Prof. Dr. Sinsi
|
Suizan Hüsnü Zan
Sual: Suizannın dindeki yeri nedir?
CEVAP
Suizan, birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz Kalbin o tarafa kayması suizan olur Mesela birisinde bir kalem görünce, (acaba bu kalemi çalmış olabilir mi) diye sadece düşünmek suizan olmaz Ama (çalmış olabilir) diye zannetmek suizan olur
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Suizan etmeyin Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder Onu, kendinden aşağı görmez ) [Buhari, Müslim]
Zan ile, başkasının kötü olduğunu kabul eden, onu gıybet eder, ona dil uzatır Onu kötü, kendini iyi bilir Bu da, helâkine sebep olur (İhya)
Müslümanın bir işinde veya sözünde birçok küfür alameti ile bir iman alameti bulunsa, hüsnü zan edip buna kâfir dememelidir Ama küfrü açıksa kâfir olur, tevil fayda vermez (Bezzâziyye)
Bir menkıbe: Bir âlim talebelerine (Şafii mezhebinde alametlere bakarak kesin karar verilmez Mesela bir köpeğin burnunda yoğurt bulaşığı varken evden çıktığı görülse, eve girince yoğurt çanağında köpeğin burnu kadar iz görülse, kesin olarak bu yoğurdu köpek yedi denemez) der Talebenin birisi, içinden (Bu kadarı olmaz) diye hocasına itiraz eder Hocası, o gence, bir koyun kesip getirmesini söyler O da koyunu keser O arada sıkışır, evin kenarındaki ormanlığa kolları sıvalı ve kanlı bıçakla gidip hacetini def eder Zaptiyeler, yeni öldürülmüş bir adamın katilini ararken bunun eli kanlı bıçakla ormana kaçtığını görürler Hemen bunu yakalayıp getirirler O gece karakolda kalır Sabah mahkemeye çıkınca, hakim, (Bu genç, eli kanlı bıçakla kaçarken görülmüşse de, Şafii’de alametlere bakarak kesin hüküm verilmez Bu genci serbest bırakın) diye karar verir Genç, hocasına yaptığı suizannın cezasını çektiğini anlar
Bir hikaye: Dağ evinde, kocası yeni ölmüş tek başına yaşayan hamile bir kadın, kendisine arkadaş olması için dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz Evcil bir hayvan haline gelir Bir süre sonra kadının çocuğu doğar Gelincik zarar vermesin diye çok dikkat eder Bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak zorunda kalır Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır Aradan biraz zaman geçer ve anne eve koşarak gelir Gelinciği kanlı ağzındaki kanları yalarken görür Anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırır, hemen öldürür O sırada içerden bebeğin ağlaması duyulur Anne odaya girer Odada beşiğin içindeki bebeğin yanında duran parçalanmış bir yılanı görür
Suizannını gerçek gibi başkasına söylemek de, yani söz taşımak da daha kötüdür
Müslümana suizan etmemeli
Sual: Bu insan iyi biri değil ondan uzak durun denildiğinde hüsnü zan edilmesi lazımdır, suizan etmemeli deniliyor Doğru mu?
CEVAP
Çok yanlış Kötü kimseye hüsnü zan edilmez İçki içene veya başka günahı işleyene suizan edilmez mi? Suizan etmemeli demek de yanlış Tam İlmihal’de diyor ki:
(Kimseye suizan etmemeli) sözü yanlıştır Bunun doğrusu (Müslümana suizan etmemeli)dir Yani, Müslüman olduğunu söyleyen ve küfre sebep olan bir sözde ve işte bulunmayan kimsenin bir sözünden veya işinden hem imanı olduğu, hem de imansız olduğu anlaşılırsa, imanı olduğunu anlamalı, (dinden çıktı) dememelidir
Fakat bir kimse, dini yıkmaya, gençleri kâfir yapmaya uğraşır veya haramlardan birinin iyi olduğunu söyleyerek bunun yayılması, herkesin yapması için uğraşırsa, yahut ü teâlânın emirlerinden birinin gericilik, zararlı olduğunu söylerse, buna kâfir denir Müslüman olduğunu söyler, namaz kılar, hacca gitse de buna, (Zındık) denir Müslümanları aldatan böyle iki yüzlüleri Müslüman sanmak, ahmaklık olur
Günahının affolunmayacağını zannetmek
Sual: Günahının affolunmayacağını zannetmek yanlış değil mi?
CEVAP
Elbette yanlış ü teâlâya da suizan etmemelidir Günahının affolunmayacağını zannetmek, Ona suizan olur
Şartlarına uygun tevbe yapılınca, her türlü günahı muhakkak affeder Dilerse, ahirette küfürden başka günahları tevbesiz de affeder
Hadis-i kudside, (Kulum beni nasıl zannederse, ona zannettiği gibi muamele ederim) buyuruldu
Kabul edeceğini ümit ederek tevbe edeni affeder Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
( ü teâlâya hüsnü zan ediniz!) [Müslim]
( ü teâlâya hüsnü zan etmek, ibadettir ) [Ebu Davud]
( ’a yemin ederim ki, ü teâlâ kendisine hüsnü zan ederek yapılan duayı, elbette kabul eder ) [Berika]
(Kıyamet günü, ü teâlâ bir kulunun Cehenneme atılmasını emreder Cehenneme götürülürken arkasına dönerek, "Ya Rabbi! Dünyada sana hep hüsnü zan ettim" deyince, "Onu Cehenneme götürmeyiniz! Kulumu bana olan zannı gibi karşılarım" buyurur ) [Beyheki]
Peygamber efendimiz, ölüm halindeki bir gence sorar:
- Kendini nasıl buluyorsun?
- Günahlarımdan korkuyor; fakat ’tan ümit kesmiyorum
- Bu korku ile ümit, şu ölüm anında kimde bulunursa, ü teâlâ ona umduğunu verir ve onu korktuğumdan emin kılar (İ Gazali, Tirmizi)
ü teâlânın rahmetinden ümidini kesmek çok tehlikelidir Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Kötü zanda bulundunuz Bu yüzden helake mahkum kavim oldunuz ) [Feth 12]
(Rabbinize olan [ümitsizliğiniz, kötü] zannınız sizi helak etti ) [Fussilet 23]
ü teâlâ, Hazret-i Davud’a vahyetti ki:
- Beni sev, beni seveni sev ve beni kullarıma sevdir! Beni sevsinler
- Ya Rabbi bunu nasıl yapayım?
- Nimet ve ihsanlarımı onlara hatırlat, onlar benden ancak iyilik beklesinler
Kadi Yahya bin Eksem hazretleri vefat edince, rüyada görüp halini sordular O da, ( ü teâlâ bana, (Ey kötü ihtiyar, şunları niçin yaptın?) diye beni azarlayınca beni büyük bir korku kapladı Ben de, "Ya Rabbi, böyle sorguya çekileceğimi bildirmediler" dedim (Ne bildirdiler?) buyurdu Ben de râvilerin ismini sayarak, (Ben azimüşşan müslüman olarak saçı sakalı ağaran kuluma azap etmekten hayâ ederim) buyurduğunu bildirdiler, dedim (Sen ve râviler sadıksınız Ben de seni mağfiret ettim) buyurdu
Bir kişi, insanları ’ın rahmetinden ümitsizliğe düşürür, onlara hep zorluk gösterirdi Kıyamette ü teâlâ buna, (Sen kullarıma rahmetimden ümit kestirdin Bugün sen de rahmetimden mahrum kaldın) buyuracaktır
O halde her mümin, ü teâlânın azabından korkmakla beraber, rahmetinden de ümidini kesmemelidir! (İ Gazali)
Ölürken mutlaka
Müslüman ömrünün sonuna doğru, öleceği zaman daha çok ü teâlâya hüsnü zan etmelidir Yani (Ben çok günahkâr isem de ü teâlâ beni affeder) diye ümit etmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ölürken mutlaka ü teâlâya hüsnü zan edin ) [Müslim]
( ü teâlâ buyurdu ki: Kulum beni nasıl zannederse, ona zannettiği gibi muamele ederim ) [İ Ahmed, İbni Hibban] (Yani beni affeder diye ümit ediyorsa onu affeder ’tan ümidini kesmişse, ben mutlaka Cehennemliğim diyorsa Cehenneme gider )
|