08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Kıssa, Bin Hisse
BİR KISSA, BİN HİSSE
Zülkarneyn Aleyhisselâm ordusuyla gece yolda giderken, ordusuna:
“Ayağınıza takılan şeyleri toplayın!” diye emir buyurdu
Ordu bu emri duyunca üçe bölündü Bir grup:
“Çok yürüdük, çok yorgunuz Gece vakti bir de ayağımıza takılan şeyleri toplayamayız!” dediler
İkinci grup:
“Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım, emre muhalefet etmeyelim ” Dediler ve az bir şey topladılar
Üçüncü grup ise;
“Komutanımız bir şeyi boşuna emretmez Muhakkak ona itaat laâzımdır Bize düşen itaattir!” diyerek bütün ceplerini, abalarını, heybelerini ağzına kadar doldurdular
Sabah olduğunda baktılar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler! Ayaklarına takılan şeyler, meğer altın külçelerinden ibaretmiş!
Bunu anlayınca, birinci grup dizlerini dövdüler:
“Ah niçin almadık! Nasıl dinlemedik komutanımızın emrini Keşke alsaydık! Bir tane bari alsaydık!” diyerek pişman oldular
İkinci grup:
“Ah ne olaydı da biraz daha fazla alsaydık Ceplerimizi, abalarımızı, heybelerimizi doldursaydık!” dediler
Üçüncü grup ise:
“Keşke gereksiz eşyalarımızı atsaydık da, daha çok toplasaydık ” Dediler
İşte, ’ın emrine uymayanlar, Ahirette:
“Keşke iman etseydik de, hiç olmasa Cehennemden kurtulsaydık ”
Ara sıra ’ın emrine uyanlar:
“Keşke biraz daha emre itaat etseydik de, biraz daha ikrama mazhar olsaydık ”
’ın emrini gereğince tutanlar ise; “Ah ne olaydı da, makamımızı daha da yükseltecek bir vakit daha namaz kılsaydık, biraz daha sadaka verseydik, oruç tutsaydık ” diyeceklerdir
|
|
|