Prof. Dr. Sinsi
|
Çorum Hakkında Bilgi
Çorum Cami ve Mescitleri
Çorum Ulu Camisi (Murad-ı Rabi Camisi) (Merkez)
Bununla beraber Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat’ın azatlı kölesi Hayrettin Hazır tarafından yaptırıldığı kaynaklardan öğrenilmektedir Bununla beraber ağaç işçiliği yönünden son derece önemli bir eser olan minberine dayanılarak Selçuklu döneminin sonlarında yapıldığı ileri sürülmüştür XIII yüzyıl sonları ile XIV yüzyılın başlarına tarihlendirilmiştir Ancak bu minberin cami ile bağlantılı olup olmadığı da tartışmalıdır Minberin yapımından daha sonra camiye getirildiği de ileri sürülmüştür Ancak minberin nereden getirildiği de bilinmemektedir Büyük olasılıkla bir diğer Selçuklu Camisi için yaptırılmış ve sonra da Çorum Ulu Camisi’ne konulmuştur
Sultan II Beyazıd zamanındaki bir depremle hasara uğramıştır Daha sonra Sultan III Murad ve Sultan III Selim zamanında değişikliğe uğramıştır Mimar Sinan tarafından onarıldığı, Mimar Sinan’ın Teskiret-ül Ebniye isimli eserinde yazılıdır Sultan IV Murad zamanında yapılan onarımdan sonra “Sultan Muradi Rabi Camisi” olarak isimlendirilmiştir Bunu XIX yüzyılda yapılar daha geniş bir onarım izlemiştir
Cami ilk yapımında ağaç sütunların taşıdığı toprak damlı dikdörtgen planlı idi Sultan IV Murad zamanında yapılan onarımla yapının mimari planı tamamen değiştirilmiş ve Osmanlı mimarisindeki çok kubbeli ulu cami plan tipine dönüştürülmüştür Evliya Çelebi bu onarımı “Çarşı içinde Mimar Sinan Ağakari (yapısı) olup cemaati çoktur” şeklinde belirtmektedir İbadet mekanının üzeri sütunların taşıdığı dokuz kubbe ile örtülmüştür Sultan III Selim zamanında onarımla ibadet mekanı kareye dönüştürülmüş ve üzeri köşelerdeki üçer sütuna dayalı piramidal konik bir kubbe ile örtülmüştür
Çorum halkı Bozok ve Çankırı Mutasarrıfı Çapanoğlu Abdülcabbarzade Süleyman Bey’den yardım istemiştir Bunun üzerine Abdülcabbarzade caminin eskiden olduğu gibi dokuz kubbeli olarak onarımını başlatmıştır Onarım sürerken Abdülcabbarzade Süleyman Bey ölmüş, oğlu Abdülfettah Bey caminin günümüze ulaşan ahşap, ortadaki büyük tek kubbesini yaparak son cemaat yerine de tek katlı bir ekleme yapmış ve 1810 yılında onarımı tamamlamıştır
Caminin yapımında blok taşlar kullanılmış, bunların arasında üzerinde yazılar bulunan taşlar arasında Roma devrine ait taşlara da rastlanmıştır İki sütunlu bir girişten sonra beş kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır Bunun dışında kalan bölümler ahşap çatılıdır Mihrap mermerden olup barok üsluptadır Son cemaat yerinin iki tarafında birer şerefeli iki minare bulunmaktadır Caminin mihrabı mermer kaplamalıdır Ahşap minberi üzerindeki kitabeden1306 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır Bu kitabeden de minberi Ahmet bin Davut isimli bir kişinin yaptırdığı öğrenilmektedir Ayrıca bu minberin Ankaralı bin Ebubekir ve Davud bin Abdullah isimli iki ağaç ustasının isimleri yazılıdır Çatma kündekari tekniğinde, geometrik bezemeli bu minber Selçuklu ağaç işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır Yıldızlı ve içice geçmiş çokgen geometrik kompozisyonların içleri rumilerle doldurulmuştur Buna benzer bir diğer minber de Çorum da, günümüze ulaşamayan Beyler Camisi’nden Hamid Muzaffer Paşa Camisine getirilmiştir
Hamid Muzaffer Paşa Camisi (Merkez)
Çorum Çarşısı içerisinde, Çöplü Mahallesinde bulunan Hamid Muzaffer Paşa Camisi, XVI yüzyılın ortalarında Hüseyin oğlu Rüstem Bey tarafından yaptırılmıştır
Cami dikdörtgen planlı olup üzeri düz toprak bir damla örtülmüştür Caminin en büyük özelliği içerisinde bulunan ahşap minberidir Bu minber günümüze ulaşamayan Çorum’daki Beyler Camisi’nden buraya getirilmiştir Üzerindeki kitabesinden Muzafferüddin Beyler Çelebi’nin eseri olduğu anlaşılmaktadır Minberin diğer Selçuklu ve Beylikler dönemi minberlerinden ayrılan en büyük özelliği korkuluklarındaki şebekeyi andıran kasetleridir Burada dinsel konulu bir kitabeli bir friz çepeçevre minberin etrafında dolaşmaktadır Bunun dışında kalan geometrik bölümlerin daha sonraki yıllarda buraya konulduğu sanılmaktadır
Hıdırlık Camisi (Merkez)
Muhammedi’n yakınlarından , aynı zamanda sancaktarı Süheyb-i Rumi’nin anısına Sultan II Abdülhamid zamanında Yedi Sekiz Hasan Paşa’nın isteği üzerine Hıdır oğlu Hayrettin tarafından l889’da yaptırılmıştır Daha önce burada bulunan caminin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir İlk yapı bir deprem sonucu yıkılmıştır
Cami, geniş bir avlunun ortasında moloz taş ve tuğladan yapılmıştır Kare planlı olup üzeri içten kubbe dıştan çatı ile örtülüdür İbadet mekanı alt ve üst sırada yuvarlak kemerli üçer pencere ile aydınlatılmıştır Kuzey yönündeki girişin önünde dışa kapalı çatı ile örtülü, dört bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır Caminin avlusunda konik kubbeli ve sütunlu şadırvanı bulunmaktadır
Han Camisi (Merkez)
Çorum Tepecik Mahallesi’ndeki Han Camisi, l580 yılında yaptırılmıştır Moloz taştan yapılan cami kare planlı olup üzeri kubbe ile örtülüdür Önünde dört bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır Avlusunda konik kubbeli ve sütunlu bir şadırvanı vardır
Kubbeli Cami (Merkez)
Çorum, Yavru Turna Mahallesi’nde bulunan bu caminin kitabesi günümüze gelemediğinden ne zaman yapıldığı, banisinin kim olduğu bilinmemektedir Yalnızca 1883 tarihinde onarıldığını gösteren bir onarım kitabesi vardır Kare planlı caminin üzeri kubbe ile örtülmüştür Duvarları sarı köfeki taşındandır
Kulaksız Camisi (Merkez
Çorum, Yavru Turna Mahallesi’nde bulunan Kulaksız Camisi’nin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Kitabesi günümüze ulaşamamıştır XIX yüzyılın ortalarında onarılmış ve özelliğini yitirmiştir Bununla beraber Osmanlı mimarisinde ağaç direklerin taşıdığı, içerisi sahınlara ayrılmış ulu cami plan tipindedir Orta mekanın üzeri ahşap bir kubbe ile örtülmüştür
Elvan Çelebi Camisi (Mecitözü)
Bu köye ismini vermiş bulunan Elvan Çelebi Aşık Paşa’nın oğludur Büyük dedesi de Baba İshak’ın hocası Baba İlyas’dır Baba İshak isyanını bastıran Selçuklu Sultanı II Gıyaseddin Keyhüsrev, bu arada Baba İlyas’ı da öldürmüştür Bundan sonra bu aile Mısır’a kaçmış, daha sonra Çorum’a yerleşmiştir Elvan Çelebi bugünkü köyü, camiyi, yanına da kendi türbesini, hamam ve bir tarafına da dergah yaptırmıştır
Cami kaba yontma taştan kare planlı olarak 1555 yılında yapılmıştır Üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür Cami 1750 yılında onarılmış olup, bundan ötürü de içerisinde barok etkiler, özellikle tavanda görülmektedir
Şeyh Muhiddin Yavsi Camisi (İskilip)
ŞeyhMuhiddin Yavşi’nin babası Osmanlı matematikçisi astronomu Ali Kuşcu’nun kardeşi Mustafa’dır
XV Yüzyıla tarihlenen cami, sonraki yıllarda, Ebussuud Efendi tarafından ibadet mekanının yanına eklenen bir bölümle ibadet mekanı genişletilmiştir Bu bölümün de üzeri kubbe ile örtülmüştür Böylece cami kasnaklı iki kubbeli bir görünüme ulaşmıştır
Yapı kesme taş ve tuğladan yapılmıştır Yanına taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli tek şerefeli bir minare eklemiştir Caminin yanında iki de küçük türbe bulunmaktadır
Ulu (Büyük) Cami (İskilip)
Çorum İskilip’te bulunan Ulu Camiyi 1839 yılında Mimar Çöcükçüolu Hasan Usta yaptırmıştır
Caminin yapımında Çorum Ulu Camisi örnek alınarak, Osmanlı mimarisindeki ulu cami plan tiplerine uygun olarak yaptırılmıştır Kesme taş ve tuğladan yapılan cami dikdörtgen planlıdır ve üzeri ahşap kubbe ile örtülmüştür Caminin içerisindeki mihrabı çinilerle kaplıdır Yanında kare taş kaide üzerine oturtulmuş, yuvarlak gövdeli tek şerefeli bir minaresi bulunmaktadır
Tabakhane Camisi (İskilip)
İskilip’te Tabakhane Camisi’ni XV yüzyılda Şeyh Habib yaptırmıştır Caminin ilk yapımı sonraki dönemlerde yapılan onarımlarla özgün biçimini kaybetmiştir
Kareye yakın dikdörtgen planlı caminin üzeri ahşap bir kubbe ile örtülüdür Giriş kapısı mermer ve taş söveli olup, orijinal şeklinden günümüze gelebilen tek elemandır
Yeni Cami (İskilip)
İskilip’teki Yeni Cami’yi XVIII yüzyılda Kazasker Cafer Efendi yaptırmıştır Camide taş ve tuğla duvarlar da kullanılmıştır Kare planlı olup üzeri kubbe ile örtülmüştür Mihrap ve minberinde belirgin bir özelliği bulunmamaktadır Caminin yanındaki kare taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli tek şerefeli tuğla minaresi oturtulmuştur
Hanönü Camisi (İskilip)
İskilip Hanönü Camisi’nin kitabesi günümüze ulaşamadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Ayrıca vakıf kayıtlarında da cami ile ilgili bir kayda rastlanamamıştır
Cami kare planlı kesme taş ve tuğladan yapılmıştır Üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür Caminin iç mekanındaki ağaç işçiliği ve tavanı oldukça ilgi çekicidir Yanında kare kaide üzerine oturtulmuş, tek şerefeli yuvarlak gövdeli bir minaresi bulunmaktadır
Evlik Köyü Camisi (İskilip)
İskilip, Evlik Köyü’nde bulunan bu camiyi Akşemsettin’in oğlu yaptırmıştır XV yüzyıla tarihlenen cami günümüze orijinal görünümünden oldukça uzak olarak gelebilmiştir Kare planlı olup, üzeri sonradan ahşap bir çatı ile örtülmüştür Yanında taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli minaresi eklenmiştir
İmaret Camisi (Osmancık)
Beyazıt’ın Başveziri Koca Mehmet Paşa 1430-1431’de yaptırmıştır Aşıkpaşazade Tarihinde Mehmet Paşa’nın Osmancık’da bir imaret yaptırdığını belirtmiştir Caminin giriş kapısı üzerindeki iki satırlı sülüs yazılı kitabesinden Koca Mehmet Paşa’nın bu camiyi imaret olarak yaptırdığı yazılıdır Bu caminin yanında medrese,kütüphane bulunduğu kaynaklardan öğreniliyorsa da bunlar günümüze ulaşamamıştır
İmaret Camisi, Erken Osmanlı mimarisindeki yan mekanlı, zaviyeli veya ters T plan tipinde yapılmıştır Bu plan tipinin geliştirilmiş bir örneğidir Anıtsal ve özgünlüğünü koruyan, mermer söveli stalaktit dizili giriş kapısından sonra birbirini art arda izleyen iki kubbeli bir mekana girilmektedir Girişteki mekanın yanında yine üzerleri kubbeli iki yan mekan bulunmaktadır Giriş kapısı tek parça ceviz ağacından yapılmış olup geometrik geçmeler ve Rumilerle bezenmiştir
Akşemseddin Mesçit ve Medresesi (Osmancık)
Osmancık’ta, Akşemseddin XV yüzyılda mescit ve medreseyi bir arada yaptırmıştır Medresenin günümüze yalnızca dershane bölümü ulaşabilmiştir Dershanenin üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüş olup kesme taştan yapılmıştır Yanındaki iki medrese odası mescit olarak kullanılmaktadır
Büyük Cami (Osmancık)
Osmancık’ta Emiri Beyler Çelebi 1213’de yaptırdığı bu cami Selçuklu mimari üslubunu yansıtan bir eserdir Kesme taş ve yer yer tuğladan yapılan cami orijinal görünümünden uzaklaşmıştır Cami kareye yakın planlı olup üzeri kubbe ile örtülüdür
Mihri Hatun Camisi (Kargı)
Çorum, Kargı ilçesi Karakire Köyü’nde bulunan bu camiyi Sultan IV Murad burada hastalanarak ölen eşi Mihri Hatun adına yaptırmıştır
Cami 1943 depreminde yıkılmış ve daha sonra yeniden yapılmıştır Bu bakımdan eski caminin orijinal durumu ile ilgili bilgilerimiz çok yetersizdir Yalnızca minaresi orijinal durumunu korumuştur Minare düzgün blok taşlardan yapılmıştır Buna dayanarak caminin de kesme taştan yapıldığını ve üzerinin de kubbe ile örtülü olduğunu söyleyebiliriz
Oğuz Köyü Camisi (Kargı)
Ancak yapı üslubundan XVI yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır
Osmanlı mimarisindeki tek kubbeli camile gurubundan olup önünde bir son cemaat yeri vardır İbadet mekanı üç tonozlu yarım kubbenin desteklediği merkezi bir kubbe ile örtülmüştür Günümüzde orijinalliğinden oldukça uzaklaşmıştır
Sinan Paşa Külliyesi (Kargı)
Çorum, Kargı ilçesinde bulunan Sinan Paşa Külliyesini kitabesinden öğrenildiğine göre; Sultan II Beyazıt döneminde Sinan Paşa 1506-l507 tarihinde yaptırmıştır Yapı topluluğu cami, medrese, sıbyan mektebi, hamam ve handan meydana gelmiştir
Cami Osmanlı mimarisindeki merkezi planlı camiler gurubundandır Bu caminin bir diğer özelliği de bu tür plan denemesinin Anadolu’da ilk kez burada denenmiş olmasından kaynaklanmaktadır İbadet mekanını örten merkezi kubbeyi dört ince sütun taşımaktadır Ana kubbe yanlarda yarım kubbeler, köşelerde dört küçük kubbe ile desteklenmiştir
Cami kesme ve moloz taştan yapılmıştır Minare kaidesi kesme taştan gövdesi yuvarlak tuğladan tek şerefelidir Cami avlusunu çeviren medrese günümüze gelememiştir
Ulu Cami (Sungurlu)
Geniş bir avlu ortasındaki caminin duvar örgüsünde kaba yontma taş kullanılmıştır İbadet mekanını ortadaki yüksek kasnak üzerine oturmuş bir ana kubbe ile onun yanındaki üç küçük kubbe örtmektedir Caminin önünde son cemaat yeri bulunmaktadır Yanındaki kare taş kaideli, tek şerefeli minaresi yuvarlak gövdeli ve tuğladandır
Cami Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1984 ve 1994 yıllarında onarılmıştır
Ergülü Baba Camisi (Sungurlu)
Kare planlı caminin üzeri duvarlar üzerine oturan sekiz köşeli kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Önünde son cemaat yeri bulunmaktadır Düzgün kesme taştan yapılmış olan caminin duvarları dışa taşkın silmelerle üçe bölünmüştür caminin içerisi iki sıra halinde, her kenarda ikişer yuvarlak kemerli pencere ile aydınlatılmıştır Minaresi kesme taştan olup, gövdesi yuvarlak ve tek şerefelidir
Cami Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1999’da onarılmıştır Cami orijinal durumundan oldukça uzaklaşmıştır Onarım sonucunda caminin yüksekliği daha da artmıştır Ergülü Baba’nın düzenlediği vakfiyesinin başında da Kanuni Sultan Süleyman’ın tuğrası bulunmaktadır
Hilmi Efendi Camisi (Sungurlu)
Çorum Sungurlu ilçesinde, İsmet Paşa Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Hilmi Efendi 1960 yılında yaptırmıştır
Dikdörtgen planlı, ahşap çatılı olan caminin mimari yönden herhangi bir özelliği bulunmamaktadır Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1997 yılında onarılmıştır
Kavşut Camisi (Sungurlu)
1202 yılında yapılan bu cami dikdörtgen planlı olup, üzeri ahşap direklerin taşıdığı bir çatı ile örtülüdür Ön kısmına ahşap direklerin desteklediği çatılı bir son cemaat yeri eklenmiştir Son cemaat yeri ile caminin ibadet mekanını aynı ahşap çatı örtmektedir İbadet mekanı kenarlardaki birer dikdörtgen pencere ile aydınlatılmıştır
Caminin mihrap ve minberinin mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır Taş minaresi yakın tarihlerde yapılmış olup, cami ile uyumlu değildir Caminin Selçuklu dönemine ait kündekâri tekniği ile yapılmış olan orijinal minberi ve minber kapısı günümüze gelememiştir
|