08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tevâyun Ve Kanaatin Fazileti
Tevâyun ve Kanaatin Fazileti
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«— Ulu Allâh (C C), karsisindakinin kusurunu hos görenin itibrinit yüceltir için alcak gönüllü davrananin Allâh (C C) derecesini yükseltir »
Yine Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
"Herkesin yanibasinda iki melek bulunur, bunlar kendisini kontrol eden bir gemi avuçlarinda tutarlar Eger adam büyüklük taslarsa melekler gemi çekerek «Allâh (C C)'im, onu asagi indir» diye dua eder'er Adem nefsini alçaltnca melekler de «Allâh (C C)'im, onu yükselt» diye dua ederler »
Yine Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«— Miskinlige düsmeksizin alçak gönüllü olabilen, biriktirdigi mali Allâh (C C)'in emri uyarinca kullanan, zavallilara ve düskünlere aciyan, ilim ve idrak sahipleri île düsüp kalkanlara müjdedeler olsun!»
Riyayete göre Peygamberimiz {S A S ) ashabindan bir ac kisi ile birlikte evinde yemek yiyordu Kaptya bir dilenci geldi, dilencinin vücudunda tiksindirici bir felç vardi, adama içeri girmesi için izin verdi Içeri girince Peygamber (SAV)'imiz adami dizi üzerine oturttu Sonra ona:
«Ye» dedi Galiba Kureysti biri adamdan igrenir gibi oldu, ondan tiksindigini belirtti Fakat o Kureysli ölmeden önce ayni felce yakalandi
Peygamber'imiz (S A S) buyuruyor ki:
«— Rabb´im bana iki sey arasinda Rasül bir kul olmakla Nebi bir Melek olmak arasinda muhayyerlik verdi Ama, hangisini tercih edecegimi bilemedim Melekler arasinda samimî dostum Cebrail idi, basimi kaldirip ona baktm bana «Rabbi'nin karsisinda alçak gönüll ü ol» dedi Bunun üzerine ben de «Kul-peygamber olmak isterim» dedim »
Ulu Allâh (C C) Hz Musa'ya (A S ) bildirdi ki: «Ben sadece ululugum önünde tevazu göstererek canlilarima karsi büyüklük taslamayan ve korkumu kalbinden birakmayanlarin namazini kabul ederim »
Peygamber'imiz (S A S ) seyle buyurdular:
«— Ululuk takvadir, seref alçak gönüllülüktür ve kesin inanç da servettir »
Hz isâ (A S ) der ki; "Dünyada alçak gönüllü olanlara müjdeler olsun Âhirette kürsî sahibi onlardir Dünyada insanlar arasinda arabuluculuk yapanlara ne mutlu, Kiyamet Günü «Firdevs»in vârisi onlar olacaklardir Dünyâda kalbleri temiz olanlara ne mutlu! Kiyamet Günü (CC)'i onlar göreceklerdir "
Ulemadan biri dedi ki duyduguma göre, Peygamberimiz (S A S ) söyle buyurmustur
"Ulu Allâh (C C) bir kulu Islama hidâyet eder, ona yüz güzelligi verir ve ona kendisini beklemeyen bir mevki verir ve bunlarla birlikte ona alçak gönüllülük nasip ederse o kul Allâh (C C)'in, en seçkin kullarindan olur "
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
"Ulu Allâh (C C) su dört seyi sadece sevdiklerine nasib eder:
1 — Az konusmak O ibadetlerin basidir, 2 — Allâh (C C)'a güvenmek, 3 — Alçak gönüllülük, 4 — Dünyaya gönül baglamamak "
Bildirildigine göre, bir gün Peygamber (SAV)'imiz yemekte iken basinda kabuk baglamis kellik bulunan siyahi bir edam çikageldi Kimin yanina oturduysa yanindaki yerinden kalkip uzaklasti Bunun üzerine adami Peygamber (SAV)`imiz yanina aldi, yine peygamber (S A S ) buyuruyor ki:
«Insanin, çevresince hor görülmesine yol açan bir kusur tasiyarak onun ile kendisinden elinde kibirlilik duygusunu gidermesi hosuma gider »
Peygamber'imiz (S A S ) bir gün sahabelere
«Ne için sizde ibadet tadi göremiyorum» der Sahâbiler «Yâ Rcsûlallah (SAV), ibadetin tadi nedir» diye sorarlar Peygamber (SAV)'imiz: «alçak gönüllülüktür» diye cevap verir
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«— Ümmetimin alçak gönüllülerini görünce onlara karsi siz de alçak gönüllü olunuz Fakat ümmetimin kibirlilerini görünce siz de onlara tepeden bakin Bu tutum onlari horlar ve küçültür »
Sâirin biri ne güzel söyler:
"Alçak gönüllü ol ki, kendisi yükseklerde oldugu halde
Su yüzünde göze görünen yildiz gibi olasin!
Duman gibi olma ki, yükseltil kendini
Hava tabakalarina dogru, oysa ki alçaktadir "
Kanaatin fazileti hakkinda yukarda geçenlere ilâveten su bilgi verilmistir
Peygamber'imiz (S A S ) buyuruyor ki:
«— Müminin yüceligi, baskalarina muhtaç olmamakladir » Kanaatte hürriyet ve yücelik vardir Bu yüzden «Herhangi bir kimseye karsi kendini ihtiyaçsiz sayarsan, onun gibi olursun Kime el açarsan aç, esiri olursun Kime iyilik edersen efendisi olursun Ihtiyacini karsilayan az miktar seni azdiran çoktan daha hayirlidir» demisler
Ehli hikmetten biri der ki «Kanaatten daha üstün bir zenginlik ve maymun istahliliktan daha agir bir fakirlik görmedim »
Sâir buna dâir söyle der:
«Kanaat bana ululuk elbisesi saglamistir
Hangi zenginlik kanaatten daha ulu olabilir!
Onu kendine sermaye edin
Sonra da takvayi haline getir
Böylece çifte kazanç bularak dosta muhtaç olmazsin
Bîr müddet sabrin karsiligi olarak da cennet nimetlerine
kavusursun »
Diger bir sâir de söyle der:
«Nefsinin yetecek kadar ile yetinmesini sagla, yoksa
Senden yeterli olandan daha çogunu ister
Senin uzun ömrün ancak içinde yasadigin saattir »
Diger bîr sâir de söyle söylüyor:
«Rizik senden uzaklasinca sabirli ol
Var olanla yetinerek o husûsda kanâat et
Onu kazanmak için kendini yorma
Eger onda nasibin varsa sana ulasir »
Diger biri de der ki:
«Alçaklarin avuçlari seni susuz birakirsa
Kanaat doyurma ve kandirmada sana yeterlidir
Öyle bir erkek ol ki, ayagi toprakta
Himmet ve arzusu Süreyya'da olsun »
Baska bir sâir de der ki:
«Ey kuvvete dayanarak rizik arayan kimse
Heyhat ki, sen asilsiz kanaatlere saplanmissin
Karayilan bütün gücüne ragmen çöl lesi yer
Oysa zayifligina ragmen, sinek bal toplar »
Peygamber'imiz (S A S ) maddî darliga düsünce ev halkina
Namaza kalkin buyurur «Bana böyle emir verildi» diyerek su âyeti okurdu: «— Ev halkina namazi emreyie ve bunda sebat et »
Sâirin biri der ki:
«Dünya ile onun süsleri üzerinde dolasmayi birak
Çoga kosmak ve tamahkârlik aklini basindan almasin
Kanaat bitmeyen bir servettir
Hey geçimin fazlasini hepsi ile birak
'in sana ayirdigi pay ile yetinerek razi ol!
iyî düsününce öyle olmanin sana hiç bir faydasi yoktur »
Diger bir sâir de der ki:
«Üzerine düsmeden sana gelen ile yetin
Rabb'imiz karincayi bile unutmaz
Zaman sana yüzünü dönerek gelirse ayaga kalk
Yok eger arkasini çevirirse sen de yat uyu »
Hikmet ehli «Ululuk, güzel kiyafetle degildir» derler Cünki elbise giyinmenin zevkine dalmak ve süsler takistirmak insani öyle oyalar ki, dünyaya duydugu meyil yüzünden dinî görevlerine aldiris etmez olur, böyle birinin kibirlilikten uzak kalmasi da çok zayif bir ihtimaldir
Bir sâir söyle der:
«Dünyanin kuru bir lokmasina raziyim
Bir de kaba islemeden bir abasina, bu ikisinden baskasini istemem
Çünki ben devrin kalici olmadigini gördüm
Devir ve ömrümün her ikisi de yok olucudurlar
|
|
|