Konu: O ,An.
Yalnız Mesajı Göster

O ,An.

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

O ,An.




O ,AN



Mutlak Yaratıcı Varlığın insanoğluna sunduğu en büyük armağanların başında, düşünebilen bir beyne sahip oluşu gelmektedir
Zihinsel faaliyetleri olmayan beyin tasavvur bile edilemez Akıl kıtlığı ise, patalojik hasatlıklar, ruhsal bozukluklar sınıfında yer alır
Kesitsel algılama araçları dahi, aktif fonksiyona sahip olan beynin kontrolü altında, yani mutlak şuur kapsamında, görevlerini en iyi biçimde yerine getirir
Beyin-Ruh ilişkisi, yaşanılan her anı Ruha yansıtırken, hafıza denen yöntem vasıtasıyla, bunları “replay” edip gözden geçirebilme şansına sahiptir
İnsan hayatını etkileyen sayısız kareler ve anlar vardır
Yalnız, bir kesit var ki,
çok farklıdır diğerlerinden
O karede;
Buruşturup atabileceğin
veya özenle saklayabileceğin
duyguların,
değişik türdeki hatıraların,
kaybolmuştur
Çoluk çocuğun,
sevgilin, yatırımların, saltanatın, şatafatın, pişmanlıkların, şikayetlerin, böbürlenmelerin, çekememezliklerin, öfkelenmelerin, hazımsızlıkların, dejenere olmuş benliğin, şartlanmaların, dolayısıyla değer yargıların, kısaca, tüm beşeri duyguların ve ilişkilerin varlığı asla hissedilemez
O an,
“ölümün” sessiz davetiyesi gibidir
Zaman durmuş,
adeta bitmiş, tükenmiştir
Neyi Düşünebilirsin ki ?
Tek ‘AN’ dır tarif edilmeye çalışılan; his aleminde bu olgu,
tek duygu ile resimlenmiş, insana gösterilmiş, yaşatılmıştır
Korku ile sergilenerek
Sanki,
ürperti yapan ses,
Salsala-i Ceres gibi
”Mülk benim, dilediğimi yaprım!”
"Rahmetim anladığınız; algıladığınız gibi değil!"
"Benim her anım budur! Gafleti, benden perdeli yaşamayı benimsemeyin!
Özünüzde ben varım
Size kendimi hatırlatırım!"
dercesine
O an, benliğimizde hissedildi
Kudret'i yaşandı
Kâdir olduğu idrâk edildi
Ve sadece seyredildi
Zaten her an öyle değil miydi!
O, sınırsız Güç, deprem ile insanları uyardı; Birleştirdi
Düşmanlıkları çözdü, uzakları yakınlaştırdı Acımasızlığı, takdiri, hataları ve tevekkülü yaşattı
Varlığa, varlıktaki yerini gösterdi "Yoktan var edildiğini, sonra tekrar yok olacağını; Bâkî kalanın Allah olduğunu" hatırlattı Yaşanan, hissedilen, beş duyu boyutuna gelen her şey, tek kareye, tek an'a sığdırıldı Zamanı olmaksızın[/FONT][/FONT]
Sen,
`O AN' ın içinde bir hiçsin
Ama,
Hiçliğin ile değil;
Hepliğin ile ilgilenip kendini var sanıyorsun; öylece yaşıyor ve kabul ediyorsun
Bu tecelli, Mutlak Yaratıcı katında tek bir defa oluyor
Tecelli-i Vahid! ile (Bkz Yasin/82) Yoktan var edilmiş, yani yaratılmış varlık için, Tek bir tecelli, ilminde
Akıllarda artakalan ise şudur; `La havle ve la kuvvete illa bike'
Havl ve kuvvet ancak seninledirAlıntı afyüksel

Alıntı Yaparak Cevapla