08-10-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sinopta Bulunan Tarihi Yerler
Roma Köprüsü
İlimiz Çiftlik köyü, Sazlı imam mevkiinde bulunan köprü 20 metre uzunlukta 3 65 metre genişliktedir
Doğu-batı konumlu iki ayak üzerine oturtulmuştur Tek kemerlidir Kemer kısmı iri yontulmuş taşlarla çok az harç kullanılarak yapılmıştır Üzerinde korkuluk taşları tamamen düşmüş olup köprü bugün yayaların kullanabileceği durumdadır
Durakhan Kervansarayı
Durağan-Vezirköprü yolu üzerindedir Selçuklu dönemi vezirlerindendir Muiniddün Pervane Paşa tarafından 1260 ‘lı yıllarda yapıldığı düşünülmektedir Han dikdörtgen planlı birbirine bağlı iki mekândan oluşur Giriş batı cephesinde kesme taştan yapılmış kemerli bir kapı ile sağlanmıştır Girişin sağında ve solunda iki oda yer almaktadır Ayrıca kuzey ve doğu duvarı boyunca 10 adet oda mevcuttur
Odalar ortadaki büyük mekâna açılmaktadır Üzeri kum ve tonozla örtülüdür Hanın güney batısında Büyük Cami yer almaktadır Hanın kitabesi bu caminin ön cephesinde yerleştirilmiştir Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restorasyonu yapılmıştır
Korucuk Tabyaları
İl merkezine 3 km uzaklıkta, yarımadanın güney batısında Korucuk mevkiinde yer almaktadır Geniş bir alanı kaplayan yapı, batı kısmında toprak altında kesme taşlardan örülmüş tonozlu koridor ve iki oda ile batıdan doğuya doğru uzanmış küçük tepeler arasında yer alan 5 adet top yuvasından oluşmaktadır Osmanlı döneminde savunma amacıyla yapılmış askeri bir yapıdır
Saat Kulesi
Doğu surları üzerinde, Özel İdare Binasının güneyindeki burcun üzerine inşa edilmiş bir yapıdır
Kare planlı, düzgün kesme taşlardan inşa edilmiştir Burcun batısından çıkan taş merdivenle kuleye varılır Cumhuriyet dönemi yapılarından olan kule, bugün Sinop ile özdeşleşmiş durumdadır
Kaya Mezarları
Ambarkaya Mezarı
Ambarkaya mezar anıtı, Durağan-Vezirköprü yolu üzerinde Durağan ilçesine 8 km uzaklıkta ve Gök ırmak kenarında Ambarkaya üzerine oyulmuştur Girişte 3 sütun vardır Hiçbir yerinde kabartma ve süs yoktur M Ö 700 yıllarında Paflagonyalılar tarafından yapılmıştır
Terelek Kaya Mezarı
Terelek Kaya mezar anıtı Durağan ilçesi, Kökler köyü sınırı içerisindedir Mezarda 3 sütunlu bir giriş yeri ile alınlık kısmında bazı kabartmalar vardır Mezar odasına kare şeklin bir kapı ile girilmektedir Alınlık yerinde sağda bir mücadele sahnesi, solda hayvan boynuzları arasına oturtulmuş bir insan başı figürü yer almaktadır Bu eserin Paflagonyalılar tarafından M Ö 7 Yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir
Salar Köyü Mezar Anıtı
İlimiz Boyabat ilçesine bağlı ve Boyabat Kastamonu yolunun 15 km yakınında bulunan Salar Köyü ‘nün güney doğusunda yer alır Mezarda üç sütunlu bir giriş vardır Sütunların üzerinde üçgen alınlık bulunmaktadır Ayrıca sütunların baş kısmı kare şeklinde ve üzerinde aslan figürleri yapılmış sütun başlıkları bulunmaktadır Üçgen alınlığın tam ortasında ön ayaklarını ileri doğru uzatmış bir aslan figürü ayrıca alınlığın dışında sağ tarafta iki aslan kabartması daha vardır Aynı şekilde alınlığın sol tarafında bir aslan ve bir insan kabartması yer almaktadır Ancak kabartmaların bir kısmı tahrip olmuştur Mezara dikdörtgen şeklinde bir kapıdan girilir Kalker kayaya oyularak yapılan mezar anıtının Paflagonyalılar tarafından M Ö 7 Yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir
Dodurga Kaya Mezarı
Dodurga kaya mezarı, Sinop ili Boyabat – Durağan karayolu üzerinde Kayaboğazı köyünün sapağının yaklaşık 10 km içerisinde yer alır Dodurga köyünün girişindeki köprünün kuzeybatı yamacı ile yamacın kuzeyindeki kaya üzerine kayalara kazınmış bir büst yer almaktadır Bu mezarın Vitridades dönemine ait olduğu düşünülmektedir
İkonalar
Sinop Müzesinde teşhir edilen ikona koleksiyonunun sanat tarihi bakımından büyük bir önemi vardır İkona Hıristiyan dininde doğu kiliselerinde duvar fresklerine karşılık ahşap pano üzerine yapılan her türlü dini resme verilen isimdir
İkonalar kiliselerde halk tarafından kolayca görülebilecek yerlere asılıyordu Bizans dönemine ait ikonaların ana konuları sıkı bir taoloji programı ile saptanmıştır Bunlar İsa, Meryem ‘in resimleri yanında Havari ve Aziz kişilerin resimleri yer almaktadır Ya da yaşam öyküleriyle birlikte çeşitli dinsel ve tarihi olaylar anlatılır
XIX yüzyılda ilimiz ve çevresinde bulunan kiliselerden, günümüze kaldığı tahmin edilen ikonaların müzeye ne zaman ve nereden geldiği bilinmemektedir
Bunlar kestane ağacından yapılmış panolara alçı sıvanarak, bazılarında da bez alçı bir arada kullanılarak, üzerine çeşitli boya ve altın yaldızla yapılmıştır
Hamamlar
Aşağı Hamam (Tuzcular Hamamı)
Cami-i Kebir Mahallesi, Tuzcular caddesinde bulunan hamam Osmanlı karakterindedir Kuzey-güney konumlu olan yapının soyunmalık ve külhan bölümleri bir eksen üzerinde uzanır Moloz taştan inşa edilmiş olan cephelerde örtü sisteminin tonoz ve kubbeleri fark edilir Güney cephesinin sağ köşesinden 1986 yılında tamir edilen çift katlı camekân bölümüne geçilir Bu mekân söz konusu tamirattan önce tek katlı idi Yalnız giriş üstünde bir sıra soyunma hücresinden oluşur Bir asma katı bulunmakta idi Günümüzde betonarme olarak yenilenen bu mekân eski karakterinin tamamen kaybetmiş ve mekânın aydınlık olabilmesi için ahşap bir fener çatıya eklenmiştir Hamamın sıcaklık mekânıyla soyunmalık arasında, kuzey-güney yönünde uzayan dikdörtgen bir ılıklık mekânı ve bunun ucunda bölmeyle ayrılmış tuvalet mekânı bulunmaktadır Mekânların örtüsü yayvan beşik tonoz üzerine kubbeciklidir Ilıklık bölümünde iki küçük kubbecik, tuvaletin kare mekânında da bir kubbe bu bölümü kapatır Merkezleşme ve eksen fikri, soyunmalık mekânının ortasındaki sekizgen şadırvan havuz ve sıcaklık ortasındaki sekizgen göbek taşı ile kuvvetlendirilmiştir
Yukarı Hamam (Alaeddin Hamamı)
Kuzey-güney konumlu ve dikdörtgen dış duvarlar sisteminin içinde yer alan hamam tonoz ve kubbelerle, soyunmalık bölümü ise çatı ile örtülüdür Hamam 50 x 20 m ölçüsündedir Kuzey cepheye bitişik olarak yapılan soyunmalık ise 10 x 12 m ölçüsündedir Soyunma ve hamam bölümleri iki bölmeli ve simetrik olarak planlanmıştır Doğudaki bölme erkekler, batıdaki bölme kadınlar hamamı olarak kullanılmaktadır Soyunmalık iki katlıdır, moloz taşından yapılmıştır İç kısmı ahşap kabinlerle çevrilidir Bu mekânın kuzeyinden küçük kemerli bir kapı ile dikdörtgen şeklinde ve tonozlu ılıklığa geçilir Buraya açılan sıcaklık “L”şeklinde plana sahiptir Bu bölüm iki kubbe ve tonozla örtülüdür Kadınlar kısmı da aynı planla yapılmıştır Yanyana yerleştirilmiş bir çifte hamam olan yukarı hamamın bölümleri birbirine benzer planlı olmasına rağmen erkekler bölümü kadınlar bölümünden daha geniştir Her iki bölüm için de ortak olan sıcak su deposu arkasındaki külhan, Sakarya caddesi yönünde dükkânlar arasında kalmıştır Yukarı hamama ait envanterde hamamın Alâeddin Camii ile birlikte yapılmış gibi gösterildiği tespit edilmiştir
Yalı / Varoş Hamamı
Şehrin doğusunda, sahil yolu yönünde bulunan çok harap durumdaki hamamın vakfiyesi İsfendiyaroğlu II İbrahim Bey adına düzenlenmiştir Doğu –Batı ekseninde ve kitabesiz olan hamam mekânları bir eksen üzerinde ard arda sıralanır Camekân bölümü yenilenmiş olup harap ve örtüsünü kaybetmiş durumdadır Cepheler kesme taştan, iç duvarlar tuğla ve moloz taştan yapılmıştır Yapı XVIII Yüzyıl sonlarında yenilenircesine onarılmıştır Bu onarım, kurnaların Barok görünüşünden de anlaşılmaktadır Duvarlarında bol miktarda devşirme malzemenin kullanıldığı yapının ahşap soyunma yeri 8 x 8 m ölçüsündedir ve yıkıktır Bir avlu görünümü sergiler Mekân kemerli bir kesme taş giriş ile kenarlarında taş setlere sahiptir Kemerli bir geçit ile girilen ılık mekânın 3 m çapındaki orta kubbesi deliklidir Sıcaklık mekânına setli ve kubbeli odanın karşısındaki kapıdan girilir Bu mekânın ortasında bir kubbe ve buna iki yandan açılan kubbecikli beşik tonozlar, örtü sistemini oluşturur Bu tonozlu mekânların diplerinde iki kurna, kubbeli sıcaklığa yan yana açılan iki halvet girişi vardır Bu bölümler günümüzde çok haraptır Külhanı dikdörtgen planlı olan yapının kubbeleri üçgen bingilere oturmaktadır Sıvanın altından duvarların tuğla oldukları görülür Arşiv bilgilerinde buranın 1856 yılında tamir edildiği ve kiraya verildiği yer almaktadır
Sivil Mimari Örnekleri
Yakupağa Konağı
Gerze İlçesinde olup sivil mimari örneklerinden biridir Yapının tüm pencereleri giyotin çerçevelidir Üzeri kırma çatı olup olukluk kiremitle örtülüdür İç kısımda odaların tavan ve duvarları çok zengin bir süslemeye sahiptir Çeşitli renkte çiçek ve geometrik motifler tüm tavanı, dolap kapılarını ve duvarları süslemekte olup eşsiz sanat eserleridir
|
|
|