08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tito'dan Müthiş İtiraflar !
Ömrünün elli yılını komünist ideoloji yolunda harcayarak bu batıl davasında şöhreti yurt dışına taşmış Bir insan olan Salih Gökkaya'nın, daha sonra İslâm'la müşerref olarak Hakk'a rücû ettiğini  
Komünizm fırtınalarının bütün dünyayı kasıp kavurduğu bu günlerin birinde Salih Gökkaya'nın "Türkiye Komünist Talebe Teşkilatı Başkanı" sıfatıyla Yugoslavya Devlet Başkanı Mareşal Tito'nun şeref misafiri olarak Belgrad'a gittiğini biliyor musunuz?
Ömrünün son günlerini geçirmekte olan Tito'yu ziyaret ettiklerinde, hayatını komünizme adayan bu ihtiyar liderin büyük bir pişmanlık içinde:
Yoldaş, ben ölüyorum artık  Ölümün ne derece korkunç bir şey olduğunu size anlatamam Anlatsam bile sıhhatli ve genç olan sizler, bu yaşta bunu anlayamazsınız Düşünün; ölmek, yok olmak  Toprağa karışmak ve dönmemek üzere gidiş  İşte bu çıldırtıyor beni  Dostlarımızdan, sevdiklerimizden, unvan ve makamlardan ayrılmak  Dünyanın güzelliklerini bir daha görememek  Ne korkunç bir şey anlamıyor musunuz?
Yoldaşlarım, sizlere açık bir kalple itirafta bulunmak istiyorum: Ben öldükten sonra, toprak olacaksam, diriliş, ceza veya mükafat yoksa, benim yaptığım mücadelenin değeri nedir? Söyleyin bana? Ha yoldaşlarımın kalbine gömülecekmişim veya unutulmayacakmışım veya alkışlanacakmışım neye yarar?
Ben mahvolduktan sonra, beni alkışlayanların takdir sesleri, kabirde vücudumu parçalayan yılan ve çıyanları insafa getirir mi? Söyleyin bu gidiş nereye? Bunun izahını Marks, Engels, Lenin yapamıyor İtiraf etmek zorundayım;
Ben 'a, peygambere ve ahirete inanıyorum artık Dinsizlik bir çare değil Düşünün, şu kainatın bir Yaratıcısı, şu muhteşem sistemin bir kanun koyucusu olmalıdır  Bence ölüm de son olmamalıdır  
Mazlumca gidenlerle, zalimce ölenlerin bir hesaplaşma yeri olmalıdır Hakkını almadan, cezasını görmeden gidiyorlar Böyle keşmekeş olamaz Ben bunu vicdanen hissediyorum Öyle ki, milyonlarca suçsuz insanlara yaptığımız eza ve zulümler, şu anda boğazıma düğümlenmiş bir vaziyette  
Onların ahlarına kulak verecek bir merci olmalı  Yoksa insan teselliyi nereden bulacak? Bunların bir açıklaması olmalı  Marks bu mevzuda halt işlemiş Uyuşturmuş beynimizi  
[u]Nedense ölüm kapıya dayanmadan bunu idrak edemiyoruz Belki de göz kamaştırıcı makamlar buna engel oluyor Ben bu inançtayım yoldaşlarım, sizlerde ne derseniz deyin!" diyerek müthiş bir itirafta bulunduğunu  
biliyormuydunuz?
Halit Ertuğrul/Kendini Arayan Adam'dan nakleden İbrahim Refik;Tarih Şuuruna Doğru;sf:101 vd T Ö V yayınları
|
|
|