08-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ve Artık Söz Bitti, Üç Nokta...
Ve Artık Söz Bitti, Üç Nokta  

Uzun yoldan geliyorum  
Kelimelerin bittiği, sözün tükendiği yerden  
Kirpiklerimle göğün tozunu eliyorum  
Geçmişim hem yârdan, hem serden 
Uzun yoldan geliyorum  
Bilsen nasıl yorgunum
Yüzüne bakmaya yüzüm yok!  
Hani zaman en iyi ilaçtı?
Zamanın açtığı yaralara devâm yok!  
Sırtımda yüklü yılların vebâli, Sana dokunmaya mecâlim yok! 
Uzun yoldan geliyorum  
Üstüm başım toz içinde  
Karşında öyle necis kaldım ki  
Sana dair, Senin içinde; kendime öyle yabancı bırakıldım ki  
Unuttum herşeyi bir bir  
Verdiğim sözleri, ettiğim o yeminleri, Seni bıraktığım o tozlu rafların yerini  
Oysa Sen, hâlâ saklıyordun yaprak yaprak koynunda  
Kuru bir salkım leylak çiçeğini 
Uzun yoldan geliyorum  
Geçmişim bir yığın siyah ve beyaz  
Artık karanlık yanımdan aydınlıklar devşiremiyorum  
Her mevsim ayaz  
Ve ben Sen'sizlikten kırılıyorum  
Ve döküntü duvarlarımda yankılanan bir ses duyuyorum  
Ey nâs!  
Gözlerinizden akan ne kan ve ne yaş 
Bildiğin kir ve pas! 
Uzun yoldan geliyorum 
Karanlık, biçilesi bir renk değilmiş gönül libasıma 
Gurbet neresi? 
Bilemiyorum 
Neresi sıla? 
Varamadan menzile, gidiyorum ha gidiyorum 
Bundan gayri bir âhım kalsın istiyorum, uzayan yollarıma 
Uzun yoldan geliyorum 
Kulaklarımda hâlâ o buğulu ses, o hüzünlü tını  
Bir çocuğun minicik parmaklarıyla dokunurdum Sana  
Yer gök maviye bulanırdı  
Mavi, o günlerden hatıra kaldı, hatırlasana  
Ama dur!  
Unutan bendim öyle değil mi ya  
Hani önce yaslardım yüzümü Sana, mis kokunu çekerdim içime ölesiye  
Kalbim duracak gibi olurdu hani  
Hâlâ bıraktığım yerdesin ve hâlâ aynı râyiha 
Uzun yoldan geliyorum  
Beni bir tek Sen anladın  
Kalemimden kan damlarken  
'Takdire şâyân' aclılarım alkışlanırken, bana bir tek Sen ağladın  
Aynaların ardındaki sır Sen'din  
Beni bana yalansız bir tek Sen anlattın 
Uzun yoldan geliyorum  
Son tâkatimde, elim kapının tokmağında  
Bileklerimi kanatmış yılların prangaları  
Yine Senin mekânındayım, yine Senin otağında  
Bu Kelâmı öyle özlemişim ki  
Işıl ışıl o sarı sayfalarda  
Kovma kapından n'olur!  
Öyle muhtacım ki Sana 
Uzun yoldan geliyorum  
Ey Muciz'ul Beyân  
Ey Kelâm-ı Kebir  
Ey Sultanım'ın sonsuzluğa uzanan mukaddes emaneti  
Ey Rabbim'in sarsılmaz ve kopmaz ipi 
Uzun yoldan geliyorum  
Son durağındayım şimdi hayatın  
Gözlerimdeki son pırıltı Sen ol istiyorum, kulaklarımdaki son tını  
Aks-i sedân yankılansın istiyorum içimin şûristan yamaçlarında  
Vefasızım, beni affet Ey Gül-i Rânâ 
Ve artık SÖZ BİTTİ / ÜÇ NOKTA 
Üç nokta nedir ki  
Bütün yazılarımda kullanmaktan en çok haz ettiğim işarettir 
Acaba daha çok sözüm var ama bu kadarı kafi demek mi?
Yoksa
Kelimeler duygularımı yansıtamıyor yazmayı bırakıyorum demek mi?
Ya da
Yazıdaki denildiği söz bitti demek mi?
Uzun yoldan geliyorum 
Kelimelerin bittiği, sözün tükendiği yerden 
Kirpiklerimle göğün tozunu eliyorum 
Geçmişim hem yârdan, hem serden  
alıntı 
|
|
|