Yalnız Mesajı Göster

Çorum Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çorum Hakkında Bilgi



Genel Bilgi


Engebeli ve ovalık bir arazi yapısına sahip olup, Canik Dağlarının batı uzantıları, kuzey ve kuzeydoğuda Yeşilırmak Havzası doğuda, Yozgat’ın Bozok Yaylası güneyde, Kızılırmak Havzası batıda, Ilgaz Dağları’nın doğu uzantıları ile Küre Dağları kuzeybatıda ilin doğal sınırlarını oluşturmaktadır

Bölgenin jeolojik yapısını iki ana kütle (kayaç) grubu oluşturmaktadırBunlardan birincisi “Metamorfik seri” (başkalaşmış kayaçlar), ikincisi ise, “Tortul Kütleler”dir İlin asıl jeolojik karakterini 3 jeolojik zamanın sonları ile 4 jeolojik zamanda meydana gelen oluşumlar meydana getirmektedir Bununla birlikte, jeolojik devirlerden ilkel zaman olarak bilinen Arkean ve Prekambrien devirlerine ait Çorum Merkez İlçe, Alaca, İskilip, Osmancık, Mecitözü ve özellikle Kargı ilçelerinde çeşitli metamorfik (başkalaşım) topraklarına rastlanılmıştır Çorum, Alp-Himalaya Orojenezi (Dağ oluşumu) olarak bilinen sistem içerisinde yer alan Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer almaktadır Kuzey Anadolu Fay Hattı il merkezinin 20 km kuzeyinden geçmektedir

Ortalama yükseltileri 1500 m dolayındadır Ayrıca yükseklikleri 1000-2000 m arasında değişen tepeler, Kızılırmak vadisi kıyılarında, Yeşilırmak’ın Çekerek Suyu kıyılarında uzanırlar Merkez ilçenin kuzeyinde Eğerci Dağ sıraları, Batı yönünde Alagöz ve Kösedağları yer alır Bu iki dağ sıraları arasında Kırkdilim Boğazı bulunmaktadırGüneyde uzanan Dört Tepe silsileleri güneydoğuya doğru uzanarak Mecitözü ve Ortaköy ilçesindeki Karadağ silsileleri ile birleşir Aynı şekilde ilçenin güneyinde ve güney batısında uzanan dağ sıraları, Sungurlu ilçesi içindeki Kartal Dağlarına kadar uzanmaktadır Osmancık ilçesindeki Kızılırmak Vadisi boyunca uzanan Çal ve Ada Dağları; Kargı ilçesi sınırları içinde devam ederek Çorum’un en yüksek dağlarından olan Kös Dağlarındaki Erenler Tepesine (2097 m) ulaşır Bu sıra dağlarının güneyinde İskilip ilçesinin Teke Dağı, Kavak Dağı, Göl ve Deveci Dağları ile Çakarözü Dağlarını meydana getirdiği görülmektedir

Bu ovalardan başlıcaları Çorum Ovası, Bozboğa Ovası, Ovasaray Ovası, Hüseyin Ovası, Dedesli Ovası, Taybı Ovası, Mecitözü Ovası, Osmancık Ovası ve Düvenci Ovasıdır Ayrıca Çorum-Osmancık-Kargı bağlantısını sağlayan Kırkdilim Vadisi, Çorum-Samsun yolu üzerindeki Sıklık Boğazı (7 km uzunluğunda), Hatap Çayı yöresinde Hatap Vadisi (16 km uzunluğunda), Seydim Ovası ile Dedesli Ovasını birleştiren Harami Vadisi ve Dana Boğazı (6,5 km uzunluğunda), Çat Suyu’nun Cemilbey’e geçtiği yerdeki Sacayak Vadisi ve Alaca Suyu’nun Çat Suyu’na karıştığı yerdeki Hışır Vadisi ilin belli başlı vadileridir Çorum’un batı ve orta kesimlerini Kızılırmak ve kolları, doğu kesimini de Yeşilırmak’ın kolları sulamaktadır Delice Irmağı, Budaközü Çayı, Kocadere ve Karaköy Çayı buradan Kızılırmak’a bağlanmaktadır Yeşilırmak’a Efennik Çayı ile Çorum Suyu katılır

Çorum’da Çomar Barajı (1974-1979), Alaca Barajı (1984), Yenihayat Barajı (2000), Ahmetoğlan Göleti (1962), Evci Yeni Kışla Göleti (1970) Seydim-1 ve Seydim-2 Göletleri (1973-1976), Alacahöyük Göleti (1976), Pınarlı Göleti (1977), Geven Göleti (1975) ve Aksu Göleti (1983) bulunmaktadır Denizden 801 m yükseklikteki ilin yüzölçümü 12820 km2 olup, toplam nüfusu 597065’tir

İlin ekonomisi, tarım, hayvancılık, sanayii ve turizme dayalıdır Çorum’da çeşitli bitkisel ürünler yetiştirilmektedir Akdeniz bitkileri dışında Türkiye’deki bütün bitkiler burada yetiştirilmektedir Özellikle buğday, arpa, pirinç, keten, kenevir, şeker pancarı, ay çiçeği, patates, soğan, nohut ve mercimek en çok ekilen ürünlerdir 1970’li yıllardan sonra sebzecilik ve meyvecilikte büyük bir gelişim göstermiştir Bağcılık başta olmak üzere armut, ayva, erik ve ceviz üretim, giderek artmıştır Dağlık yörelerde hayvancılık gelişmiştir Sığır, koyun, tiftik keçisi, kıl keçisi en çok yetiştirilen hayvanlardır Sanayii ürünlerinin temelini un, bulgur, bisküvi, çeltik gibi gıda maddeleri üretimi oluşturmaktadır İl, 1972 yılından sonra kalkınma öncelikli yöreler kapsamına alındığından sanayii gelişmiş, metal eşya ve makine imalatı dallarında yatırımlar yapılmıştır Tuğla ve kiremit fabrikaları bulunmaktadır Dokumacılıkta, iyi kalitede çamaşırlık bez, İran ve Tosya taklidi şal kuşak, yünden yapılmış aba, siyah şalvarlık kumaş, kilim, seccade dokumacılığı ve dericilik de ekonomisinde büyük önem kazanmıştır

Çorum Danişment Ahmet Gazi’nin Türk yönetimine geçişinden kısa bir süre sonra Oğuzların Alayuntlu boyundan Çorumlu Oymağının başı olan İlyas Bey’in yönetimine bırakılmıştı Bundan sonra da Çorumlu (Çorumlunun yaylağı-kışlağı) ismiyle anılmaya başlamıştır Bu isim, XVIyüzyıla kadar kullanılmış, bu tarihten sonra “lu” eki kaldırılarak “Çorum” biçimini almıştır

Bölge sırasıyla Kalkolitik (Taş), Eski Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Helenistik, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlıların egemenliği altında kalmıştır

Çorum bölgesinde yapılan arkeolojik kazılarda bulunan bazı taş aletler, bu bölgede Paleolitik ve Neolitik Çağda yaşandığını göstermekle birlikte bu devirlere ait yerleşmeler konusunda kesin bir sonuç elde edilememiştir Arkeolojik verilere göre, Çorum ve çevresinde ilk yerleşim MÖ 5000 yıllarına, Kalkolitik dönemin 4devresinde başlamıştır Yörede yapılan kazıların hemen hepsinde, Kalkolitik Çağa ait çanak-çömlekler ve maden eserler bulunmuştur Yörede maden yataklarının bulunması, teknolojik evrimi çabuklaştırmış ve bölgede zengin etnik grupların ve krallıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur Bu dönemlere ait eserlere, Alacahöyük, Büyük Güllücek, Boğazköy, Eskiyapar ve Kuşsaray’ da rastlanmıştır Çorum’da yerleşimler bu dönemden sonra süreklilik göstermiştir Bunların arasında en önemli Kalkolitik yerleşme, Alaca’nın Büyükgüllücek Köyü’nde yapılan kazılarda ortaya çıkmıştır Tarih öncesi çağlarının Çorum’da en önemli dönemi Tunç Çağı’dır Bakır ve kalayın karıştırılması ile elde edilen tunç, bu döneme ismini vermiştir; MÖ3000 ile 2000 yılları arasında devam etmiştir Tunç Çağı kendi arasında Eski Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı ve Geç Tunç Çağı (Asur Koloniler Çağı) olmak üzere üç ayrı döneme ayrılmıştır Bu dönemlerde Çorum ve çevresinde etrafı surlarla çevrili şehir devletlerinin olduğunu, yörede yapılan kazılarda ortaya çıkan yapılar göstermiştir Asur Koloni Çağı’nda yerel krallıklarla Mezopotamya’dan gelen Asurlular arasında tarihte ilk kez Anadolu’da sıkı bir ticaret bağlantısı kurulmuştur Ayrıca yörede MÖ1300 yıllarında Hattiler yerleşmiş ve onları Hititler izlemiştir

2000 başlarında Orta Asya’dan ve Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya giren, önceleri yerli halkın yanında paralı asker olarak görev yapan Hititler, Hint-Avrupalı dilini konuşmakta ve İndo-Germen ırklar grubuna girmektedir Asurlu tüccarlar MÖ1850’de Anadolu’dan çıkmak zorunda kaldıktan sonra, politik egemenliği ellerine almışlar, şehir devletlerini birleştirerek veya ortadan kaldırarak Anadolu’daki ilk organize devleti kurmuşlardır Eski Hitit Çağı olarak bilinen bu dönemin ilk Hitit Kralı Anitta’dır Hitit devletinin ilk kurucusu labarna, MÖ1680’de Hititlerin başkentini Neşa’dan Hattuşaş’a taşımıştır1650’de Onun yerine geçen IHattuşili devletin sınırlarını Halep’e kadar genişletmiştir Onun oğlu IMurşili ise Eski Babil devletine son vermiş ve Hititlerin sınırlarını daha da genişletmiştir Bu kralın ölümünden sonra iç karışıklıklar baş göstermiş, devlet zayıflamış, Telipinu karışıklıkları ve taht kavgalarına son verememiş, 1550’de ölümünden sonra Hititlerin karanlık dönemi başlamıştır Bu dönemden sonra IŞuppililuma ( MÖ1375-1335) Anadolu’da ve Suriye’de bir çok seferler yaparak imparatorluğunun sınırlarını genişletmiştir1335’te kral olan IIMurşili Kaşkalıları sindirmiş, daha sonra batıya yönelerek Arzavalıları yenilgiye uğratmıştır Muvattali ise, Mısırlılarla Kadeş Savaşı’nı yapmış, kendisinden sonra tahta geçen IIIHattuşili zamanında (MÖ1275-1250) Mısır’la Kadeş Antlaşması (1269) yapılmıştır Bu antlaşmanın gümüş levhalara kazınmış olan asıl metinleri kayıptır Mısır’da tapınakların duvarlarına kazınan antlaşmanın bir nüshası da, Boğazköy (Boğazkale) kazılarında kil tablet olarak bulunmuş olup, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir
Hititlerin son büyük krallarından IVTuthalia (1250-1220) başkent Hattuşaş’ı yenilemiş, Boğazköy’ün 2 km doğusundaki Yazılıkaya’da açık hava mabedini yaptırmıştır Bu çağın önemli Hitit şehirleri Boğazköy (Hattuşaş), Alacahöyük, Eskiyapar, Pazarlı, Kuşsaray ve Ortaköy’dür

1200 yıllarında Yunanistan’dan Anadolu’ya yapılan kavimler göçü, zayıflamış bulunan Hitit devletinin yıkılmasına da neden olmuştur Bundan sonra Hititler Çorum bölgesinden Kızılırmak kavisi içerisinden çekilmişlerdirVIII yüzyılda Anadolu’daki bu karışık dönemde Frigler Hitit bölgelerine yerleşmişler, yıkılan Hitit şehirleri üzerine kendi şehirlerini kurmuşlardır Çorum bölgesindeki Hitit şehirleri bir bakıma Frig şehirlerine dönüşmüştürVIyüzyılın ilk yarısında Anadolu’ya gelen Kimmerler, Frigleri ortadan kaldırmıştır Kimmer istilasından sonra, Çorum ve çevresinde İran’da devlet kurmuş olan Medler hakim olmuştur Bu bölgeler Büyük İskender’in Anadolu’ya gelişine kadar Perslerin egemenliği altında kalmıştır276’da Trakya üzerinden gelen Galatlar Çorum bölgesini de içeren Anadolu’yu da yönetimleri altına almışlardır Çorum ilindeki İskilip, Osmancık, Alacahöyük, Boğazköy, Eskiyapar ve Avkat Köyü Galatların önemli merkezleri olmuştur Roma döneminde Çorum bölgesi de Roma hakimiyetine girmiştir Aynı zamanda Romalılar Anadolu’da ilk defa sistemli yol şebekesini kurmuşlardır Bu yollardan Ankara’dan Amasya’ya, Sinop’tan Tavium-Zile’ye geçen yollar Çorum’dan ayrılmıştır Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması ile Doğu Roma’ya (Bizans) kalan Çorum’a bu dönemde Yankonia veya Nikonya ismi verilmiştir

Çorum ve çevresinin bu konudaki fethi ile ilgili iki ayrı görüş bulunmaktadır Bunlardan birisine göre, Çorum ve çevresi Danişment Ahmet gazi tarafından 1075 yılında fethedilmiştir İkinci görüşe göre de, Melikşah’ın ileri gelenlerinden Emir Tutak ve Emir Artuk’un Çorum’u fethettikleri, Onların yeni fetihler için Bağdat’a tayin edildiği, yerlerine de Ahmet Gazi’nin getirildiğidir

Danişmentliler Anadolu Selçukluları’na bağlı olarak Sivas, Tokat, Ankara, Çankırı, Kastamonu, Yozgat ve Çorum’da hüküm sürmüşlerdir Danişment egemenliğinin en önemli olayları haçlı Seferlerine karşı mücadeleleridir Danişment Beyliği IIKılıçarsalan tarafından 1178’de Anadolu Selçukluları’na bağlanmıştır Anadolu Selçuklu hükümdarı IIGıyaseddin Keyhüsrev zamanında Çorum’un Serleşkerlik (Bölge Komutanlığı ve Sancak Beyliği) olduğu ve başında da Haturiddin Zekeriya isimli bir komutanın olduğu bilinmektedir Anadolu Selçukluları Kösedağ Savaşı’nda (1243) Moğollara yenildikten sonra, Anadolu’da karışık bir dönem başlamıştır Kunduz Bey’in oğlu Emir Celaleddin 1276’da Çorum’da Moğolları yenerek bölgede onların egemenliğine son vermiştir Anadolu Selçuklu devleti 1308’de yıkıldıktan sonra, Anadolu’da bir takım beylikler kurulmuş, bunlardan Eretna Beyliği Çorum bölgesini egemenliği altına almıştır Çorum daha sonra, Kadı Burhaneddin Ahmet Devletinin yönetimine girmiştir Yıldırım Beyazıt Anadolu Birliğini kurmaya çalışırken 1398’de Amasya, Osmancık ve İskilip’ten sonra Çorum’u da ele geçirmiştir Çorum, bu tarihten itibaren Cumhuriyete kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır Ankara Savaşı’ndan sonra Timur’un himayesinde Amasya’da egemenliğini sürdüren Sultan Çelebi Mehmet Çorum’da bir Subaşılık kurarak tüm bölgenin yönetimini buradan yapmıştır

1509’daki Şahkulu Ayaklanması Çorum’da başlamış, bunu Celali ve Suhte ayaklanmaları izlemiştir XVIIyüzyılda Karayazıcı Ayaklanmasının ardından Çapanoğulları, XVIII Ve XIXyüzyıllarda bölgeye hakim olmuşlardır

XIXyüzyılda Çorum Ankara Vilayetinin Yozgat Sancağına bağlı kaza merkezi olmuşturBöylece daha önce sancak iken kazaya dönüştürülmüş, 1894’te yeniden sancak yapılmıştır Milli Mücadele sırasında Çapanoğlu ayaklanmalarına (Haziran 1920) sahne olan, zaman zaman Pontuslu Rumların saldırılarına uğrayan Çorum, Cumhuriyetin ilanından sonra 1924’te il yapılmıştır

Çorum’da Boğazköy (Hattuşaş), Alacahöyük, Eskiyapar, Pazarlı, Kuşsaray ve Ortaköy gibi Hitit ve Frig yerleşim yerleri dışında, Çorum Kalesi, İskilip Kalesi, Osmancık Kalesi, Hacı Hamza Kalesi, Baltacı Mehmet Paşa Çeşmesi, Elvan çelebi Cami ve Türbesi, Ulu Cami, Hamit Camisi, Han Camisi, Şeyh Muhiddin Yavşi Camisi, İmaret Camisi (Koca Mehmet Paşa Camisi), Hıdırlık Camisi, Kubbeli ve Kulaksız camileri, Koyun Baba Türbesi, Koyun Baba Köprüsü, Veli Paşa Hanı, Güpür Hamamı, Paşa Hamamı, Ali Paşa Hamamı, Saat Kulesi ve Çorum sivil mimari örnekleri günümüze gelebilen eserler arasındadır

Alıntı Yaparak Cevapla