Yalnız Mesajı Göster

İstiklal Marşı'nın Kabulünün 86. Yıl Dönümü

Eski 03-12-2007   #1
[KAPLAN]

İstiklal Marşı'nın Kabulünün 86. Yıl Dönümü



Türkiye’de ilk defa bir milli marş yazılması teşebbüsü, 1920’de Genel Kurmay Başkanı İsmet İnönü tarafından yapıldı Maarif Vekili Dr Rıza Nur’u ziyaret eden İsmet İnönü, Milli heyecanı koruyacak, milli azim ve imanı besleyecek, zinde tutacak bir marşın yazılmasını, ordu adına teklif etti Yarışma Maarif Vekaletinin genelgesiyle okullara duyuruldu ve basın yoluyla da “Türk şairlerinin nazarı dikkatine” sunuldu

Yarışmaya 724 parça şiir katıldı Fakat hiçbirisi milli marş olmaya layık görülmedi Böyle bir marşın ancak Mehmet Akif tarafından yazılabileceği ve para meselesinden dolayı yarışmaya katılmadığı da ağızlarda dolaşıyordu Hasan Basri Bey, para meselesinin kaldırıldığını söyleyerek, Akif’in yarışmaya katılmasını sağladı Mehmet Akif’in şiiriyle birlikte üç parça, orduya gönderilerek, asker üzerinde tesiri en fazla olan eserin tespit edilmesi istendiCevap olarak Mehmet Akif’in şiirinin beğenildiği bildirildi

Maarif Vekaleti tarafından gönderilen İstiklal Marşı teklifi gündeme alındı Başkanvekili Hasan Fehmi Efe’nin başkanlığındaki toplantıda ele alınan marşın tab ve tevziine karar verildi

Marş, Hamdullah Suphi tarafından Meclis’te okundu Büyük bir coşkuyla dinlenen marş, sık sık alkışlarla kesildi Marşın kabul edilmesi, 12 Mart 1921 tarihindeki toplantının öğleden sonraki oturumunda ele alındı
Akif’in marşının oya sunulması kararlaştırıldı ve “Oy birliği ile kabul edildi” Marş teklif üzerine en son ayakta dinlendi Kahraman orduya ithaf edilen marş, İstiklal marşı olarak kabul edildi Akif “Onu milletime ve kahraman ordumuza hediye ettim Zaten o milletin eseridir, milletin malıdır Ben yalnız gördüğümü yazdım” dedi ve bu marşı Safahat’a almadı









İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Akif Ersoy

Alıntı Yaparak Cevapla