08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadere Îman Eden, Kederden Emîn Olur&Quot;
Kaza ve Kader inancı,
insanda ye`sin ve ümidsizliğin ve kederin en büyük ilâcıdır
İnsan, başına gelen felâket ve musîbetlere, kadere olan inancı sebebiyle,
`ın takdîri gözüyle bakıp kendini teselli eder
Onun takdîrine rıza gösterir
Kudreti sonsuz bir Rabbın murâkabesi altında olduğunu hisseder
O belâ ve musibetin `tan geldiğini bildiğinden, kurtulmak için yalnızca
O`na iltica eder, O`na yalvarır
Gelen musibetin kendisi için keffâret ve afv sebebi olduğunu düşünür,
sabır ve metanet gösterir
Bu sırdandır ki,
مَنْ امَنَ بِالْقَدَرِ اَمِنَ مِنَ الْكَدَرِ
"Kadere îman eden, kederden emîn olur" denilmiştir
Kadere îman, insan rûhunu dünya kadar ağır yüklerden de kurtarır
Çünkü insan, bütün kâinatla alâkadardır
Maksadları ve arzuları, ideal ve hedefleri sonsuzdur
Kudret, irâde ve hürriyeti ise, sınırlı ve mahduddur
Arzu ve maksadlarının, düşünce ve fikirlerinin
bâzan binde birini bile gerçekleştirmeye gücü yetmez
Bu durumda insanın gerçekleşmeyen arzu, ideal ve düşünceleri,
onu mânen baskı altında tutar, ruhunu ezer, kalb ve vicdanını sızlatır
Ümidsizliğe düşürür
İşte kadere îman, bu durumdaki bir insanın en büyük teselli kaynağı,
şevk ve gayret menba`ı, ümid ışığı, üzerindeki ağırlıkları yükleyebileceği
metin bir istinad noktasıdır
kader, insanı gurur ve kibirden kurtarır
Nefsin ve benliğin insanı havalandırarak yoldan çıkarmasına,
bir nevi fir`avunlaştırmasına mâni olur
Tevazu` ve mahviyet sâhibi kılar
Kadere iman, insan için, en büyük huzur kaynağıdır
Mümin olan insan, gerek kendi nefsinde gerek dış âlemde gördüğü bütün
tanzim ve takdirlerin nice hikmetlerle dolup taştığını ve hepsinin de
rahmeti netice verdiğini düşünür
“Kaderin her şeyi güzeldir ” diyerek,
başına gelen her türlü hâdisenin altında rahmet ve hikmeti arar
Dünya ve âhiret saadeti için gerekli her teşebbüsü yapar
ve sonunda ın rahmet ve keremine itimat eder, huzur bulur!
kaybettiğine gam çekmez
Geçmişte kaçırdığı fırsatlara ah! etmez
şöyle olsaydı böyle olmazdı! yahut,
böyle olmasaydı şöyle olurdu! gibi lâfların ruha sıkıntı vermekten öte
bir fayda sağlamadığını bilir
Mazinin yükünü sırtından atar
a güvenerek istikbale doğru yol almaya koyulur, huzur bulur!  
ın kendisine lütfettiği nimetlerle, servetlerle, kabiliyetlerle övünmez,
gururlanmaz Her hayrı ondan bilir, huzur bulur!
kadere inanmayanlar insanlığa neyi takdim ediyorlar?
Çalışmayıp, tembelce oturmayı mı?
Yoksa, sebeplere teşebbüs etmekle birlikte sonra
neticeyi rıza ile karşılamayıp üzülmeyi, dövünmeyi mi?
Bunda insanlığı ıstıraba sürüklemenin ötesinde ne fayda umuyorlar?!
Hassas ruhu ve tahammülsüz bedeni ile,
şu aciz insanı nasıl bu ağır yükün altına sokuyorlar!
|
|
|