Yalnız Mesajı Göster

Kapıları Kapanınca İnsanın, İçeride Kim Tutuklu Kalır?

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kapıları Kapanınca İnsanın, İçeride Kim Tutuklu Kalır?




Kapıları kapanınca insanın, içeride kim tutuklu kalır?




Kapıları kapanınca insanın, içeride kim tutuklu kalır?

Kırık bir kuşkanadı Acıdır Acıtır insanı Duvardan düşen her taşla yaralanır insan Kalbini deler kurşunların hepsi
Elinden tutulacak her çocuk avuçlarını kanatır insanın Küstürülmüş ihtiyarlar gelir kapısının önünde ağlar

Terk edilmiş sevgililerin hepsi kucağına döker gözyaşlarını Ötelerde bir kedi kurtulsa kuyudan umutları tazelenir Başka ülkelerde bir yetim sevinse bir öksüz doyuverse hüzünleri silinir Gözlerine pırıltı değer insanın bir masum ipten dönse Bir katil elinden bıçağını düşürse yüzüne kan doluşur dudağına tebessüm dolanır Bombaların parçaladığı her beden bin pıhtı atar kalbine
Yol kenarlarında kuyu diplerinde çıkmaz sokak başlarında köprü altlarında yalnız odalarda yakasına sarılmaya hazır hüzünler ve sevinçler nöbet bekler Ayağını geri çekemez insan başka hayatların kuytularından

Uzak yoktur insana Hep yakındır acılar Çok yakındır hüzünler "İnsan"dır çünkü Dağların taşıyamadığını taşır omuzlarında Gökleri çatlatacak o ağır sorumluluğu kalbinin odacıklarında ağırlar "Ben" olma sancısını büyütür göğsünde

"Ben" olmak fark etmektir Fark etmek herkesi "ben" bilmektir Varlığına "ben" diyebildiği için insan her acıya kaçınılmaz bir özne olur Kaçamaz

Başkalarına dokunan acılar ona dokunur Kaçılmaz olur Başkalarının sevinçleri de sevinci olur En uzak köşelerdeki en küçük mutluluklar bulaşır ellerine Kuştüyünden yastıkları olur kanadı kırık kuşların yeniden cıvıldamasıyla

Yuvaya dönen her ceylan yavrusu haberi evine taşır insanı Hiç gitmeyeceği şehirlerde hiç tanımadığı sokakların pürneşe adımlanması insanın süsüdür Hiç bilmediği pencere önlerinde açılan rengarenk çiçekler insanın sevincidir Saksılara dökülen sular önce onun yüreğini serinletir

Hiç uğrayamayacağı odalarda hiç tanıyamayacağı tanısa bile belki hiç sevemeyeceği sevse bile belki ilgilenemeyeceği insanların huzuru insanın kalbinde göllenir
Yüreğinin loş sokakları başkalarının mutluluklarıyla daralır ve genişler

Kapıları açıktır ötekilere Kapatamaz gözeneklerini dışarıya Alışı vardır verişi vardır Umursamaz değildir Kalın kabuklarla sarıp sarmalayamaz kendini
"Kendi" olarak var oldukça her yerine çizikler atar yeryüzünün kıpırtıları

Eksilmeler çoğalmalar ölümler kalımlar kurtulmalar yitmeler nabzına yürür damarlarını doldurur "Bana ne!"lerin soğuk duvarlarına hapsetmeye kalksa bile kendini her aynaya baktığında gözlerinden utanır
Bahanelerin siperine girip sorumluluğunu unutmak istese de yakalanır acılara Sobelenir utancına

Evet utanır insan gözlerinden Aynada kendine bakan adam tutar yakasından sessizce? Bağırıp çağırmaz ama hesap sorar gizlice Ya saklar yüzünü aynadaki adamdan ya gel-geç hazların makyajıyla avutur bir süreliğine
Ama bir süreliğine Sonra yine utanır Ki utanabiliyor olması bile iyi haberdir

Ya hiç utanamasaydı?
Ya vicdanıyla sıcak temasını hepten kaybetseydi?
Vicdanının itirazını susturacak denli sağırlaşanların düştüğü yalnızlık kuyusuna kimse el uzatamaz Uzatsa bile uzanan bir el bulamaz
Yazık değil mi bencilliğini bile fark etmeyecek denli bencilleşmişlere? Kibrini kibrinin çuvalında unutup da elini kolunu bağlayanlara ne demeli? Başkalarını rahatsız etmesi bile kendisini rahatsız edemeyecek kadar zulmün karanlığında yitmişler ne kadar acınasıdır?

Başkalarını görmeyen insan insansızlaşır Komşusunu dert edinemeyenin kalbi sokaksızlaşır
Şefkatini dışarı taşırmayan insan kalpsizleşir
Ötekilerin varlığını hesaba katmayan insan kendine yabancılaşır Kendinden öte uzanamayan insanın varlığı azalır Başkasına hayrı dokunmayınca kendine de hayırsızlaşır

Dediğince âlemlere rahmet Peygamberinin [asm] "insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır"

SENAİ DEMİRCİ

Alıntı Yaparak Cevapla