08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul’U Böyle Aldık...
’Bir Peygamber Müjdesini Gerçekleştirmeye Geldik 
’ın İzni ve Yardımıyla İmkansızı Mümkün Yaparız
Davranın!
Amele Bulun,Usta Bulun!
Dolmabahçe’den Beyoğlu Sırtlarına Doğru Geniş Bir Yol Açın  
Yol Boyunca Kızaklar Döşeyin  
Cenevizlilerden Yağ Alıp Yağlayın  
Ama Bu İşi Çok Gizli Tutun
Bizans Bu Durumu Fark Etmesin ’’
Karar Verilmiş Ve Orada Bulunanlar İçinde Bu Emri Yerine Getirmekten Başkada Çare Gözükmüyordu  Verilen Emir Doğrultusunda Yol Açılır Ve Kızaklar Döşenmeye Başlanır Kızakları Yağlama İşinden Sonra Gemilerin Altına Konulacak Arabalar Ve Onları Çekicek Manda ve Öküzlerde Hazır Edilir Bütün Bu Çalışmalar Baş Döndürücü Bir Hız ve Gizlilikle Yapılmıştır  
Genç Padişahın Bu Çabaları ve Fetih Aşkı Karşısındaysa Hocaları Fetih’ten Artık Emindirler  
Molla Gürani Talebeleriyle Birlikte Padişah’ın Huzuruna Gelir Her Zamanki Kıyafetlerinin Dışında Boynuna’da Bir Kefen Sarmıştır
Ve Sultan Mehmed’e Dönerek, Şöyle Der:
’’Hünkarım Fetih Size Nasip Olacaktır İnş ;
Vazgeçmeyin
Müritlerimle Geldim
Kefenlerimiz Boynumuzda’dır 
Ölene Kadar Fetih Yolunda Andımız Var ’’
Bu Söz özler Karşısın’da Duygulanan Genç Padişah, Hocasına Şöyle Der:
’’Sağolun Hocam Vazgeçmeyi Bir An Olsun Düşünmedik 
Biz Ya İstanbul’u Alır, Yada Bu Uğurda Ölürüz
Duanızı Eksik Etmeyin’’
VE DÜNYA SAVAŞ TARİHİNDE AKILLARA DURGUNLUK VEREN OLAY GEMİLERİN BİR GECEDE KARADAN YÜRÜTÜLEREK DENİZE İNDİRİLMESİ HADİSE’Sİ BAŞLAR VE BAŞARIYLA SONUÇLANIR! 
Gemiler Artık Haliç Sularında’dır  
22 NİSAN PAZAR SABAHI Osmanlı’nın Top Atışlarıyla Uyanan Bizans Kelimenin Tam Anlamıyla Şaşkına Dönmüş Gördükleri Karşısın’da Hayelle Gerçekliğin Arasında Kalmışlardı Sanki Bizans Bu Olayın Nasıl Mümkün Olabileceğini Düşünürken Haliçte Emniyet İçinde Olduklarını Sanan Ceneviz ve Venedik Donanmaları Şimdi İki Ateş Arasında Kalmışlardı 
Artık Bizans İmparatoru İçin Tek Yol Oturup Anlaşma Yapmaktır Bu Amaçla 23 Nisan 1453 Günü Elçilerini Gönderir ve Şu Teklifi Sunar:
’’Kuşatma Kaldırılarsa Padişah’ın İstediği Miktarda Vergi Vermeye Hazır Olduğunu,İstanbul Surlarına Kadar Bütün Toprakların Osmanlıya Verileceğini Ayrıca Şehrin Güvenliğinden Sorumlu Memurlarında Padişah Tarafından Tayini’ne Razı Olduğunu Bildirir’’
Teklif Karşısında Genç Sultanın Vereceği Cevap Aslında Kesin ve Nettir Onun Bu Sevda’dan Vazgeçicel ve Gönlünü Başka Avutularla Aldatıcak Bir Hali Yoktur Ve İmparator’a Şu Mesajı İletir:
Biz Sultan Murad Han Oğlu, Mehmed Hanız 
Peygamber Müjdesinin Peşindeyiz 
Efendinize Söyleyin; Direnmeyi Bırakıp Şehri Teslim Etsin
Bunu Yaparsa Kendisine Mora’nın Hakimiyetini İhsan Ederiz
Biraderlerine de Beylikler Veririz
Yok Eğer Razı Gelmezse Şehre Zorla Gireriz! 
Bu Mesajı Elçiler İmparator’a İletirler Bir Müddet Düşünceye Dalan Dragezes Şehri Kanlarının Son Damla’larına Kadar Savunacaklarını Söyleyerek 26 MAYIS CUMARTESİ Günü Meryem Ana’nın Büyük Tasvirinin Şehir Meydanın’da Dolaştırılmasını ve Dualar Edilmesini Emreder Artık Onlar Son Çare; Kendilerince Kutsal Saydıkları Ve Kendilerini Koruyacaklarına İnandıkları Meryem Ana Tasfiridir
Aynı Günün Akşamı Padişah Fatih Sultan Mehmed; Hocaları Vezirleri, ve Ordunun İleri Gelenleriyle Otağında Bir Toplantı Yapar Bir Değerlendirme Yapan Padişah Konuşmasının Sonunda Şöyle Der:
’’Hepiniz Büyük Fedakarlıklar Gösterdiniz 
Ama Sizden Daha Fazlasını İsteriz Artık Bu Şehri Alınız!
Sizden Mazeret Değil Müjde Bekleriz! ’’
Ve Nihayet Gece Yarısından Sonra Verilen Hücum Emriyle Harekete Geçen Osmanlı Ordusunda Nidaları Büyük Şahi Topların Çıkardığı Gürültüyü Bastırıyor Kuleler Surlara Yanaştırılıyor ve Açılan Gedikleri Bizanslılar Artık Kapatamıyorlardı!
’’ Molla Gürani ve Akşemseddin ’’ Ateş Hattın’da Dolaşıyorlar ve Askerlere Telkinlerde Bulunuyorlardı  21 Yaşında ki Padişah İse Yerinde Duramıyor Ve Kır Atının Üstünde ’’Ya Bismillah Şahbazlarım Gün Gayret Günüdür Ne Durursunuz’’ Diyerek İleri Saflara Atılıyor Onu Gören Askerlerin Gayreti İse Bir Kat Daha Artıyordu
Bu Gayretler Fethi Müjdeliyordu Artık Hücumdan Bir Gün Önce Padişah’ın Huzuruna Çıkarak En Ön Saflarda Çarpışamayacağı İçin Dert Yakınan ULUBATLI HASAN En Ön Saflarda Sancağı Surlara Dikmek ve İstanbul’a Giren İlk Cengaver Olmak İstiyordu
Yaralı Bir Halde Topların Açtığı Gedikten Geçerek Surlara Tırmanmaya Çalışan ULUBATLI HASAN’IN Vücudu İsabet Eden Oklarla Delik Deşik Olmuş Ancak Hala Yıkılmamıştı! Onu Gören Otuz Kadar Askerde Gayretlere Surlara Tırmanmaya Çalışıyorlardı  Ayakta Duramayacak Kadar Yara Almış Bu Cengavere Melekler Koltuklarından Tutmuş Destek Veriyorlardı Sanki
Ve Sonunda Burçlara OSMANLI SANCAĞINI DİKMEYİ BAŞARAN ULUBATLI, İSTANBUL’A GİREN İLK YİĞİT OLMUŞ,ŞEHİTLİK RÜTBESİNİDE KAZANMIŞTI  

SON NEFESİNDE SÖYLEDİĞİ CÜMLELER İSE, TARİH SAYFALARINA ŞÖYLE GEÇMİŞTİ:
’’ ’ım Bu Sancağı Buradan İndirtme!’’

Osmanlı Ordusunun Şanlı Askerleri Topkapı’dan Şehre Girmiş Sancaklar Burçlara Dikilmiş ve Gaziler Sabah Namazlarını İstanbul’da Kılıyorlardı  İstanbul’un Fatihi Genç Sultan Buçlardaki Sancakları Gördüğünde Ellerini Semaya Açarak Rabbine Şükrediyordu 
’’Aciz Fakir Kulun Mehmed’e Bugünleri Gösterdiğin İçin Sana Sonsuz Şükürler Olsun Rabbim’’
O GÜN Tarihte Yeni Bir Sayfa Açılıyor 29 MAYIS 1453 SALI Günü Dünya Yeni Bir Çağ’a İlk Adımını Atıyordu 
Şanlı Ordu, Peygamber Efendimizin Övgüsüne Mazhar Olan Bu Ordu,Başta FATİH SULTAN MEHMED Yanında; Hocaları Şehre Giriyorlardı  Ayasofya’nın Önüne Gelen Fatih Atından İnerek Secdeye Kapanmış ve Akabinde AYASOFYA nın Camiye Çevrilmesini İstemiş ve Orada Korkuyla Bekleşen Rum Halkının Önünde Onlara İyi Davranılmasını Emretmiştir

VE Artık Osmanlının Baş Şehri Olan İstanbul Alınmıştır! Atalarımızı Saygıyla Onurla,ve Gurur Duyarak Anıyoruz! 29 MAYIS 1453 İstanbul’un Fethi Bir Kez Daha Mübarek Olsun 
alıntıdır
|
|
|