Konu
:
Dualar Sureler Lokman Suresi Arapça Yazılışı Okunuşu Lokman Suresi Türkçe Anlamı
Yalnız Mesajı Göster
Dualar Sureler Lokman Suresi Arapça Yazılışı Okunuşu Lokman Suresi Türkçe Anlamı
08-05-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Dualar Sureler Lokman Suresi Arapça Yazılışı Okunuşu Lokman Suresi Türkçe Anlamı
Lokman suresi arapça yazılışı okunuşu türkçe meali lokman suresi arapca yazilisi okunusu anlami meali lokman suresi yazılışı okunuşu anlamı lokman suresi tümü yazılışı okunuşu anlamı lokman suresi türkçe meali
Lokman Suresi ~~
Mekke döneminde inmiştir
34 âyettir
Sûre, adını 12
ve 13
âyetlerde anılan Hz
Lokmân'dan almıştır
Sûrede başlıca, Hz
Lokmân'ın oğluna öğütleri, tevhid, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve haşr konularına dikkat çekilmekte, kıyamet günü için hazırlıklı olunması öğütlenmektedir
سورة لقمان (31)
ص 411
بِسْمِ اللهِالرَّحْمنِالرَّحِيمِ
الم {1}
تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ الْحَكِيمِ
{
2
}
هُدًى وَرَحْمَةً
لِّلْمُحْسِنِينَ {3
}
الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُم
بِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ {4
}
أُوْلَئِكَ عَلَى هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ وَأُوْلَئِكَ
هُمُ الْمُفْلِحُونَ {5
}
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْتَرِي لَهْوَ الْحَدِيثِ
لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّخِذَهَا هُزُواً أُولَئِكَ لَهُمْ
عَذَابٌ مُّهِينٌ {6
}
وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِ آيَاتُنَا وَلَّى مُسْتَكْبِراً
كَأَن لَّمْ يَسْمَعْهَا كَأَنَّ فِي أُذُنَيْهِ وَقْراً فَبَشِّرْهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ {7
}
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتُ النَّعِيمِ {8
}
خَالِدِينَ فِيهَا وَعْدَ اللَّهِ حَقّاً وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ {9
}
خَلَقَ
السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَى فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ
بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَابَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَنبَتْنَا فِيهَا
مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ {10
}
هَذَا خَلْقُ اللَّهِ فَأَرُونِي مَاذَا
خَلَقَ الَّذِينَ مِن دُونِهِ بَلِ الظَّالِمُونَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ {11
}
وَلَقَدْ آتَيْنَا لُقْمَانَ الْحِكْمَةَ أَنِ اشْكُرْ لِلَّهِ وَمَن يَشْكُرْ فَإِنَّمَا
يَشْكُرُ لِنَفْسِهِ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ {12
}
وَإِذْ قَالَ
لُقْمَانُ لِابْنِهِ وَهُوَ يَعِظُهُ يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللَّهِ إِنَّ الشِّرْكَ
لَظُلْمٌ عَظِيمٌ {13
}
وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ حَمَلَتْهُ أُمُّهُ
وَهْناً عَلَى وَهْنٍ وَفِصَالُهُ فِي عَامَيْنِ أَنِ اشْكُرْ لِي وَلِوَالِدَيْكَ
إِلَيَّ الْمَصِيرُ {14
}
وَإِن جَاهَدَاكَ عَلى أَن تُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ
لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا وَصَاحِبْهُمَا فِي الدُّنْيَا مَعْرُوفاً
وَاتَّبِعْ سَبِيلَ مَنْ أَنَابَ إِلَيَّ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُم
بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ {15
}
يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِن تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِّنْ
خَرْدَلٍ فَتَكُن فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ
بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ {16
}
يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ
بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنكَرِ وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ إِنَّ ذَلِكَ
مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ {17
}
وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ
مَرَحاً إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُور{18
}
وَاقْصِدْ فِي مَشْيِكَ
وَاغْضُضْ مِن صَوْتِكَ إِنَّ أَنكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَ }
سورة لقمان (31) ص 413
{19}
أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَأَسْبَغَ
عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةً وَمِنَ النَّاسِ مَن يُجَادِلُ فِي اللَّهِ
بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُّنِيرٍ {20
}
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا
مَا أَنزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءنَا أَوَلَوْ كَانَ
الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ إِلَى عَذَابِ السَّعِيرِ {21
}
وَمَن يُسْلِمْ
وَجْهَهُ إِلَى اللَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى
وَإِلَى اللَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ {22
}
وَمَن كَفَرَ فَلَا يَحْزُنكَ كُفْرُهُ
إِلَيْنَا مَرْجِعُهُمْ فَنُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوا إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
{23}
نُمَتِّعُهُمْ قَلِيلاً ثُمَّ نَضْطَرُّهُمْ إِلَى عَذَابٍ غَلِيظٍ
{24
}
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلِ
الْحَمْدُ لِلَّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ {25
}
لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ
وَالْأَرْضِ إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ {26
}
وَلَوْ أَنَّمَا فِي الْأَرْضِ
مِن شَجَرَةٍ أَقْلَامٌ وَالْبَحْرُ يَمُدُّهُ مِن بَعْدِهِ سَبْعَةُ أَبْحُرٍ
مَّا نَفِدَتْ كَلِمَاتُ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ {27
}
مَّا خَلْقُكُمْ
وَلَا بَعْثُكُمْ إِلَّا كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ بَصِيرٌ {28
}
سورة لقمان (31) ص 414
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ
وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى وَأَنَّ اللَّهَ
بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ {29
}
ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ
مِن دُونِهِ الْبَاطِلُ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ {30
}
أَلَمْ تَرَ أَ
الْفُلْكَ تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِنِعْمَتِ اللَّهِ لِيُرِيَكُم مِّنْ آيَاتِهِ إِنَّ
فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ {31
}
وَإِذَا غَشِيَهُم مَّوْجٌ
كَالظُّلَلِ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ فَلَمَّا نَجَّاهُمْ إِلَى الْبَ
فَمِنْهُم مُّقْتَصِدٌ وَمَا يَجْحَدُ بِآيَاتِنَا إِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ
{32}
يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْ وَاخْشَوْا يَوْماً لَّا يَجْزِي وَالِدٌ
عَن وَلَدِهِ وَلَا مَوْلُودٌ هُوَ جَازٍ عَن وَالِدِهِ شَيْئاً إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ
حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِاللَّهِ
الْغَرُورُ {33
}
إِنَّ اللَّهَ عِندَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ الْغَيْثَ
وَيَعْلَمُ مَا فِي الْأَرْحَامِ وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ مَّاذَا تَكْسِبُ غَداً
{
وَمَا تَدْرِي نَفْسٌ بِأَيِّ أَرْضٍ تَمُوتُ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ
{34
Lokman Suresi Arapça Okunuşu
1
elif lam mim
2
tilke ayatül kitabil hakım
3
hüdev ve rahmetel lil muhsinın
4
ellezıne yükıymunes salate ve yü'tunez zekate ve hüm bil ahırati hüm yukınun
5
ülaike ala hüdem mir rabbihim ve ülaike hümül müflihun
6
ve minen nasi mey yeşterı lehvel hadısi li yüdılle an sebılillahi bi ğayri ılmiv ve yettehızeha hüzüva ülaike lehüm azabüm mühın
7
ve iza tütla aleyhi ayatüna vella müstekbiran ke el lem yesma'ha keenne fı üzüneyhi vakra fe beşşirhü bi azabin elım
8
innellezıne amenu ve amilus salihati lehüm cennatün neıym
9
halidıne fıha va'dellahi hakka ve hüvel azızül hakım
10
halekas semavati bi ğayri amedin teravneha ve elka fil erdı ravasiye en temıde biküm ve besse fıha min külli dabbeh ve enzelna mines semai maen fe embetna fıha min külli zevcin kerım
11
haza halkullahi fe erunı maza halekallezıne min dunih beliz zalimune fı dalalim mübın
12
ve le kad ateyna lukmanel hıkmete enişkür lillah ve mey yeşkür fe innema yeşküru li nefsih ve men kefera fe innellahe ğayniyyün hamıd
13
ve iz kale lukmanü libnihı ve hüve yeızuhu ya büneyye la tüşrik billah inneş şirke le zulmün azıym
14
ve vessaynel insane bi valideyh hamelethü ümmühu vehnen ala vehniv ve fisalühu fı ameyni enişkür lı ve li valideyk ileyyel mesıyr
15
ve in cahedake ala en tüşrike bı ma leyse leke bihı ilmün fe la tütı'hüma ve sahıbhüma fid dünya ma'rufev vettebı' sebıle men enabe ileyy sümme ileyye merciuküm fe ünebbiüküm bima küntüm ta'melun
16
ya büneyye inneha in tekü miskale habbetim min hardelin fe tekün fı sahratin ev fis semavati ev fil erdı ye'ti bihellah innellahe latıyfün habır
17
ya büneyye ekımıs salate ve'mur bil ma'rufi venhe anil münkeri vasbir ala ma esabek inne zalike min azmil ümur
18
ve la tüsa'ır haddeke lin nasi ve la temşi fil erdı meraha innellahe la yühıbbü külle muhtalin fehur
19
vaksıd fı meşyike vağdud min savtik inne emreral asvati le savtül hamır
20
e lem terav ennellahe sehhara leküm ma fis semavati ve ma fil erdı ve esbeğa aleyküm niamehu zahiratev ve batıneh ve minen nasi mey yücadilü fillahi bi ğayri ılmiv ve la hüdev ve la kitabim münır
21
ve iza kıyle lehümüt tebiu ma enzellellahü kalu bel nettebiu ma vecedna aleyhi abaena e ve lev kaneş şeytanü yed'uhüm ila azabis seıyr
22
ve mey yüslim vechehu ilellahi ve hüve muhsinün fe kadistemseke bil urvetil vüska ve ilellahi akıbetül ümur
23
ve men kefera fe la yahzünke küfruh ileyna merciuhüm fe nünebbiühüm bima amilu innellahe alımüm bizatis sudur
24
nümettiuhüm kalılen sümme nadtarruhüm ila azabin ğalıyz
25
ve lein seeltehüm men halekas semavati vel erda le yekulünnellah kulil hamdü lillah bel ekseruhüm la ya'lemun
26
lillahi ma fis semavati vel ard innellahe hüvel ğaniyyül hamıd
27
ve lev enne ma fil erdı min şeceratin aklamüv vel bahru yemüddühu min ba'dihı seb'atü ebhurim ma nefidet kelematüllah innellahe azızün hakım
28
ma halkuküm ve la ba'süküm illa ke nefsiv vahıdeh innellahe semıum basıyr
29
e lem tera ennellahe yulicül leyle fin nehari ve yulicün nehara fil leyli ve sehhareş şemsi vel kamera küllüy yecrı ila ecelim müssemmev ve ennellahe ve ma ta'melune habır
30
zalike bi ennellahe hüvel hakku ve enne ma yed' une min dunihil batılü ve ennellahe hüvel aliyyül kebır
31
e lem tera ennel fülke tecrı fil bahri bi nı'metillahi li yüriyeküm min ayatih inne fı zalike le ayatil li külli sabbarin şekur (forumsinsi
net)
32
ve iza ğaşiyehüm mevcün kez zuleli deavüllahe muhlisıyne lehüd dın felemma neccahüm ilel berri fe minhüm muktesıd ve ma yechadü bi ayatina illa küllü hattarin kefur
33
ya eyyühen nasütteku rabbeküm vahşev yevmel la yezı validün av veledihı ve la meludün hüve cazin av validihı şey'a inne va'dellahi hakkun fe la teğurranekümül hayatüd dünya ve la yeğurraneküm billahül ğarur
34
innellahe ındehu ılmüs saahve yünezzilül ğays ve ya'lemü ma fil erham ve ma tedrı nefsüm maza teksibü ğada ve ma tedrı nefsüm bi eyyi erdın temut innellahe alimün habır
Lokman Suresi Türkçe Meali
1- Elif Lâm Mîm
2- Bunlar o hikmetli kitabın âyetleridir
3- O güzellik ve iyilik yapanlar için bir hidayet ve rahmettir
4- Onlar namazı kılarlar zekatı verirler âhirete de kesin olarak inanırlar
5- İşte bunlar Rableri tarafından bir hidayet üzeredirler
Kurtuluşa erecek olanlar da işte onlardır
6- Bayağı insanlardan kimi de vardır ki bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar
İşte onlar için aşağılayıcı bir azab vardır
7- Onun karşısında âyetlerimiz okunduğu zaman da sanki onları işitmemiş sanki kulaklarında bir ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir
İşte onu acı verecek bir azab ile müjdele
8- Fakat iman edip de salih amel işleyenlere gelince onlar için nimet cennetleri vardır
9- Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır
Bu Allah'ın gerçek bir vaadidir
O çok güçlüdür hüküm ve hikmet sahibidir
10- O gökleri direksiz yarattı onları görüyorsunuz
Yeryüzüne de sizi çalkalar diye ağır baskılar (sabit ve büyük dağlar) bıraktı ve orada herbir hayvandan üretti
Hem biz gökten bir su indirdik de orada her güzel çiftten (veya her hoş çeşitten) bitkiler yetiştirdik
11- İşte bu Allah'ın yarattığıdır
Haydi gösterin bana O'ndan başkaları ne yaratmıştır? Fakat o zalimler apaçık bir sapıklık içindedirler
12- Andolsun ki biz Lokman'a "Allah'a şükret!" diye hikmet verdik
Kim şükrederse kendi iyiliğine eder
Kim de nankörlük ederse şüphesiz ki Allah hiçbir şeye muhtaç değildir daima övülmeye layıktır
13- Hani bir zaman Lokman oğluna öğüt vererek demişti ki: "Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma çünkü Allah'a ortak koşmak (şirk) elbette büyük bir zulümdür
"
14- Gerçi biz insana anasına ve babasına itaati de tavsiye ettik
Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı
Onun sütten ayrılması da iki yıl içindedir
(Biz insana): "Bana anana ve babana şükret" diye de tavsiye ettik
Dönüş ancak banadır
15- Bununla beraber eğer her ikisi de bilmediğin bir şeyi bana ortak koşman hususunda seni zorlarsa onlara itaat etme
Fakat dünyada onlarla iyi geçin ve bana yönelenlerin yolunu tut
Sonra dönüşünüz ancak banadır
O zaman ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim
16- "Yavrucuğum! Haberin olsun ki yaptığın bir hardal tanesi ağırlığınca olsa da bir kaya içinde veya göklerde yahut yerin dibinde gizlense Allah onu getirir mizanına kor
Çünkü Allah en ince şeyleri bilir her şeyden haberdardır
"
17- "Yavrucuğum! Namazı kıl iyiliği emret kötülükten sakındır
Başına gelenlere sabret çünkü bunlar azmi gerektiren işlerdendir
"
18- "Hem insanlara karşı avurdunu şişirme (kibirlenme)ve yeryüzünde çalımla yürüme
Çünkü Allah övünen ve kuruntu edenlerin hiçbirini sevmez
19- Yürüyüşünde tabii ol sesini alçalt çünkü seslerin en çirkini elbette eşeklerin sesidir
20- Görmediniz mi ki Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize vermiş gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaymıştır
Bununla beraber insanlar içinde kimi de var ki ne bir ilme ne bir mürşide ve ne aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadele ediyor
21- Onlara: "Allah'ın indirdiğine tabi olun!"dendiği zaman: "Hayır biz atalarımızı neyin üzerinde bulduksa onun ardınca gideriz
" diyorlar
Ya şeytan onları cehennnem azabına çağırıyor idiyse de mi onlara uyacaklar?
22- Oysa her kim iyilik yaparak yüzünü tertemiz Allah'a tutarsa o gerçekten en sağlam kulpa yapışmıştır
Öyle ya bütün işlerin sonu Allah'a dayanır
23- Kim de inkâr ederse artık onun inkârı seni üzmesin
Onlar dönüp bize gelecekler
O zaman biz onlara bütün yaptıklarını haber vereceğiz
Gerçekten Allah bütün kalblerin özünü bilir
24- Biz onlara biraz zevk ettiririz de sonra kendilerini ağır bir azaba zorlarız
25- Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan elbette "Allah" diyecekler
"Allah'a hamd olsun
" de
Fakat onların çoğu bilmezler
26- Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır
Gerçekten Allah hiçbir şeye muhtaç değildir daima övülmeye lâyıktır
27- Eğer yeryüzündeki ağaçlar hep kalem olsa deniz de arkasından yedi deniz daha kendisine destek olduğu halde mürekkep olsa yine de Allah'ın kelimeleri yazmakla tükenmez
Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür hüküm ve hikmet sahibidir
28- Sizin yaratılmanız da tekrar diriltilmeniz de ancak bir tek nefsin yaratılması ve tekrar diriltilmesi gibidir
Gerçekten Allah her şeyi işitir ve görür
29- Görmedin mi ki Allah geceyi gündüze sokuyor gündüzü geceye sokuyor
Güneş ile ayı da emrine boyun eğdirmiştir
Her biri belirli bir süreye kadar akıp gidiyor
Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır
30- Bu da şundandır ki Allah hakkın ta kendisidir
(İnsanların) O'ndan başka taptıkları ise mutlaka batıldır
Şüphesiz ki Allah çok yücedir çok büyüktür
31- Görmedin mi ki Allah âyetlerinden bir kısmını size göstersin diye gemiler Allah'ın nimetiyle denizde akıp gidiyor
Şüphesiz bunda çok sabredenler ve çok şükredenler için nice ibretler vardır
32- Onları kara bulutlar gibi bir dalga sardığı zaman dini yalnız kendisine has kılarak Allah'a yalvarırlar
Onları kurtarıp karaya çıkardığı zaman ise içlerinden doğru giden de bulunur
Bizim âyetlerimizi öyle nankör gaddarlardan başkası inkâr etmez
33- Ey insanlar! Rabbinizden sakının ve bir günden korkun ki baba çocuğuna hiçbir fayda veremez
Çocuk da babasına hiçbir şeyle fayda sağlayacak değildir
Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir
O halde dünya hayatı sizi aldatmasın sakın o çok aldatıcı şeytan sizi Allah'ın affına güvendirerek aldatmasın
34- Şüphesiz ki kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır
Yağmuru O yağdırır rahimlerde ne varsa (erkek veya dişi oluşunu renk ve özelliklerini) O bilir
Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez
Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez
Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir her şeyden haberdardır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul