manastırın temelleri ulaşabilmiştir

Kaymaklı Manastırı

Trabzon’un 3 km güneydoğusunda Boztepe'nin Değirmendere vadisine bakan yakasında kurulmuştur 1424 yılında inşa edilmiştir Yapılar topluluğu dikdörtgen alan içerisinde, ortada tek apsisli kilise, kuzey batıda çan kulesi, güney doğuda ise küçük bir şapel ve manastır hücrelerinden oluşmaktadır

Manastır yapıları birçok defa onarım görmüştür En eski kısım kilisenin beşken apsis bölümüdür Kilise içerisindeki freskler 18 yüzyıla tarihlenmektedir

Kızlar (Panagia Theokephastros) Manastırı

Boztepe’ nin yamacında şehre hâkim bir mevkide kurulmuştur İki teras üzerine inşaa edilen manastır kompleksi yüksek bir koruma duvarı ile çevrilmiştir Manastır III Alexios zamanında (1349-1390) kurulmuş birkaç defa onarılmış son şeklini 19 yüzyılda almıştır

İlk olarak güneyde içinde kutsal su bulunan kaya kilisesi ve onun girişindeki şapel ve birkaç hücreden ibarettir Kaya kilisesinin içerisinde kitabeler ve Alexios III karısı Theodora ve annesi Eirene’ nın portreleri yer almaktadır

Kızlar Manastırı(Panagıa Keramesta)

Bu manastır, Trabzon-Hamsiköyü yolu üzerinde kiremitli köyü vadisi üzerinde yer almaktadır Yerin isminin manası şimdiye kadar anlaşılamamıştır Buraya ilk kez kimlerin geldiğini belirten bir kitabe yoktur

Sumela veya Vazelon manastırlarının bir minyatürü olan bu yapıda, kutsal bir mağara ile tamamlanır Günümüze kadar gelen taş bölümler, bu manastırın Orta çağ'da yapılmış olduğu hissini uyandırıyorsa da, yapı 1858 yılında inşa edilmiştir

Konaklar


Sivil Türk Mimarisi Örnekleri

Memişoğlu Konağı


Sürmene ilçesinin 4 km doğusunda Balıklı mevkiinde yer alır İki katlı kademeli cepheli büyük bölümü taştan inşa edilmiş geniş saçaklı bir yapıdır

Bölgemizde taş ve özellikle ahşap işçiliği ile ünlüdür Kapı kanatları ve tavanlar ahşap işçiliğinin en mükemmel örneklerini sergiler

18 yyda yapıldığı sanılan binanın üst katındaki batı odasının ortasında bir mil etrafında dönebilen bir parça vardır ki: bu vantilatör ve rüzgârgülü vazifesini görmektedir Tavanın bu özelliğinden dolayı konağa halk arasında ''Döner tavanlı konak ''ismi verilmiştir

Nemlizade Konağı

Gazipaşa mahallesinde yer alan eser geniş bir alana yerleştirilmiş dört katlı kargır bir yapıdır Konak haremlik ve selamlık bölümlerinden oluşmakta idi Zemin kat ve odalarında Kütahya çinilerinin en güzel örnekleri panolar şeklinde sergilenmiştir

1945-1963 yılları arası bina tekel bürosu olmuş 1963-1979 yılları arasında Fatih Eğitim Enstitüsü yapılmış,17 Eylül 1979 tarihinden itibaren Trabzon İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi olarak kullanılmış halen eski Kız Meslek Lisesinin Kültür Bakanlığına devrinden sonra Olgunlaşma Enstitüsü ve Kız Meslek Lisesi olarak hizmet vermeye devam etmektedir

Yarımbıyıkoğlu Evi

Pazarkapı Mahallesinde Kundupoğlu sokaktadır 2 katlı dış sofalı planlı bir evdir Kötü onarımlarla süsleme özelliklerini yitirmiştir 1706 yılında yapıldığını kitabesinden öğreniyoruz

Kundupoğlu Evi

Yarımbıyıkoğlu evinin güneyinde yer alır Sadece bir kısmı ayakta kalmıştır Zamanında dış sofalı planlıydı Bugün onarılan fevkani, üst oda alçı, ahşap oyma ve kalem işi süslemelere sahiptir 18 yüzyıla tarihlenmektedir

Çakırağa Konağı

Trabzon’un Hayrat İlçesi’nin Sarıağaç köyünde bulunan konak İsmailağa tarafından h1237 (1821) yılında yaptırılmıştır Konağın zemin katı kesme taş olup, kış odası, kiler ve ambar burada yer almaktadır Ahşap Bağdadi kaplamalı ikinci kattaki oda sayısı tam olarak bilinmemektedir Çakırağa Konağı, 1979 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce onarılarak günümüze kadar ulaşmıştır

Ortahisar Evleri (Trabzon)

Eski Türk evlerini ön plana çıkartan en önemli unsur geleneksel mimari tarzındaki fonksiyonellik ve estetiktir Bu evler bir yandan kentsel konumlarıyla diğer yandan mimarileriyle dikkate değerdirler Eski Türk evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır

Orta Mahalle (Akçaabat)

Anadolu'nun kimi bölgeleri "Örnek Evler" niteliğini taşıyan yerleşme örnekleri açısından günümüze kadar önemli değişiklikler geçirmeden gelebilmiştir Bu yerleşmeler arasında Akçaabat-Orta Mahalle Evleri Karadeniz Bölgesinde en önde gelenlerden birisi olarak sayılabilir

Camiler

Gülbahar Hatun Camii


Yavuz Sultan Selimin annesi Gülbahar Hatun’un hatırası için Orta Hisar’ın batısında, Zağnos Köprüsü’nün yakınında bir külliye içerisinde yapılmıştır

Külliyeden cami ile türbe günümüze gelebilmiş; imaret, medrese, hamam ve mektep yıkılmıştır

Mektebin yerine 1899 tarihinde bugünkü Gülbahar Hatun İlkokulu yapılmıştır Kaynaklar Gülbahar Hatun’un ölümünden sonra 1514 yılında yaptırıldığını göstermektedir

Caminin inşa kitabesi yoktur Cami erken devir Osmanlı mimarisinde ayrı bir plan tipi oluşturan Zaviyeli Camiler grubuna girmektedir Duvar işçiliği özenlidir Pencereler, son cemaat mahali, kemerleri ve minarede koyu gri ve sarımsı beyaz taş kullanılmıştır Caminin örtüsü kurşun kaplıdır

Mihrap mermerden yapılmıştır Kenar bordürleri sade, tepeliği bitkisel süslemelidir Beşgen niş mukarnaslı bir kavsara ile son bulur Köşeliklerinde ikişer kabara (gülbezek) motifi yer alır Minberde mermer olup sade bırakılmıştır

Caminin klasik dönem süslemeleri bozulmuştur Bugünkü süslemeler son onarımlarda yapılmıştır Avlusundaki şadırvan eskiden kubbe ile örtülüydü Bu örtü son onarımlarla konik külaha dönüştürülmüştür

Ortahisar Fatih Camii

Yapı altınbaşlı Meryem Kilisesi Chrysokephalos olarak adlandırılmıştır Kuruluşu 914 yılına kadar inmektedir Bu yapının manastır içerisinde bazilikalı planlı olarak yapıldığı sanılmaktadır

Bugünkü planın esası 12 yüzyılda gerçekleştirilmiş olmalıdır Araştırmacılar yapının 6 esas onarım devri geçirdiğini belirtmişlerdir Üç nefli olan yapının apsisi içten yuvarlak dıştan çokgendir Bir iç ve bir dış narteksi vardır

Kuzey girişi 14 Yüzyılda inşa edilmiştir Merkezi kubbe pandantiflere oturur ve 12 köşeli yüksek bir kasnağa sahiptir Zamanında şehrin baş kilisesi, katedrali olduğu için yapının süslemesine önem verilmiştir Freskler bugün sıvanmıştır Bema duvarlarında ve zeminde opus sectile tarzında mozaik süsleme yer almaktadır

Fetihten sonra camiye çevrilmiş ve belki de Fatih, ilk Cuma namazını burada kılmıştır Fatih Medresesi de yapıya bitişik olarak kurulmuştur Türk devrinde caminin esas girişi kuzeye alınmış, güney duvarının ortasına bir mihrap yerleştirilmiş, minber konulmuş ve minare yapılmıştır

Mihrap taştan yapılmış olup, süsleme bakımından zengindir Mihrabı çevreleyen geometrik geçmeli bordürler, mukarnaslı niş ve alındığındaki rozetler Selçuklu örneklerini hatırlatmaktadır Ceviz ağacından yapılmış minber değerli bir sanat eseridir

Orta Hisar Camii’ne değişik zamanlarda nakışlı süslemeler yapılmış ve kitabeler konulmuştur Mihrabın doğusundaki oda 1842 yılında kütüphane haline getirilmiş ve kapısı üzerine bir kitabe yerleştirilmiştir

Yeni Cuma Camii

Trabzon’un kurtarıcı ve koruyucu azizi Eugenios’a ithaf edilmiştir İlk kilisenin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Araştırmacılar ilk yapının bazilika olduğunu belirtmektedir Ayrıca 1291 yılına ait bir kitabe bulunmuştur Bugünkü yapının 14 Yüzyılda haç planlı olarak inşa edildiği muhtemeldir

Yapının bugün narteksi yoktur Üç nefli ve üç apsislidir Orta apsis içten yuvarlık dıştan beş köşelidir Diğerleri içten at nalı, dıştan yuvarlaktır Merkezi kubbe doğuda haç biçimli iki ayağa, batıda yuvarlak iki dorik sütuna pandantifler yardımıyla oturur Yan neflerin üzeri tonozlarla örtülmüştür

Bu yapıda da fresk izleri ve zemin mozayiklerinin kalıntıları bulunmaktadır Ayrıca orta apsisin dışında kartal ve güvercin kabartmalarına yer verilmiştir

Trabzon’un fethinden sonra camiye çevrilen yapıya kuzey giriş kısmı ile minare ilave edilmiştir Büyük apsisten bir giriş daha açılmıştır Taştan yapılan mihrap barok karakterlidir Minberi ahşaptan yapılmış olup sade bırakılmıştır Mahfilde iyi bir ahşap işçilik görülür

Bu ilavelerden başka caminin içinde çok değerli kalem işi süslemeler vardır Pandantiflerin yazıları ünlü hattat Hafız Hasan Rıfat’ın eseridir Kullanılan diğer kısımlardaki yazı ve nakışlar yenilenmiştir

İskender Paşa Camii

Atatürk Alanında Belediye Binasının bitişiğinde yer almaktadır Cami’nin avlusunda yer alan medresesi yıkılmış, batı tarafındaki mezarlık kaldırılmıştır Burada sadece İskender Paşa’nın mezarı bırakılmıştır Camiye değişik zamanlarda ilaveler yapılmış ve onarımlarla orijinalitesi bozulmuştur Çok iyi bir taş işçiliğine sahiptir Minare, tuğla ve renkli taşlarla almaşık tarzda yapılmıştır

Yapının esas planı İznik’teki Yeşil Camiye benzemektedir Muhtemelen öndeki üç bölümlü olan son onarımlarla değiştirilmiş ve kırma çatı ile örtülmüştür Son cemaat mahallinden ara bölüme girilir Burası, yan duvarlarla ve güneyden iki sütuna oturan ortada bir kubbe, doğu ve batısındaki tonoz parçaları ile örtülmüştür Harim kısmı pandantiflere oturan bir kubbeye sahiptir

Mihrap ve minber mermerden yapılmıştır 19 Yüzyıl barok süslemelerine sahiptir Üzerlerinde iri yapraklı kıvrım dallı bordürler, kartuşlar bulunmaktadır Caminin içerisinde kalem işi süslemeler de bulunmaktadır

Cami’nin H 936, M1529 tarihli inşa kitabesi cephedeki giriş kapısı üzerindedir Ayrıca burada yapının bugünkü haline kavuştuğu 1882 yılı onarımına ait kitabe de bulunmaktadır

Ahi Evren Dede Camii

Trabzon'a hâkim Boztepe semtinde yapılmış olan caminin tarihi bilinmemektedir Bununla beraber Şemsettin Sami’nin belirttiğine göre Sultan Orhan döneminde Ahi Evren’in bir derviş dergâhı inşa ettirdiği bunun da bugünkü cami ve türbenin yerinde olduğundan bahsetmektedir

Komplekse ait kesin bir bilgimiz yoktur Burada aynı isimli bir cami inşa edildi

Ahi Evren Dede Camisi Hacı Hakkı Baba'nın Abdulaziz döneminde H1305 (1888) katkılarıyla tamir ettirilerek günümüze ulaştırılmıştır

Hızırbey Camii

Bu eser Hızırbey mahallesinde yer almaktadır Yapının ve mahallenin bu isimle anılması Trabzon'da valilik yapan Hızır Bey'den ötürüdür Kare planlı olan yapı H1213(1789/99) yılında yaptırılmıştır Mimar Çetintaş'ın raporuna göre; camiinin hicri 1298(1880) senesinde halk tarafından yaptırıldığı söylenir ise de bu tarih tamir kitabesidir Eser, 1970 yılında tamir ettirilmiş, Hızır Bey Camiini onarma ve güzelleştirme derneği'nin öncülüğünde Camii avlusu düzenlenmiş, son cemaat yeri genişlettirilerek asıl bölüme uyumlu olarak yeni ek yapı kuzey tarafına 20YY ın sonunda (1998:1999) yapılarak daha fazla cemaate hizmet verecek hale getirilmiştir

Çarşı Camii

Trabzon’un Çarşı Mahallesi Kemeraltı mevkiinde yer alır Cami, uzun yıllar Trabzon’da valilik yapmış Hazinedarzade Osman Paşa tarafından H1225, M1839 yılında yaptırılmıştır

Caminin kurulduğu saha eğimli olduğu için kuzey cephesinde son cemaat mahallinin altına dükkânlar yerleştirilmiştir Şehrin en büyük camisidir Yapıda muntazam bir taş işçiliği göze çarpar Örtüsü bütünüyle kurşunla kaplanmıştır Kapı ve pencere silmelerinde barok süslemeli bordürler görülür

Cami, son cemaat mahalli ve harim kısmından meydana gelmekte ve altı istinatlı olarak planlanmış bulunmaktadır Son cemaat mahalli üç bölümlü, kubbeli dört sütunun arasına yerleştirilen ince perde duvarlı ampir bir revaktan meydana gelmektedir

Erdoğdu Bey Camii

H985 M1577 yılında Trabzon Valisi Erdoğdu Bey tarafından, kendi ismi ile anılan Erdoğdu Mahallesi’nde yaptırılmıştır Cami birçok onarım geçirmiş ve geniş ölçüde özelliklerini yitirmiştir Son cemaat mahalli ile harimin girişindeki ahşap mahfiller üstten irtibatlıdır Mihrap nişinin mukarnaslı bir kavsarası vardır Köşeliklerde birer gül-bezek ile üst kısımda yazı kuşağı yer alır Burada bulunan H1317, M1899 tarihi caminin son onarımına aittir Minber ahşap olup sade bırakılmıştır

Tavanlı Camii

Trabzon’un tipik çatılı camilerinden birisidir 1874 yılında Nemlizadeler tarafından yapılmıştır Geniş bir haziresi vardır Dikdörtgen planlı olan yapı son cemaat mahalli ve harim kısmından meydana gelmektedir

Kalın taş duvarlar özenli bir işçilik gösterir Harimin giriş kısmı üzerinde ahşap mahfil yer almaktadır Caminin aydınlatılması bütün cephelerdeki pencerelerle sağlanır Taş mihrap bordürleri vazodan çıkan ağaçlar ve kıvrım dallarla kabartma olarak süslenmiştir Minber sade tutulmuştur Harimin ahşap tavanı da ortada göbeklidir

Alıntı Yaparak Cevapla