Yalnız Mesajı Göster

Ehl-İ Sünnet İtikadı

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ehl-İ Sünnet İtikadı



Sual: Ehl-i sünnet itikadında olmanın şartları nelerdir?
CEVAP
Ehl-i sünnet itikadından, önemli olanlardan bazıları şunlardır:

1- Amentü’deki altı esasa inanmak [Hayrın, şerrin ve her şeyin ’tan olduğuna inanmak İnsanda irade-i cüziye vardır İşlediği günahlardan mesuldür]

2- Amel, imandan parça değildir Yani ibadet etmeyen veya günah işleyen mümine kâfir denmez [Vehhabiler, (amel imanın parçasıdır, namaz kılmayan ve haram işleyen kâfirdir) derler]

3- İman ya vardır ya yoktur, artıp eksilmez [Parlaklığı artıp eksilir]

4- Kur’an-ı kerim mahluk [yaratık] değildir

5- mekândan münezzehtir [Vehhabiler, ( gökte veya Arşta) derler Bu küfürdür]

6- Ehl-i kıble tekfir edilmez [Vehhabiler, kendilerinden başka herkese kâfir derler]

7- Kabir suali ve kabir azabı haktır

8- Gaybı yalnız bilir, dilerse enbiya ve evliyasına da bildirir

9- Evliyanın kerameti haktır

10- Eshab-ı kiramın hepsi cennetliktir [Rafiziler, (Beşi hariç sahabenin tamamı kâfirdir) derler Halbuki Kur’anda, tamamı cennetlik deniyor] (Hadid 10)

11- Ebu Bekr-i Sıddık, eshab-ı kiramın en üstünüdür

12- Mirac, ruh ve bedenle birlikte olmuştur

13- Öldürülen, intihar eden eceli ile ölmüştür

14- Peygamberler günah işlemez

15- Bugün için dört hak mezhepten birinde olmak

16- Peygamberlerin ilki Âdem aleyhisselam, sonuncusu Muhammed aleyhisselamdır [Vehhabiler, Hazret-i Âdem’in, Hazret-i Şit’in, Hazret-i İdris’in peygamber olduğunu inkâr ederler İlk peygamber Hazret-i Nuh derler Liderlerine resul [Peygamber] diyen bazı gruplar da, (Nebi gelmez, ama resul gelir) derler Bunun için de Resulüm diyen zındıklar türemiştir]

17- Şefaate, sırata, hesaba ve mizana inanmak

18- Ruh ölmez Kâfir ve Müslüman ölülerin ruhları işitir

19- Kabir ziyareti caizdir İstigase, yani Enbiya ve evliyanın kabirlerine gidip, onların hürmetine dua etmek ve onlardan yardım istemek caizdir [Vehhabiler ise buna şirk derler Bu yüzden Sünnilere ve Şiilere müşrik, yani kâfir derler]

20- Kıyamet alametlerinden olan Deccal, Dabbet-ül-arz, Hazret-i Mehdi’nin geleceğine, Hazret-i İsa’nın gökten ineceğine, güneşin batıdan doğacağına ve bildirilen diğer kıyamet alametlerine inanmak

İmam-ı a’zam hazretleri (Kıyamet alametlerine tevilsiz inanmalı) buyuruyor (Fıkhı ekber)

Bir hadis-i şerif meali:
(Güneş batıdan doğmadıkça, Kıyamet kopmaz O zaman herkes iman eder, ama iman artık fayda vermez) [Buhari, Müslim]

Güneşin batıdan doğmasını, (Avrupa Müslüman olacak) diye tevil etmek, imam-ı a’zamın sözüne aykırıdır Hiçbir İslam âlimi tevil etmemiştir Hâşâ Resulullah, bilmece gibi mi söz söylüyor? Böyle tevil etmek, (elma dersem çık, armut dersem çıkma) demeye benzer Nitekim (Salat, duadır, namaz diye bir şey yok) diyenler çıkmıştır O zaman ortada din diye bir şey kalmaz Bir de Avrupa Müslüman olunca, iman niye fayda vermesin? Güneşin batıdan doğması, ilmen de mümkündür Dinsizler itiraz eder diye zoraki tevile gitmek gerekmez ü teâlâ, dünyayı şimdiki yörüngesinden çıkarır, başka yörüngeye koyar Dönüşü değişince, güneş batıdan doğmuş olur

21- Ahirette ü teâlâ görülecektir

22- Kâfirler Cehennemde sonsuz kalır ve azapları hafiflemez, hatta gittikçe artar

23- Mest üzerine mesh etmek caizdir

24- Sultana isyan caiz değildir

(Bu bilgiler, Fıkh-ı ekber, Nuhbet-ül-leali, R Nasihin, Mektubat-ı Rabbani, F Fevaid’den alınmıştır)

Cehennemden kurtulan tek fırka
Sual: Ben dini bilgilerden mahrum olarak yetiştim Dinimi doğru olarak öğrenmek istiyorum Birçok kitap aldım Kitaplarda oldukça çok farklılık var Kur'an mealleri de farklı Kendi başıma doğruyu bulmam mümkün değildir Aynı konuları hocalara sordum Onlar da farklı şeyler söylediler Dinimi doğru olarak öğrenmeden ölürsem, mazur sayılır mıyım? Yoksa yanlış bildiğimden sorumlu olur muyum?
CEVAP
Aynı ve benzer sualleri çok kimse soruyor Her fırka, her grup, benim yolum doğru diyor İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hadis-i şerifte, müslümanların 73 fırkaya ayrılacakları bildirildi Bu 73 fırkadan herbiri, İslamiyet’e uyduğunu, Cehennemden kurtulacağı bildirilen bu fırkanın kendi fırkası olduğunu söylemektedir Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak, sevinmektedir) [Müminun 53 ve Rum 32]

Bu çeşitli fırkalar arasında kurtuluş fırkasının alametini Peygamber efendimiz bildirmiştir:
(Bu fırkada olanlar, benim ve Eshabımın gittiği yolda bulunanlardır) [Tirmizi]

Peygamber efendimiz, kendini söyledikten sonra, Eshab-ı kiramı da söylemesine lüzum olmadığı halde, bunları da söylemesi, (Benim yolum, Eshabımın gittiği yoldur Kurtuluş yolu, yalnız Eshabımın gittiği yoldur) demektir Eshab-ı kiramın yolunda giden, elbette Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasıdır Cehennemden kurtulan fırka, yalnız bunlardır (C1, m80)

Bugün çok kimse de kendilerinin Ehl-i sünnet olduğunu söylüyor Bu bakımdan Ehl-i sünnet itikadının ne olduğunu bilmek şarttır Bu bilindikten sonra doğruyu, hakkı bilmek zor olmaz

Şirki affetmez ne demek?
Sual: ’ın her günahı affedebileceği söyleniyor Halbuki en büyük günah olan şirki affetmeyeceği Kur'anda yazılı imiş Bu hususu açıklar mısınız?
CEVAP
İtikadımızı düzeltmeliyiz İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İtikad edilecek şeylerde, bir sarsıntı olursa, kıyamette Cehennemden hiç kurtulmak olmaz İtikad doğru olup da işlerde [ibadetleri yapmakta, haramlardan kaçmakta] gevşeklik olursa, tevbe ile ve belki tevbesiz de af olabilir Eğer af olunmazsa, Cehenneme girse bile, sonunda yine kurtulur İşin aslı, temeli itikadı düzeltmektir (1/193)

Yine İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Her müslüman, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmeli, imanını buna göre düzeltmelidir Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan itikada uymayan fena, bozuk itikadlar, imanlar, yani bunlara gönül bağlamak, gönlü öldüren bir zehirdir İnsanı sonsuz azaba götürür Amelde, ibadetlerde tembellik, gevşeklik olursa, affolunabilir Amma itikadda gevşek davranmak affolunmaz ü teâlâ buyuruyor ki:
( [ahirette] şirki [küfrü, bozuk imanı] asla affetmez Diğer bütün günahları ise, istediği kimselerden affeder) [Nisa-48]

O halde ölmeden önce itikadı düzeltmelidir (2/67)

Görüldüğü gibi, şirk yani küfür üzere ölen kimse, ebedi olarak Cehennemde kalır Dünyada iken, yani ölmeden önce şirke [küfre] düşen kimse, tevbe ederse affolur

Bir kâfir, kâfirliğine tevbe ederse, tertemiz, günahsız müslüman olur Bir müslüman da şirke [küfre] düşerek kâfir olur, sonra pişman olup tevbe ederse, yine müslüman olur Tevbe etmek için yalnız Kelime-i şehadet söylemek kafi değildir Küfre sebep olan şeyden de tevbe etmek lazımdır ( şirki affetmez) sözü yanlış anlaşılmaktadır Şirk üzere ölmüş olan affolmaz; fakat hayattayken, defalarca şirke düşüp sonra tevbe eden affolur

Ehl-i sünnet olmak için
Sual: Okuduğum bir kitapta, (Tafdil-uş-şeyhayn, hubb-ül-hateneyn ve mest üzerine mesh etmek, Ehl-i sünnet olmanın alametidir) deniyor Burada ne denmek isteniyor?
CEVAP
Tafdil-uş-şeyhayn, iki kayınpeder olan hazret-i Ebu Bekir ile hazret-i Ömer’i diğer sahabe-i kiramdan üstün tutmak demektir Hubb-ül-hateneyn, iki damat olan hazret-i Osman ile hazret-i Ali’yi sevmek demektir Bir de, mest üzerine mesh etmek, Ehl-i sünnet olmanın alametlerindendir Özellikle İbni Sebeciler, ilk üç halifeyi sevmezler ve mest üzerine mesti caiz görmezler Çıplak ayağa mesh ederler Bir kimsenin Ehl-i sünnet olup olmadığı, bunlardan da bilinebilir

Alıntı Yaparak Cevapla