Prof. Dr. Sinsi
|
Manevi Ordu
Manevi Ordu
KUTUB
Kutub ve diğer velilerin tarifine ve mesleklerine gelince: Denilmiştir ki, her topluluğun manevi büyüğü,o topluluğun kutubudur Bütün olgunluğu şahsında toplamış olan GAVS dediğimiz kutub ise her devirde bir tanedir O da Gavsül Azam’dır
GAVS;Gavs Kutb-u azamdır Ulu bir kişi efendi ve mübarek bir kimsedir Mühim ve esrarlı müşkilleri halletmeye mecbur olanlar o’na muhtaç olurlar Teberrüken vasıta kılınarak, Onun duası talep olunur Zira onların duaları asla reddedilmez, kabul buyurulur Kutb-u Azam duasının kabulü hakkında Allah’a yemin etse, yeminininde hanis (yalancı)olmaz Yani yemini kefaret icabettirmez Rasulüllah(s a v)zamanında Veyasel Karani’nin yemin ettiği gibi  
EVTÂD: Evtad denilen Allah dostları dört tanedir Bunların içlerinden birisi de Evtad’ın kutbudur Evtad, veted’in cem’idir Veted çivi veya kazık demektir Bunlar kainatı tutan çiviler durumunda oldukları için kendilerine bu isim verilmişdir Yerleri doğu,batı,kuzey,güney olmak üzere evrenin dört ayrı köşeleridir Bunların da dördü gözüken olmak üzere sekiz özellikleri vardır
Zahirdeki hasletleri:
1-Ekseri günleri oruçla geçer,
2-Seheridirler,geceleri uykusuz ibadetle geçer
3-İlahi emirleri sıkı sıkıya bağlıdırlar
4-Geceleri sabahlara kadar Allah’a yalvarma halindedirler
Batındaki hasletleri:
1-Allah’a i’timatları tamdır,tam tevekkül(kayıtsız şartsız bağlanma) sahibidirler
2-Bütün işlerini Allah’a teslim etmişlerdir
3-Her hususta güvenilir kimselerdir,ihanet bilmezler
4-Selamlaşmaya ehemmiyet verirler
İMÂMEYN:İmameyn iki şahıstır ki,bunlardan birisi kutbun sağında, birisi de solunda bulunur Kutbun sağında bulunan imam Melekut alemine; Ruhani aleme bakar Onun vücudu kutbiyyet merkezinden ruhaniyet alemine yönelen şeylere aynadır Sağdaki imam, aynı zamanda kutbun halefidir Yani kutub namzedidir Solunda olan imam da mülk alemine (maddi alem) bakar Onun vücudu da cismaniyet alemine aynadır Kutbiyet merkezinden cismaniyete yönelen şeyler bu imamda yankılanır
Her iki imamın dört zahir dört batın olmak üzere sekiz özelliği vardır Zahir olanları:
1-Zühd ve takva sahibidirler
2-Haramın büyüğünden ve küçüğünden ziyade sakınırlar
3-Marufu emreder,(Allah’ın emirlerini yayarlar )
4-Münkerden sakındırırlar(yasakları bildirirler )
Batın hasletleri:
1-Sadakat
2-İhlas
3-Haya
4-Mürakabe(Kendini düşünce planında tamamen Hak’ka vermek)
* EBDAL (Büdela): Ebdal dediğimiz veliler yedi kişidir Bunlar fazilet,kemal,istikamet,kerem ve i’tidal ehli kimselerdir Kuruntu ve hayalden uzaktırlar Bunların da dört zahir dört batın olmak üzere sekiz hasletleri vardır
Zahiri hasletleri:
1-Az konuşurlar,çok düşünürler
2-Erken kalkarlar;az uyur,gecenin çoğunu ibadetle geçirirler
3-Az yerler,açlığa karşı çok sabırlıdırlar
4-Uzlet ehlidirler,halktan uzak,Hak’ka yakındırlar
Ebdal’a ait dört batın hasletleri:
1-Tecerrüd ehlidirler,Hak’tan gayriden soyunmuşlardır
2-Tefrid ehlidirler,Birlik sırrına ermişlerdir
3-Cemi’ ehlidirler,Hak’kı Hak’ta bulmuşlardır
4-Tevhid ehlidirler,tevhidin sırrında erimişlerdir
* NÜCEBÂ: Nüceba adı verilen veliler kırk tanedir Bunların yetmiş tane olduğunu söyleyenler de vardır Bunlar bütün yaratıkların yüklerini taşır, sıkıntılarını gidermeye çalışırlar Hak’tan gayrısına bakmazlar Bunların da dördü zahir dördü de batın olmak üzere sekiz hasletleri vardır
Zahirde olan hasletleri:
1-Cömert kimselerdir Her şeylerini halka vermekten zevk duyarlar
2-Mütevazidirler,(alçak gönüllü)
3-Edep ve terbiyeye çok dikkat ve riayet ederler
4-İbadet ve taata düşkündürler
Batıni hasletleri de:
1-Ziyade sabırlıdırlar
2-Kadere her türlü durumda rıza gösterirler,
3-Mevcut hallerine daima şükrederler,
4-Haya sahibidirler,
Kırklar tabir edilen bu Allah dostlarının hepsi de ahlâkı kerime sahibi,irfanlı kimselerdir
* NÜKEBÂ: Veliler; nükeba dediğimiz Allah dostları üçyüz tanedir Bunlar nefislerin gizledikleri fenalıkları ortaya çıkarır,kalpleri manevi kirlerden temizlerler Onların dördü zahir,altısı batın olmak üzere on hasletleri(huy)vardır
Zahirdeki olan dört alametleri:
1-Çok ibadet ederler,
2-Zühd(kendilerini ibadete verirler)ve takva sahibidirler,
3-İradelerini Hak’ka vermişlerdir Ondan gelen her şeye razıdırlar
4-Nefisleri ile çok şiddetli mücadelede bulunurlar
Onların batın’da olan altı tane hasletleri de:
1-Devamlı tevbe ve istiğfar ederler,
2-Geçmişteki hatalarından dolayı devamlı olarak pişmanlık duyarlar
3-Nefislerini her zaman hesaba çekerler
4-Tefekkür ehlidirler,daima Hak’kı düşünürler
5-Kur’an-ı Kerim ve sünnete sıkıca bağlıdırlar
6-Riyazat ehlidirler Nefislerinin zimamı(ipi)ni ellerinde devamlı tutabilmek için birtakım fedakarlıklarda bulunurlar Onun desiselerinden bir an bile gafil olmamak için mücadele halindedirler
Bunlar nefislerin derinliklerindekini açığa çıkarırlar Bunu batın ismi şerifinin tecellisi ile tahakkuk ettirirler İnsanların içinde sakladıklarını bilir,batınları inkişaf ettirmek için,gizli kalmış yotulardan gönülleri arıtırlar Nükeba dediğimiz bu üçyüz ulular üç kısma ayrılırlar
1-Nefsleri yüceliği yönelmiş olanlar, bunlar Hakaik-i emriyyeye dönüktürler
2-Nefsleri bayağılığa yönelmiş olanlar, bunlar Hakaik-i halkiyyeye dönüktürler
3-Nefsleri orta yola yönelmiş olanlar, bunlar Hakaik-i insaniyyeye dönüktürler
Bu üç grubu temsil eden kimselerden her birerlerinde bir takım sır olan ilahi emanetler vardır Hiç birisi bu emanetlere katiyen kötülük etmezler Bilmiş olalım ki, veliler için ayrıca dört makam daha vardır Bu makamlardan:
1-Nübüvvet hilafeti makamı,
2-Risalet hilafeti makamı,
3-Ülül Azim hilafeti makamı,
4-Ülül Asdıfa hilafeti makamı,
Bunlardan Nübüvvet hilafeti makamı, Alimlere mahsustur Risalet hilafeti makamı ebdaldan olan velilere mahsustur Ulü'l-Azm hilafeti makamı evtada mahsustur Ulü'l-asdıfa hilafeti makamı Kutb’ül Aktab’a mahsustur
Velinin iki türlü tarifi vardır:
1-Dini maslahat üzerinde velilik tasarrufu (kerameti) görülen kimsedir
2-Veli bilfiil velilik tasarrufu bulunmasa da,bilkuvve tasarruf sahibi olduğu sabit olan kimsedir
ÜMENÂ:Bunlar Melamiler taifesidir (Melami aynı zamanda dışı halk ile,içi hak ile olan kimselere denir)Melami olan ümena öyle kimselerdir ki,içlerindeki olgunluklarını dışa vermezler Hepsi de fütüvvet ehli(cömert)kimselerdir Dünya ve dünyalığı sevmezler
MECZÛB:Meczubun Allah katındaki yeri bir sabinin Allah katındaki yeri gibidir Memedeki bir çocuk üzerinde annenin tasarrufu ne ise,Kudret elinde tasarruf ettiği meczuba karşı Allahu teala’nın tasarrufu da odur Meczublar,irademizin terbiye kucağında keremimizin sütünü emerler Meczubların makamı da dostluk makamıdır
|