Yalnız Mesajı Göster

Gümüşhane Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gümüşhane Hakkında Bilgi



Gümüşhane Kaleleri


Canıca Kalesi (Canca Kalesi)

Kalenin ne zaman yapıldığı konusunda kaynaklarda yeterli bir bilgiye rastlanmamaktadır Bununla beraber yörenin Hitit, Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun bir yerleşime de sahne olduğu bilinmektedir

Grek kaynaklarında “Palai Kastron” diye isimlendirdiği kale volkanik kayalar üzerindeki kaleyi ilk kez FCumont tanıtmıştır Evliya Çelebi ‘de Seyahatnamesi’nde bu kaleden söz etmiştir Kale ile ilgili bazı söylentilerde bulunmaktadır Trabzon’un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethinde önce Pontus Rum İmparatorunun kızının, bu kaleye hazineleri ile birlikte sığındığı ve burada öldüğü söylenmektedir

Kale doğu-batı yönünde art arda üç bölümden meydana gelmiştir Kaleyi çeviren duvarlar kesme ve moloz taşların oluşturduğu 150 m kalınlığında burçlarla takviyeli duvarlar ile çevrelenmiştir Kale girişi batıdaki bir kapıdan sağlanmaktadır Buradan küçük bir avluya geçilmektedir Bu avludan da kalenin doğu bölümüne ulaşılan ikinci bir kapı daha bulunmaktadır

Kalenin içerisinde kare planlı 410x410 m ölçüsünde bir sarnıç ile karşılaşılmaktadır Günümüze oldukça iyi bir durumda gelebilen sarnıcın içerisi ve dışarısı tamamen sıvalıdır Yalnız üst örüsünün bazı bölümleri yıkılmıştır Kalenin içerisinde bir şapel bulunmaktadır Kuzeydeki kayaların kısmen oyulmasıyla meydana getirilen şapelin sağlam kalabilen duvarlarında İncil’den alınma sahnelerin tasvir edildiği fresk izleri görülmektedir Ayrıca burada Hıristiyan azizlerinin resimleri de bulunmaktadır


Kale Kalesi (Konas Kalesi) (Merkez)

doğusunda, Gümüşhane-Bayburt anayolunun sağında yer alan bu kalenin de ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı kesinlik kazanamamıştır

Gümüşhane Kale Bucağına giden yol üzerinde bulunan Keçi Kalesi’nin izine Kiepert haritalarında rastlanmaktadır Kiepert’in Konas olarak isimlendirdiği bu kale Konas veya Konanas olarak da tanınmaktadır Buraya Keçi Kalesi ismi halk tarafından yakıştırılmıştır Anadolu’nun bir çok yerindeki sarp ve yüksek olan yerlerdeki kalelere halk tarafından bu ismi verilmiştir


Oldukça sarp, 1560 m yüksekliğinde büyük bir kaya bloğunun üzerinde bulunan kalenin iki ayrı girişi vardır Bunlardan biri batı, diğeri de doğu yönündendir Bunlardan asıl giriş olduğu sanılan batı girişinin yanında 15 muzunluğunda doğal bir kayadan sığınak bulunmaktadır

Günümüze ulaşan ve çok iyi bir durumda olan duvarları moloz taştan yapılmış duvarları 5-15 m yüksekliğindedir Kalenin kuzey ve güney kesimlerinde su sarnıçları ile depo oldukları sanılan bazı mekanlar bulunmaktadır Ayrıca kale içerisinde dikdörtgen planlı penceresiz bazı mekanlar bulunmaktadır Arka arkaya sıralanmış bu iki penceresiz mekanların ne oldukları da çözümlenememiştir Bazılarına göre bu mekanlar hapishane olarak yapılmışlardır Kaleden vadiye inen ve kayaların içerisine gizlenmiş bir takım yollar da bulunmaktadır


Akçakale (Merkez)

Bu yapının da yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır

Gümüşhane-Bayburt karayolu üzerindeki kale 1530 m yüksekliğindeki ana kaya üzerine moloz taştan yapılmıştır Büyük olasılıkla gözetleme kulesi olduğu sanılan kalenin doğu-batı uzunluğu 12 mdir Kare planlı, köşeleri yarım yuvarlak ve destek duvarları ile sağlamlaştırılmaya çalışılan ve kale olduğu sanılan yapı çok harap bir durumdadır Kale içerisindeki bir su sarnıcı iyi bir durumda günümüze gelebilmiştir







Kov Kalesi (Merkez)

kilometresinde bulunan Kov (Esenyurt) Köyü’nün yanında Kov Kalesi bulunmaktadır
Bu yörede antik bir kentin bulunduğu sanılmaktadır

Kov Kalesi 130 m yüksekliğinde büyük bir kaya kütlesi üzerinde kurulmuş ve onunla bütünleşmiştir Kalenin yüksekliği ana kaya ile birlikte 1760 mye ulaşmaktadır Kuzeydeki cephe ile doğu batı uzantıları 70 mye ulaşmaktadır Düzgün olmamakla beraber dikdörtgen planlı kale, burçlarla desteklenmiş ve moloz taştan yapılmıştır Bununla beraber büyük blok taşlar da kullanılmıştır Yaklaşık 150 m kalınlığındaki sur duvarları yer yer ahşap kirişlerle de desteklenmiştir Sol taraftaki burçlar içerisinde mazgal yerleri de dikkati çekmektedir Surların içerisindeki kalıntılardan içeride ayrıca bir iç kalenin bulunduğu da anlaşılmaktadır Kalenin ana girişi kuzeydoğudadır Kısmen yıkılmış olmasına rağmen kale ana hatları ile ayakta durmaktadır


Satala Kalesi (Kelkit)

güneydoğusunda Sadak Köyü’nün bulunduğu yerde Antik Satala kentinin kalıntıları bulunmaktadır Yörede yapılan araştırmalarda XV Legio Apollinaris armalı tuğla parçaları ile karşılaşılmıştır Roma dönemi yerleşimine sahne olan bu yeri, Bizans tarihçisi Procopius da tanımlayarak antik kentin tepelerle çevrili bir ovada kurulduğunu belirtmiştir VIyüzyılda İmparator Iustinianus’un buradaki surları onarttığını da yazmıştır Böylece antik Satala kentinin Roma lejyonu çevresinde kurularak geliştiği anlaşılmaktadır

Satala Kalesi de Pers saldırılarına bir önlem olarak yapılmıştır İmparator Iustinianus Pers saldırına karşılık buradaki, daha önceden yapılmış surları güçlendirmiştir Kale yöreye egemen bir tepe üzerinde yapılmıştır

Bugün bu kalenin burç kalıntıları ile sur duvarlarına ait kalıntılar görülebilmektedir Bunlara dayanılarak kalenin burçlarla takviye edilmiş oldukça muntazam taşlardan yapıldığı ve aralarında da yer tuğlaların konulduğu görülmektedir Satala Kalesinin dışında kalan alanlarda ise diğer savunma tesislerine ait kalıntılar da dikkati çekmektedir


Edire Kalesi (Edre Kalesi) (Merkez )

uzaklıkta bulunan Edire Kalesi çevreye hakim bir kaya kütlesi üzerinde yapılmıştır Savunma ve gözetleme amaçlı olan kale moloz ve kesme taştan yapılmıştır Kaleyi kuşatan sur duvarlarının bir bölümü ayaktadır
Kaleye ulaşım oldukça zor olup, ancak patika bir yol aracılığı ile kaleye çıkılmaktadır

Yapı, Merkez Dörtkonak Köyü sınırları içerisinde, köye ulaşım yolunun üzerinde 200 m uzaklıkta yer almaktadır Hakim kaya kütlesi üzerine Savunma ve gözetleme amacıyla yapılmıştır Kale sur duvarlarının bir kısmı ayakta kalmıştır Kaleye ulaşım patika yolla sağlanmaktadır





Kodil Kalesi (Merkez)

Gümüşhane Dibekli Köyü’nün kuzeyinde dağlar arasında bulunan kalenin ne zaman yapıldığı konusunda yeterli bilgiler bulunmamaktadır Bununla beraber kale çevresinde değişik dönemlere; Roma, Bizans , Arap,Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait pişmiş toprak kaplara, göz yaşı ve koku kaplarına, çini parçaları ile sikkelere rastlanmıştır

Kalenin dışındaki kayalar üzerinde de gözcü kuleleri bulunmaktadır Kale içerisinde ise düzgün tabanlı, duvarları nişli mekanlar bulunmaktadır Ayrıca kale çevresinde taş basamaklar, yuvarlak bir yapı kalıntısı ve bir de su deposuna yer verilmiştir


Yağlıdere Köyü (Krom) Kalesi (Merkez)


Günümüze oldukça iyi bir durumda gelen kalenin duvarları kesme ve moloz taştan yapılmıştır Kireç harçla da taşlar birleştirilmiştir Kalıntılarından sur duvarlarının yer yer burçlarla desteklendiği anlaşılmaktadır








Kopuz Kalesi (Torul)

Gümüşhane Kopuz Köyü ile Dağdibi Köyü arasındaki Kopuz Köprüsü’nün kuzeyinde bulunmaktadır Bu kale de V-VI Yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır

Günümüze çevre sur duvarları iyi bir durumda gelebilmiştir Moloz taş ve kesme taştan yapılmış, yer yer de burçlarla desteklendiği kalıntılarından anlaşılmaktadır


Dağdibi Kalesi (Torul)



Kalenin V-VIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır Kesme ve moloz taştan yapılan kale surlarının yer yer burçlarla takviye edildiği kalıntılarından anlaşılmaktadır Günümüze harap bir durumda gelmiştir










Kürtün Kalesi (Kürtün)

Gümüşhane Kürtün ilçesinde, Yukarı Uluköy Mahallesi’nin doğusunda, çevreye egemen bir tepenin üzerinde bulunan Kürtün Kalesi tepenin içerisine oyularak yerleştirilmiştir

Kalenin bulunduğu tepenin kuzey yönünden, yaklaşık 4 m2 genişliğindeki bir girişten içeriye girilmektedir Ancak bu giriş çeşitli nedenlerle taşlarla doldurularak kapatılmıştır Kalenin içerisine merdiven ile inilmektedir Burada kayaların oyulmasıyla bir takım katlar ve koridorlar yapılmıştır

Kalenin V-VIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır Bu kaleden ötürü bu bölgeye, yöre halkı Kaleyanı ismini vermişlerdir

Süme Kalesi (Kürtün)

uzaklıkta bulunan Süme Kalesini Osmanlıların 1400’lü yıllarda Rum Pontus Devletine karşı savunma amaçlı yaptıkları sanılmaktadır

Kale Erikbeli Vadisi üzerinde ve dönemin tek ulaşım yolu olan Erikbeli yolunun hemen üzerindedir Moloz taştan yapılmış olan kale günümüze yıkık bir durumda gelmiştir








Has Kalesi (Torul)

Gümüşhane Torul ilçesine 30 km uzaklıkta Atalar Köyü’nde bulunan Has Kale İpek Yolu’nu kontrol altında tutmak için yapılmıştır

Kale yıkılmış olup, günümüze yalnızca 350 m boyunda ve 300 m çapında bir burç kalıntısı gelebilmiştir


Kalecik Kalesi (Torul)

Yapım tarihi kesinlik kazanmamakla beraber V-VIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Kale iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmuştur Günümüze sur duvarları iyi bir durumda gelmiştir Surlar muntazam ve moloz taştan yapılmıştır










Torul Kalesi (Torul)

Bununla beraber Trabzon Rum İmparatorluğu zamanında “Kavasite Beyleri” tarafından yapıldığı sanılmaktadır Yörede araştırma yapmış olan Lynch ve Cumont kalenin Orta Çağdan kaldığını belirtmişlerdir Fatih Sultan Mehmet tarafından Uzun Hasan’ın ölümünden sonra Osmanlı topraklarına kale ile birlikte bu yöre de katılmıştır

Kalenin sur duvarlarının bir bölümü ayaktadır Duvarlar moloz ve kesme taştan yapılmış olup kireç harçta burada kullanılmıştırKaleden Harşit Çayına inen bir yolun olduğu söylenirse de bu yol bulunamamıştır






Avliyane Kalesi (Ardasa Kalesi) (Torul)

Gümüşhane Torul ilçesinde bulunan Avliyane Kalesi ilçe merkezine 30 km uzaklıkta Gümüştuğ Köyü yakınındadırBurada bulunan Bizans Dönemine ait sikkeler ve silahlardan ötürü VIyüzyılda Bizans döneminde yapıldığı sanılmaktadır

Kale moloz ve kesme taştan yapıldığı kalıntılarından anlaşılmaktadır Günümüze harap bir durumda gelmiştirKalıntılarından da planı ile ilgili bir bilgi edinilememektedir

Alıntı Yaparak Cevapla