|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'an Dualarından Bir Demet
HZ NUH'UN DUALARI
Kuran'da, yıllar boyunca, örnek bir kararlılıkla kavmini tevhid dinine çağıran Hz Nuh'un sabrından övgü ile bahsedilir Hz Nuh kendisine ve yanındaki müminlere düşmanlık gösteren kavmine karşı kararlılıkla mücadele etmiştir Hz Nuh'un içinde bulunduğu her türlü durumda Allah'a yönelmesi, O'nun yardımını umarak samimiyetle dua etmesi ise müminler için büyük bir örnektir Hz Nuh içinde bulunduğu durumu Allah'a söylemişve şöyle dua etmiştir:
Sonunda Rabbine dua etti: "Gerçekten ben, yenik düşmüşdurumdayım Artık Sen (bu kafir toplumdan) intikam al " (Kamer Suresi, 10)
Başka bir surede Hz Nuh'un Allah'a duası şu şekilde haber verilir:
Nuh: "Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma " dedi "Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükte sınırı aşan (facir'den) kafirden başkasını doğurmazlar Rabbim, beni, annemi, babamı, mü'min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma " (Nuh Suresi, 26-28)
Allah, Hz Nuh'un bu duasını kabul etmişve ileride kopacak olan Tufan'a hazırlık yapmasını emretmiştir Hz Nuh yakında herhangi bir deniz veya göl olmamasına rağmen Allah'ın emri üzerine büyük bir gemi yapmaya başlamıştır Geminin yapımı sırasında kavmi ise kendisi ile alay etmeye devam etmiştir Bu olay Kuran'da şöyle haber verilir:
Gemiyi yapıyordu Kavminin ileri gelenleri kendisine her uğradığında O'nunla alay ediyordu O: "Eğer bizimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceğiz" dedi (Hud Suresi, 38)
Ancak Hz Nuh kavminin tüm baskısına rağmen, Allah'ın emri gereği gemiyi hazırlamaktadır Ve sonunda Allah'ın vaadi gelir ve tufan patlak verir:
Biz de 'bardaktan boşanırcasına akan' bir su ile göğün kapılarını açtık Yeri de 'coşkun kaynaklar' halinde fışkırttık Derken su, takdir edilmişbir işe karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmişgemi) üzerinde taşıdık (Kamer Suresi, 11-13)
Tufan sırasında boğulanlardan birisi de Hz Nuh’un oğludur Hz Nuh tufandan önce oğlunu gemiye çağırır ancak oğlu babasının bu çağrısını kabul etmez (Hud Suresi, 43) Kuran’da Hz Nuh’un, oğlunun ölümü üzerine Allah’a şu şekilde seslendiği haber verilmektedir:
Nuh Rabbine seslendi: Dedi ki: “Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve Senin va’din de doğrusu haktır Sen hakimler hakimisin ” Dedi ki: “Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir Çünkü o, salih olmayan bir iş(yapmıştır) Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi benden isteme Gerçekten ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum ” (Hud Suresi, 45-46)
Hz Nuh kavminin helak edilmesi için dua ederken “mümin olarak evine girenlerin” korunmasını istemiştir Oysa Nuh’un oğlu iman etmemiştir Kuran’da Hz Nuh’un Allah’a kendisini affetmesi için şöyle dua ettiği bildirilir:
Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum " (Hud Suresi, 47)
<!-- message -->
HZ İBRAHİM'İN DUALARI
Günümüzde milyonlarca insanın hac görevini yerine getirmek için ziyaret ettiği Kabe'yi inşa eden Hz İbrahim, Kuran'da, "tek başına bir ümmet" olarak tanıtılmaktadır O ve oğlu Hz İsmail, bundan binlerce yıl önce, Allah'ın vahyi doğrultusunda insanların toplanacakları ve O'nu zikredecekleri, yılın belirli zamanlarında oraya hacca gelecekleri bir ev inşa etmişlerdir Bu evin Kuran'daki adı Kabe'dir İkisi bunu bir ibadet olarak yapmış, ve sonrasında şöyle dua etmişlerdir:
İbrahim, İsmail'le birlikte Evin (Ka'be'nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): "Rabbimiz bizden (bunu) kabul et Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin" (Bakara Suresi, 127)
Kabe'nin inşa edildiği yer zamanla gelişecek ve bugün Mekke olarak isimlendirdiğimiz şehir halini alacaktır Hz İbrahim burası için Allah'a şöyle dua etmiştir:
Hani İbrahim: "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah: "Sadece inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o"demişti (Bakara Suresi, 126)
Hz İbrahim ve oğlu İsmail dualarında sadece kendi yaşadıkları dönem için değil, kendilerinden sonra gelecek olan kuşaklar için de bazı isteklerde bulunmuşlardır:
Rabbimiz, ikimizi Sana teslim olmuş(Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan Sana teslim olmuş(Müslüman) bir ümmet (ver) Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın Şüphesiz, Sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin (Bakara Suresi, 128-129)
Hz İbrahim'in bir başka duasında, Allah'a yakınlaşma yolları aradığı şöyle haber verilmektedir:
Hani İbrahim: "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti (Allah
|