Prof. Dr. Sinsi
|
Tevazu Sahibi Olmak
Sual: Tevazu sahibi olmak için ne yapmalı?
CEVAP
ü teâlâ, bütün kitaplarda, kibri kötülemiş ve yasak etmiştir Kur'an-ı kerimde de, ( , kibirli olanları elbette sevmez!) buyurmuştur (Nahl 23)
Aklı olan, kendini ve Rabbini tanıyan, hiç kibredebilir mi? İnsan aşağılığını, acizliğini, Rabbine karşı her an izhar etmek mecburiyetindedir Bunun için her an her yerde aczini göstermesi, tevazu üzere bulunması gerekir Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
( rızası için tevazu edeni, [kendini, Müslümanlardan üstün görmeyeni] ü teâlâ yükseltir ) [Bezzar]
Tevazu sahibi olabilmek için dünyaya niçin geldiğini, nereye gideceğini bilmek gerekir İnsan, hiç yok idi Önce bir şey yapamayan, hareket edemeyen bebek oldu Şimdi de, her an hasta olmak, ölmek korkusundadır Nihayet ölecek, çürüyecek ve toprak olacaktır Dünya zindanında, her an, ne zaman azaba götürüleceğini beklemektedir Ölecek, leş olacak, böceklere yem olacak, kabir azabı çekecek, sonra diriltilip kıyamet sıkıntılarını çekecektir Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yaşayan kimseye tekebbür mü yakışır, tevazu mu?
Kibir ne kadar kötü ise, tevazu da o kadar iyidir Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
( için affedenin şerefi artar, tevazu eden de yücelir ) [Müslim]
(Kişi kibirlenince, iki melek, "Ya Rabbi bunu alçalt!" derler Tevazu ederse, "Ya Rabbi bunu yükselt!" derler ) [Beyheki]
(Zillete düşmeyecek şekilde tevazu gösterene müjdeler olsun!) [Taberani]
( ü teâlâ, tevazu edeni yüceltir ) [Bezzar]
(Şeref tevazudadır ) [İ Ebiddünya]
(Kişi tevazu edince, ü teâlâ, onu yedi kat göklere kadar yükseltir ) [Beyheki]
(Tevazu edin ki, ü teâlâ size rahmet etsin!) [İsfehani]
(Mütevazı olana tevazu göster, kibirliye de kibirli görün ) [İ Gazali]
( ü teâlâ, tevazu üzere olmamı emretti Hiç kimse büyüklenmesin!) [Ebu Davud]
(Tevazu eden, helal kazanan, huyu güzel olan, herkese karşı yumuşak olan ve kimseye kötülük etmeyen, insanların iyisidir ) [Berika]
(İmanın kemalini isteyen, tevazu göstersin ) [Berika]
Bir menkıbe: Âbid’in biri, ibadet etmek üzere dağa çıkar Bir gece rüyasında "Falan ayakkabıcıya git! Senin için dua etsin" denir Âbid dağdan iner, adamı bulur, ne iş yaptığını sorar Adam, gündüzleri oruç tutup, ayakkabı işlerinde çalıştığını, kazandığı para ile ailesini geçindirdikten sonra fazlasını sadaka verdiğini söyler Âbid, adamın güzel bir iş yaptığını anlar, fakat kendisinin dağda sırf ibadetle meşgul olmasını daha iyi bulur ve tekrar ibadetine döner Yine gece rüyasında, (Ayakkabıcıya git ve ona, "Bu yüzündeki sararmanın sebebi ne?" diye sor) denir Âbid, gidip sorar Ayakkabıcı, "Kimi görürsem, bu kurtulacak da, ben helak olacağım der ve kendimden korkarım Yüzümün sararması bundandır" der İşte o zaman âbid, ayakkabıcının bu korku ve tevazu ile üstünlük kazandığını anlar
Tevazu hakkında büyüklerin sözleri
Tevazu, cahilden veya çocuktan da olsa, hakkı işitince boyun büküp hemen kabul etmektir
Tevazu, karşılaştığı her Müslümanı kendinden aşağı bilmemektir
Her nimet sahibi haset edilir Haset edilmeyen tek nimet, tevazudur
Ehl-i sünnet olan şerefli insan, ibadet edip yükseldikçe tevazu gösterir Bid’at ehli olan âdi kimse ise, ibadet ettikçe büyüklenir, herkese tepeden bakar
Tevazu göstermek de kibirdendir Çünkü kendinde bir varlık hisseden tevazu göstermeye çalışır Halbuki mütevazı kimse, kendinde bir varlık görmez ki tevazu göstersin
Alçak gönüllü olan kurtulur, kibirli olan yanar
Tanıdık salih kimseleri ziyaret etmemek kibir, fakirleri ziyaret, tevazu alametidir
Hastalarla birlikte oturmamak, doğru sözü kabul etmeyip, münakaşa etmek, kusurunu bildirenlere teşekkür etmemek, fakirin davetine gitmemek kibir alametidir Kibirli olan, salih insan olamaz
Kibir her iyiliğe engeldir, tevazu, her iyiliğin anahtarıdır Kibirli değilim diyen, kibirlidir
Tevazu güzeldir, zenginde tevazu daha güzeldir Kibir çirkindir, fakirde kibir daha çirkindir
Mahsul, ovadaki sulu ve yumuşak toprakta yetişir, dağda, sert toprakta yetişmez Hikmet de, mütevazı olanın kalbinde gelişir, kibirlinin gönlünde gelişmez Bir kimse, başını yükseğe kaldırırsa, tavana değer ve yaralanır, eğerse tavan ona gölgelik eder ve kendini korur En büyüğünüz, en küçüktür En küçüğünüz de, en büyüktür [Yani, kendini büyük gören küçüktür Kendini küçük gören büyüktür ]
|