Konu
:
Kabe İmamlari Hatim Seti Cüz-30- Türkce Mealli Video
Yalnız Mesajı Göster
Kabe İmamlari Hatim Seti Cüz-30- Türkce Mealli Video
08-05-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kabe İmamlari Hatim Seti Cüz-30- Türkce Mealli Video
"Peygamberimiz döneminde de özürlü sahabi vardı
Peygamberimiz özürlülere pozitif ayrımcılık uygulayan ilk kişidir
Peygamberimiz’in engelli sahabilerle şakalaştığını onlara özel bir şefkat ve ilgi göstermiştir
Peygamberimiz’in ve sahabilerin hayatından az bilinen bir kesit daha böylece aydınlanmış oluyor
Peygamberimiz Hz
Muhammed (sas) döneminde yaşayarak
Rasûlü’nü gören O’nun mübarek atmosferine girerek sohbetlerinde bulunan iman ehli kimselere sahabi deniyor malumunuz
Birçoğumuz sahabilerin hikâyelerini dinleyerek ve hayat tarzlarını kendimize örnek alarak büyüdük
Peygamberimiz’in güneşinden istifade ederek O’ndan aldıkları manevi feyzle insanlar içinde
’a manen en yakın olma üstünlüğünü elde eden sahabiler için de bir grup var ki onlardan çoğumuz haberdar bile değiliz
Bu sahabilerin diğer sahabilerden fiziki olarak farklılıkları ortopedik ve görme özürlü olmaları…
Peygamberimiz özürlülere iltifatta ve ikramda bulunmuş onlarla şakalaşmış onların sosyal hayata katılımlarını sağlayan kolaylıklar getirmiş meslekî anlamda ve istihdam boyutuyla yeni imkânlar sağlamıştır
Mesela Hz
Abdullah’a hem müezzinlik hem de yöneticilik görevi vermiştir
Bacağından sakat olan Hz
Muaz bin Cebel bizzat Peygamberimiz tarafından Yemen valisi olarak tayin edilmiştir
”
Peygamberimiz’in toplum içinde hiçbir sosyal statüye sahip olmayan ve horlanan özürlüleri şefkat politikalarıyla bu durumdan kurtarmıştır
Mesela Efendimiz’in bazı bedenî kusurları olduğu için toplum içinde bulunmaktan tedirgin olan ve bu yüzden çölde yaşamayı tercih eden Zahir isminde bir sahabiye çölden bazı bitkileri toplayıp Medine pazarında beraberce pazarlamayı önermesi ilginçtir
Pazardaki alışverişlerde Zahir’e yardımcı olan Peygamberimiz etrafına da “Zahir bizim çölümüzdür biz de onun şehriyiz” diyerek sürekli iltifatlarda bulunmuştur
Engelli sahabiden kısa boyu ve ince bacakları ile dikkatleri çeken Hz
Abdullah bin Mesud’un bünyesinin tüm çelimsizliğine rağmen Kureyş müşriklerinin bulunduğu Kâbe’ye gitmiş ve orada alenî olarak Kur’an okumuştur
Büyük işkence gören İbn-i Mes’ud iyileşir iyileşmez tüm uyarılara rağmen yine aynı kahramanlığı göstermiştir
”
“Son nefesine kadar bedenine giren müzmin bir hastalıkla yatalak ve bakıma muhtaç halde 30 yıl yaşayan Hz
İmran bin Hüseyin “Nasıl dayanıyorsun bu acılara?” diyen arkadaşına “Benim için sağlık ve hastalıktan hangisi
’ın hoşuna giderse benim hoşuma giden de odur! Otuz yıldır kendimde büyük bir huzur buldum
” diyebiliyordu
Bu sabır sayesinde Hz
İmran öyle manevî makamlara erişecekti ki meleklerin tesbihlerini işitir hâle gelecekti
Melekler de teselli olsun diye kendisine her gün selam getirecekti
“Bedenî kusurları yüzünden çölde yaşamayı seçen Zahir isimli sahabi Medine pazarında Peygamberimiz’i bir köşede beklerken Peygamberimiz ona arkadan yaklaşır ve gözlerini kapatarak şakalaşır
Peygamberimiz’in o güne kadar hiç kimseye bu denli mesafesiz davranmadığını gören etraftaki Müslümanlar bu ilginç manzarayı seyrederler
Kâinatın efendisi bunu fırsat bilerek çevreye yüksek sesle: “Bir kölem var
Satıyorum
Onu benden kim alır?” diye şakasını sürdürür
Zahir “Ey
’ın elçisi beş para etmez bir sakat köleyi kim satır alır?” deyince şaka bu andan itibaren biter
Peygamberimiz bütün ciddiyetiyle kendilerini sarmış olan kalabalığa seslenerek şöyle der: “Ya Zahir and olsun ki
ve
’ın Rasûlü katında senin değerin paha biçilmez! Bunun için biz de seni seviyoruz
”
Nesibe Hanım Uhud muharebesinde cephe arkası hemşirelik hizmetleri yapan bir sahabiydi
Ama Peygamberimiz’in müşkül durumunu görünce kadın haliyle onu korumaya koşmuş ve müşriklerle çarpışırken birkaç yerinden yara almıştı
Medine’ye döndükten sonra aldığı ağır yaranın tedavisi bir yılda ancak kapatılmış Peygamberimiz de onu sık sık ziyaret etmiş ona iltifatta ve özel dualarda bulunmuştur
Nesibe Hanım Hz
Ebû Bekir zamanında ileri yaşına rağmen Yemame savaşına aktif olarak katılmış bu kez on iki yerinden yara alarak bir kolunu kaybetmiştir
Ordu Medine’ye döndüğünde Hz
Ebû Bekir bu kahraman hanımı ziyaret etmiş ve ona beytül maldan maaş ödenmiştir
Ama olan Abdullah bin Ümmi Mektûm: Hz
Peygamber Mekke'de ilk iman edenlerden biri olan bu âmâ zatı Medîne'ye halka Kur'an öğretmesi için göndermiştir
Medîneli Berâ bin Âiz -radıyallahu anhuma- diyor ki:
Bize ilk hicret eden kimseler Mus‘ab bin Umeyr ile İbn-i Ümmi Mektûm'dur
Bunlar (Medîne'de) halka Kur'an öğretiyorlardı
(Buhârî Menâkıbu'l-Ensâr 46)
Bilal-i Habeşî ile birlikte Hz
Peygamber'in müezzinliğini de yapmış olan İbn-i Ümmi Mektûm (İbn Sa‘d IV 207) âmâ oluşu yanında evinin camiye uzaklığını ve kendisini camiye götürecek kimsesinin bulunmayışını da mazeret göstererek namazı evinde kılabilmek için Hz
Peygamber'den müsaade istemişti
Resûlullâh ise:
“– Sen namaz için ezân okunduğunu işitiyor musun?” diye sordu
O:
– Evet cevabını verdi
Peygamber -aleyhisselâm-:
“– O halde dâvete icâbet et cemâate gel” buyurdu
(Müslim Mesâcid 255; Ebu Dâvûd Salât 46)
Bu haber cemaatle namazın ne derece önemli olduğuna vurgu yapmakla beraber Peygamberimizin âmâ bir zatı toplumdan tecrit etmeyerek onu cemaat içinde bulunmaya teşviki de bilhassa dikkat çekicidir
Bunun yanında Hz
Peygamber değişik vesilelerle Medîne dışına çıktığı zaman İbn-i Ümmi Mektûm'u yerine cemaate namaz kıldırması için vekil olarak bırakmıştır
Bu görevin kendisine on üç defa verildiği nakledilmektedir
(İbnü'l-Esîr Üsdü'l-ğâbe IV 264)
Hâsılı Peygamberimiz özürlüleri âtıl kalmaya mahkum ve zavallı bir kitle olarak görmemiştir
Problemlerini çözmeye yönelik tavsiye ve uygulamalarda bulunmakla birlikte durumlarına göre engelli insanlara vazife vermiş ayrıca onları dünya ve ahiret saadeti bahşeden müjdeli haberlerle de tesselli etmiştir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul