|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bakara Suresinin Meali - Bakara Suresi Türkçe Meali
161 Ancak, ayetlerimizi inkar etmiş ve kafir olarak ölmüş olanlar işte, Allah'ın laneti, meleklerin laneti, insanların laneti hep onların üstüne olsun
162 Onlar, sonsuza kadar o lanetin altında kalırlar, ne azapları hafifletilir, ne de kendilerine göz açtırılır
163 Her halde hepinizin tanrısı bir Tanrıdır, O'ndan başka hiç bir tanrı yoktur O, esirgeyen ve bağışlayandır
164 Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akan gemide, Allah'ın yukarıdan bir su indirip onunla toprağı ölmüşken diriltmesinde, üzerinde deprenen hayvanları yaymasında, rüzgarları değiştirmesinde, gökle yer arasında boyun eğmiş bulutta akıllı olan bir topluluk için elbette Allah'ın birliğine deliller vardır
165 İnsanlardan kimi de Allah'tan beride O'na karşı bir takım denkler ediniyorlar ve onları Allah'ı sever gibi seviyorlar İman edenler ise Allah için sevgice daha kuvvetlidirler Haksızlık edenler azabı, görecekleri vakit bütün kuvvetin gerçekten Allah'ın olduğunu ve Allah'ın gerçekten çok çetin azabı olduğunu görseler 
166 O vakit uyulanlar, azabı görerek kendilerine uyanlardan kaçmışlar, aralarındaki bütün bağlar didik didik kopmuştur
167 Uyanlar da şöyle demektedir: "Ah bizim için dünyaya bir dönüş olsaydı da onlar bizden kaçtıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık! İşte böyle Allah, onlara bütün yaptıklarını üzerlerine çökmüş, pişmanlıklar halinde gösterecektir Onlar, ateşten çıkacak değillerdir
168 Ey insanlar, bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal ve temiz olmak şartıyla yiyin; fakat şeytanın adımlarına uymayın! Çünkü o sizin açık bir düşmanınızdır
169 O size hep çirkin ve murdar işleri emreder ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi ister
170 Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun " denildiğinde, "Hayır, atalarımızı neyin üzerinde bulduksa ona uyarız " dediler Ya ataları birşeye akıl erdirememiş ve doğruyu seçememiş idiyseler?
171 O kafirlerin durumu, sadece bir çağırma ve bağırmadan başkasını duymaz bir kulakla haykıranın durumuna benzer Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler
172 Ey iman edenler, size kısmet ettiğimiz rızıkların hoşlarından yiyin ve Allah'a şükredin, eğer yalnızca O'na tapıyorsanız!
173 O, size, yalnız hayvan ölüsü, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni yasakladı Ancak, kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zorunlu olan miktarı geçmemek şartıyla ona da günah yükletilmez Çünkü Allah, çok bağışlayan ve merhamet edendir
174 Allah'ın indirdiği kitaptan birşeyi gizleyip de bununla biraz para alanlar muhakkak ki, karınlarına ateşten başka bir şey yemezler ve kıyamet günü Allah onlarla ne konuşur, ne de onları temize çıkarır; onlara sadece pek elem veren bir azap vardır
175 İşte onlar, hidayeti verip sapıklığı, bağışlamayı bırakıp azabı satın alan kiselerdir Bunlar ateşe ne kadar da dayanıklı şeyler!
176 Zira bu azabın sebebi Allah'ın kitabı gerçekle indirmiş olmasındandır Kitapta ayrılığa düşenler ise şüphesiz, haktan uzak bir ayrılık içindedirler
177 Erginlik, yüzlerinizi bir doğu bir batı tarafına çevirmeniz değildir Ancak eren Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman edip yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirler uğrunda seve seve mal veren, hem namazı kılan, hem zekatı veren, sözleştikleri vakit sözlerini yerine getiren, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve savaşın kızıştığı anda sabır gösterenlerdir İşte bunlardır doğru olanlar ve bunlardır Allah'tan korkup kötülüklerden sakınanlar
178 Ey iman edenler, öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazıldı Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi Bununla birlikte her kim kardeşi tarafından kısmen bağışlanırsa, o vakit görev, birinin geleneğe uyması birinin de ona borcunu güzellikle ödemesidir Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmetttir Her kim, bunun ardından yine tecavüz ederse, artık ona pek elem veren bir azap vardır
179 Sizin için kısasta bir hayat vardır, ey temiz aklı, temiz özü olanlar! Belki korunursunuz
180 Birinize ölüm geldiği vakit, bir mal bırakacaksa, babası, annesi ve en yakın akrabası için meşru bir biçimde vasiyette bulunması, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerine yapılması gerekli bir hak olaral üzerinize yazıldı
181 Şimdi her kim bunu duyduktan sonra değiştirirse, her halde vebali yalnızca o değiştirenlerin boynunadır Şüphe yok ki, işitir, bilir
182 Her kim de vasiyet edenin bir yanlışlık yapmasından veya bir günaha girmesinden endişe eder de iki tarafın arasını düzeltirse ona günah yoktur Şüphesiz, Allah çok bağışlayıcı çok merhametlidir
183 Ey iman edenler, oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de korunasınız diye farz kılındı
184 Sayılı günler  İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerden sayısınca tutar Ona dayanıp kalanlar (dayanamayanlar) üzerine de bir yoksulu doyuracak fidye vermek gerekir Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa hakkında daha hayırlıdır Yine de oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz
185 O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor Umulur ki, şükredesiniz!
|